Nedir.Org*
Soru Sor

Hava Kirliliğinin Nedenleri Sunumları

  • 2
    5 yıl önce
    İlgili Yazı: Hava Kirliliğinin Nedenleri

    Dosya Adı: Bu sunuma açıklama eklenmemiş.

    (Göster / Gizle) Sunum İçeriği: Düz metin (text) olarak..
    1. Sayfa
    HAVA KİRLİLİĞİNİN ÇEVRE SAĞLIĞINA ETKİLERİ

    2. Sayfa
    HAVA NEDİR HAVA KİRLİLİĞİ VE KAYNAKLARIHAVA KİRLİLİĞİNİN DOĞAYA ETKİLERİHAVA KİRLİLİĞİNİN SAĞLIĞA ETKİLERİKAYNAKÇA

    3. Sayfa
    HAVA NEDİR ?Dünyayı çevreleyen, çoğunluğu azot ve oksijenden oluşan, renksiz ve kokusuz gaz kütlesidir. Yer küreyi saran gaz kütlesine atmosfer adı verilmektedir. Atmosferdeki hava tabakasının kalınlığı 150 km'dir. Bunun sadece 12km'si canlıların yaşamasına elverişlidir. {2D5ABB26-0587-4C30-8999-92F81FD0307C}GAZORAN (%)AZOT78.084OKSİJEN20.946ARGON0.930KARBONDİOKSİT0.034

    4. Sayfa
    HAVA KİRLİLİĞİ VE KAYNAKLARIÇevreyi oluşturan öğelerden su ve toprak gibi hava da, kirlenebilen bir ortamdır. Havanın gerek insan sağlığına gerekse doğaya zarar verici hale gelmesi kirlilik belirtisidir. Modern yaşantının bir sonucu olan hava kirlenmesi; atmosferde toz, gaz, is, duman, koku ve buhar şeklinde olan kirleticilerin insana, diğer canlılara ve eşyaya zarar verecek şekilde yükselmesi ile havanın doğal bileşimindeki gaz konsantrasyonundaki değişmeler sonucunda meydana gelir.Hava kirliliğini kaynaklarına göre 3’e ayırabiliriz;Isınmadan Kaynaklanan Hava KirliliğiÜlkemizde özellikle ısınma gayesiyle, düşük kalorili ve kükürt oranı yüksek kömürlerin yaygın olarak kullanılması hava kirliliğine yol açmaktadır.

    5. Sayfa
    b) Motorlu Taşıtlardan Kaynaklanan Hava KirliliğiNüfus artışı ve gelir düzeyinin yükselmesine paralel olarak, sayısı hızla artan motorlu taşıtlardan çıkan egzoz gazları, hava kirliliğinde önemli bir faktör oluşturmaktadır.c) Sanayiden Kaynaklanan Hava KirliliğiSanayi tesislerinin kuruluşunda yanlış yer seçimi, çevre korunması açısından gerekli tedbirlerin alınmaması (baca filtresi vb.), uygun teknolojilerin kullanılmaması, enerji üreten yakma ünitelerinde vasıfsız ve yüksek kükürt içeren yakıtların kullanılması hava kirliliğine sebep olan etkenlerin başında gelmektedir.

    6. Sayfa
    SERA ETKİSİ Kömür, doğal gaz gibi fosil yakıtlar, yüksek basınç altında oluşmuş ve karbondioksit içeriği bakımından çok zengin organik maddelerdir. Bu yakıtların kullanımı sonucunda açığa çıkan CO2 gazı, atmosfere karışmaktadır. Normalde karbon döngüsünün bir parçası olan bu olay, fosil yakıtların kullanımının artması ile atmosferdeki CO2 miktarının normalden yüksek seviyelere çıkmasına neden olmaktadır.HAVA KİRLİLİĞİNİN DOĞAYA ETKİLERİHavanın başlıca iki bileşeni olan oksijen ve azot gazları, güneşin gözle görülebilen dalga boylu ışınlarını yansıtır ve morötesi ışımaların bir kısmını da absorblar (soğurur). Dünya yüzeyine ulaşabilen güneş ışınları, yeryüzü tarafından soğurularak ısıya dönüştürülür.

