Amedi kalemi
Amedi kalem nedir görevleri nelerdir?
Bu soruya 2 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
İşte Cevaplar
Cevap : Amedi Kalem: Osmanlı Devleti’nde Divan-ı Hümayun kalemlerinden biridir. Veziriazamın, padişaha ve yabancı ülkelere göndereceği yazılarını ve müsveddelerini hazırlardı. XVII.yy.dan itibaren diplomasinin önemi artmasıyla birlikte reisülküttap nişancının emrinden ayrılmış ve önemi artmıştır , dış işlerden sorumlu hale gelmiştir. Pâdişâha, sadrâzam tarafından yazılacak tahrîr, telhis ile yabancı devletlerle yapılacak anlaşmalara dâir ahidnâme ve musâlahanâme suretleri, sadrâzam tarafından yabancı devletlere gönderilen mektup müsveddeleri ve protokoller, elçi, konsolos, tercüman ve yabancı tüccarlara âid yazışmalar buradan yazılır ve muhafaza edilirdi. Kalemin şefine Âmedci denirdi. Âmedci, reîs-ül-küttâb’ın özel kalem müdürü durumunda idi.
Diğer Cevaplara Gözat
Diğer Cevaplara Gözat
Cevap : Divan-ı Hümayun’a bağlı dört kalemden biri (öbürleri Beylik, Rüus ve Tahvil kalemleri) olan Amedi Kalemi’nin amirine amediyi Divan-ı Hümayun ya da amedci denirdi. Amedi Kalemi reisülküttabın sadrazam adına yazması gereken resmi yazıları hazırlardı. Yabancı elçilerin reisülküttabla yaptıkları görüşmelerin tutanakları burada tutulurdu. Kalemin önemli bir görevi de, Divan-ı Hümayun’dan yapılan dirlik tevcihlerine ilişkin harc-ı aklâmı (kalem harçları) toplamaktı. Adı da, bu toplama işlemiyle ilgili olarak, belgelere “amed” (geldi, tahsil olundu) işaretinin konmasından ileri geliyordu. Yabancı hükümet başkanlarına gönderilecek mektupları yazmak, siyasal, askeri, ticari antlaşmaların kapsamlarını tasarı olarak hazırlamak, protokolleri düzenlemek, yabancı elçi, konsolos ve tüccarların başvurularını cevaplandırmak, dış ülkelerdeki Osmanlı elçilerinden gelen şifreleri çözmek ve bütün bunlara ilişkin bir arşiv tutmak da Amedi Kalemi’nin görevlerindendi.
1840’ta Bâbıâli düzenine geçildiğinde, sarayla sadaretin ilişkileri Amedi Kalemi aracılığıyla yürütülmeye başladı. O zamana değin reisülküttabın, dolayısıyla da sadrazamın bir maiyet memuru durumundaki amedci de “Bâbıâli ricali” denen büyük bürokratlar arasına girdi; Heyet-i Vükela (bakanlar kurulu) toplantı tutanaklarını yazan sekreter oldu. Ayrıca Bâbıâli’ye gelen hatt-ı hümayunları okur, verilen kararları mazbata haline sokardı.
Amedi Odası ya da Kalemi, Bâbıâli’nin en seçkin ve saygın bürosu, aynı zamanda da eski Enderun’un işlevini gören bir okuldu. Aydın ve yetenekli gençlerle Sadaret Mektubi Kalemi’nde dikkati çeken kâtipler, bu kaleme alınarak yetiştirilirdi. Tanzimat döneminin birçok devlet adamı, ilk deneyimlerini bu kalemde kazanarak yükselmişlerdi.
1840’ta Bâbıâli düzenine geçildiğinde, sarayla sadaretin ilişkileri Amedi Kalemi aracılığıyla yürütülmeye başladı. O zamana değin reisülküttabın, dolayısıyla da sadrazamın bir maiyet memuru durumundaki amedci de “Bâbıâli ricali” denen büyük bürokratlar arasına girdi; Heyet-i Vükela (bakanlar kurulu) toplantı tutanaklarını yazan sekreter oldu. Ayrıca Bâbıâli’ye gelen hatt-ı hümayunları okur, verilen kararları mazbata haline sokardı.
Amedi Odası ya da Kalemi, Bâbıâli’nin en seçkin ve saygın bürosu, aynı zamanda da eski Enderun’un işlevini gören bir okuldu. Aydın ve yetenekli gençlerle Sadaret Mektubi Kalemi’nde dikkati çeken kâtipler, bu kaleme alınarak yetiştirilirdi. Tanzimat döneminin birçok devlet adamı, ilk deneyimlerini bu kalemde kazanarak yükselmişlerdi.