İşte Cevaplar
Cevap : Ayasofya müzesinin tarihini ve bölümlerini anlatan powerpoint sunum / slaytı ektedir başarılar..
Ayrıca bknz: Ayasofya Tarihçesi
Diğer Cevaplara Gözat
Ayrıca bknz: Ayasofya Tarihçesi
Diğer Cevaplara Gözat
Sunum İçeriği
1. Sayfa2. Sayfa
3. Sayfa
4. Sayfa
5. Sayfa
6. Sayfa
7. Sayfa
8. Sayfa
9. Sayfa
10. Sayfa
11. Sayfa
12. Sayfa
13. Sayfa
14. Sayfa
15. Sayfa
16. Sayfa
17. Sayfa
18. Sayfa
19. Sayfa
20. Sayfa
21. Sayfa
22. Sayfa
23. Sayfa
24. Sayfa
25. Sayfa
26. Sayfa
27. Sayfa
28. Sayfa
29. Sayfa
30. Sayfa
31. Sayfa
32. Sayfa
33. Sayfa
34. Sayfa
35. Sayfa
36. Sayfa
37. Sayfa
38. Sayfa
39. Sayfa
Cevap : Buda ayasofya müzesi ile ilgili farflı bir sunum yine pptx formatında başarılar..
Sunum İçeriği
1. SayfaAYASOFYA MÜZESİ
2. Sayfa
Ayasofya Kilisesi, Bizans İmparatoru I. Jüstinyentarafından M.S. 537 yılında İstanbul’un eski şehirmerkezine inşa ettirilmiştir. “Kutsal Bilgelik” anlamınagelen “Hagia Sophia” adı verilen bina 5 yılda (532-537yılları arasına) tamamlanmıştır.Dünyanın en eski ve en hızlı inşa edilen katedralidir.Günümüzde dünyanın yüzölçümü bakımından dördüncü büyük katedrali olarak kabul edilir. Ayasofya, sanat tarihi ve mimarlık dünyasının baş yapıtları arasında yer alır. 916 yıl baş kilise ve 477 yıl cami olarak aynı tanrıya inanan iki değişik dinin hizmetinde olduktan sonra, Atatürk’ünemri ile 1935’ten bu yana müze olarak tarihi işlevini sürdürmektedir.
3. Sayfa
Bizans tarihçileri ilk Ayasofya’nın İmparator I.Konstantinos (324-337) zamanında yapıldığını ilerisürmüşlerdir. Bazilika planlı, ahşap çatılı bu yapı, birayaklanma sonunda yanmıştır. Bu yapıdan hiçbir kalıntıgünümüze gelmemiştir.İmparator II. Theodosius, Ayasofya’yı ikinci defa yaptırmış ve 415’te ibadete açmıştır. Yine bazilika planlı bu yapı 532’de Nika ihtilalisırasında yanmıştır. 1936 yılında yapılan kazılarda bununla ilgili bazı kalıntılar ortaya çıkmıştır. İmparator 1. Jüstinyen (527-565) ilk iki Ayasofya’dan daha büyük bir kilise yaptırmak istemiş, çağın ünlü mimarlarından Miletos’lu İsidoros ve Tralles’i Anthemios’a günümüzeulaşan Ayasofya’yı yaptırmıştır.
4. Sayfa
Anadolu’nun antik şehir kalıntılarından sütunlar, başlıklar, mermerler ve renkli taşlar Ayasofya’da kullanılmak üzere İstanbul’a getirilmiştir. Bizans ve Osmanlı döneminin izlerini taşıyan Ayasofya Müzesi , mimari yönden incelendiğinde 6 yy. Bizansdevri eseri olmakla beraber, ön misali olmayan, sonraki devirlerde de taklit edilmeyen Roma mimari geleneğine bağlı bir “Deneme” dir. Dış ve iç görünüşteki tezat ve iri kubbe Roma’nın mirasıdır. Dış görünüş zarifdeğildir, proporsiyonlara dikkat edilmemiş, bir kabuk gibi yapılmıştır. Bunun tersine iç görünüm saray gibi görkemlidir, göz alıcıdır; yapı, dev bir “İmparatorluk” eseridir.