    7. Sayfa
    Bu ısı, yeryüzündeki atomların titreşimine ve kızılötesi ışıma yapmalarına neden olur. Kızılötesi ışımalar, oksijen veya azot gazı tarafından soğurulmaz. Ancak havada bulunan CO2 ve CFC (kloroflorokarbon) gazları, kızılötesi ışımaların bir kısmını soğurarak, atmosferden dışarı çıkmalarını engeller. Bu soğurma olayı, atmosferin ısınmasına yol açar. Bunun sonucunda dünya ısınır. Bu etkiye, "sera etkisi" adı verilir. Sera etkisiyle atmosferin sıcaklığının artarak ısınmasına da "küresel ısınma" denir.

    8. Sayfa
    Bu ısı, yeryüzündeki atomların titreşimine ve kızılötesi ışıma yapmalarına neden olur. Kızılötesi ışımalar, oksijen veya azot gazı tarafından soğurulmaz. Ancak havada bulunan CO2 ve CFC (kloroflorokarbon) gazları, kızılötesi ışımaların bir kısmını soğurarak, atmosferden dışarı çıkmalarını engeller. Bu soğurma olayı, atmosferin ısınmasına yol açar. Bunun sonucunda dünya ısınır. Bu etkiye, "sera etkisi" adı verilir. Sera etkisiyle atmosferin sıcaklığının artarak ısınmasına da "küresel ısınma" denir.

    9. Sayfa
    Sera etkisi, Buzulların erimesi Okyanusların yükselmesiKıyı kesimlerde toprak kayıplarının artmasıKasırga, sel ve taşkınların şiddeti ve sıklığının artmasıUzun süreli şiddetli kuraklıklar ve çölleşmelerHayvanların göç dönemlerinde değişikliklerUzun vadede mevsimsel değişiklikler gibi etkilere neden olur.

    10. Sayfa


    11. Sayfa
    {073A0DAA-6AF3-43AB-8588-CEC1D06C72B9}SERA GAZLARIKATKI ORANIEMİSYON KAYNAKLARICO2%50Kömür, petrol, doğalgaz gibi fosil yakıtların kullanımıOrmanların yok edilmesiCFC%22Sprey kutularındaki aerosollerBuzdolaplarındaki soğutucu maddelerElektronik sanayisinde kullanılan temizleme maddeleriCH4%14Pirinç tarlalarıHayvanların mideleriÇöp sahalarıDoğalgaz boru hattındaki kaçaklarO3%7TrafikN2O%4Suni gübrelerFosil yakıtlarNaylon üretimiSu Buharı%3

    12. Sayfa
    Kyoto ProtokolüKyoto Protokolü'ndeki amaç atmosferdeki sera gazı yoğunluğunun, iklime tehlikeli etki yapmayacak seviyelerde dengede kalmasını sağlamaktır.  Bu protokolü imzalayan ülkeler, karbondioksit ve sera etkisine neden olan diğer gazların salınımını azaltmaya veya bunu yapamıyorlarsa karbon ticareti yoluyla haklarını arttırmaya söz vermişlerdir.Karbon Kredisi ve TicaretiSera gazı emisyonunu belirtilen hedeften daha fazla azaltan bir şirket veya ülke, kazandığı krediyi karbon salınımı fazla olan bir şirket veya ülkeye satabiliyor. Bu prensibe göre amaç sera etkisini azaltmak değil az kirletenin diğerine çok kirletme hakkı tanımasıdır.

