İşte Cevaplar
İşte cevaplar:
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 4 harfli ise cevaba MANİ yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba Semai yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 7 harfli ise cevaba Varsağı yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 7 harfli ise cevaba Taşlama yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 4 harfli ise cevaba Ağıt yazabilirsiniz.
Diğer Cevaplar:
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba Engel yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 12 harfli ise cevaba Semai Kahvesi yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 7 harfli ise cevaba Hakaret yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba Tariz yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 7 harfli ise cevaba Mersiye yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 4 harfli ise cevaba Sagu yazabilirsiniz.
MANİ kelimesinin Eş Anlamlıları:
- Engel (5 harfli)
Semai kelimesinin Eş Anlamlıları:
- Semai Kahvesi (12 harfli)
Taşlama kelimesinin Eş Anlamlıları:
- Hakaret (7 harfli)
- Tariz (5 harfli)
Ağıt kelimesinin Eş Anlamlıları:
- Mersiye (7 harfli)
- Sagu (4 harfli)
Mani, başta aşk olmak üzere hemen her konuda yazılabilen bir halk edebiyatı nazım türüdür. Çoğunlukla 7 heceli dört dizelik bir bendden meydana gelir. Ama dizeleri 4-5-8-10-14 heceli kalıplarla söylenmiş maniler de vardır. Birinci, ikinci dördüncü dizeler birbirleriyle kafiyeli, üçüncü dize serbesttir. Yani kafiye dizilişi aaxadır. Aaaxa düzeninde maniler de var. İlk iki dize hazırlık dizeleridir. Son iki dize ile anlam bağlantısı yoktur. Asıl anlatılmak istenen son iki dizede verilir. Maniler çok çeşitlidir. En çok kullanılanlar düz ya da tam mani, kesik mani, cinaslı mani, yedekli mani, artık mani’dir.
Manilerin Özellikleri
1- Sözlü edebiyat ürünlerindendir.
2- Genellikle bir dörtlükten oluşur. Ama mısra sayıları 5678 hatta 14 olan maniler de vardır.
3- Kafiye düzeni aaxa şeklindedir.
4- Anonim halk edebiyatının en yaygın şeklidir. Özellikle yüzük oyunları ve mangal sohbetlerinde söylenirler.
5- Mani'nin birinci ve ikinci mısraları konuya giriş için hazırlık mısralarıdır. Asıl söylenilmek istenen 3. ve 4. mısralarda söylenir. 1. ve 2. mısralar tamamen de konu dışı değildir.
6- Mani'nin birinci ve ikinci mısraları konuya giriş için hazırlık mısralarıdır. Asıl söylenilmek istenen 3. ve 4. mısralarda söylenir. 1. ve 2. mısralar tamamen de konu dışı değildir.
7- Üçüncü mısranın serbest oluşu söyleme kolaylığı sağlar.
8- Anlam bakımından bir bütünlük gösteren maninin başlıca karakteri kendi kendine yetmesidir.
9- Manilerde konu sınırı yoktur. Genelde aşk toplum olayları ölüm iyilikler hasret evlat sevgisi vb. konuları işlenir. Not: Divan Edebiyatındaki tuyuğun karşılığıdır.
Mani çeşitleri
Maniler çok çeşitlidir. En çok kullanılanlar düz ya da tam mani, kesik mani, cinaslı mani, yedekli mani, artık mani’dir.
1- Düz mani
Yedişer heceli dört dizeden oluşur. Kafiyeleri çokluk cinassızdır.
2- Kesik mani
Birinci dizesi 7 heceden az anlamlı ya da anlamsız bir sözcük grubu olan maniler. Bu kesik dize sadece kafiyeyi hazırlar. Eğer meydan ve kahvehanelerde söylenen ve ilk dizeleri “aman aman” ünlemi ile doldurulan manilerse bunlara İstanbul maniLeri denir.
3- Cinaslı mani
Kesik manilerde eğer kafiye cinaslı ise bunlara cinaslı mani denir.
4- Yedekli mani
Düz mani'nin sonuna aynı kafiyede iki dize daha eklenerek söylenen maniler. Cinaslı kafiye kullanılmaz birinci dizeleri anlamlıdır. Yedekli maniye artık mani de denir.
Manilerin Edebiyatımızdaki Yeri
Maniler, Anonim Halk Edebiyatı’nın en tanınmış folklorik ürünlerinden birisidir. Kafiye sırasına göre dağılımı (aaba) bakımından halk şiirleri içinde görülmeyen tek türdür.
Maniler her türlü hayati olayları (Aşk, gurbet, hasret, kıskançlık, kırgınlık ve tabiat vb.) işleyen bir türdür. Mani, halk şiirinin nazım şekli bakımından en küçük olanıdır. Maniler, Halk edebiyatının bilinmeyen şairleri tarafından söylenmiş, halka mal olmuş kıymetli gönül yadigarlarıdır.Türk insanının mani söyleme geleneği, terkedilmeyen bir gelenektir. Evlerde, toplantılarda, köylerde karşılıklı mani söyleme yarışları yapılır ve böylece hayatlarını renklendirmeyi başarırlar. Türk insanının bu geniş tabaksının, duygularını manilerle dile getirmesi, çeşitli gönül ürperişlerinin böyle kısa öz ve kesin ifadeyle dile getirilişi; onun sevgi, aşk gibi konulardaki hassasiyetini ve fıtri zekasının işlekliğini gösterir.