5. Sayfa
Büyük bir orta mekân, iki yan mekân (nef ),absis, iç ve dış nartekslerden meydana gelmiştir. İçmekân, 100 x 70 m. ölçüsünde olup, üzeri dört büyükayağın taşıdığı 55 m. yüksekliğinde, 30,31 m. çapındakubbe ile örtülmüştür.Ayasofya’nın mimarisinin yanı sıra mozaikleri de büyük önem taşımaktadır. En eski mozaikler iç narteks ve yan neflerde altınyaldızlı geometrik ve bitkisel motifli olan mozaiklerdir. Figürlü mozaikler IX.-XII. yüzyıllarda yapılmıştır. Bunlar İmparator kapısı üzerinde, absiste, çıkış kapısı üzerinde ve üst kat galeride görülmektedir.Ayasofya her devirde hazineler dolusu sarflar yapılarak ayakta tutulabilmiştir.
6. Sayfa
Türk’lerin şehri 1453 yılındafethetmeleri, harap durumdaki Ayasofya’nın derhalcamiye çevrilerek kurtarılmasına sebep olmuştur.Türk mimarı Koca Sinan’ın 16.yy da eklediği payandaduvarları, 19. yy. ortasında Mimar Fossati kardeşlerin ve 1930’dan itibaren yapılan diğer restorasyonlar ve kubbenin demir kuşak ile çevrilmesi önemli tamirlerdir. 1930-1935 yılları arasında ortaya çıkartılıp temizlenen bir kısım mozaikler Bizans’ın önemli sanat eserleri arasında yer alırlar. Mihrap çevresi, Türk çini sanatı ve Türk yazı sanatının en güzel örneklerini içerir. Bunlardan kubbedeki ünlü Türk hattatı Kazasker Mustafa İzzet Efendi’nin Kuran’dan alınma bir suresi ile 7.50 m. çapındaki yuvarlak levhalar en ilgi çekici olanıdır.
7. Sayfa
Bu levhalarda, Allah, Muhammed, Ömer,Osman, Ali, Hasan, Ebu Bekir, Hüseyin’in isimleriyazılıdır. Mihrabın yan duvarlarında ise Osmanlıpadişahlarının yazıp buraya hediye ettiği levhalar vardır.Sultan II. Selim, Sultan III. Mehmet, Sultan III. Murat ve şehzadelerin türbeleri, Sultan I. Mahmut’un şadırvanı, sıbyan mektebi, imareti, kütüphanesi, Sultan Abdülmecid’in hünkar mahfeli, muvakkithanesi,Ayasofya’daki Türk çağı örnekleri olup türbeler, iç donanımı, çinileri ve mimarisiyle klasik Osmanlı türbe geleneğinin en güzel örneklerini oluşturmaktadır.
8. Sayfa
Avlunun içerisindeki müze girişi, asırlar sonra yenidenkullanılmaya başlanan, batı yönündeki orijinal kapıdır.Vaftiz olamayanların girebildikleri dış koridor 5 kapıile iç koridora, burası da 9 kapı ile kilisenin esas kısmına açılır.Ortadaki yüksek kapı İmparatorluk kapısıdır ve üzerindeki mozaik pano 9. yy. sonunda yapılmıştır. Ortada taht üzerinde oturan pantokratorİsa’dan, bir İmparator şefaat istemektedir. Yanlardaki madalyonlarda Meryem Ana ve Baş Melek Gabriel’in portreleri vardır. İç koridor ve yan neflerin tavanındaki diğer figürsüz mozaikler Justinyen devri orijinalleridir. Yapının ana kısmında ziyaretçiyi görkemli ve muazzam bir mekân karşılar.
9. Sayfa
Duvarlar ve tavanlar mermer vemozaiklerle kaplı, rengarenk bir görünüştedir. Kubbemozaiklerinin 3 değişik renk tonu, yapılan 3 değişiktamirat devrini gösterir. Yüksekliği ve çapı ile dünyanınen büyük kubbesi iken günümüzde de sayılı büyük kubbelerindendir.Yapılan tamiratlardan dolayı kubbe tam bir çember değildir. Kuzey – Güney çapı 31,87 m.dir. Doğu – Batı çapı 30,87 m. olup yüksekliği 55,60 m.dir. Kubbenin dayandığı 4 pandantifte, 4 kanatlı melek figürü, yüzleri kapatılmış olarak yer alır.
