Nedir.Org*
Soru Sor

Kelimede Anlam Sunumları

  • 3
    6 yıl önce
    İlgili Yazı: Kelimede Anlam

    Dosya Adı: YGS Sözcükte Anlam Sunusu/Slayt (PPTX)

    (Göster / Gizle) Sunum İçeriği: Düz metin (text) olarak..
    1. Sayfa
    Sözcükte Anlam ve Kavram (Kelimede Anlam ve Kavram)

    2. Sayfa
    Bugün kalbimi çok kırdığının farkında değil misin? (İncitmek anlamında)Bugün kırdığın beşinci bardak. (Parçalamak anlamında)

    3. Sayfa
    Bu iki cümleye baktığımızda iki farklı anlamda kullanılan “kırmak” eylemini göreceksiniz. Dikkat ederseniz “kırmak” sözcüğü zaman içerisinde farklı anlamlara gelecek şekilde kullanılmıştır. Burada çok anlamlılık kavramına değinelim.

    4. Sayfa
    Çok anlamlılık Dildeki kelimelerin çeşitli anlam değişmeleri, benzetmeler, mecazlar, deyiş aktarmaları vs. yolu ile farklı anlamlara gelecek şekilde kullanılması ile çok anlamlılık ortaya çıkar. Yukarıda verdiğimiz “kırmak” sözcüğü buna örnektir. Yazılışları aynı olan “kırmak” kelimeleri farklı anlamlarda kullanılmıştır. Bu da çok anlamlılık demektir.

    5. Sayfa
    SÖZCÜKTE ANLAM / KELİMEDE ANLAM1. Sözcükte Anlam Özellikleria. GerçekAnlam/TemelAnlam b. Yan Anlamc. Mecaz Anlamd. Terim Anlam2. Sözcükler Arası Anlam İlişkileria. Eşsesli Kelimeler (Sesteş)b. Zıt Anlamlı Kelimeler (Karşıt)c. Eş Anlamlı Kelimeler (Anlamdaş)d. Yakın Anlamlı Kelimeler3. Sözcük Anlamıyla İlgili Temel Kavramlara. Genel ve Özel Anlamlı Sözcüklerb. Somut ve Soyut Sözcüklerc. Nitel ve Nicel Anlamlı Sözcüklerd. Ad Aktarmasıe. Dolaylamaf. Güzel Adlandırmag. Deyim Aktarması(Duyular Arası Aktarım)4. Söz Öbeklerinde Anlama. Deyimlerb. Atasözleric. İkilemelerd. Yansıma Sözcükler

    6. Sayfa
    1. Sözcükte Anlam ÖzellİklerİGERÇEK ( TEMEL ) ANLAM

    7. Sayfa
    Sıcakta bu kadar durursan burnun kanar tabii.Konuşurken elini ve kolunu biraz rahat bırak.Bu kırdığın kaçıncı bardak?Bu dolabın içi neden boş?Benimle konuşurken yüzüme bak.Su güneşin altında bekleye bekleye epey ısınmış.Yemek çok sıcak, soğumasını bekle.Kâğıdın kenarı çok keskin, elini kesmesin dikkat et.Bu yatak çok sert, belimizi ağrıtır.Şekeri fazla mı koydun, çok tatlı olmuş.Yemeğe biraz acı koyar mısın?

    8. Sayfa
    YANANLAM

    9. Sayfa
    Bir sözcüğün ilk anlamından çok uzaklaşmadan kazandığı yeni anlamdır. Sözcük ilk anlamına bir benzerlik ilgili ile veya çağrışım yapacak şekilde bağlı olmalıdır. Sözcüğün ilk anlamını çağrıştırmalıdır. Genelde insandan doğaya aktarım şeklinde karşımıza çıkar. Ayrıca bir sözcüğün birden çok yan anlamı olabilir. 

