Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

İnkilapcılık ilkesinin yeni Turk devletinin kuruluşundaki onemi nedir

Bu sorunun cevabı için bana yardımcı olur musunuz.

Bu soruya 1 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    Mehmet Akbaba

    • 2020-05-18 02:24:17

    Cevap : İnkılâpçılık ilkesi, bir yandan Atatürk ilkelerinin korunmasını esas tutan, öte yandan da bu esaslara dayanılarak yeni hamlelerle Türk toplumunun aydın ve ileri yönde gelişim ve geleceğini sağlayacak dinamik bir toplum yaşayış ilkesi olarak benimsenmiştir. Çünkü bu ilke Atatürk, felsefesini bazı dinî, siyasî ve felsefî kuramlarda olduğu gibi katı ve dar çerçevede kalmaktan kurtarmak istemiştir.

    Buradaki açıklamalarımızda Atatürk’ün İnkılâbı tarifini ve Türk İnkılâbı nedir sorusuna verdiği cevap hareket noktamız olacaktır. Ulu Önder inkılâbı “Mevcut müesseseleri zorla değiştirmek demektir. Türk milletini son asırlarda geri bırakmış olan müesseseleri yıkarak yerlerine, milletin en yüksek medeni icaplara göre ilerlemesini temin edecek yeni müesseseleri koymuş olmaktır” diye tanımladıktan sonra, Türk İnkılâbı nedir sorusuna “Bu inkılâp kelimenin ilk anda işaret ettiği ihtilâl manasından başka, ondan daha geniş bir değişikliği ifade etmektedir. Bugünkü devletimizin şekli, yüzyıllardan beri gelen eski şekilleri ortadan kaldıran en gelişmiş tarz olmuştur. Milletin, varlığını devam ettirmesi için fertleri arasında düşündüğü ortak bağ, yüzyıllardan beri gelen şekil ve mahiyetini değiştirmiş, yani millet, dinî ve mezhebî bağlantı yerine Türk milliyet bağıyla fertlerini toplamıştır. Millet beynelmilel umumî mücadele sahasında hayat sebebi ve kuvvet sebebi olacak ilim ve vasıtanın ancak çağdaş medeniyette bulunabileceğini bir değişmez gerçek olarak prensip saymıştır. Netice olarak millet, saydığım değişiklik ve inkılâpların tabiî ve zarurî icabı olarak umumî idaresinin ve bütün kanunlarının ancak dünyevî ihtiyaçlardan mülhem ve ihtiyacın değişme ve gelişmesiyle sürekli olarak değişme ve gelişmesi esas olan dünyevî bir zihniyeti hayatı boyunca devam edecek bir idare saymıştır.

    Büyük milletimizin hayatının seyrinde vücuda getirdiği bu değişiklikler herhangi bir İhtilâlden çok fazla, çok yüksek olan en muazzam inkılâplardandır.

    Çok milletlerin kurtuluş ve yükselme mücadelesinde köpürdükleri görülmüştür. Fakat bu köpürme Türk milletinin şuurlu köpürmesine benzemez”, diye cevap vermektedir.

    Bizce İnkılâpçılık ilkesinin gerçek anlamı tartışmasız Ulu Önderin bu tariflerinin içeriğinde en güzel ifadesini bulmaktadır. Nitekim bu açıklamalarını daha net ve belirginleştirdiği “Hakiki inkılâpçılar onlardır ki, ilerleme ve yenileşme inkılâbına yöneltmek istedikleri insanların ruh ve vicdanlarındaki gerçek eğilime sızmasını bilirler. Bu münasebetle şunu da ifade edeyim ki, Türk Milletinin son senelerde gösterdiği harikaların yaptığı siyasî ve sosyal inkılâplarının gerçek sahibi kendisidir. Sizsiniz…. Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz inkılâpların gayesi, Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen çağımıza uygun ve bütün mana ve biçimi ile medeni bir toplum haline ulaştırmaktır.

