18 mart çanakkale zaferi ile ilgili kompozisyon örnekleri
18 mart çanakkale zaferi ile ilgili kompozisyon örnekleri sorusunun cevabı nedir?
Bu soruya 4 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
İşte Cevaplar
Cevap : ÇANAKKALE GEÇİLMEZ
Çanakkale bir mağrur yara, Çanakkale koyun koyuna toprağın bağrında yatan mana.
Çanakkale on beş yaşında dalından düşen körpe yaprak. Çanakkale tarihten bir gurur,
Çanakkale’de dediler yedi düvele, dur! Çanakkale kutlu bir destan, Çanakkale duyurdun dünyaya
yüce bir şan…
Düşman geldi vatanımıza işgal için. Sandı ki Türkler boyun eğecek. Oysa Türk milleti daima
hür yaşamış. Malazgirt’te, Varna’da, Kosova’da bir arslan olmuş; zincirlere sığmamış. Özgürlük
Türk’e, Türk özgürlüğe sevdalanmış. Zafer bir ateş olmuş, yanmış; kora dönmüş yürekte. Ve
zafer üç dakikaya sığan kısacık bir ömre bürünmüş…
Bunun için çıktılar yola. Yaşları daha on beş. Kınalanmış elleri vatana kurban olsun, diye.
Çünkü vatandı tehlikede olan. Bu uğurda coşmalı gönülden. Kartal olup süzülmeli yurdun
göğünde. Korku salmalı, nam salmalı dört bir yana.
Cephede onları bekleyen ise yokluk. Bir de iliklere işleyen soğuk… Çarığı yok, ekmeği yok,
bir tas çorbası, suyu yok… Vatanı kurtarmak dururken sığınılır mı bu bahanelere? Sığınmadı hiç
kimse, kabullenmedi yurdu düşmana teslim etmeyi. Ve biri, güneş gibi doğdu her sipere. Dedi,
olur. Dedi, elbet gidecekler geldikleri gibi! Sadece savaşmalı yoklukla, soğukla ve düşmanla.
Çünkü Çanakkale yol değil vatanın bağrına uzanan. Çünkü Türk milleti kolay lokma değil,
yenilir yutulur değil! Çünkü Çanakkale geçilmez topla tüfekle. İnanmak gerekir sadece. Vatanı
kurtarmaya inanmak, kazanmaya inanmak. Ata’ya inanmak ve zafere inanmak…
Bu inançla havada uçuştu mermiler, batırıldı gemiler. Bombalar yağdı sağanak sağanak ama
sadece göğüsler siper oldu. Ölüme yürüdü her bir nefer, şehadet şerbetini içtiler Çanakkale’de
kana kana…
Anafartalar’da, Conkbayırı’nda, Arıburnun’da nice kahramanlar doğdu isimleri bilinmeyen.
Seyit Onbaşılar, Mücahide Hatice Hanımlar, Albay Cevdet Beyler ve Mustafa Kemaller olarak
yazıldılar tarihe altın harflerle. Kan döküldü, can verildi ve gösterildi bütün dünyaya Türk’ün
asla esarete boyun eğmeyeceği. Ve Türk’ün öz yurduna düşman elinin asla değemeyeceği… Bu
güç karşısında çaresiz, şaşkın, güçsüz düşman… Yenilgiyi kabullenmek düştü onun payına. Ve
geldikleri gibi gitmek… Böylece herkes gördü inançla alın yazılarının değişebileceğini. Vatan
uğruna neler yapılabileceğini…
Ve yüzyıllardır bütün dünya Çanakkale’yi anladı: Çanakkale yenilmezlik, Çanakkale
ölümsüzlük… Çanakkale vatan için, özgürlük için, bayrak için ölüme yürüyüş. Çanakkale
şehitlik için Allah’a yakarış ve tarihten “geçilmez” diye tüm dünyaya başkaldırış…
Halenur Ertürk
Diğer Cevaplara Gözat
Çanakkale bir mağrur yara, Çanakkale koyun koyuna toprağın bağrında yatan mana.
Çanakkale on beş yaşında dalından düşen körpe yaprak. Çanakkale tarihten bir gurur,
Çanakkale’de dediler yedi düvele, dur! Çanakkale kutlu bir destan, Çanakkale duyurdun dünyaya
yüce bir şan…
Düşman geldi vatanımıza işgal için. Sandı ki Türkler boyun eğecek. Oysa Türk milleti daima
hür yaşamış. Malazgirt’te, Varna’da, Kosova’da bir arslan olmuş; zincirlere sığmamış. Özgürlük
Türk’e, Türk özgürlüğe sevdalanmış. Zafer bir ateş olmuş, yanmış; kora dönmüş yürekte. Ve
zafer üç dakikaya sığan kısacık bir ömre bürünmüş…
Bunun için çıktılar yola. Yaşları daha on beş. Kınalanmış elleri vatana kurban olsun, diye.