    13. Sayfa
    OZON KİRLİLİĞİOzon (O3) üç tane oksijen atomunun birleşmesi ile oluşmaktadır. Ozon, atmosferde en yoğun olarak troposfer ve stratosfer tabakaları olmak üzere iki ayrı tabakada ve ayrı şekilde bulunmaktadır. Stratosfer tabakası içerisinde, atmosferdeki toplam ozonun % 90’lık kısmını oluşturan stratosferik ozondur. Stratosferde bulunan ozon dünyadaki canlıları güneş ışığının zararlı etkilerinden korumakta olduğundan iyi huylu ozon olarak da isimlendirilir. İkincisi ise; yerden yaklaşık 10-15 km yükseklikte bulunan, atmosferdeki toplam ozonun % 10’luk kısmını oluşturan ve insan kaynaklı olan troposferik ozondur. Troposferde bulunan ozon insan sağlığına zararlı etkileri bulunduğundan kirlilik olarak tanımlanmaktadır

    14. Sayfa
    Güneş ışığının etkisiyle tepkimeye giren egzoz gazları, kirli havadan oluşan duman bulutları içine alan ozon(O3) ve azot dioksite(NO2) dönüşmektedir. Bütün bunların sonucunda atmosferin yeryüzüne yakın kısımlarında ozon kirliliği meydana gelmektedir. Ozon tabakasının incelmesi kadar yeryüzüne yakın kısımlarda ozon gazı oluşumuna bağlı ozon kirliliği de tehlikelidir. Ozon yoğunluğu yüksek havayı soluduğumuzda göz, burun ve boğaz dokuları tahriş olmaktadır. Ayrıca bitkilerin büyümesi, gelişmesi ve meyve oluşumunu olumsuz etkilemektedir. Troposferik ozonun bitki yapraklarında nekrozlara yol açan olumsuz etkisi

    15. Sayfa
    ASİT YAĞMURLARIFosil yakıtlar, ekzoz dumanları ve fabrika bacalarından çıkan CO2, SO2 ve NO2 gibi gazlar atmosfere yayılmaktadır. Hava kirliliğine sebep olan bu gazlar atmosferdeki su ile tepkimeye girerler. Sonuçta H2SO4, HNO3, HCO3 gibi asidik özellikteki bileşikler oluşur. Bu tür gazların yağmur, kar, sis, çiğ veya kuru parçacıklar halinde yeryüzüne yağması asit yağmuru olarak adlandırılır.Havadaki tipik karbondioksit konsantrasyonunda oluşan yağmurun pH'ı 5.6 civarındadır. Bu yüzden pH' ı 5.6'nın altındaki yağmur asit yağmuru olarak nitelendirilir..

    16. Sayfa


    17. Sayfa
    Asit Yağmurlarının EtkileriGöl ve nehirlerin doğal dengesinin bozulmasına yol açar. Bu göl ve nehirleri giderek canlıların barınamayacağı ölü sular haline dönüştürür.Ormanlar yok olur.Yağmurla gelen ve toprakta biriken su içindeki asit, bitkiler için önemli olan minerallerin çözünmesine yol açar, bitki bunları alamaz.Kimyasal ayrışmayı arttıran asitler bronz, mermer ve kireç taşından yapılmış heykellerin yapısını bozar.Alüminyum, cıva gibi bileşiklerin sulara karışıp hem kirlenmeye hem de besin zinciri yoluyla(balıklar vb.) insan sağlığını bozmasına neden olur.Atmosferdeki asılı sülfatlar astım, bronşit vb. hastalıklara yol açar.SO4 , NO3 gibi maddeler puslu ortama yol açtıklarından görüş uzaklığı azalır.

    18. Sayfa
    Yağan yağmurlar sonucu bitkilerin tohumlarını yeşertemediği, ağaçların yapraklarını kaybettiği gözlemlenmiştir. Ağaçların köklerinde de tahribata neden olan kuvvetli asitler, bitkilerin topraktan makro ve mikro elementleri almalarına engel olur.

    19. Sayfa
    Ülkemizin sanayi bölgelerinden olan Kocaeli yakınlarındaki Dilovası’nda da etkisini gösteren asit yağmurları, yörenin iklimini, bitki örtüsünü ve insan sağlığını tehdit etmektedir.

    20. Sayfa
    Ayrıca asit yağmurlarının mermer, kumtaşı ve kireç taşından yapılmış tarihi eserlere de zarar verdiği bilinmektedir. Asitli yağışlar dünya kültürel mirası içerisinde yer alan antik kentlerin mermer sütunlarını ve heykelleri de tehdit etmektedir.