Mani Örnekleri
Kesik Mani Örnekleri
Karaca
Aldım aşkın tüfeğin
Vurdum bir kaç karaca
Dünyada bir yâr sevdim
Kaşı gözü karaca
Dağ bana
Bahçe sana bağ bana
Değme zincir kâr etmez
Zülfin teli bağ bana
Ayağı
Kuşlardan bir kuş gördüm
Var başında ayağı
Üstad manici isen
Aç maniden ayağı
Yedekli Mani Örneği
Ağlarım çağlar gibi
Derdim var dağlar gibi
Ciğerden yaralıyım
Gülerim çağlar gibi
Her gelen bir gül ister
Sahipsiz bağlar gibi
Ne viran çeşme imiş
Su içecek tası yok
Yıkıldı viran gönlüm
Yapacak ustası yok
Şu vefasız dünyanın
Ucu var ortası yok
Deyiş Mani Örneği
Adilem sen naçarsın
İnci mercan saçarsın
Dünya deniz olanda
Gönlüm nere kaçarsın
Ağam derim naçarım
İnci mercan saçarım
Dünya deniz olunca
Ben kuş olup kaçarım
Adilem sen naçarsın
La'l ü gevher saçarsın
Ben bir şahin olunca
Yavrum nere kaçarsın
Ağam derim naçarım
La'l ü gevher saçarım
Sen bir şahin olunca
Ben yerlere kaçarım
Adilem sen naçarsın
La'lü gevher saçarsın
Ben azrail olunca
Kuzum nere kaçarsın
Ağam derim naçarım
La'l ü gevher saçarım
Sen azrail olunca
Ben cennete kaçarım
Düz Mani Örneği
Bostanlarda fasulye
Anam gitti gezmeye
Ben anamdan örendim
İnce boncuk çizmeye
Koyunum var karaman
Gaybolursa araman
Ben bir reçber kızıyım
Şehirliye yaraman
Dere boyu gidelim
Koyun kuzu güdelim
Sennen beni görmüşler
İnkâr bayrım edelim
Ak koyun kuzusuna
Gün tutmuş postusuna
Ne desen de ağlasam
Arnımın yazısına
Tren gelir öterek
Kömürünü dökerek
Ben anamdan ayrıldım
Gözüm yaşım dökerek
Tut yedim duttu beni
Yârim unuttu beni
Yarı yola varmadan
Hıçkırık tuttu beni
Ak tavuk aldın mı?
Kümese koymadın mı?
Kör olası gaynana
Sen gelin olmadın mı?
Kapelesi ketenden
Yârim indi trenden
Boynuna sarılayım
Gülünü incelmeden
Kayalar yarılmasın
Yar bana darılmasın
Yar bana darılıp da
Ellere sarılması
Çaya inesim geldi
Şeker yiyesim geldi
Ala gözlü ablamı
Gene göresim geldi
Su içtim kana kana,
Sular akar yana yana,
Yüzün bir gün görmedim,
Bilmem gidem ne yana.
Merdiven indirdiler,
Atlara bindirdiler,
Kızım seni kahır eline gönderdiler,
Ağlar silinir silinir ağlar.
Gelin geldi evimize,
Şenlik kurdu köyümüze,
Hoş geldin allı gelin,
Sefa geldin pullu gelin.
Baban carsıya vardı mı?
Alını yeşilini aldı mı?
Suda kızıma dedi mi?
Haydı kızım kutlu olsun.
Haydı kızım kınan kutlu olsun,
Burada dilin tatlı olsun.
Çağırın gelin kızın anasını
Kızı gelin oldu görsün.
Allah muradını verdi bugün,
Anasını kızsız koyan
Evlerini ıssız koyan,
Testisini susuz koyan.
Kahve doktum kuruna,
El vurmayın durula,
Yârime yar diyeni,
Sol göğsünden vurula.
Bayburt’a giden yollar
Uzadıkça uzarlar,
Geçme bizim kapıdan
Eller bana kızarlar.
Maşrapanın kalayı,
Kızlar çeker halayı,
Allah için söyleyin,
Var mı askın kolayı.
Suya bulgur ezerim,
Hem ezer hem süzerim,
Ben yarımın derdinden
Deli olmuş gezerim.
Hey hızara hızara
Dalda elma gızara
Beni sana vermizler
Başka yerden giz ara
Gayadan öküz bakar
Öküzün arnı sakar
Delikanlı dururken
Sakallıya kim bakar
Mendil aldım onbeşe
Onu serdim güneşe
Gitti yârim gelmedi
Beni aldı telaşe
Dağdan kestim kereste
Kuş besledim kafeste
Yârin hasta dediler
Yetiştim son nefeste
Karşıda ala inek
Tüyleri benek benek
Hiç boğazımdan geçmiyor
Yarsız yediğim yemek
Kuş kafese girmiyor
Buna aklım ermiyor
Hiç boşuna ah çekme
Annem beni vermiyor
Evleri sarı boya
Gel yarim doya doya
İç vereme tutuldum
Gamıma koya koya
Armut dalda bir iki
Saydım baktım on iki
On ikinin içinde
Gök yazmalı benimki
İnce yazma düreyim
Aç koynunu gireyim
Uyan uyan sar beni
Yar olduğunu bileyim
Tavanlarda tencere
El vurmadım incire
Gavur babam duymasın
Çeker beni zencire
Semai, halk şiirinde hecenin sekizli ölçüsü ile koşma biçiminde düzenlenen ve özel bir ezgi ile söylenen şiirlerdir. Halk şiirinde hecenin sekizli ölçüsü ile koşma biçiminde düzenlenen ve özel bir ezgi ile söylenen şiirlerdir. Genellikle en az üç, en fazla beş dörtlükten oluşurlar. Çoğunlukla doğa, güzellik, ayrılık, kavuşma gibi duygusal ve lirik temaları işlerler. Semainin hece ölçüsünün yanında aruz ölçüsü kullanılarak yazılanları da vardır.