Çünkü vatandı tehlikede olan. Bu uğurda coşmalı gönülden. Kartal olup süzülmeli yurdun
göğünde. Korku salmalı, nam salmalı dört bir yana.
Cephede onları bekleyen ise yokluk. Bir de iliklere işleyen soğuk… Çarığı yok, ekmeği yok,
bir tas çorbası, suyu yok… Vatanı kurtarmak dururken sığınılır mı bu bahanelere? Sığınmadı hiç
kimse, kabullenmedi yurdu düşmana teslim etmeyi. Ve biri, güneş gibi doğdu her sipere. Dedi,
olur. Dedi, elbet gidecekler geldikleri gibi! Sadece savaşmalı yoklukla, soğukla ve düşmanla.
Çünkü Çanakkale yol değil vatanın bağrına uzanan. Çünkü Türk milleti kolay lokma değil,
yenilir yutulur değil! Çünkü Çanakkale geçilmez topla tüfekle. İnanmak gerekir sadece. Vatanı
kurtarmaya inanmak, kazanmaya inanmak. Ata’ya inanmak ve zafere inanmak…
Bu inançla havada uçuştu mermiler, batırıldı gemiler. Bombalar yağdı sağanak sağanak ama
sadece göğüsler siper oldu. Ölüme yürüdü her bir nefer, şehadet şerbetini içtiler Çanakkale’de
kana kana…
Anafartalar’da, Conkbayırı’nda, Arıburnun’da nice kahramanlar doğdu isimleri bilinmeyen.
Seyit Onbaşılar, Mücahide Hatice Hanımlar, Albay Cevdet Beyler ve Mustafa Kemaller olarak
yazıldılar tarihe altın harflerle. Kan döküldü, can verildi ve gösterildi bütün dünyaya Türk’ün
asla esarete boyun eğmeyeceği. Ve Türk’ün öz yurduna düşman elinin asla değemeyeceği… Bu
güç karşısında çaresiz, şaşkın, güçsüz düşman… Yenilgiyi kabullenmek düştü onun payına. Ve
geldikleri gibi gitmek… Böylece herkes gördü inançla alın yazılarının değişebileceğini. Vatan
uğruna neler yapılabileceğini…
Ve yüzyıllardır bütün dünya Çanakkale’yi anladı: Çanakkale yenilmezlik, Çanakkale
ölümsüzlük… Çanakkale vatan için, özgürlük için, bayrak için ölüme yürüyüş. Çanakkale
şehitlik için Allah’a yakarış ve tarihten “geçilmez” diye tüm dünyaya başkaldırış…
Halenur Ertürk
Diğer Cevaplara Gözat
Cevap :
Büyük bir destandır Çanakkale. Binlerce canın toprağa düştüğü, vatan sevgisiyle şahlanan gözünü kırpmadan düşmana aman vermeyen köklü bir ulusun destanıdır Çanakkale.
Vatan sınırları içinde korkusuzca yaşıyorsak, evlatlarımızın yüzleri gülüyorsa, güneş her zamankinden daha parlak doğuyorsa ufkumuzdan bunun nedeni diyeti Çanakkale’de peşin ödendiği içindir.
Bizlere dedelerimizden dünya hazineleri değil ama şanlı bir geçmiş, dilden dile uzanan kahramanlıklarını miras aldık. Bu miras bizlerin her zaman gururu olacaktır.
Birinci Dünya Savaşı’nda ulusumuz Çanakkale'yi canının son damlasına kadar namusuyla, onuruyla, yüreğiyle, bileğiyle, mertliğiyle savundu…
Öyle bir mertlik ki, savaşırken cesaretiyle ateşkes zamanında merhametiyle kendileriyle savaşanların dahi sevgilerini kazandılar. Savaş sonrası yazılan hatıralarda bu sevgi ve saygı cümleleri yer aldı.
Çanakkale Savaşı öyle bir savaştır ki analarımız kuzularını kınalayarak gönderdi. İşte kınalı kuzularımız “Çanakkale geçilmez” sözünü dağlara, ovalara hepsinden önemlisi düşmanların beyinlerine bir mıh gibi kazımıştır. Hepimizin vatan sevgisine Çanakkale Zaferi meşale olmuştur.
Çanakkale Savaşı’nda toplumun herkesiminden kınalı kuzularımız şehit olmuşlardır. Geride kalanlar da onların anısına canla başla çalışarak güçlü Türkiye’yi inşa etmişlerdir.
