1876 kanuni esasi yürütme organı
1876 kanuni esasi yürütme organı nedir
Bu soruya 3 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
İşte Cevaplar
Cevap :
Diğer Cevaplara Gözat
Kanun-ı Esasisde Yasama ve Yürütme
- Yasama ve Yürütme yetkileri Padişah’ın elinde toplandı.
- Yasama organı Ayan ve Mebusan Meclisidir.
- Yürütme organı ise Bakanlar kurulundan oluşmaktadır.
- Yürütmenin başında Padişah bulunur.
Diğer Cevaplara Gözat
Cevap : İkinci Abdülhamid Kanun-u Esasiyi 23 Aralık 1876 günü bir ferman ile ilan etmiştir.
Padişah yürütme organının başıdır. Devlet Başkanı olarak padişah bir tarafta, diğer tarafta da hükümet bulunmaktadır. Padişahlık veya saltanat aynı zamanda halifelik sıfatını de içermektedir.
Kanun-u Esasinin 7.maddesinde Padişahın görev ve yetkileri sayılmıştır: Bakanların tayin ve azli, rütbe ve nişan verilmesi, para basılması, uluslararası antlaşma yapma yetkisi, “harb ve sulh ilanı”, kara ve deniz kuvvetlerinin komutanlığı, harekatı askeriye ve ahkamı şeriye ve kanuniyenin uygulanması, devairi idarenin muamelatına müteallik nizamnamelerin tanzimi, cezaların hafifletilmesi veya affı, Meclisin toplantıya çağrılması ve tatil edilmesi, yeniden seçim yapılmak kaydıyla Meclisi fesih hakkı gibi. Bu fesih hakkı iki ayrı maddede düzenlenmiştir. 7.maddede Padişahın takdirine bırakılmış bir fesih hakkı, 35.maddede ise Hükümet ve Meclis arasında bir konuda anlaşmazlık çıkar ve Hükümet ısrar eder Meclis de bunu iki defa ard arda reddederse Padişah ya Bakanlar Kurulunu değiştirme veya Meclisi fesih edebilir. 29.maddeye göre Bakanlar Kurulunun önemli kararları yerine getirebilmesi için Padişahın izni gerekir. Kabul edilen kanunları mutlak veto etme, 113. Maddeye göre de istediği kişileri “sürgüne gönderme” gibi yetkisi vardır.
“Heyet-i Vükela” bir nevi bakanlar kuruludur. Başkanı sadrazamdır. Heyet-i Vükelada sadrazamdan başka şeyhülislam ve diğer vekiller(Bakanlar) vardır. Sadrazam, şeyhülislam ve vekiller(Bakanlar) Padişah tarafından atanır ve azledilirler(m.7, m.27) . Kemal Gözler’e göre bu işlemler şu anlama gelmektedir; sadrazam, şeyhülislam ve vekiller Padişaha karşı sorumludur.
Bakanlar kurulu Meclis karşısında sorumlu değildir. Güven oylaması olmadığı gibi gensoru yoluyla hükümet düşürülemez. Hükümeti denetleme yollarından sadece “soru” ve bakanların cezai sorumluluğu ile ilgili Meclis soruşturması benzeri bir usul vardır.
Padişah görevleriyle ilgili suçlar ile kişisel suçlarından sorumsuzdur (m.5). Mutlak sorumsuzluğa sahiptir. Bu sorumsuzluk, siyasi, cezai ve hukuki açılardan tamdır.
Padişah yürütme organının başıdır. Devlet Başkanı olarak padişah bir tarafta, diğer tarafta da hükümet bulunmaktadır. Padişahlık veya saltanat aynı zamanda halifelik sıfatını de içermektedir.
Kanun-u Esasinin 7.maddesinde Padişahın görev ve yetkileri sayılmıştır: Bakanların tayin ve azli, rütbe ve nişan verilmesi, para basılması, uluslararası antlaşma yapma yetkisi, “harb ve sulh ilanı”, kara ve deniz kuvvetlerinin komutanlığı, harekatı askeriye ve ahkamı şeriye ve kanuniyenin uygulanması, devairi idarenin muamelatına müteallik nizamnamelerin tanzimi, cezaların hafifletilmesi veya affı, Meclisin toplantıya çağrılması ve tatil edilmesi, yeniden seçim yapılmak kaydıyla Meclisi fesih hakkı gibi. Bu fesih hakkı iki ayrı maddede düzenlenmiştir. 7.maddede Padişahın takdirine bırakılmış bir fesih hakkı, 35.maddede ise Hükümet ve Meclis arasında bir konuda anlaşmazlık çıkar ve Hükümet ısrar eder Meclis de bunu iki defa ard arda reddederse Padişah ya Bakanlar Kurulunu değiştirme veya Meclisi fesih edebilir. 29.maddeye göre Bakanlar Kurulunun önemli kararları yerine getirebilmesi için Padişahın izni gerekir. Kabul edilen kanunları mutlak veto etme, 113. Maddeye göre de istediği kişileri “sürgüne gönderme” gibi yetkisi vardır.
