Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

Şiirin biçim ve içerik yönünden incelemesi

Anneler Ve Çocuklar

Anne ölünce çocuk

Bahçenin en yalnız köşesinde

Elinde bir siyah çubuk

Ağzında küçük bir leke



Çocuk öldü mü güneş

Simsiyah görünür gözüne

Elinde bir ip nereye

Bilmez bağlayacağını anne



Kaçar herkesten

Durmaz bir yerde

Anne ölünce çocuk

Çocuk ölünce anne


Sezai Karakoç

Bu soruya 2 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    gokturk

    • 2020-04-23 16:36:52

    Cevap : BİÇİM YÖNÜNDEN İNCELEME
    Şiirleri biçim yönünden incelemeye başladığımızda yedi  konuda değerlendirme yapmamız gerekmektedir.
    1. Nazım biriminin tespit edilmesi ve ortaya konması; dörtlükten mi oluşmaktadır. Beyitler halinde mi söylenmiştir. 
    2. Şiirin kaç beyitten oluştuğu veya kaç dörtlükten oluştuğu tespit edilir. Bunun için şiirdeki bütün beyitler veya dörtlükler sayılır.
    3. Şiirin hangi ölçü ile yazıldığının bilinmesi gereklidir.
    4. Şiirin duraklarının tespit edilmesi ve belirtilmesi gerekmektedir.
    5. Şiirde bulunan kafiyeler ve kafiye çeşitleri tespit edilmeli,
    6. Şiirde bulunan rediflerin tespiti ve gösterilmesi,  
    7. Şiiri oluşturan kafiyeler tespit edildikten sonra kafiye şeması oluşturulmalıdır.

    İÇERİK YÖNÜNDEN İNCELEME
    İçerik yönünden inceleme durumunda ise yedi basamakta yapılabilmektedir.
    1. Anlamı bilinmeyen kelimelerin tespiti ve bunların açıklanması,
    2. Anlamı bilinmeyen deyimlerin tespiti ve bunların açıklanması,
    3. Şiirin bölümler halinde anlattıklarının ortaya konması gereklidir. Dörtlüğün ne anlattığı, beyitin ne anlattığı ortaya konması şiire bütün halinde bakmayı kolaylaştırır.
    4. Şiirde anlatılmak istenen ana konunun ne olduğu tespiti yapılır. Bunun için kıtaların, beyitlerin neler anlattığından yararlanmak gereklidir.
    5. Şiirin anlatmak istediklerini hangi anlatım özelliklerin kullanarak yapmaya çalıştığını tespit etmek gereklidir. (Mecazı Mürsel, betimleme, benzetme gibi)
    6. Şiirde kullanılan dilin ne olduğu şiirin anlaşılmasında önemli bir noktadır. Ağdalı bir dil, sade bir dil, yabancı kelimelerin kullanıldığı bir dil gibi.
    7. Şiirin türü hakkında bilgiye ulaşmak gerekmektedir. Bunun için yapılması gereken kıta ve beyitlerin anlattıklarının bütün halinde değerlendirilmesi ile ortaya çıkar.

    Sezai Karakoç'un 1958 yılında kaleme aldığı ANNELER VE ÇOCUKLAR şiirinin tamamını inceleyecek olursak;

    Şairin o ünlü “Mona Rossa” şiirinden altı yıl sonra 1958 yılında kaleme alınan “Anneler Ve Çocuklar” şiiri üç kıta ve otuz dokuz sözcükten oluşmaktadır.Yazılış tarihi itibariyle bendenizle yaşıt olan bu küçük ve anlamlı şiiri bilmem kaçıncı okuyuşumdur.Her okuyuşumda yüreğimden bir şeyler alır götürür bu dizeler.Görüldüğü gibi şiir; Karakoç’un diğer pek çok çarpıcı benzetmeler ve sembollerle süslü gizemli şiirlerine nazaran açık ve yalındır.Hemen hemen hiçbir yabancı sözcüğün kullanılmadığı bu küçük şiirde birinci ve üçünçü dörtlüklerde hep eksiltili cümleler kullanılmıştır.Fakat ikinci dörtlükte geniş zamanlı kelimeler tercih edilmiştir.

    Sezai Karakoç; bütün şiirlerini topladığı “Gün Doğmadan” adlı şiir kitabındaki diğer şiirlerinde de anne ve çocuk sözcüklerini çok sık kullanmıştır. Titiz bir inceleme sonucu bütün şiirlerinde yaklaşık olarak anne sözcüğünü 92, çocuk sözcüğünü de 159 defa kullandığı tespit edilmiştir. Dolayısıyla anne ve çocuk kavramlarının şairin dünyasında ayrı ve çok önemli bir yere sahip olduğu anlaşılmaktadır. Hatta bu kavramlar diğer şiirlerinde o kadar yoğunlukla ele alınmıştır ki, tahliline çalıştığımız bu kısacık şiirdeki anne ve çocuk sözcükleri diğer şiirlerindeki bu kavramları sanki tamamlar niteliktedir.