    10. Sayfa
    Makinenin kolu bozulmuş.Kapının kolu kırıldığı için yenisini taktık.Ev denize bakıyor. (Ev yön olarak denize cephe olduğu için “bakmak” sözcüğü yan anlamda kullanılmıştır.)Eline biraz para sıkıştırıp savmış başından.Yol ağzında inebilir miyim?Çanta ağzına kadar parayla doluydu.Masanın ayaklarındaki vidalar gevşemiş.Lavabonun altına dirsek almaya gidiyorum.Senin için henüz boş bir kadromuz yok.Bakın çocuklar, İstanbul Boğazı’ndan geçiyoruz.

    11. Sayfa
    MECAZ ANLAM Sözcüğün ilk anlamından tamamen uzaklaşarak kazandığı yeni anlamdır mecaz anlam. Sözcük ilk anlamından uzaklaşarak yeni bir anlam kazanmıştır. Mecaz anlamlı sözcükler genelde “akla yatmayan, akıl dışı” sözcüklerden oluşur.

    12. Sayfa
    O kadar kibirli ki burnundan kıl aldırmıyor. (kibirli anlamında)İşe alacağın adama dikkat et, eli uzun biri olması. (hırsız anlamında)Onun ağzı iyi laf yapar, benden söylemesi. (güzel söz söyleyen anlamında)Söylediğin sözler boğazımda düğümlendi. (ağlamak isterken ağlayamamak)Bana çok sert davranıyor. (incitici davranmak)Bırak bu ayakları kardeş. (bahane bulmak)Bu davranışınla gözümden düştün. (itibarını kaybetmek)Söylediği sözler bana çok ağır geldi. (üzücü gelmek)Beni kırdığın için benden özür dilemelisin. (incitmek)Çok sıcak kanlı bir adamdı. (samimi anlamında)

    13. Sayfa
    TERİM ANLAM Bir zümreye; meslek grubuna, spor dalına, iş alanına vs. ait özel sözcüklerdir. Bu sözcüklerin bazıları sadece terim anlamda kullanılırken bazıları da kimi zaman terim anlamda kimi zaman gerçek, mecaz ve yan anlamda kullanılabilir.

    14. Sayfa
    Bu şiirin ölçüsü 7’li hece ölçüsüdür. (“Ölçü” sözcüğü edebiyat alanına ait terim anlamda kullanılmıştır.)Ölçü birimlerimiz Cumhuriyetle birlikte değişmiştir. (“Ölçü” sözcüğü gerçek anlamda kullanılmıştır.)Bu sefer ölçüyü gerçekten kaçırdı. (“Ölçü” sözcüğü mecaz anlamda kullanılmıştır. )

    15. Sayfa
    ÖRNEKLER Ölçü, şiir, uyak, kafiye, redif, mecaz, aliterasyon, kinaye… (Edebiyat terimleri)Üçgen, açı, kenarortay, dikdörtgen, kare, prizma… (Geometri terimleri)Skeç, tekst, metin, rol, dekor, suflör, perde, oyun, provs… (Tiyatro terimleri)Hukuk, hakim, mahkum, adalet, celse, dava, beraat, müebbet, hapis… (Hukuk terimleri)Doktor, hasta, eks olmak, steteskop, kalp, acil… (Tıp terimleri)

    16. Sayfa
    UYARIBir sözcüğün terim anlamda kullanılıp kullanılmadığını anlamak için cümledeki anlamına mutlaka bakın ve ona göre karar verin.Üçgenin iç açılarının toplamı 180 derecedir. (Terim anlamda)Bu olaya bakış açınızı değiştirmelisiniz. ( Yan anlamda)