Semailerin Özellikleri
Genellikle en az üç, en fazla beş dörtlükten oluşurlar.Çoğunlukla doğa, güzellik, ayrılık,kavuşma gibi duygusal ve lirik temaları işlerler.
Semainin hece ölçüsünün yanında aruz kullanılarak yazılanları da vardır.
Güney Anadolu’da yaşayan Varsak Türkmenlerine ait halk şairleri tarafından söylenen şiirlerdir.
Özel bir bestesi vardır.
8’li hece ölçüsü ile söylenir.
Şiirin sonuna doğru mahlas kullanılır.
Yaygın olmayan bir nazım şeklidir.
Dili sade ve yalındır halkın günlük yaşantıda kullandığı deyim ve deyişlerden yararlanılır.
Birçok yönüyle koşmalara benzerler.Aralarındaki tek fark olarak semailerin 8'li hece ölçüsüyle yazılmaları koşmaların ise 11'li hece ölçüsüyle yazılmalarıdır.
En güzel örneklerini Karacaoğlan,Erzurumlu Emrah vermiştir.
İlk dörtlüğü aaab abab aaba abcb şeklinde diğer dörtlükler dddb eeeb fffb şeklindedir.
Semai Örnekleri
Örnek 1
İncecikten bir kar yağar
Tozar Elif Elif diye
Deli gönül abdal olmuş
Gezer Elif Elif diye
Elif'in uğru nakışlı
Yavru balaban bakışlı
Yayla çiçeği kokuşlu
Kokar Elif Elif diye
Elif kaşlarını çatar
Gamzesi bağrıma batar
Ak elleri kalem tutar
Yazar Elif Elif diye
Evlerinin önü çardak
Elif'in elinde bardak
Sanki yeşil başlı ördek
Yüzer Elif Elif diye
Karacaoğlan eğmelerin
Gönül sevmez değmelerin
İliklenmiş düğmelerin
Çözer Elif Elif diye
Karacaoğlan
Örnek 2
Bize nisbet mi sultânım
Adûlarla salınırsın
Yusuf misli cânım
Sevildikçe alınırsın
Erzurumlu Emrah
Varsağı, özel bir ezgiyle söylenen koşmaya denir. İlk olarak Güney Anadolu’da yaşayan Varsak Türkmenleri tarafından söylendiği için bu adla anılır. Güney Anadolu'da Maraş'tan Mersin'e kadar uzayan bölgede yaşayan Varsak Türkleri, Selçuklular zamanında Anadolu'ya yerleşmişlerdi. Varsağı, Varsak Türkleri'nin kendilerine özgü bir ezgiyle söyledikleri türkü biçimidir.
Semaiye benzer, hece ölçüsünün en çok sekizli kalıbıyla yazılır. 4+4 duraklı veya duraksız olur. Kafiye şeması şöyledir: xaxa bbba ccca Semâiden ezgi yönüyle ayrılır. Varsağı yiğitçe bir havayla okunur. Çoğunlukla "bre", "hey", "hey gidi", gibi ünlemler yer alır. Bu ünlemlerin bulunmadığı varsağılar ezgisiyle fark edilir.
Halk edebiyatında en çok varsağı söyleyen aşık, Karacaoğlan'dır.
Varsağıların Özellikleri
Güney Anadolu’da yaşayan Varsak Türkmenlerine ait halk şairleri tarafından söylenen şiirlerdir.Özel bir bestesi vardır.
Sekizli hece ölçüsü ile söylenir.
Varsağıda hayattan ve talihten şikayet gibi konular da işlenir.
Şiirin sonuna doğru mahlas kullanılır.
Yaygın olmayan bir nazım şeklidir.
En güzel örneklerini Karacaoğlan vermiştir.
Varsağı Örnekleri
Bre ağalar bre beylerÖlmeden bir dem sürelim
Gözümüze kara toprak
Dolmadan bir dem sürelim
Amen hey Allahım aman
Ne aman bilir ne zaman
Üstümüzde çayır çemen
Bitmeden bir dem sürelim
Bana felek derler felek
Ne aman bilir ne dilek
Âhir ömrümüze helâk
Etmeden bir dem sürelim
Karacaoğlan der cânân
Güzelim sözüme inan
Bu ayrılık bize heman
Ermeden bir dem sürelim
Tariz (Taş Atma) : Bir kişiyi iğneleme, bir konuyla alay etme veya sözün tam tersini kastetmedir.
Tariz / Dokundurma / Taşlama : Sözcük anlamıyla dokundurma ya da taşlama demektir. Kinayedekinden daha keskin alay ve eleştiri içerir. Sözün ya da kavramın gerçek ve mecazlı anlamı dışında büsbütün tersini kastetmektir. Ayrıca ta’riz ile kinaye karıştırılmamalıdır. Ta’rizde mecaz anlamından ziyade sözün karşıt anlami daha önemlidir. Duz yazida ta’riz bazen parantez icinde ünlem işareti ile belirtilir.
Tariz Dokundurma Taşlama Örnekleri
a) Tersinden Öğüt
Her nere gidersen eyle talanı,
Öyle yap ki ağlatasın güleni,
Bir saatta söyle yüzbin yalanı,
El, bir doğru söz seylerse inanma.
b) Eline geçeni aşırmaya bak
Doğru gidenleri şaşırtmaya bak
Herkese tuzak kur düşürmeye bak
Şerefsizlik şeref olduktan sonra
c) "Ne kadar kültürlü olduğu ( ! ) yazılarından belli."
