İşte Cevaplar
Cevap : Bu sözü çok severim. Toğrağın önemini anlatan bu söz; hem mecazen, hem de gerçek anlamda hayatın kaynağı olan toprağı anlatır. Evet yaşam toprakta filizlenir.
Yaşam toprakta filizlenir; çünkü toprak olmasaydı bitkiler olmazdı, bitkiler olmasaydı hayvanlar olmazdı, hayvanlar olmasaydı canlılık olmazdı.
Bu anlattığım gerçek anlamının dışında mecazen bir şeyin yetişmesi için onun dayanacağı kök salacağı sağlam bir zemin olmalıdır toprak burada bu zemini ifade eder. Örneğin ailede bir bireyin yetişmesi de aynı toprak gibidir ve birey ailede filizlenir.
Ben yeniden gerçek anlamına dönmek istiyorum çünkü topraklarımız dolayısıyla geleceğimiz tehlike altında. Topraklarımız erezyonla yok oluyor, verimli topraklar gidip yerine hiç bir filiz alamayacağımız verimsiz topraklara dönüşüyor. Bunun nedeni ise insanoğlu, insaoğlunun bilinçsizce çevresine ve doğaya verdiği zarar. Biz ağaçları kesip, çevremizi kirlettiğimiz sürece bu güzellikler elimizden kayıp gidecek ve bir gün hepsine muhtaç kalacağız ve hatta belki kim bilir dünyadaki canlılık son bulacak.
Topraklarda bitkiler yeşermezse diğer canlılar aç kalır. Dünya çöle dönmeye başlar. Ekosistem bozulur ve canlılık yok olur. Çünkü ekosistemin temel noktası topraktır. Topraktan başlayıp diğer tüm canlılara doğru devam eden bir besin zinciri var. Bu besin zinciri halkalarından kopsa sadece o halkada olanlar etkilenir. Fakat o zincir kökünden yani topraktan koparsa bütün zincir dağılır, bütün ekosistem çöker ve canlılık basit tek hücreli canlılar dışında son bulabilir.
Peki ne yapmalıyız. Önce doğaya saygılı olmalı, onu korumalıyız. Doğa zaten kendi kendini yenileyebilir. Biz yeterki zarar vermeyelim. Çevremizi kirletmeyelim, ağaçlarımızı kesmeyelim, oluşabilecek zararlara karşı önlemler alalım ve hatta sorunları giderecek onaracak geliştirmeler yapalım. Bunun için en önemli şey bence yine toprağa bağlı olarak ağaçlardır. Çevremizi ağaçlandıralım ormanlar yaratalım, her fırsatta ağaç dikelim gerisini zaten toprak hallecektir.
Not: Kutsal dinlerde de insanoğlunun topraktan yaratıldığı vurgusu vardır. Yani toprak nereden bakarsanız bakın hayattır ve yaşam toprakta filizlenir.
Diğer Cevaplara Gözat
Yaşam toprakta filizlenir; çünkü toprak olmasaydı bitkiler olmazdı, bitkiler olmasaydı hayvanlar olmazdı, hayvanlar olmasaydı canlılık olmazdı.
Bu anlattığım gerçek anlamının dışında mecazen bir şeyin yetişmesi için onun dayanacağı kök salacağı sağlam bir zemin olmalıdır toprak burada bu zemini ifade eder. Örneğin ailede bir bireyin yetişmesi de aynı toprak gibidir ve birey ailede filizlenir.
Ben yeniden gerçek anlamına dönmek istiyorum çünkü topraklarımız dolayısıyla geleceğimiz tehlike altında. Topraklarımız erezyonla yok oluyor, verimli topraklar gidip yerine hiç bir filiz alamayacağımız verimsiz topraklara dönüşüyor. Bunun nedeni ise insanoğlu, insaoğlunun bilinçsizce çevresine ve doğaya verdiği zarar. Biz ağaçları kesip, çevremizi kirlettiğimiz sürece bu güzellikler elimizden kayıp gidecek ve bir gün hepsine muhtaç kalacağız ve hatta belki kim bilir dünyadaki canlılık son bulacak.
Topraklarda bitkiler yeşermezse diğer canlılar aç kalır. Dünya çöle dönmeye başlar. Ekosistem bozulur ve canlılık yok olur. Çünkü ekosistemin temel noktası topraktır. Topraktan başlayıp diğer tüm canlılara doğru devam eden bir besin zinciri var. Bu besin zinciri halkalarından kopsa sadece o halkada olanlar etkilenir. Fakat o zincir kökünden yani topraktan koparsa bütün zincir dağılır, bütün ekosistem çöker ve canlılık basit tek hücreli canlılar dışında son bulabilir.
Peki ne yapmalıyız. Önce doğaya saygılı olmalı, onu korumalıyız. Doğa zaten kendi kendini yenileyebilir. Biz yeterki zarar vermeyelim. Çevremizi kirletmeyelim, ağaçlarımızı kesmeyelim, oluşabilecek zararlara karşı önlemler alalım ve hatta sorunları giderecek onaracak geliştirmeler yapalım. Bunun için en önemli şey bence yine toprağa bağlı olarak ağaçlardır. Çevremizi ağaçlandıralım ormanlar yaratalım, her fırsatta ağaç dikelim gerisini zaten toprak hallecektir.