    17. Sayfa
    YGS Türkçe Sözcükte Anlam Çıkmış Soru AnaliziBiliyorsunuz sözcükte anlam konusu müfredatımızda “Sözcükte ve söz öbeğinde anlam” başlığıyla geçer. Bu sebeple YGS Türkçede ve LYS Edebiyatta ve diğer sınavlarda çıkacak sorularda sözcük ve söz öbeği şeklinde karşımıza gelecektir. Şimdi gelebilecek soru kalıplarına bakalım:– Bu parçada “……………………” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?– Parçada geçen “………………….” sözüyle sanatçıya ait hangi özellik belirtilmek istenmiştir?– Parçada geçen altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?– Aşağıda verilen cümlelerden hangisi ayraç () içindeki anlamını karşılamamaktadır?– Boş bırakılan yere aşağıdaki deyimlerden hangisi getirilmelidir?– Yukarıda verilen sözle aşağıdaki kavramlardan hangisi ilişkilidir/ ilişkilendirilemez?– Numaralı cümlelerin hangisinde/altı çizili söz öbeklerinin hangisinde mecazlı bir söyleyiş yoktur?– Yukarıdaki paragrafta boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre hangisi getirilmelidir?

    18. Sayfa
    Bu akşam sinemaya gidelim mi?Film çevirmeyi bırak da doğruları anlat.Sözcükte anlam Türkçenin en önemli konusudur.Pantolonumun paçasını yaptırmak için terzi arıyorum.Bu işi eline yüzüne bulaştırmadan hallet.Başarı herkese göre değişir.Dolabın gözünden telefonu getirir misin?

    19. Sayfa
    2. SÖZCÜKLER ARASI ANLAM İLİŞKİLERİEş Sesli Kelimeler (Sesteş Sözcükler)

    20. Sayfa
    Topa vururken elimi çok kötü incittim.El elin eşeğini türkü çağırarak ararmış. (Bu iki örneğe baktığımızda iki örnekte de “el” sözcüğünün kullanıldığını görüyoruz. Ancak birinci cümlede el sözcüğü insana ait bir organ, ikinci cümlede ise “yabancı” anlamında kullanılmıştır. Yazılışları aynı anlamları farklı olduğu için eş sesli sözcüktür diyoruz. )

    21. Sayfa
    ÖRNEKLER“Bu kart hatunun, bu içi dışı pörsük kadının hâlâ piyasa yeri araması beni çıldırtıyor.” – H. E. Adıvar (Kart sözcüğü yaşlı anlamında kullanılmıştır.) Ona bir giriş kartı çıkaralım da rahat girsin. (Kart sözcüğü basılı kâğıt anlamında kullanılmıştır.)Bir bardak çay alabilir miyim? (Çay sözcüğü içilecek bir tür sıvı anlamında kullanılmıştır.) Gençken bu çayda az mı yüzdük? (Nehir, akarsunun küçüğü demektir.)Ayakkabı bağın çözülmüş; dikkat et, düşme. Bağ bozumu ne zaman biliyor musunuz?Sınavdan yüz aldı diye nasıl da seviniyor. Bu şekilde davranırsan bir daha yüzümü göremezsin.

    22. Sayfa
    UYARI 1 Şapkalı harfler eş sesli sözcük olarak alınmaz. Örneğin:Sabahtan beri bekliyorum hâlâ gelen giden yok.Halamı kahvaltıya çağıralım mı?

    23. Sayfa
    uyarI 2 Sesteş sözcüklerle yapılan söz sanatına “cinas”, kafiyeye “cinaslı kafiye”, aşağıdaki gibi manilere de “cinaslı mani” denir.

    24. Sayfa
    Zıt Anlamlı Sözcükler (Karşıt Kelimeler)

    25. Sayfa
    ÖRNEKLERZıt Anlamlı Sözcüklere Örnekler Büyük-küçük, ileri-geri, aşağı-yukarı, acı-tatlı, sert-yumuşak, doğru-eğri, doğru-yanlış, büyüklük-küçüklük, üst-alt, iç-dış, var-yok, açık-kapalı, açık-koyu, vb.