10. Sayfa
Dikdörtgen, geniş orta mekanın sütunlarla ayrılmış2 yanında, karanlık neftler uzanır. Orta mekan 74.67 x 69.80 m.dir. Alt katta ve galerilerde toplam 107sütun vardır. Ayasofya sütun başlıkları tüm yapının en karakteristik ve belirgin, klasik, 6. yy. Bizans süsleme örnekleridir.O çağa ait bir özellik olan derin oyulmuş mermerler güzel bir ışık, gölge oyunu ortaya serer. Ortalarında İmparator monogamları bulunur.Köşelerde yer alan antik porfir sütunlar, yeşil Selanik mermerinden yapılma orta sütunlar ve tümünün beyaz mermerden yapılma, zengin işlemelerle süslü başlıkları insanı eski günlere götürür. Apsis yarı kubbesinde kucağında çocuk İsa ile Meryem Ana, sağ yanda da BaşMelek mozaikleri bulunmaktadır. Karşı duvardaki bir başka melek figürü tahrip olmuştur.
11. Sayfa
Galeriler seviyesinde duvarlara asılı, deri üzerineyapılmış 7.5 m. çapındaki büyük diskler ve kubbedekiyazıt, eserin cami olarak kullanıldığını hatırlatırlar. 19.yy. ortalarında dönemin büyük ustaları tarafından yazılan bu kaligrafiler birer şaheserdir.Yuvarlak tablolarda Allah, Hz. Muhammed, 4 Halife ve Hasan-Hüseyin isimleri yazılıdır. Döneminin güzel örneklerimihrap üstü vitraylar, apsis içine yerleştirilmiş cami mihrabı, yanındaki minber ve mevlithanlar balkonu Türk dönemi ekleridir. Zeminde yer alan, renkli mermer parçalarından yapılmış kare kısım, belki 12. yy.da ilaveedilmiş, İmparatorların taç giydiği mahaldir.
12. Sayfa
Üstün kaliteli mermerden yapılmış iki küresel iri kaporta mekânın giriş yanlarında yer alır. Antik orijinli bukaplar geç 16. yy’da Bergama’dan getirtilmiştir. Binanın kuzey köşesinde “terleyen sütun” bulunur.Alt kısmı bronz bir kuşak ile çevrilmiş, parmak sokulabilen birdilek deliği olan sütun hakkında bolca masal ve efsanevardır. Binayı dışardan destekleyen payandalarınkuzeydeki ilkinin içerisi rampadır. Üst galerilere burampa ile çıkılır. Binayı üç yönden kuşatan galerilerdenmuhteşem iç mekan bambaşka görülür.
13. Sayfa
İmparatorluk kadınları ve kilise toplantıları için ayrılmış kısımları vardır. Kuzey kanatta bir, güney kanatta da 3’lü figürler halinde 3 mozaik pano bulunur.Güney galeride, yanındaki pencereden giren gün ışığı altında, Bizansmozaik sanatının şaheser panosu yer alır. Buradaki konu, çok geniş son mahkeme sahnesinin tam ortasında bulunan; “Diesis” diye bilinen, üçlü figürdür. Ortada İsa onun sağında Meryem, solunda ise Hz.Yahyayer alır. Değişik dizili arka fon mozaikleri, figürlerin güzelliğini daha da artırır.
14. Sayfa
Güney galeri dibindeki 12. yy. mozaik panoda, MeryemAna ve çocuk İsa, İmparator II. Komnenus, İmparatoriçeİrene, yan duvarında hasta Prens Aleksios yer alır.Takdim edilen rulo kiliseye bağışları, deri kese ise altınyardımını belirtmektedir.Buradaki ikinci pano, tahta oturmuş İsa, yanında İmparatoriçe Zoe ve üçüncü kocası Konstantin Monomakhos’dur, Konstantin’ninkafası ve üstündeki yazıt kazınıp, tekrar yapılmıştır. Orijinal mozaik Zoe’nin ilk kocasına aitti. Bu panoda İmparatorluk ailesinin kiliseye şükran ve bağışları sembolize edilmektedir.
15. Sayfa
İç koridordan müzeyi terkederken görülen büyük bir mozaik pano 10. yy’dan kalmadır.Bozuk perspektifli figürler: Ortada Meryem Ana ve çocuk İsa, yanlarda ise şehir maketini sunan Büyük Konstantin ile Ayasofya maketini sunanJustinyen’dir. Çıkışta kısmen zemine gömülü M.Ö. 2.yy’dan kalma muazzam bronz kapılar Tarsus’tan, belki de bir pagan mabetinden getirtilerek burada tekrar kullanılmıştır.
16. Sayfa
17. Sayfa