    21. Sayfa
    HAVA KİRLİLİĞİ ve SAĞLIĞIMIZ

    22. Sayfa
    Yetişkin bir insan günde ortalama 20 m3 hava solur. Çocuklar ise yetişkinlere göre %50 daha fazla hava solumaktadırlar. Bu yüzden solunan havanın temiz veya kirli olması insan sağlığı için oldukça önemlidir. Dünyada her yıl 3 milyon insan hava kirliliğinden ölmektedir. Bu, dünyadaki toplam ölümün (ortalama 55 milyon) %5 idir. Bu ölümlerin %90 ı gelişmekte olan ülkelerde görülmektedir.

    23. Sayfa


    24. Sayfa
    Dünya Sağlık Örgütü’ nün (WHO) raporuna göre hava kirliliği enfeksiyon, akciğer kanseri ve kalp rahatsızlıkları gibi birçok problemi yanında getiriyor.

    25. Sayfa
    HAVA KİRLETİCİLERİ VE ETKİLERİ

    26. Sayfa
    KARBON MONOKSİT ( CO )Karbon monoksitin oksijen taşıma kapasitesini azaltması sonucunda kandaki oksijen yetersizliği nedeniyle kan damarlarının çeperleri, beyin kalp gibi hassas organ ve dokularda fonksiyon bozuklukları meydana gelir.Kükürt Oksitler ( SOX )Hava kirletici emisyonların en yaygın olanı kükürtdioksit (SO2) dir. Her yıl tonlarca SO2 çeşitli kaynaklardan yayınlanarak, atmosfere karışmaktadır.Kükürt dioksit ve atmosferdeki ürünleri irritan etki gösterirler. Solunan yüksek konsantrasyondaki kükürt dioksitin %95’i üst solunum yollarından absorbe olur. Bunun sonucu olarak, bronşit, anfizem ve diğer akciğer hastalık semptomları meydana gelir.

    27. Sayfa
    Azot Oksitler (NOX) NOx’ in atmosferdeki bulunuşu yaklaşık olarak yarı yarıya taşıt egzosu ve sabit yakma tesislerinden dolayıdır. Azot dioksitin sağlık üzerine etkileri; çeşitli kesimlerdeki bireylere değişik konsantrasyonlar uygulanması ile tesbit edilmiştir. 3000-9400 μg/m3 konsantrasyonlarına 10-15 dakika süre ile maruziyet sonucunda; normal ve bronşitli kişilerde akciğer fonksiyon değişimleri gözlenmiştir. Azot dioksit maruziyeti sonucunda oluşan şikayetler; normal ve sağlıklı kişilerde 1880 μg/m3 konsantrasyonundan itibaren başlarken, astımlı kişilerde aynı şikayetler 940 μg/m3 konsantrasyon seviyesinden itibaren başlamaktadır. Azot dioksitin bulunduğu ortamlarda diğer kirleticilerin ve özellikle ozonun bulunması durumunda, bu kirleticiler arasında oluşan reaksiyonlar nedeniyle insan sağlığında olumsuz etkileşimlerin arttığı belirlenmiştir.

    28. Sayfa
    Uçucu Organik Karbon ( VOC )Uçucu organik bileşiklere maruziyet akut ve kronik sağlık etkileri oluşturur. Düşük dozlardaki UOB’ler, astıma ve diğer bazı solunum yolu hastalıklarına sebep olur. UOB’ler yüksek konsantrasyonlarda, merkezi sinir sistemi üzerinde narkotik etki yaparlar Bazı UOB’ler ekstrem konsantrasyonlara ulaştıklarında sinir sistemine ait fonksiyonlarda bozulmalara neden olurlar. Toksik özellik taşıyan bu bileşikler solunum yolu hastalıklarına sebep oldukları gibi, yüksek konsantrasyonlarda sinir sisteminde tahribata yol açmaktadır. EPA tarafından yapılan sınıflandırmada benzen kanserojen madde olarak değerlendirilirken karbon tetraklorür, kloroform, vinil klorür, etilen dibromür kansere sebep olma riski taşıyan maddeler olarak sınıflandırılmıştır.