    26. Sayfa
    UYARI 1 Dikkat ederseniz yukarıda yazdığım örneklerde “doğru” ve “açık” sözcüklerini koyu renkte yazdım. Bu sözcüklerin iki farklı zıt sözcükleri bulunuyor. Çünkü zıtlık yani karşıtlık sözcüğün cümlede kazandığı anlama göre değişebilir. Hemen aşağıdaki örneğimize bakalım: Dikkat edersen oradaki ağaç doğru durmuyor. (Zıttı “eğri” sözcüğüdür.) Benimle lütfen doğruları konuş. (Zıttı “yalan” sözcüğüdür.)

    27. Sayfa
    UYARI 2 Bir eylemin olumsuzu onun zıttı değil olumsuzudur. “Gelmek” sözcüğünün zıttı “gelmemek” değil, “gitmek”tir.

    28. Sayfa
    Eş Anlamlı Sözcükler (Anlamdaş Kelimeler)

    29. Sayfa
    Aynı varlığı, düşünceyi, davranışı karşılayan sözcüklerdir. Tek başlarına veya cümle içerisinde birbirilerinin yerine koyulduğunda anlamda değişme olmaz. Eş anlamlılık genellikle yabancı dillerden dilimize girmiş sözcükler ile bizim dilimizdeki sözcükler arasında olur. Siyah-kara, al-kırmızı, öğrenci-talebe, okul-mektep, öğretmen-muallim, bencil-egoist, deniz-derya gibi.

    30. Sayfa
    Eş anlamlılık bazen de kökeni Türkçe iki sözcük arasında olabilir.İşitmek-duymak, yollamak-göndermek, küçük-ufak gibi.

    31. Sayfa
    UYARI 1İki sözcüğün anlamdaş sayılabilmesi için aynı cümlede birbirinin yerine kullanılabilir olması gerekiyor.Kara en sevdiğim renktir.Yüz karası bir insansın sen. Bu örneklere baktığımızda birinci cümledeki “kara” sözcüğü renk anlamında kullanılmış; ikinci cümlede ise deyim içerisinde olumsuz bir anlamda kullanılmış. Birinci cümledeki “kara” sözcüğünün yerine “siyah” sözcüğünü kullanabilirken ikinci cümledeki “kara” sözcüğünün yerine “siyah” ı kullanamayız.  Demek ki, bir sözcüğün eş anlamlısı cümlede kazandığı anlama göre değişebilir.

    32. Sayfa
    Yakın Anlamlı Sözcükler

    33. Sayfa
    Aynı anlamı taşıyor gibi görünen fakat temelde aynı anlamı taşımayan sözcüklerdir. Bu sözcükler birbirine çok yakın anlam taşırlar.Çekingen – korkak: Bu iki sözcük birbirinin yerine kullanılmaz. İkisi de bir benzer duyguları ifade eder, bir şeyi yapmak istemeyen anlamı taşır. Fakat korkaklık çekingenlikten daha ileri boyuttadır.Yalan – yanlış: İkisi de kötü bir şeydir. Doğru olmayan şeydir. Her ne kadar aynı anlamı taşıyor gibi gözükse de birbirinden farklı anlamlar taşır.

    34. Sayfa
    Resim – fotoğraf: Birbirinin yerine yanlış bir şekilde en çok kullanılan iki sözcük resim ve fotoğraf sözcüğüdür. Bu ikisini birbirinin yerine kullanmak anlatım bozukluğuna yol açar. Çünkü, resim çizilirken fotoğraf çekilir.Yakın anlamlı diğer sözcükler: kırılmak-darılmak, uğraş-didinmek, azımsamak-küçümsemek, mutluluk-sevinç, istemek-dilemek gibi. Yakın anlamlı sözcüklerin birbirinin yerine kullanması “yanlış sözcük kullanımı” başlığıyla bir anlatım bozukluğu oluşturur.

