Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

  • Tarih
  • 4 yıl önce
  • 1 Cevap

1960 darbesinin nedenleri

1960 darbesinin nedenleri nelerdir?

Bu soruya 1 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    gokturk

    • 2020-05-05 22:14:04

    Cevap : Darbenin nedenleri

    DP-ordu ilişkisi

    1950'li yılların sonlarına doğru ordunun DP iktidarından memnun olmadığını duyan Adnan Menderes'in çevresine "Ben bu orduyu yedek subaylarla da idare ederim" dediği iddia edilerek ordu mensupları tahrik ediliyordu. Yassıada Yargılamaları sırasında Refik Koraltan'ın avukatlığını yapan Hüsamettin Cindoruk, Mahkeme başsavcısının Menderes'e bu konuyu sorması üzerine Menderes'in “Efendim ben devleti idare ettim, yedek subaylık yaptım, kendi gücümü biliyorum. Bu ordu yedek subaylarla nasıl idare edilir. Bunu kim uydurmuş?” dediğini belirtmiştir.Kendisinin bu lafı söyleyip söylemediği kesin olarak bilinmemekle birlikte darbeyi hazırlayanların bu sözleri propaganda amacıyla kullandığı bilinmektedir. Bu sözler 27 Mayıs'tan sonra da darbeyi meşrulaştırmak için kullanılmıştır.

    Darbenin nedeninin Menderes hükûmetinin uygulamaları ve çıkardığı yasalar olduğu, cunta yönetimi tarafından ileri sürülmüştür. MBK; darbeyi, kardeş kavgasına son vermek ve laiklik ilkesine aykırı uygulamaları durdurmak için yaptığını ileri sürmüştür. Ayrıca kimi subaylar DP iktidarının Kemalist ve laik rejimi tehdit ettiğini düşünmekteydi. Öyle ki Menderes'in Demokrat Parti Meclis grubunda yaptığı bir konuşmada "Siz isterseniz hilafeti bile geri getirebilirsiniz." sözü laik cumhuriyete kastetme niyetini taşıdığını açık etmekteydi.Bunların dışında, darbenin iktidarı geleneksel elit iktidar gruplarına (ordu ile siyasî bürokrasiye) vermek amacıyla yapıldığını öne süren kaynaklar da mevcuttur.

    Başlangıç aşamasında sayılabilecek bir ekonomik kriz havasının darbenin etkenlerinden olduğu belirtilmektedir.

    DP'nin siyasi faaliyet ve kararları

    DP anayasa ihlalleriyle suçlanmaktadır. Adnan Menderes'in üniversite çevrelerine "kara cübbeliler" olarak hitap ettiği ve bunun yayınlanmaması için basına yasak koyduğu iddia edilir. Üniversite çevreleri ve bazı aydınlar bu eleştirilere destek verirler. İhtilalden bir ay önce İstanbul Üniversitesi'nde DP karşıtı bir eylem zorlukla bastırılır. Eylemi bastırmakla görevli askerlerin tutumu ordunun da DP'ye cephe aldığını gösterir. Bu olaya şahit olan Ali Fuat Başgil o an, gördüklerini şu şekilde değerlendirir:

    « Tamam dedim. Bu hareket orduya da sirayet ettiğine göre, artık Menderes Hükümeti gitmiştir. »
    Tırmanan olaylardan ve huzursuz ortamdan CHP'yi sorumlu tutan Demokrat Parti'nin, 2 Ağustos 1958 tarihli bir Meclis grubu bildirisi şu şekildeydi:

    "CHP idarecileri, Meclis ve hükûmetin meşruiyet ve istikrarını, şiddet yolu ile tahrip etmenin mümkün, hatta lazım olduğu kanaatini uyandırmaya müncer olacak, çok tehlikeli bir yola girmişlerdir"

    DP hükûmetinin sansür politikaları basınla olan ilişkilerini de büyük oranda zedelemiştir.

    Dış politika bazlı etkenler

    Menderes, iktidarının son yıllarında artık Marshall Planı kapsamında Amerika'dan daha fazla kredi alamadığını görmüş ve Seydişehir Aluminyum ve İskenderun Demir-Çelik ve diğer sanayi projelerini kredilendirmek için Sovyetler Birliği ile yakınlaşmaya başlamıştı. Bu amaçla Sovyetler Birliği'ne üst düzey ziyaretler yapılıp, ülkedeki sanayinin gelişmesi için Sovyetlerle yatırım antlaşmaları imzalanma hazırlığı yapılmaktaydı. Nitekim, Demokrat Parti'nin devamı olan ve "Demokrat Parti'nin Yedek Takımı", adıyla anılan Adalet Partisi, darbeden 5 yıl sonra yapılan seçimlerde 1965 yılında tek başına iktidara geldiğinde, Adnan Menderes döneminde projesi yapılıp da kredi yokluğundan gerçekleştirilemeyen bu projeleri Sovyetler Birliği'nden alınan proje kredileriyle bitirmiştir.

    Bazı iddialara göre bu askeri darbe'nin arkasında, evvelce Mısır lideri Cemal Abdünnasır'ın Asvan Barajı için ABD'nin kredi vermemesi üzerine Sovyetler Birliği'ne yakınlaştığını gören ABD ve diğer bazı Batılı devletler ile CIA vardır

    Ancak harekatın başına geçen Cemal Madanoğlu, bu iddiayı şöyle yalanlıyor:

    "27 Mayısın saygın generali Cemal Madanoğlu’na, darbeden 28 yıl sonra, 1988 yılında soruluyor: “CIA, 27 Mayıs 1960 darbesinin içinde miydi? “İşte ünlü General Madanoğlu’nun cevabı: “CIA işe sonradan el attı. Ve ordunun içine girdi.

    Diğer Cevaplara Gözat
    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz




    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.