Nedir.Org*
Soru Sor

Ritüel Sunumları

  • 3
    4 yıl önce
    İlgili Yazı: Ritüel

    Dosya Adı: Ritüel Nedir (DOCX)

    (Göster / Gizle) Sunum İçeriği: Düz metin (text) olarak..
    RİTÜEL NEDİR?Çoğu insan ritüeli dinle bir tutar. Oysa, çoğumuz ritüelle, din vesilesiyle karşılaşırız. Cenaze törenleri, sünnet, komünyon ayini, dini bir ritüelin parçası olan anlaşılmaz konuşmalar, Müslümanların Kâbe’ ye doğru günde beş kere secde etmeleri, Brahman rahiplerinin Hindu “puja”ları sırasındaki prasad ( yemek ikramı ) döngüleri, ve burada yazdıklarımızdan çok daha fazlası, ritüellere örnek olarak verilebilir. Dini ritüeller, dinin kendisine örnek oluşturan pratikler ve Budizm, İslam, Hristiyanlık, Hinduizm ve Yahudilik gibi dünya dinlerinin yerel varyasyonlarından, Animizm’ in versiyonları ve diğer melez inanç sistemleri kadar çeşitlidir. Çoğu insan, aslında, birden çok dini uygular ve uygulanan her pratik ritüellere bürünmüştür. Yine de şimdiye değin ritüel kavramı, “dini uygulama” kavramının çok ötesine geçmiştir.Ritüel, etologlar tarafından hayvan ve insan davranışlarını açıklamak için temel bir mekanizma olarak kullanılır. Antropologlar tarafından dünyanın her yerindeki insanların benzeşmeyen, farklı uygulamalarında beliren ortak bir süreç olarak, nöro-psikologlar tarafından zihnin farklı ve sıra dışı durumlarını ortaya çıkarma ve deneyimlemenin bir yolu olarak tanımlanır. Performans teorisyenleri tarafından ise atölye çalışmaları, provalar ve performanslar esnasında olanları açıklamak için kullanılır. Ritüel olgusuna yönelik farklı yaklaşımları anlatan pek çok kitap bulunmaktadır. Literatürün uçsuz bucaksız, ritüel tanımlarının da çok çeşitli olması sebebiyle, bu bölümde ben sadece, ritüel ve ritüelin performans araştırmalarıyla ilgisine dair, sadece en ikna edici olduğuna inandığım bazı fikirleri tartışacağım. Literatürü araştırdıktan sonra, altı adet anahtar görüş belirledim:Ritüel düşünce değil eylemdir. Ritüel “uygulanır.” ( perform )Ritüeller, özel zamanlarda, özel mekânlarda uygulanır. Ritüel sıradan, gündelik değildir.Ritüel, bilincin eşiğinde bulunur. Hayat/sahne ve ötesi arasında, bir sosyal kimlikle diğeri arasında, iki tarafın ortasında yer alır.Ritüel ortak değerler yaratır, sergiler ve ifade eder, sosyal dayanışmayı tekrar ve tekrardoğrular.İnsan ritüeli, hayvan ritüelinin detaylandırılmış, özenli bir devamıdır.Ritüel, yapısal, yapısal olmayan ve yeni kimlikler, anlamlar, değerler ve davranışlar arasında diyalektik gerilim yaratır.Bu görüşlerden ilk beşi, seksen seneden fazla zamandır konuşulmakta. İlk dördü, Birinci Dünya Savaşı öncesinde, Arnold van Gennep ( 1873-1957 ) ve Emile Durkheim ( 1857-1917 )’ in yazılarında bulunmakta. Altıncısı, van Gennep’ in “bilinç eşiği ( liminalty )” kavramını detaylandıran Victor Turner ( 1917 – 1983 ) tarafından, 1960larla 1980ler arasında geliştirildi. Beşinci fikre gelirsek, 1872’ de, Charles Darwin ( 1809-82 ) insan ve hayvanların duygusal ifadeleri arasındaki benzerliklerine dikkat çekmişti. Darwin’ in çalışması, John Huxley ( 1887-1975 )’ in insan ritüeli ve hayvan ritüelinin kıyaslanabilir olduğu tezine önderlik etti. Konrad Lorenz ( 1903 - ) Huxley’ in konuyla ilgili sezgisini, ( etnolojiden farklı olarak ) etoloji alanında geliştirdi. Fakat, hayvan ve insan ritüelleriarasındaki bağlantı çoğu antropolog tarafından fark edilmemiştir. Acaba antropologlar, farkında olarak ya da olmayarak, insan için özel bir yaratılış hikayesi olduğuna dair dini inançlarını mı koruyorlar?Ritüelin teorize edilmesinin başlangıcından beri, bilim insanları ritüelle tiyatro, dans, müzik gibi gösteri sanatlarının yakın bağlantısına dikkat çekmişlerdir. Aslında, ritüel üzerine çalışan bilim insanları “tiyatro” ya da “drama” sözcüklerini kullandıklarında, tiyatroyu, dansı ve müziği kullanan tekil olayları kastetmekteydiler. Batılı bilim insanları, ilkel insanlar üzerinde çalışmanın ( genellikle kolonyal yönetim altında bulunan gruplar ), geçmişe, hatta insan varoluşunun tarih öncesi dönemine bir pencere açtığını düşündüler. İncil’ deki “cennet masumiyeti” kavramı ve Babil öncesinde tüm insanlığın aynı dili konuşması mitinin benzerliğine dayanarak, bilim insanları, gösteri sanatlarının kaynağında, sonradan çeşitli kimliklere ayrılmış bir kutsal ritüel birliği olduğunu varsaydılar. 19. yy. ın ikinci yarısından itibaren, aynı fikirler üzerinde çalışan hayal gücü sahibi sanatçılar, tiyatro, dans ve müziği uzlaştıran tek, bütüncül bir sanat formunu yeniden canlandırmayı teklif ettiler—Richard Wagner’ in ( 1813-83 ) “gesamtkunstwerk” i. ( Bütüncül sanat eseri ) 20. yy boyunca, Antonin Artaud ( 1896-1948 ), Jerzy Grotowski ( 1933- ) ve Peter Brook ( 1925- ) gibi Batılı tiyatro sanatçıları, buna benzer bütüncül sanat eserlerini, yahut bunları yapabilmek için gerekli teknik ve bilgiyi araştırmak için Doğu’ ya veya Güney’ e gittiler. Bugün hala, pek çok bilim insanı tiyatronun kaynağının ritüelde olduğunu savunmaktadır. Ben bu durumun karşısındayım ( ve sebebini kısaca açıklayacağım. ) Fakat, bu soruyu ele almadan önce, ritüel performansıyla ilgili bazı temel fikirleri açıklamak ihtiyacındayım.

    İndir / Download : 1_rituel-nedir.docx


    Yorumlar

    Sil