    35. Sayfa
    Sözcük AnlamIyla İlgİlİ Temel KavramlarGenel ve Özel Anlamlı Sözcükler

    36. Sayfa
    Birbiriyle ilgili bazı kavramları anlatan sözcükler bazen birbirine göre daha dar veya genel anlam taşıyabilir. Bu tarz sözcükler testlerde ve ÖSYM sorularında  “özelden genele” veya “genelden özele” sıralama şeklinde karşımıza çıkar. ÖRNEKLERmahalle, semt, ilçe, il, bölge, ülke (özelden genele doğru sıralama)bitki, ağaç, çam, iğne yapraklı çam (genelden özele sıralama)şiir, edebiyat, sanat (özelden genele sıralama)

    37. Sayfa
    Nİtel ve Nİcel AnlamlI Sözcükler Nitel Anlam:Herhangi bir alet ile ölçülemeyen, miktarı tespit edilemeyen, sayılamayan varlıklar için kullanılan bir anlamdır. İyi insan, önemli devlet adamı, saygın kişi gibi.Nitel anlam sözcüğü aklımıza “Levent, çok nitelikli bir insandı.” örneğinden gelsin. Levent’in nitelikli olmasını ölçebilir misiniz? Hayır. Demek ki “nitel” anlam ölçülemeyen anlamdır. Nicel Anlam:Miktarını tespit edebildiğiniz, sayabildiğiniz, değerini biçebildiğiniz varlıklar için kullanılan bir anlamdır. Büyük ev, küçük araba, beş taş, yüz lira, ağır torba, hafif masa gibi.Sabahları bayat ekmekten tost yaparız. ( Ekmeğin bayat olup olmadığını dokunarak ölçebiliriz. Dolayısıyla nicel anlamlıdır.)

    38. Sayfa
    Büyük bir tavşan avladı bugün. (Tavşanın büyüklüğü, küçüklüğünü tespit edebiliriz. Nicel anlam)Ağır olan poşeti o taşıdı. (Poşetin ağırlığı ölçülebilir. Nicel anlam)Bizim kızı isteyen çocuk çok ağır birisi. Nerede nasıl davranacağını biliyor. ( Ağırlık burada ölçülebilen bir özellik değildir. Dolayısıyla nitel anlamlıdır.)Çok terbiyeli bir kız yetiştirmişsin. (Terbiyelilik ölçülemeyeceği için nitel anlamlıdır.

    39. Sayfa
    Ad Aktarması / Mecaz-ı Mürsel / Düz Değişmece Bir sözcüğün herhangi bir benzetme amacı güdülmeden bir başka sözcük yerine kullanılmasıdır. Benzerlik dışında bir ilgi ile kurulur. Birkaç farklı şekilde yapılır:

    40. Sayfa
    İç – DIş İlİşkİsİ:Ayaklarını çıkarmadan içeri girme sakın! (Çıkarılacak olan ayak değil ayakkabıdır. Burada ayak söylenerek ayakkabı kastediliyor. İç dış ilişkisi sebebiyle ad aktarması yani mecaz-ı mürsel vardır. )O tabağın hepsi bitecek ona göre. ( Tabak denerek içindeki yemek kastediliyor. İç dış ilişkisi ile ad aktarması vardır. )Bey, sobayı yak da ısınalım. (Yanacak olan soba değil içindeki odun ve kömürdür. )Bu çuvalı da ayıklayalım mı? (Çuval derken içindeki pirinç kastediliyor.)

    41. Sayfa
    Parça – Bütün İlişkisi:Ünlü raket yarın Yozgat’a geliyor. (Raket derken tenisçi kastediliyor.)Sanki iki göz bizi izliyor. (Göz derken insan kastediliyor.) Sanatçı – Eser İlişkisi:Tanpınar okumayı çok severim. (Tanpınar’ın romanları kastediliyor.)Zeki Müren dinlemeyi çok severim. (Zeki Müren’in şarkılarını)

    42. Sayfa
    Yer, Yön, Bölge – İnsan İlişkisi:Ankara bu konuda çok karamsar düşünüyor. (Ankara’daki meclis)Sivas bugün kan ağlıyor. (Sivas’ta yaşayan halk.) Neden – Sonuç İlişkisi:Çok şükür ki bereket yağıyor. (Yağmurun yağması sonucu ekinlerde bolluk ortaya çıkar bu da bereket sözcüğü ile ilişkilendirilir. Bu sebeple yağmur yağıyor yerine bereket yağıyor sözüyle ad aktarması yapılmıştır.