Her iki sair de ta’riz sanatı yapmış, asıl söylemek istediklerinin tam tersini ifade etmişlerdir.
d)---müftü efendi bize kafir demiş.
tutalım ben ona diyem müselman.
lakin varıldıktan ruz-ı mahşere,
ikimiz çıkarız orda yalan.
---bu ne kudret ki elifbayı okur ezberden.
---tahir efendi bize kelp demiş,
iltifatı bu sözde zehirdir,
maliki mezhebim benim zira,
İtikadımca kelp tahirdir.
---bir nasihatım var zamana uygun,
tut sözümü yattıkça yat uyuma,
meşhur bir kelamdır sen kazan sen ye,
el için yok yere yanma.
---o kadar zeki ki bütün sınıfları çift dikiş gidiyor.
Ağıt, genellikle bir ölümün ya da acı, üzücü bir olayın ardından söylenen halk türküsüdür. Doğal afet'ler, ölüm, hastalık gibi çaresizlikler karşısında korku, heyecan, üzüntü, isyan gibi duyguları ifade eden ezgili sözlerdir. Ağıt söylemeye ağıt yakma, ağıt söyleyenlere ise ağıtçı denir. Ağıtın İslamiyet Öncesi edebiyattaki adı sagudur ve yuğ adı verilen cenaze törenlerinde okunur; divan edebiyatındaki adı ise mersiyedir.
Türklerde Ağıt Geleneği
Türklerde ağıt geleneği çok eskidir. Anadolu’nun hemen her yerinde söylenir. Ağıtlar yarı anonim folklor ürünleri arasında da sayılabilir. Türkçe’de 7, 8 ve 10 heceli ağıtlar yaygındır. En çok rastlanılanı 8 hecelilerdir. Gösteri bölümüyle tiyatro, söyleniş biçimiyle şiirseldir.Ağıtlar türkü ve destanla yakın ilişki içindedir. Erkeklerin söylediği ağıtlar varsa da ağıtları daha çok kadınlar söyler.
Ağıt Örnekleri
Doğu Anadolu Yöresi ağıtları
Can evimden vurdu felek neyleyimBen ağlarım çelik teller iniler
Ben almadım toprak aldı koynuna
Yarim diyen bülbül diller iniler
Gider oldum Avşar ili yoluna
Bakmam gayrı bu diyarın gülüne
Karaları taksın çapar koluna
Yağız atlı nice kollar iniler
Dertli dertli Çukurova yolunu tut adam olun
İç Anadolu Yöresi Ağıtları
Aliihsan'ın Ağıdı [1]Gideceğim anamoğlu senin ardından,
Ben ölürüm yiğit edem derdinden,
Biriciktin kaldırdılar yurdundan,
Anamın oğluda bir tek gardaşım,
Ölesiye sana yanar ateşim.
İhsan davar keser sağ eli kanlı,
Ne bir dayı varda ne de bir emmi,
Kasaplar içinde gül edem ünlü,
Anamın oğluda gurban oluyum,
Gül gardaşım ben yoluna ölüyüm.
Kelep kelep gül edemin kekili,
Anası gızından alır akılı,
İç cepleri burcu burcu kokulu,
Anamın oğlu da gurban oluyum,
Gül gardaşım ben yerine ölüyüm.
Saçlarını taramışlar tel gibi,
Gardaşı yok emmisi yok el gibi,
35 yaşında gonca gül gibi,
Babamın oğlu da gurban olurum,
Kalk gardaşım ben yerine ölürüm.
Salhane’den gelir sırtı ceketli,
Pazara giderdi eli sepetli,
Gardaşa yananın kalmıyor aklı,
Babamın oğlu da öldürdü beni,
Gülleri açarken soldurdu beni.
Gelmedi diyerek bana darılmış,
Helâllaşmış bacısına sarılmış,
Yaz gelirken beş guzudan ayrılmış,
Geliyor bayramlar ışıyın vakti,
Soğudu mu gül gardaşım bağrıyın tahtı.
Kaynakça
1.^ Emirdağ'dan Sultan Aktaş ağıdıDiğer Cevaplara Gözat
İşte cevaplar:
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 9 harfli ise cevaba TASAVVUFİ yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 6 harfli ise cevaba ANONİM yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 4 harfli ise cevaba AŞIK yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 4 harfli ise cevaba DİNİ yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 3 harfli ise cevaba SAZ yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba TEKKE yazabilirsiniz.
Diğer Cevaplar:
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 6 harfli ise cevaba Laedri yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 11 harfli ise cevaba Bilinemezci yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 6 harfli ise cevaba Aşırma yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 6 harfli ise cevaba Vurgun yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 6 harfli ise cevaba Düşkün yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 8 harfli ise cevaba Çok Seven yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 4 harfli ise cevaba Ozan yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 7 harfli ise cevaba Sevdalı yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 6 harfli ise cevaba Meşhur yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 8 harfli ise cevaba Ünlü Kişi yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 6 harfli ise cevaba Dinsel yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba Çalgı yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 4 harfli ise cevaba Kofa yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba Kiliz yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 7 harfli ise cevaba Bağlama yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba Telli yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 8 harfli ise cevaba Hasır Otu yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 6 harfli ise cevaba Dergah yazabilirsiniz.
- Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 9 harfli ise cevaba Hapishane yazabilirsiniz.
