Bu sorunun kesin bir cevabı yoktur, çünkü "duyarlı" kavramının tanımı kişiden kişiye değişebilir. Ancak, genel olarak, mevcut neslin geçmiş nesillerden daha duyarlı olduğu söylenebilir.

Bu, çeşitli faktörlere bağlıdır. Örneğin, mevcut nesil, internet ve sosyal medya gibi teknolojilere daha erişilebilir durumda. Bu teknolojiler, insanların dünyayla daha fazla bağlantı kurmasına ve farklı kültürlerden ve deneyimlerden insanlarla etkileşime girmesine olanak tanır. Bu, insanların daha geniş bir bakış açısı geliştirmesine ve diğer insanların bakış açılarını daha iyi anlamasına yardımcı olabilir.

Ayrıca, mevcut nesil, geçmiş nesillere göre daha fazla çevresel ve sosyal sorunlara maruz kalmaktadır. Bu sorunlar, insanların çevrelerine ve başkalarına karşı daha duyarlı olmalarını teşvik edebilir.

Elbette, her nesilde duyarlı ve duyarsız insanlar vardır. Ancak, genel olarak, mevcut neslin geçmiş nesillerden daha duyarlı olduğu söylenebilir.

İşte bu iddiayı destekleyen bazı örnekler:

1. Çevresel konulara duyarlılık: Mevcut nesil, çevresel sorunlara karşı daha duyarlıdır. Örneğin, iklim değişikliği, sürdürülebilirlik ve geri dönüşüm gibi konulara daha fazla ilgi göstermektedirler.
2. Sosyal adalet konularına duyarlılık: Mevcut nesil, sosyal adalet konularına karşı daha duyarlıdır. Örneğin, ırkçılık, cinsiyetçilik ve ayrımcılık gibi konulara karşı daha fazla farkındalık göstermektedirler.
3. Diğer kültürlere duyarlılık: Mevcut nesil, diğer kültürlere karşı daha duyarlıdır. Bu, küreselleşme ve göç gibi faktörlerden kaynaklanmaktadır.

Elbette, bu sadece birkaç örnektir. Mevcut nesil, geçmiş nesillerden daha duyarlı olduğu birçok başka alanda da bulunmaktadır.

Bu mevcut nesildeki insanlar geçmiş nesildeki insanlardan daha az mı yoksa daha mı duyarlı?

Bu konuda kesin bir genellemeye varmak zor olsa da, insanların duyarlılık düzeyi bireysel ve toplumsal faktörlere bağlı olarak değişebilir. Her neslin kendine özgü deneyimleri, eğitim seviyesi, bilinç düzeyi ve kültürel etkileri vardır. Bu nedenle, geçmiş nesillerle karşılaştırma yapmak yerine, her neslin kendi içindeki duyarlılık seviyesini değerlendirmek daha doğru olabilir.

Bu sorunun yanıtı genel olarak nesiller arasında değişebilir ve genelleme yapmak zor olabilir. Ancak, duyarlılık genellikle toplumsal, kültürel ve eğitimsel faktörlere bağlı olarak değişebilir. İnsanlar genellikle toplumlarında ve dünyada meydana gelen değişikliklere tepki gösterirler ve bu tepkiler zaman içinde evrilebilir.

Günümüzde, birçok insan çevre konularına, sosyal adalet meselelerine, insan haklarına ve benzeri konulara daha fazla duyarlılık göstermekte ve bu konularda daha bilinçli olmaktadır. Ancak, bu durum bireyden bireye, kültürden kültüre ve coğrafyadan coğrafyaya değişebilir. Duyarlılık, bireylerin eğitimi, deneyimleri ve yaşadıkları toplumun değerleri ile şekillenir.

Geçmiş nesillerde de birçok insan çeşitli sosyal sorumluluklar, çevresel konular veya insan hakları gibi konularda duyarlı olabilirken, günümüzdeki nesil daha fazla bilgiye, iletişim araçlarına ve küresel olaylara daha hızlı erişebiliyor, bu da duyarlılığı etkileyebilir.

Sonuç olarak, duyarlılık konusu oldukça karmaşık bir konsepttir ve genel bir değerlendirme yapmak, tüm bireyleri ve toplulukları kapsayan kesin bir sonuç çıkarmak zordur.