Not: Kutsal dinlerde de insanoğlunun topraktan yaratıldığı vurgusu vardır. Yani toprak nereden bakarsanız bakın hayattır ve yaşam toprakta filizlenir.
Diğer Cevaplara Gözat
Cevap : Yaşam toprakta filizlenir;
Toprak bazıları için üzerinde yaşadığımız kara parçası olarak tanımlansada aslında bundan çok daha fazlasıdır. Bütün semavi dinlerde evrenin 4 temel maddesinden biri olan toprak yaşamın sürekliliği için olmazsa olmazdır. Topraktan geldik toprağa döneceğiz sözünü hepimiz duymuşuzdur. Herşeyin başlangıcı olan su bile filizlenip hayat bulabilmek için topraktaki elementlere ve minerallere ihtiyaç duyar. Hayat bulan filiz buğday olur, meyve olur, orman olur. Orman sayısız canlıya ev olur, hayat olur, yaşamın devamı için oksijen üretir. Soframızdaki ekmekten, aldığımız nefese kadar herşeyi toprağa borçluyuz. O yüzdendir ki uğruna bu kadar şehitler verip, onu vatan diye canımız pahasına koruruz.
İstiklal marşımızdaki
" Bayrakları bayrak yapan üzerindeki kandır.
Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır"
dizeleri buna çok güzel bir örnektir.
Evrendeki herşeyin bir ömrü vardır. Herşey doğar, büyür ve ölür. Sonrasında herşey toprağa döner, başka şeylere dönüşür. Kullandığımız petrol ve fosil bazlı yakıtlardan tutunda, tarla ve seralarda kullandığımız gübreye kadar sayısız alan içerisinde toprak bu müthiş dönüşümün en önemli kaynağıdır. Ünlü halk ozanımız Aşık Veysel aslında ne kadar güzel anlatmış onu bize fazla söze gerek kalmamış.
Dost dost diye nice nicesine sarıldım
Benim sadık yârim kara topraktır
Beyhude dolandım (ey yar) boşa yoruldum
Benim sadık yârim kara topraktır kara topraktır
Nice güzellere (ey yar) bağlandım kaldım
Ne bir vefa gördüm ne faydalandım
Her türlü isteğim (ey yar) topraktan aldım
Benim sadık yârim kara topraktır
Koyun verdi kuzu verdi süt verdi
Yemek verdi ekmek verdi et verdi
Kazma ile döğme döğmeyince kıt verdi
Benim sadık yarim kara topraktır
Âdemden bu deme neslim getirdi
Bana türlü türlü meyva yetirdi
Hergün beni tepe tepesinde götürdü
Benim sadık yarim kara topraktır...
Toprak bazıları için üzerinde yaşadığımız kara parçası olarak tanımlansada aslında bundan çok daha fazlasıdır. Bütün semavi dinlerde evrenin 4 temel maddesinden biri olan toprak yaşamın sürekliliği için olmazsa olmazdır. Topraktan geldik toprağa döneceğiz sözünü hepimiz duymuşuzdur. Herşeyin başlangıcı olan su bile filizlenip hayat bulabilmek için topraktaki elementlere ve minerallere ihtiyaç duyar. Hayat bulan filiz buğday olur, meyve olur, orman olur. Orman sayısız canlıya ev olur, hayat olur, yaşamın devamı için oksijen üretir. Soframızdaki ekmekten, aldığımız nefese kadar herşeyi toprağa borçluyuz. O yüzdendir ki uğruna bu kadar şehitler verip, onu vatan diye canımız pahasına koruruz.
İstiklal marşımızdaki
" Bayrakları bayrak yapan üzerindeki kandır.
Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır"
dizeleri buna çok güzel bir örnektir.
Evrendeki herşeyin bir ömrü vardır. Herşey doğar, büyür ve ölür. Sonrasında herşey toprağa döner, başka şeylere dönüşür. Kullandığımız petrol ve fosil bazlı yakıtlardan tutunda, tarla ve seralarda kullandığımız gübreye kadar sayısız alan içerisinde toprak bu müthiş dönüşümün en önemli kaynağıdır. Ünlü halk ozanımız Aşık Veysel aslında ne kadar güzel anlatmış onu bize fazla söze gerek kalmamış.
Dost dost diye nice nicesine sarıldım
Benim sadık yârim kara topraktır
Beyhude dolandım (ey yar) boşa yoruldum
Benim sadık yârim kara topraktır kara topraktır
Nice güzellere (ey yar) bağlandım kaldım
Ne bir vefa gördüm ne faydalandım
Her türlü isteğim (ey yar) topraktan aldım
Benim sadık yârim kara topraktır
Koyun verdi kuzu verdi süt verdi
Yemek verdi ekmek verdi et verdi
Kazma ile döğme döğmeyince kıt verdi
Benim sadık yarim kara topraktır
Âdemden bu deme neslim getirdi
Bana türlü türlü meyva yetirdi
Hergün beni tepe tepesinde götürdü
Benim sadık yarim kara topraktır...