ANONİM kelimesinin Eş Anlamlıları:
- Laedri (6 harfli)
- Bilinemezci (11 harfli)
AŞIK kelimesinin Eş Anlamlıları:
- Aşırma (6 harfli)
- Vurgun (6 harfli)
- Düşkün (6 harfli)
- Çok Seven (8 harfli)
- Ozan (4 harfli)
- Sevdalı (7 harfli)
- Meşhur (6 harfli)
- Ünlü Kişi (8 harfli)
DİNİ kelimesinin Eş Anlamlıları:
- Dinsel (6 harfli)
SAZ kelimesinin Eş Anlamlıları:
- Çalgı (5 harfli)
- Kofa (4 harfli)
- Kiliz (5 harfli)
- Bağlama (7 harfli)
- Telli (5 harfli)
- Hasır Otu (8 harfli)
TEKKE kelimesinin Eş Anlamlıları:
- Dergah (6 harfli)
- Hapishane (9 harfli)
MANİ kelimesinin Eş Anlamlıları:
- Engel (5 harfli)
- Semai Kahvesi (12 harfli)
- Hakaret (7 harfli)
- Tariz (5 harfli)
- Mersiye (7 harfli)
- Sagu (4 harfli)
Mani, başta aşk olmak üzere hemen her konuda yazılabilen bir halk edebiyatı nazım türüdür. Çoğunlukla 7 heceli dört dizelik bir bendden meydana gelir. Ama dizeleri 4-5-8-10-14 heceli kalıplarla söylenmiş maniler de vardır. Birinci, ikinci dördüncü dizeler birbirleriyle kafiyeli, üçüncü dize serbesttir. Yani kafiye dizilişi aaxadır. Aaaxa düzeninde maniler de var. İlk iki dize hazırlık dizeleridir. Son iki dize ile anlam bağlantısı yoktur. Asıl anlatılmak istenen son iki dizede verilir. Maniler çok çeşitlidir. En çok kullanılanlar düz ya da tam mani, kesik mani, cinaslı mani, yedekli mani, artık mani’dir.
Manilerin Özellikleri
1- Sözlü edebiyat ürünlerindendir.
2- Genellikle bir dörtlükten oluşur. Ama mısra sayıları 5678 hatta 14 olan maniler de vardır.
3- Kafiye düzeni aaxa şeklindedir.
4- Anonim halk edebiyatının en yaygın şeklidir. Özellikle yüzük oyunları ve mangal sohbetlerinde söylenirler.
5- Mani'nin birinci ve ikinci mısraları konuya giriş için hazırlık mısralarıdır. Asıl söylenilmek istenen 3. ve 4. mısralarda söylenir. 1. ve 2. mısralar tamamen de konu dışı değildir.
6- Mani'nin birinci ve ikinci mısraları konuya giriş için hazırlık mısralarıdır. Asıl söylenilmek istenen 3. ve 4. mısralarda söylenir. 1. ve 2. mısralar tamamen de konu dışı değildir.
7- Üçüncü mısranın serbest oluşu söyleme kolaylığı sağlar.
8- Anlam bakımından bir bütünlük gösteren maninin başlıca karakteri kendi kendine yetmesidir.
9- Manilerde konu sınırı yoktur. Genelde aşk toplum olayları ölüm iyilikler hasret evlat sevgisi vb. konuları işlenir. Not: Divan Edebiyatındaki tuyuğun karşılığıdır.
Mani çeşitleri
Maniler çok çeşitlidir. En çok kullanılanlar düz ya da tam mani, kesik mani, cinaslı mani, yedekli mani, artık mani’dir.
1- Düz mani
Yedişer heceli dört dizeden oluşur. Kafiyeleri çokluk cinassızdır.
2- Kesik mani
Birinci dizesi 7 heceden az anlamlı ya da anlamsız bir sözcük grubu olan maniler. Bu kesik dize sadece kafiyeyi hazırlar. Eğer meydan ve kahvehanelerde söylenen ve ilk dizeleri “aman aman” ünlemi ile doldurulan manilerse bunlara İstanbul maniLeri denir.
3- Cinaslı mani
Kesik manilerde eğer kafiye cinaslı ise bunlara cinaslı mani denir.
4- Yedekli mani
Düz mani'nin sonuna aynı kafiyede iki dize daha eklenerek söylenen maniler. Cinaslı kafiye kullanılmaz birinci dizeleri anlamlıdır. Yedekli maniye artık mani de denir.
Manilerin Edebiyatımızdaki Yeri
Maniler, Anonim Halk Edebiyatı’nın en tanınmış folklorik ürünlerinden birisidir. Kafiye sırasına göre dağılımı (aaba) bakımından halk şiirleri içinde görülmeyen tek türdür.
Maniler her türlü hayati olayları (Aşk, gurbet, hasret, kıskançlık, kırgınlık ve tabiat vb.) işleyen bir türdür. Mani, halk şiirinin nazım şekli bakımından en küçük olanıdır. Maniler, Halk edebiyatının bilinmeyen şairleri tarafından söylenmiş, halka mal olmuş kıymetli gönül yadigarlarıdır.Türk insanının mani söyleme geleneği, terkedilmeyen bir gelenektir. Evlerde, toplantılarda, köylerde karşılıklı mani söyleme yarışları yapılır ve böylece hayatlarını renklendirmeyi başarırlar. Türk insanının bu geniş tabaksının, duygularını manilerle dile getirmesi, çeşitli gönül ürperişlerinin böyle kısa öz ve kesin ifadeyle dile getirilişi; onun sevgi, aşk gibi konulardaki hassasiyetini ve fıtri zekasının işlekliğini gösterir.