Şu iki mısra her şeyi anlatmaktadır:
Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır,
Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır…
İşte biz de bu anlayışla, bu vatanı bizlere armağan eden sadece Çanakkale Şehitlerimizi değil, bu yurt uğruna canlarını feda eden tüm şehitlerimizi unutmayacağız unutturmayacağız. Onların aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyor ve Allah’tan rahmet diliyoruz.
Çanakkale Zaferi
Büyük bir destandır Çanakkale. Binlerce canın toprağa düştüğü, vatan sevgisiyle şahlanan gözünü kırpmadan düşmana aman vermeyen köklü bir ulusun destanıdır Çanakkale.
Vatan sınırları içinde korkusuzca yaşıyorsak, evlatlarımızın yüzleri gülüyorsa, güneş her zamankinden daha parlak doğuyorsa ufkumuzdan bunun nedeni diyeti Çanakkale’de peşin ödendiği içindir.
Bizlere dedelerimizden dünya hazineleri değil ama şanlı bir geçmiş, dilden dile uzanan kahramanlıklarını miras aldık. Bu miras bizlerin her zaman gururu olacaktır.
Birinci Dünya Savaşı’nda ulusumuz Çanakkale'yi canının son damlasına kadar namusuyla, onuruyla, yüreğiyle, bileğiyle, mertliğiyle savundu…
Öyle bir mertlik ki, savaşırken cesaretiyle ateşkes zamanında merhametiyle kendileriyle savaşanların dahi sevgilerini kazandılar. Savaş sonrası yazılan hatıralarda bu sevgi ve saygı cümleleri yer aldı.
Çanakkale Savaşı öyle bir savaştır ki analarımız kuzularını kınalayarak gönderdi. İşte kınalı kuzularımız “Çanakkale geçilmez” sözünü dağlara, ovalara hepsinden önemlisi düşmanların beyinlerine bir mıh gibi kazımıştır. Hepimizin vatan sevgisine Çanakkale Zaferi meşale olmuştur.
Çanakkale Savaşı’nda toplumun herkesiminden kınalı kuzularımız şehit olmuşlardır. Geride kalanlar da onların anısına canla başla çalışarak güçlü Türkiye’yi inşa etmişlerdir.
Şu iki mısra her şeyi anlatmaktadır:
Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır,
Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır…
İşte biz de bu anlayışla, bu vatanı bizlere armağan eden sadece Çanakkale Şehitlerimizi değil, bu yurt uğruna canlarını feda eden tüm şehitlerimizi unutmayacağız unutturmayacağız. Onların aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyor ve Allah’tan rahmet diliyoruz.
Cevap : Çanakkale Savaşı Kompozisyonu
Çanakkale koskoca bir ülkenin kaderini değiştiren savaş, Çanakkale yerli yabancı birçok askerin can verdiği cephe. Çanakkale Savaşları tarihte görülmüş savaşların en kanlılarından biridir. Bu savaşta verilen şehitler vatan sevgisinin çok önemli bir göstergesidir.
Çanakkale Savaşı, yurdun dört bir anından genç yaşlı, küçük büyük herkesin koşarak geldiği bir savaştır. Bu istek, bu canla başla mücadele edişin ise tek bir sebebi vardır: Vatan Sevgisi. Türk askeri Çanakkale’de düşman askerinin karşısına dikilmiş ve onların üstün gücüne karşı göğüslerini siper etmiştir. Bu sebeple Çanakkale’de tarihin en kanlı savaşlarından biri yaşanmış bu sayede savaş Türk askeri tarafından kazanılarak Birinci Dünya Savaşı’nın kaderi değiştirilmiştir.
Türk askerinin bu savaşı kazanmasındaki en büyük etken Çanakkale ruhudur. Bu ruh vatan sevgisi ve iman gücü beslenmiş ve bu sayede asker canını vatan için seve seve vermekten çekinmemiştir. Çanakkale demek vatan sevgisi, Çanakkale demek vatanı için ölümü bile göze alabilmek demektir.
Çanakkale koskoca bir ülkenin kaderini değiştiren savaş, Çanakkale yerli yabancı birçok askerin can verdiği cephe. Çanakkale Savaşları tarihte görülmüş savaşların en kanlılarından biridir. Bu savaşta verilen şehitler vatan sevgisinin çok önemli bir göstergesidir.
Çanakkale Savaşı, yurdun dört bir anından genç yaşlı, küçük büyük herkesin koşarak geldiği bir savaştır. Bu istek, bu canla başla mücadele edişin ise tek bir sebebi vardır: Vatan Sevgisi. Türk askeri Çanakkale’de düşman askerinin karşısına dikilmiş ve onların üstün gücüne karşı göğüslerini siper etmiştir. Bu sebeple Çanakkale’de tarihin en kanlı savaşlarından biri yaşanmış bu sayede savaş Türk askeri tarafından kazanılarak Birinci Dünya Savaşı’nın kaderi değiştirilmiştir.