    43. Sayfa
    DolaylamaBir sözcükle ifade edilecek varlık veya kavramı anlatımı güzel hale getirmek amacıyla birden fazla sözcükle ifade etmektir. Dolaylama örnekleri dilimizde sınırlıdır. Bu sebeple örnekleri birkaç kere tekrar etmeniz çıkabilecek sorularda doğru cevabı hızlı bir şekilde bulmanızı sağlayacaktır.ÖRNEKLERFile bekçisi = kaleciYavru vatan = KıbrısHayat arkadaş = eşVatan şairi = Namık KemalVatan borcu = askerlikBeyaz altın = pamukKara elmas = kömürAta sporu = güreşAltın bilezik = meslek

    44. Sayfa
    Güzel AdlandIrmaSöylendiği zaman insanda tiksinti, korku veya olumsuz duygular, düşünceler uyandıracak sözcükleri direkt söylemek yerine güzel bir biçimde farklı sözcüklerle söylemektir.UYARIHer güzel adlandırma aynı zamanda bir dolaylama örneğidir. Ancak her dolaylama bir güzel adlandırma örneği değildir.ÖRNEKLERİnce hastalık = veremDört kolu = tabutSon yolculuk = ölümGörme engelli = körBedensel engelli = sakatZihinsel engelli = gerizekalıVerem = ince hastalık

    45. Sayfa
    Anlam AktarmalarI (Deyİm AktarmasI) İnsandan Doğaya Aktarmaİnsana ait bir özelliğin tabiattaki varlıklara aktarılmasıdır.Duvarlar bana bir şey anlatmaya çalışıyor. (“Bir şeyler anlatmak” insana ait bir özelliktir. Burada bu işi duvar yaptığı için insandan doğaya aktarma vardır.Kitap okunmamış yaprakları ile bana sesleniyordu adeta. (“Seslenmek” insana ait bir özelliktir. Kitaba bu özellik yüklenmiş ve insandan doğaya aktarma yapılmıştır.)

    46. Sayfa
    UYARIİnsandan doğaya aktarım edebi sanatlardan “TEŞHİS” sanatının ve bazen de “İNTAK” sanatının karşılığıdır. Ayrıca şöyle de bir kuralımız vardır: “Kişileştirmenin olduğu her yerde kapalı istiare vardır.” Bu kurala göre insandan doğaya aktarmanın olduğu her yerde kapalı istiare (eğretileme) sanatı da vardır.Bulutların keyfi kaçmış gibi görünüyor.Sandalyede horon tepiyor havası var.

    47. Sayfa
    Doğadan İnsana AktarmaTabiata, canlı-cansız varlıklara ait bir özelliğin insana aktarılmasıdır. Yani bir üstteki aktarmanın tam tersidir.Bana çok soğuk davranıyor. (Soğukluk tabiata ait bir özelliktir. Burada insana ait bir özellik gibi kullandığı için doğadan insana aktarma vardır.)Çok olgun bir beyefendi, bana da çok kibar davranıyor. (Olgunluk meyvelere ait bir özelliktir. Burada insanın bir özelliği olarak kullanılmış ve doğadan insana aktarma yapılmış.Sert bakışları ile beni sindireceğini zannediyor ama yanılıyor. (Sertlik tabiata ait bir özelliktir. Burada insana ait bir özellikmiş gibi kullanmıştır.)

    48. Sayfa
    Doğadan Doğaya AktarmaBurada da doğaya ait bir özelliğin yine doğadaki bir başka varlıkta kullanılmasıdır.Kargaburnu, köpek balığı, büyük ayı yıldızı, kuş burnu. (Buradaki örneklere baktığımızda hepsinde tabiata ait iki varlığın özeliğini bir arada kullanmış.)