Mani Örnekleri
Kesik Mani Örnekleri
Karaca
Aldım aşkın tüfeğin
Vurdum bir kaç karaca
Dünyada bir yâr sevdim
Kaşı gözü karaca
Dağ bana
Bahçe sana bağ bana
Değme zincir kâr etmez
Zülfin teli bağ bana
Ayağı
Kuşlardan bir kuş gördüm
Var başında ayağı
Üstad manici isen
Aç maniden ayağı
Yedekli Mani Örneği
Ağlarım çağlar gibi
Derdim var dağlar gibi
Ciğerden yaralıyım
Gülerim çağlar gibi
Her gelen bir gül ister
Sahipsiz bağlar gibi
Ne viran çeşme imiş
Su içecek tası yok
Yıkıldı viran gönlüm
Yapacak ustası yok
Şu vefasız dünyanın
Ucu var ortası yok
Deyiş Mani Örneği
Adilem sen naçarsın
İnci mercan saçarsın
Dünya deniz olanda
Gönlüm nere kaçarsın
Ağam derim naçarım
İnci mercan saçarım
Dünya deniz olunca
Ben kuş olup kaçarım
Adilem sen naçarsın
La'l ü gevher saçarsın
Ben bir şahin olunca
Yavrum nere kaçarsın
Ağam derim naçarım
La'l ü gevher saçarım
Sen bir şahin olunca
Ben yerlere kaçarım
Adilem sen naçarsın
La'lü gevher saçarsın
Ben azrail olunca
Kuzum nere kaçarsın
Ağam derim naçarım
La'l ü gevher saçarım
Sen azrail olunca
Ben cennete kaçarım
Düz Mani Örneği
Bostanlarda fasulye
Anam gitti gezmeye
Ben anamdan örendim
İnce boncuk çizmeye
Koyunum var karaman
Gaybolursa araman
Ben bir reçber kızıyım
Şehirliye yaraman
Dere boyu gidelim
Koyun kuzu güdelim
Sennen beni görmüşler
İnkâr bayrım edelim
Ak koyun kuzusuna
Gün tutmuş postusuna
Ne desen de ağlasam
Arnımın yazısına
Tren gelir öterek
Kömürünü dökerek
Ben anamdan ayrıldım
Gözüm yaşım dökerek
Tut yedim duttu beni
Yârim unuttu beni
Yarı yola varmadan
Hıçkırık tuttu beni
Ak tavuk aldın mı?
Kümese koymadın mı?
Kör olası gaynana
Sen gelin olmadın mı?
Kapelesi ketenden
Yârim indi trenden
Boynuna sarılayım
Gülünü incelmeden
Kayalar yarılmasın
Yar bana darılmasın
Yar bana darılıp da
Ellere sarılması
Çaya inesim geldi
Şeker yiyesim geldi
Ala gözlü ablamı
Gene göresim geldi
Su içtim kana kana,
Sular akar yana yana,
Yüzün bir gün görmedim,
Bilmem gidem ne yana.
Merdiven indirdiler,
Atlara bindirdiler,
Kızım seni kahır eline gönderdiler,
Ağlar silinir silinir ağlar.
Gelin geldi evimize,
Şenlik kurdu köyümüze,
Hoş geldin allı gelin,
Sefa geldin pullu gelin.
Baban carsıya vardı mı?
Alını yeşilini aldı mı?
Suda kızıma dedi mi?
Haydı kızım kutlu olsun.
Haydı kızım kınan kutlu olsun,
Burada dilin tatlı olsun.
Çağırın gelin kızın anasını
Kızı gelin oldu görsün.
Allah muradını verdi bugün,
Anasını kızsız koyan
Evlerini ıssız koyan,
Testisini susuz koyan.
Kahve doktum kuruna,
El vurmayın durula,
Yârime yar diyeni,
Sol göğsünden vurula.
Bayburt’a giden yollar
Uzadıkça uzarlar,
Geçme bizim kapıdan
Eller bana kızarlar.
Maşrapanın kalayı,
Kızlar çeker halayı,
Allah için söyleyin,
Var mı askın kolayı.
Suya bulgur ezerim,
Hem ezer hem süzerim,
Ben yarımın derdinden
Deli olmuş gezerim.
Hey hızara hızara
Dalda elma gızara
Beni sana vermizler
Başka yerden giz ara
Gayadan öküz bakar
Öküzün arnı sakar
Delikanlı dururken
Sakallıya kim bakar
Mendil aldım onbeşe
Onu serdim güneşe
Gitti yârim gelmedi
Beni aldı telaşe
Dağdan kestim kereste
Kuş besledim kafeste
Yârin hasta dediler
Yetiştim son nefeste
Karşıda ala inek
Tüyleri benek benek
Hiç boğazımdan geçmiyor
Yarsız yediğim yemek
Kuş kafese girmiyor
Buna aklım ermiyor
Hiç boşuna ah çekme
Annem beni vermiyor
Evleri sarı boya
Gel yarim doya doya
İç vereme tutuldum
Gamıma koya koya
Armut dalda bir iki
Saydım baktım on iki
On ikinin içinde
Gök yazmalı benimki
İnce yazma düreyim
Aç koynunu gireyim
Uyan uyan sar beni
Yar olduğunu bileyim
Tavanlarda tencere
El vurmadım incire
Gavur babam duymasın
Çeker beni zencire
Semai, halk şiirinde hecenin sekizli ölçüsü ile koşma biçiminde düzenlenen ve özel bir ezgi ile söylenen şiirlerdir. Halk şiirinde hecenin sekizli ölçüsü ile koşma biçiminde düzenlenen ve özel bir ezgi ile söylenen şiirlerdir. Genellikle en az üç, en fazla beş dörtlükten oluşurlar. Çoğunlukla doğa, güzellik, ayrılık, kavuşma gibi duygusal ve lirik temaları işlerler. Semainin hece ölçüsünün yanında aruz ölçüsü kullanılarak yazılanları da vardır.