Türk askerinin bu savaşı kazanmasındaki en büyük etken Çanakkale ruhudur. Bu ruh vatan sevgisi ve iman gücü beslenmiş ve bu sayede asker canını vatan için seve seve vermekten çekinmemiştir. Çanakkale demek vatan sevgisi, Çanakkale demek vatanı için ölümü bile göze alabilmek demektir.
Cevap :
Batılılar, “Hasta adam” dedikleri Osmanlı Devleti'ne son darbeyi vurmak için yüklendiler. Zaferden emindiler. Önce Boğazları geçecek sonra da İstanbul'a gireceklerdi. Ama hesaplamadıkları bir şey vardı: Mehmetçiğin kanıyla örülecek olan bir duvar, Çanakkale…
Savaş sadece topla tüfekle değil, büyük bir iman ve inançla yapılıyordu. Onlar bunu bilmedikleri için, zafere kesin gözüyle bakıyorlardı. Ama karşılarındaki Türk milleti idi, Mehmetçik idi. Kolay kolay toprak bırakır mı? Her biri kanının son damlasına kadar savaşacak ve “Bu topraklar bizimdir, çekilin gidin!” diyecekti. Yoksa atalarına ihanet etmiş olacak ve on yedi kişiyle devlet kuran bir ulus, tarihe gömülecekti. Nitekim savaştılar ve büyük zafer ortaya çıktı. Çanakkale Zaferi…
Çanakkale, insanlıktan soyutlanmış olanlara Mehmetçiğin verdiği iyilik ve insanlık dersidir. Her biri bir iyilik meleği olan Türk insanı, savaşta bile düşmanının bir insan olduğunu unutmadı. Ama düşmanlar, yaralı askerlerimize bile silah sıkmaktan çekinmediler. Bizse onların yarasını tedavi ettik, her yardımı yaptık. Yine de barbar olan, kavgacı olan biz olduk.
Tarihi şan ve şerefle dolu olan Türk milleti, Mehmetçik yine büyük bir zafer kazandı. Hem de yardım için insanlarla savaştığını unutacak kadar, düşmanını dostu olarak görecek kadar büyük insanlık dersleriyle…
Kısacası Çanakkale, tarihi şan ve şerefle dolu olan bir ulusun kazandığı son zaferlerden biridir. Bu zaferin adı Çanakkale, mimarı Mehmetçik, temsilcisi de Tük milletidir.
Aysel KORUK
Zaferin Adı Çanakkale
Çanakkale Zaferi, yedi asır üç kıtaya hükmeden büyük Osmanlı'nın son zaferi, yeni kurulacak Türk devletinin de temellerinin atıldığı zaferlerden biridir.Batılılar, “Hasta adam” dedikleri Osmanlı Devleti'ne son darbeyi vurmak için yüklendiler. Zaferden emindiler. Önce Boğazları geçecek sonra da İstanbul'a gireceklerdi. Ama hesaplamadıkları bir şey vardı: Mehmetçiğin kanıyla örülecek olan bir duvar, Çanakkale…
Savaş sadece topla tüfekle değil, büyük bir iman ve inançla yapılıyordu. Onlar bunu bilmedikleri için, zafere kesin gözüyle bakıyorlardı. Ama karşılarındaki Türk milleti idi, Mehmetçik idi. Kolay kolay toprak bırakır mı? Her biri kanının son damlasına kadar savaşacak ve “Bu topraklar bizimdir, çekilin gidin!” diyecekti. Yoksa atalarına ihanet etmiş olacak ve on yedi kişiyle devlet kuran bir ulus, tarihe gömülecekti. Nitekim savaştılar ve büyük zafer ortaya çıktı. Çanakkale Zaferi…
Çanakkale, insanlıktan soyutlanmış olanlara Mehmetçiğin verdiği iyilik ve insanlık dersidir. Her biri bir iyilik meleği olan Türk insanı, savaşta bile düşmanının bir insan olduğunu unutmadı. Ama düşmanlar, yaralı askerlerimize bile silah sıkmaktan çekinmediler. Bizse onların yarasını tedavi ettik, her yardımı yaptık. Yine de barbar olan, kavgacı olan biz olduk.
Tarihi şan ve şerefle dolu olan Türk milleti, Mehmetçik yine büyük bir zafer kazandı. Hem de yardım için insanlarla savaştığını unutacak kadar, düşmanını dostu olarak görecek kadar büyük insanlık dersleriyle…
Kısacası Çanakkale, tarihi şan ve şerefle dolu olan bir ulusun kazandığı son zaferlerden biridir. Bu zaferin adı Çanakkale, mimarı Mehmetçik, temsilcisi de Tük milletidir.
Aysel KORUK