    49. Sayfa
    Duyular ArasI AktarImİnsanın bir duyusuna ait özelliğin başka bir duyusuna aktarılmasıdır.Sokaktan acı bir fren sesi duyuldu. (Burada fren sesi derken duyma organı devreye girer. Ancak fren sesinin acı olması ile birlikte tatma duyusuna ait bir özelliğin işitme duyusuna aktarıldığını görebiliriz.)Mutfaktan keskin bir koku geliyordu. ( Keskinlik dokunma duyusuna aittir ancak burada kokuya yüklenmiş. Yani dokunma duyusu ile koklama duyusu arasında aktarım yapılmış. )

    50. Sayfa
    4.Söz Öbeklerİnde AnlamDeyimler

    51. Sayfa
    Deyim Örnekleri* Aşağıdaki deyim örnekleri Türk Dil Kurumu’nun Deyimler Sözlüğü’nden alınmıştır.başı ağrımak:   sorunu olmak, sıkıntı içinde bulunmak.kafa bulmak: alay etmek.kafa eskitmek: zihni yoran sorunlarla sürekli uğraşmak: ?Ne gücünü aşan meseleler için çene yormaya, kafa eskitmeye niyeti vardı ne de kendi başarısızlıkları için suçlu aramaya…? -T. Buğra.kafa patlatmak: bir konu üzerinde pek çok düşünmek: ?Sen sabahtan akşama kadar rahat rahat oturuyorsun, ben kafa patlatıyorum.? -H. E. Adıvar.ayağı (ayakları) dolaşmak: yürürken telaştan ayakları birbirine takılmak.

    52. Sayfa
    AtasözlerİAdam adamdır olmasa da pulu, eşek eşektir atlastan olsa çulu: İnsanın değeri zengin olmakla artmaz, asıl olan insanlığıdır.At, adımına göre değil, adamına göre yürür. :Atın yürüyüşü binicisinin yönetimine bağlı olduğu gibi bir işin gidişi de iş başındakinin bilgisine ve çabasına bağlıdır.At ölür meydan (nalı) kalır, yiğit ölür şan (namı) kalır. : Yaşarken iyi işler yapmalı, iyi bir ad bırakılmaya çalışılmalıdır.Acemi katır kapı önünde yük indirir.: Beceriksiz ve anlayışsız kişi kendisine yaptırılan işi en önemli yerinde bırakır.

    53. Sayfa
    İkİlemelerYavaş yavaşUsul usulHızlı hızlıAşağı yukarıGide geleYapa yapaAbur cuburIvır zıvırPalas pandırasKılık kıyafetCicili biciligüzel güzelAnlamı kuvvetlendirmek, pekiştirmek ve anlatıma güzellik katmak için oluşturulan söz gruplarıdır. İkilemeler aynı sözcüklerin tekrarı, zıt sözcüklerin yan yana gelmesi gibi farklı şekillerde oluşturulur.

    54. Sayfa
    YansIma SözcüklerTabiat taklidi olan seslere yansıma sesler denir. Bazı teorilere göre yansıma seslere dilin ilk sesleri denmiştir. Doğadaki sesleri, hayvan seslerini vs. taklit eden insan zamanla kendi dilini öğrenmiştir.UYARIYansıma sözcükler “isim soylu sözcükler”dir. Yansıma sözcüklerden gelen sorular genelde “yansımadan türemiş eylem veya isim” şeklinde karşınıza gelebilir. Bu soru türlerine mutlaka dikkat edin. Tuzaklı bir sorudur.Hırlamak, havlamak, cızlamak, fısıldamak, fısıltı, horultu, horuldamak, patırtı.

    55. Sayfa
    ÇAĞDAŞ YURTTÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ÖĞRETMENİ

    İndir / Download : 38_ygs_sözcükte_anlam.pptx


    Yorumlar

    Sil