Semailerin Özellikleri
Genellikle en az üç, en fazla beş dörtlükten oluşurlar.Çoğunlukla doğa, güzellik, ayrılık,kavuşma gibi duygusal ve lirik temaları işlerler.
Semainin hece ölçüsünün yanında aruz kullanılarak yazılanları da vardır.
Güney Anadolu’da yaşayan Varsak Türkmenlerine ait halk şairleri tarafından söylenen şiirlerdir.
Özel bir bestesi vardır.
8’li hece ölçüsü ile söylenir.
Şiirin sonuna doğru mahlas kullanılır.
Yaygın olmayan bir nazım şeklidir.
Dili sade ve yalındır halkın günlük yaşantıda kullandığı deyim ve deyişlerden yararlanılır.
Birçok yönüyle koşmalara benzerler.Aralarındaki tek fark olarak semailerin 8'li hece ölçüsüyle yazılmaları koşmaların ise 11'li hece ölçüsüyle yazılmalarıdır.
En güzel örneklerini Karacaoğlan,Erzurumlu Emrah vermiştir.
İlk dörtlüğü aaab abab aaba abcb şeklinde diğer dörtlükler dddb eeeb fffb şeklindedir.
Semai Örnekleri
Örnek 1
İncecikten bir kar yağar
Tozar Elif Elif diye
Deli gönül abdal olmuş
Gezer Elif Elif diye
Elif'in uğru nakışlı
Yavru balaban bakışlı
Yayla çiçeği kokuşlu
Kokar Elif Elif diye
Elif kaşlarını çatar
Gamzesi bağrıma batar
Ak elleri kalem tutar
Yazar Elif Elif diye
Evlerinin önü çardak
Elif'in elinde bardak
Sanki yeşil başlı ördek
Yüzer Elif Elif diye
Karacaoğlan eğmelerin
Gönül sevmez değmelerin
İliklenmiş düğmelerin
Çözer Elif Elif diye
Karacaoğlan
Örnek 2
Bize nisbet mi sultânım
Adûlarla salınırsın
Yusuf misli cânım
Sevildikçe alınırsın
Erzurumlu Emrah
Varsağı, özel bir ezgiyle söylenen koşmaya denir. İlk olarak Güney Anadolu’da yaşayan Varsak Türkmenleri tarafından söylendiği için bu adla anılır. Güney Anadolu'da Maraş'tan Mersin'e kadar uzayan bölgede yaşayan Varsak Türkleri, Selçuklular zamanında Anadolu'ya yerleşmişlerdi. Varsağı, Varsak Türkleri'nin kendilerine özgü bir ezgiyle söyledikleri türkü biçimidir.
Semaiye benzer, hece ölçüsünün en çok sekizli kalıbıyla yazılır. 4+4 duraklı veya duraksız olur. Kafiye şeması şöyledir: xaxa bbba ccca Semâiden ezgi yönüyle ayrılır. Varsağı yiğitçe bir havayla okunur. Çoğunlukla "bre", "hey", "hey gidi", gibi ünlemler yer alır. Bu ünlemlerin bulunmadığı varsağılar ezgisiyle fark edilir.
Halk edebiyatında en çok varsağı söyleyen aşık, Karacaoğlan'dır.
Varsağıların Özellikleri
Güney Anadolu’da yaşayan Varsak Türkmenlerine ait halk şairleri tarafından söylenen şiirlerdir.Özel bir bestesi vardır.
Sekizli hece ölçüsü ile söylenir.
Varsağıda hayattan ve talihten şikayet gibi konular da işlenir.
Şiirin sonuna doğru mahlas kullanılır.
Yaygın olmayan bir nazım şeklidir.
En güzel örneklerini Karacaoğlan vermiştir.
Varsağı Örnekleri
Bre ağalar bre beylerÖlmeden bir dem sürelim
Gözümüze kara toprak
Dolmadan bir dem sürelim
Amen hey Allahım aman
Ne aman bilir ne zaman
Üstümüzde çayır çemen
Bitmeden bir dem sürelim
Bana felek derler felek
Ne aman bilir ne dilek
Âhir ömrümüze helâk
Etmeden bir dem sürelim
Karacaoğlan der cânân
Güzelim sözüme inan
Bu ayrılık bize heman
Ermeden bir dem sürelim
Tariz (Taş Atma) : Bir kişiyi iğneleme, bir konuyla alay etme veya sözün tam tersini kastetmedir.
Tariz / Dokundurma / Taşlama : Sözcük anlamıyla dokundurma ya da taşlama demektir. Kinayedekinden daha keskin alay ve eleştiri içerir. Sözün ya da kavramın gerçek ve mecazlı anlamı dışında büsbütün tersini kastetmektir. Ayrıca ta’riz ile kinaye karıştırılmamalıdır. Ta’rizde mecaz anlamından ziyade sözün karşıt anlami daha önemlidir. Duz yazida ta’riz bazen parantez icinde ünlem işareti ile belirtilir.
Tariz Dokundurma Taşlama Örnekleri
a) Tersinden Öğüt
Her nere gidersen eyle talanı,
Öyle yap ki ağlatasın güleni,
Bir saatta söyle yüzbin yalanı,
El, bir doğru söz seylerse inanma.
b) Eline geçeni aşırmaya bak
Doğru gidenleri şaşırtmaya bak
Herkese tuzak kur düşürmeye bak
Şerefsizlik şeref olduktan sonra
c) "Ne kadar kültürlü olduğu ( ! ) yazılarından belli."