    29. Sayfa


    30. Sayfa
    PARTİKÜL MADDELER ( PM)Soluduğumuz havada bulunan çapı 10 mikrondan küçük partiküller solunum yollarımızdan rahatça girerek çeşitli zararlara sebep olurlar. Özellikle 2.5 mikrondan daha küçük PM’ler akciğerlerin derinine kadar nüfuz edebildiklerinden ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Astım gibi mevcut sağlık problemlerini şiddetlendirebilecekleri gibi kalp ve solunum hastalıklarında da çeşitli zararlı etkiler gösterebilmektedirler. Sigara dumanında bulunan çeşitli maddelerin ve asbestin kansere sebep olduğu herkes tarafından bilinmektedir. Soluduğumuz havadan her nefeste vücudumuza binlerce partikül girmiş olur. Burun ve sinüsler havayı filtrelemeye yardımcı olurlar. Ağızla alınan nefeste akciğere ulaşan partikül artar.

    31. Sayfa


    32. Sayfa
    ASİT AEROSELLERİAsit aerosolleri ile partiküler maddelerin de akciğerlerden alveollere kadar taşınması nedeniyle bu kirleticilerin bir arada bulunduklarında yaptıkları olumsuz sağlık etkileri; her birinin ayrı ayrı yaptığı etkilerden daha fazladır. Bu olumsuz etkiler sonucunda ortaya çıkan önemli rahatsızlıklar arasında; kronik bronşit vakalarında artış, bronşiyal mukoza silialarının temizleme hızında artış, solunum yolları epitel dokusunda kalınlaşma gibi sağlık problemleri örnek olarak verilebilir.

    33. Sayfa
    AĞIR METALLERHavada bulunan partiküllerin % 0.01-3’ünü sağlık yönünden çok toksik etkiler gösteren eser elementler meydana getirir. Bunların sağlık yönünden önemi insan dokularında birikime uğramalarından ve muhtemel sinerjik etkilerinden kaynaklanmaktadır. Havadan solunum yolu ile alınan partiküllere ek olarak, yenilen yiyecekler, içilen su aracılığı ile de önemli miktarda metalik partiküler maddeler vücuda alınmaktadır. Atmosfer kirliliğinin bir bölümünü oluşturan metaller; fosil yakıtların yanması, endüstriyel işlemler, metal içerikli ürünlerin yakılması sonucunda ortama yayılırlar. İnsan sağlığını geniş çapta olumsuz yönde etkileyen metaller arasında atmosferde yaygın olarak bulunan; Kurşun, Kadmiyum, Nikel, Civa metalleri ve asbest önem taşımaktadır. Diğer metallerin bir kısmı insan yaşamında temel yönden önem taşır, diğer bir kısmının konsantrasyonu ise insan sağlığını tehdit edecek boyutta olmadığından önem göstermez. Belirli limitlerin dışında bulunabilecek her türlü metal, insan sağlığı üzerinde toksik etki gösterir.

    34. Sayfa


    35. Sayfa
    KARBON AYAK İZİYeryüzünde yaşayan her birey ulaşım, ısınma, elektrik tüketimi ya da satın aldığı ürünlerle atmosfere karbon dioksit salınımına yol açar. Örneğin; otomobil kullanırken motorda yakıtın yanmasıyla karbon dioksit açığa çıkar.Aynı şekilde kullandığımız çeşitli tüketim malzemelerinin üretim aşamalarında, evlerimizi fosil yakıtlarla ısıttığımızda atmosfere karbon dioksit salınmaktadır. Bu ve benzeri olaylar sonucunda atmosfere salınan karbon dioksitin tamamına bireylerin karbon ayak izi denir. Karbon ayak izi genellikle bir yıllık zaman dilimi için hesaplanır. Kilogram ya da ton ile ifade edilir. Örneğin; özel araçla yaklaşık 6 km, uçakla yaklaşık 2 km gitmek, bir bilgisayarı 32 saat çalıştırmak şeklindeki etkinliklerin her biri karbon ayak izinize 1 kg CO2 eklenmesine neden olur. Başka örnekler vermek gerekirse:⇒ 5 plastik poşet, 2 plastik şişe kullanmak⇒1/3 hamburger yemek vb.Çeşitli nedenlerle atmosfere yaydığımız CO2'yi azaltmamız ve ormanları çoğaltarak doğal dengeyi yeniden kurmamız gerekir.