“Heyet-i Vükela” bir nevi bakanlar kuruludur. Başkanı sadrazamdır. Heyet-i Vükelada sadrazamdan başka şeyhülislam ve diğer vekiller(Bakanlar) vardır. Sadrazam, şeyhülislam ve vekiller(Bakanlar) Padişah tarafından atanır ve azledilirler(m.7, m.27) . Kemal Gözler’e göre bu işlemler şu anlama gelmektedir; sadrazam, şeyhülislam ve vekiller Padişaha karşı sorumludur.
Bakanlar kurulu Meclis karşısında sorumlu değildir. Güven oylaması olmadığı gibi gensoru yoluyla hükümet düşürülemez. Hükümeti denetleme yollarından sadece “soru” ve bakanların cezai sorumluluğu ile ilgili Meclis soruşturması benzeri bir usul vardır.
Padişah görevleriyle ilgili suçlar ile kişisel suçlarından sorumsuzdur (m.5). Mutlak sorumsuzluğa sahiptir. Bu sorumsuzluk, siyasi, cezai ve hukuki açılardan tamdır.
Cevap : Yasama ve yürütme organ ve yetkilerini birbirinden açıkça ayırmayan Kanun-ı Esasi sistemi yürütmenin, özellikle de padişahın üstünlüğü ilkesine dayalıdır. Sadrazamı, nazırları ve şeyhülislamı padişah seçerek atar; vekiller meclise değil padişaha karşı sorumludur. Yaşama organı sayılan Meclis-i Umumi'nin toplantı döneminin kısaltılmasına, uzatılmasına ya da seçimlerin yenilenmesi kaydıyla feshine karar vermeye padişah yetkilidir. Meclis-i Umumi'nin senato kanadı durumundaki Heyet-i Ayan'ın üyelerini de padişah atar.
Padişahın kişiliği kutsaldır; işlem ve eylemlerinden ötürü hukuki ya da cezai sorumluluk altında değildir; anayasaya bağlılık yemini etmesi bile öngörülmemeiştir. Heyet-i Ayan ve seçimle gelen Heyet-i Mebusan üyeleri anayasaya değil, padişaha sadakat yemini ederek göreve başlarlar. Heyet-i Vükela'nın, kendi gündemini belirlemesi ve aldığı kararları uygulatabilmesi için de padişahın izni ve onayı gerekir. Meclisler de ancak kendi alanlarına giren sınırlı konularda ve padişahın izniyle yasa önerilebilir. Padişahın yasaları veto etme yetkisi de vardır.
Ayrıca Heyet-i Ayan padişahın haklarını korumakla yükümlüdür. Heyet-i Vükela ile Heyet-i Mebusan arasında uyuşmazlık çıkması ve Heyet-i Mebusan'ın görüşünde iki kez direnmesi durumunda da padişah altı ay içinde yeniden toplanması koşuluyla meclisi feshedebilir. Meclislerin toplantıda olmadığı dönemlerde ülke, yasa hükmünde özel kararlarla yönetilebilirdi.
Padişahın kişiliği kutsaldır; işlem ve eylemlerinden ötürü hukuki ya da cezai sorumluluk altında değildir; anayasaya bağlılık yemini etmesi bile öngörülmemeiştir. Heyet-i Ayan ve seçimle gelen Heyet-i Mebusan üyeleri anayasaya değil, padişaha sadakat yemini ederek göreve başlarlar. Heyet-i Vükela'nın, kendi gündemini belirlemesi ve aldığı kararları uygulatabilmesi için de padişahın izni ve onayı gerekir. Meclisler de ancak kendi alanlarına giren sınırlı konularda ve padişahın izniyle yasa önerilebilir. Padişahın yasaları veto etme yetkisi de vardır.
Ayrıca Heyet-i Ayan padişahın haklarını korumakla yükümlüdür. Heyet-i Vükela ile Heyet-i Mebusan arasında uyuşmazlık çıkması ve Heyet-i Mebusan'ın görüşünde iki kez direnmesi durumunda da padişah altı ay içinde yeniden toplanması koşuluyla meclisi feshedebilir. Meclislerin toplantıda olmadığı dönemlerde ülke, yasa hükmünde özel kararlarla yönetilebilirdi.