Her iki sair de ta’riz sanatı yapmış, asıl söylemek istediklerinin tam tersini ifade etmişlerdir.
d)---müftü efendi bize kafir demiş.
tutalım ben ona diyem müselman.
lakin varıldıktan ruz-ı mahşere,
ikimiz çıkarız orda yalan.
---bu ne kudret ki elifbayı okur ezberden.
---tahir efendi bize kelp demiş,
iltifatı bu sözde zehirdir,
maliki mezhebim benim zira,
İtikadımca kelp tahirdir.
---bir nasihatım var zamana uygun,
tut sözümü yattıkça yat uyuma,
meşhur bir kelamdır sen kazan sen ye,
el için yok yere yanma.
---o kadar zeki ki bütün sınıfları çift dikiş gidiyor.
Ağıt, genellikle bir ölümün ya da acı, üzücü bir olayın ardından söylenen halk türküsüdür. Doğal afet'ler, ölüm, hastalık gibi çaresizlikler karşısında korku, heyecan, üzüntü, isyan gibi duyguları ifade eden ezgili sözlerdir. Ağıt söylemeye ağıt yakma, ağıt söyleyenlere ise ağıtçı denir. Ağıtın İslamiyet Öncesi edebiyattaki adı sagudur ve yuğ adı verilen cenaze törenlerinde okunur; divan edebiyatındaki adı ise mersiyedir.
Türklerde Ağıt Geleneği
Türklerde ağıt geleneği çok eskidir. Anadolu’nun hemen her yerinde söylenir. Ağıtlar yarı anonim folklor ürünleri arasında da sayılabilir. Türkçe’de 7, 8 ve 10 heceli ağıtlar yaygındır. En çok rastlanılanı 8 hecelilerdir. Gösteri bölümüyle tiyatro, söyleniş biçimiyle şiirseldir.Ağıtlar türkü ve destanla yakın ilişki içindedir. Erkeklerin söylediği ağıtlar varsa da ağıtları daha çok kadınlar söyler.
Ağıt Örnekleri
Doğu Anadolu Yöresi ağıtları
Can evimden vurdu felek neyleyimBen ağlarım çelik teller iniler
Ben almadım toprak aldı koynuna
Yarim diyen bülbül diller iniler
Gider oldum Avşar ili yoluna
Bakmam gayrı bu diyarın gülüne
Karaları taksın çapar koluna
Yağız atlı nice kollar iniler
Dertli dertli Çukurova yolunu tut adam olun
İç Anadolu Yöresi Ağıtları
Aliihsan'ın Ağıdı [1]Gideceğim anamoğlu senin ardından,
Ben ölürüm yiğit edem derdinden,
Biriciktin kaldırdılar yurdundan,
Anamın oğluda bir tek gardaşım,
Ölesiye sana yanar ateşim.
İhsan davar keser sağ eli kanlı,
Ne bir dayı varda ne de bir emmi,
Kasaplar içinde gül edem ünlü,
Anamın oğluda gurban oluyum,
Gül gardaşım ben yoluna ölüyüm.
Kelep kelep gül edemin kekili,
Anası gızından alır akılı,
İç cepleri burcu burcu kokulu,
Anamın oğlu da gurban oluyum,
Gül gardaşım ben yerine ölüyüm.
Saçlarını taramışlar tel gibi,
Gardaşı yok emmisi yok el gibi,
35 yaşında gonca gül gibi,
Babamın oğlu da gurban olurum,
Kalk gardaşım ben yerine ölürüm.
Salhane’den gelir sırtı ceketli,
Pazara giderdi eli sepetli,
Gardaşa yananın kalmıyor aklı,
Babamın oğlu da öldürdü beni,
Gülleri açarken soldurdu beni.
Gelmedi diyerek bana darılmış,
Helâllaşmış bacısına sarılmış,
Yaz gelirken beş guzudan ayrılmış,
Geliyor bayramlar ışıyın vakti,
Soğudu mu gül gardaşım bağrıyın tahtı.
Kaynakça
1.^ Emirdağ'dan Sultan Aktaş ağıdıCevap Yaz
Yakın zamanda para ödüllü online bulmaca çözebileceğiniz bulmaca servisimiz yayına alınacaktır. Günlük, haftalık, aylık ve yıllık olarak en iyi bulmaca çözenler listelerimiz olacak.
Sözlüğümüzde cevabını bulabileceğiniz bulmaca çeşitleri: CodyCross bulmaca soruları, çengel bulmaca, kare bulmaca, sudoku bulmaca, rakam bulmaca, kelime şifre bulmaca, altıgen çengel bulmaca, halka bulmaca, sözcük avı, yapboz bulmaca, labirent bulmaca, mozaik bulmaca, resimli kelime bulmaca, 7 farkı bulun, lekare bulmaca ve kim milyoner olmak ister soruları ve cevapları.
Ayrıca bulmaca cevapları sözlüğümüzde aradığınız kelimenin eş anlamı, mecazen ve mecaz anlamları, eski dildeki karşılıkları, osmanlıca karşılıklarıi, zıt anlamlarını bulabilirsiniz.
Unutmayın bulmaca çözmek zekanızı geliştirdiği gibi çağımızın en kötü hastalıklarından biri olan alzheimer içinde doktorlar tarafından en önerilen çözümlerden biridir. Şimdiden güzel, sağlıklı günler dileriz..