    36. Sayfa
    ALINABİLECEK ÖNLEMLERBİREYSEL OLARAK;Çocuklar için farkındalık programı başlatılmalıEbeveynlere yönelik eğitim programları sürdürülmeliBölgesel iş birliği ile multidisipliner projeler üretilmeli

    37. Sayfa
    ALINAN ÖNLEMLERHava Kalitesi Yönetimi Mevzuat ve UygulamalarıBazı Akaryakıt Türlerindeki Kükürt Oranının Azaltılmasına İlişkin YönetmelikBüyük Yakma Tesisleri YönetmeliğiÇevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi YönetimiEgzoz Gazı Emisyonu Kontrolü İle Benzin ve Motorin Kalitesi YönetmeliğiHava Kalitesi Değerlendirme ve Yönetimi YönetmeliğiIsınmadan Kaynaklanan Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliğiİyonlaştırıcı Olmayan Radyasyonun Olumsuz Etkilerinden Çevre ve Halkın Sağlığının Korunmasına Yönelik Alınması Gereken Tedbirlere İlişkin YönetmelikKoku Oluşturan Emisyonların Kontrolü YönetmeliğiSanayi Kaynaklı Hava Kirliliğinin Kontrolü ;Yönetmeliği

    38. Sayfa
    {F5AB1C69-6EDB-4FF4-983F-18BD219EF322}SANAYİ KAYNAKLI HAVA KİRLİLİĞİNİN KONTROLÜ YÖNETMELİĞİ’nden EmisyonlarNormal işletme şartlarında ve haftalık iş günlerindeki işletme saatleri için kütlesel debiler (kg/saat) BACADAN / BACA DIŞINDAKİ YERLERDENToz101Kurşun 0.50.005Kadmiyum0.010.001Talyum0.010.001Klor202Hidrojen klorür ve Gaz Haldeİnorganik Klorür Bileşikleri202Hidrojen florür ve GazHalde İnorganik Florür Bileşikleri20.2Hidrojen Sülfür40.4Karbon Monoksit50050Kükürt Dioksit606Azot Dioksit [NOx (NO2 cinsinden)] 404Toplam Organik Bileşikler303Not: Tablodaki emisyonlar İşletmenin tamamından (bacaların toplamı) yayılan saatlik kütlesel debilerdir.

    39. Sayfa
    HAZIRLAYANLARMERVE ÇAYIR G1201.12066 BESRA KESKİN G1201.12042

    40. Sayfa
    https://tr.wikipedia.org/wiki/Havahttp://www.bursa.bel.tr/?bolum=sayfa&id=1365http://www.megep.meb.gov.tr/mte_program_modul/moduller_pdf/Hava%20Kirlili%C4%9Finin%20K%C3%BCresel%20Etkisi.pdfhttps://tr.wikipedia.org/wiki/Kyoto_Protokol%C3%BChttp://www.biyolojisitesi.net/tum%20uniteler/bilincli_birey/asit_yagmurlari.htmlhttp://www.yaklasansaat.com/dunyamiz/kuresel_isinma/ozon.asphttp://cevreonline.com/hava-kirliliginin-cevre-ve-insan-sagligina-etkileri/http://biyocal.tr.gg/Hava-kirlili%26%23287%3Bi.htmhttp://www.mevzuat.gov.tr/Metin.Aspx?MevzuatKod=7.5.13184&MevzuatIliski=0&sourceXmlSearchhttp://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2014/12/20141220-2.htm

    İndir / Download : 90_hava-kirliligi.pptx


    Yorumlar

    Sil