    İnkılâplarımızın temel ilkesi budur. Bu gerçeği kabul edemeyen zihniyetleri darmadağın etmek zaruridir” şeklindeki bu sözleriyle, ilkelerinin bütünlüğünün korunmasını dile getirirken, İnkılâpçılık ilkesinin anlamını da vurgulamaktadır.

    Demek oluyor ki, Atatürk’ün İnkılâpçılık ilkesi değişme, gelişme ve her türlü yeniliğe açıklık getiren bir ilke olarak kabul edilmek zorundadır. Daha açık bir deyimle, çağdaş medeniyete yürüyüşün direktifidir.

    İnkılâpçılık ilkesi, Türkiye’nin devrim atılımlarını gerçekleştirecek ülkenin gelişmesine engel olan eski kurumların ve düşünce sisteminin yerine yeni kurumların yeni kurum ve düşünce sisteminin getirildiği; Türkiye’nin ilerlemesini bilinçli ve kararlılıkla sürdüreceği anlamını taşımaktadır. Atatürk Devriminin amacı yalnızca Türkiye’yi yalnız çağdaş, demokratik bir toplum konumuna getirmek değildir. Aynı zaman da sürekli olarak bu yönde gelişmesini sağlamaktır. Atatürkçülük durağan bir ideoloji değildir. İnkılâpçılık ilkesi, Türkiye’nin bağımsızlığı, çağdaşlaşması, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü ve açık toplum temellerinden uzaklaşmadan zamanla gelişebilmesi için Atatürkçülüğe gereken esnekliği sağlamaktır.

    İnkılâpçılık Atatürkçülüğü Türk İnkılâbını, ilkelerini doğma olmaktan kurtaran, onu yaşayan, çağın, çağların, geleceğin yeni oluşumları, gelişmeleri, değişmeleri karşısında sürekli kılan ilkedir. Çağdaşlaşmanın en büyük engeli inkılâpları doğmalaştırmak, ilkeleri yeni gelişmeler karşısında yeni durumlara yanıt veremez hale dönüştürmektir. Toplum yaşayan bir varlıktır; değişmek, gelişmek zorundadır. Durağanlık çağdaş düşüncenin, kapsamı d ışındadır. Atatürkçülük dinamik bir ulusal ideolojidir. Onu durağanlıktan, doğmacılıktan kurtaran, yaşayan, yaşatacak olan, çağın gerisinde bırakmayacak inkılâpçılık ilkesidir. 

    Atatürk’ün önderliğinde gerçekleşen Türk İnkılâbı, aynı zamanda hem toplumun ümmet esasından millet esasına geçişini gerçekleştirmiş, kişisel egemenliğe son vererek, millet egemenliğini ilan etmiş, dine bağlı (teokratik) devlet yapısının yerine, lâik devlet yapısını geçirmiş; hem de modernleşme ile gelenekçilik arasında bocalamakta olan toplumu, bu ikilikten kurtararak, Türkiye’nin yüzünü geri dönülmez şekilde çağdaş Batı uygarlığına döndürmüştür. Asıl amaç, çağdaşlaşmaktır. Ancak Atatürk’ün koyduğu ilkeler arasında ne Batıcılık ne de Batılılaşmak diye bir ilke yoktur. Onun bu konuda koyduğu ilke devrimciliktir(inkılâpçılık). Çünkü çağdaşlaşmanın iki boyutu vardır: Birincisi uygarlık, ikincisi Batıdır. Birinci boyut geneldir. Her millet bunu hedeflemelidir. Bunu Atatürk şöyle dile getiriyordu; “Ülkeler çeşitlidir, fakat uygarlık birdir. Ve bir milletin ilerlemesi için de bu biricik uygarlığa katılması gereklidir.”

    Diğer Cevaplara Gözat
    Hera1 Takipçi
    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz




    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.