    Bu şiirde; anne ve çocuk sözcükleri dışında dört defa da “ölüm” kavramını kullanan şair, adeta üç kavram etrafında bir şiir kurmuştur. “Ölüm- Anne-Çocuk” bu üç kavram arasındaki bağlantı ile, şairin diğer şiirlerine serpiştirdiği benzer kavramlarla ahenkli bir bütünleşme sağlandığı hemen göze çarpmaktadır. Bu bütünlüğün içerisinde dikkat çeken diğer önemli bir sözcük ise “sevgili” dir. Kolay okunmakla birlikte, bir okuyuşta kolay kolay anlaşılmayacak kadar da gizemli olan Anneler Ve Çocuklar şiiri bu yapısıyla “Zorun Kolay Anlatımı” dediğimiz edebi sanatın mükemmel bir örneğini teşkil etmektedir. Bu tarz; Karakoç’tan önceki ve sonraki şairler tarafından da sık sık başvurulan, ancak kolay kolay üstesinden gelinemeyen bir tarzdır.

    ŞİİRİN İÇERİK OLARAK TAHLİLİ :
    Üç bölümden oluşan Anneler Ve Çocuklar şiirinin birinci bölümünde, öncelikle annesini kaybeden bir çocukla karşı karşıyayız. Bu çocuk şiirde birkaç sözcükle öyle tarif edilmiş ki, bahçenin (hayatın) en yalnız köşesinde elinde bir siyah çubuk ve ağzında küçük bir leke ile öylece durmaktadır.”Siyah” sözcüğü edebiyatta olduğu kadar geleneğimizde de matemin rengi olarak kullanıldığı için, muhtemelen şair bu sözcüğü bilinçli olarak kullanmıştır. Çünkü annesi ölen çocuk matemlidir, üzgündür siyah çubukla birlikte gizli bir keder içindedir. Çocuğun ağzındaki küçük “leke” de matemdir, çünkü “anne-sevgili” artık yanında değildir, ölmüştür.

    Şiirin ikinci bölümünde ise, ölen çocuktur. Ve bu güzel şiirde; anne ölünce çocuğun, çocuk ölünce de bir annenin psikolojik durumlarını karşılaştıran şair, çocuğunun ölümünden sonra annenin evreni nasıl simsiyah gördüğünden bahsetmektedir.Güneşsiz evrenin simsiyah görünmesi ne anlatılmaz bir hadisedir?. Bendeniz; bu şiirde bahsedildiği üzere mecaz anlamda değil, gerçek anlamda evrenin birkaç saniyelik güneşsiz kalması sonucundaki insanların psikolojik hallerini antoloji sayfamda kayıtlı bulunan “Güneş Tutulması” adlı şiirimde tasvir etmeye çalışmıştım. Güneşin simsiyah görünmesi durumunu gerçek anlamda bile hakkıyla tasvir etmek kabil olmasa gerektir. İşte şiirin bu bölümünde; evlat yitirmenin acısına dayanamayan bir anne “sevgili-güneş” gibi sevgisi tarif edilmez bir varlığın o dayanılmaz aydınlığında simsiyah bir dünyaya hapsolmuş gibidir.Bu nedende, bu anne aynı zamanda kararsız ve çaresizdir. “Elinde bir ip nereye / Bilmez bağlayacağını anne”.

    Şiirin üçüncü bölümünde ise; anne ve çocuğunun birbirlerinin ölümünden sonraki ruh halleri karşılaştırılmış ve tasvir edilmiştir.Anne ve çocuğun birbirlerini yitirmesi sonrasındaki bu karamsarlık halleri ve matemleri, bize aynı zamanda sevgilinin ölümünden sonraki psikolojik durumu da hatırlatıyor.Öylesine insan yüreğine bir çığ gibi düşen bir psikolojik atmosfer çiziliyor ki, bu durumu sözcüklerle tarif etmek ne kadar zor? Annesini yitiren çocuk, yada çocuğunu yitiren anne insanlardan, herkesten, her şeyden kaçmaktadır adeta, gizli bir matem içindedirler. Ne yapacaklarını, nereye gideceklerini bilememektedir, yerinde duramamaktadırlar.

    Ayrıca yazar Sezai Karakoç hakkında bilgiler de elinizin altında bulunsun:)

    Sezai Karakoç

     


    Diğer Cevaplara Gözat
    Cevap Yaz Arama Yap

    İsa Ezrak

    • 2021-03-30 11:03:46

    Cevap : Çook neğendim soruları
    Cevap Yaz Arama Yap




    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.