Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

  • Tarih
  • 3 yıl önce
  • 2 Cevap

9. Sınıf 2. Ünite özeti

9. Sınıf  Tarih 2. Ünite özeti

Bu soruya 2 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    gokturk

    • 2020-10-31 11:19:36

    Cevap :

    2. ÜNİTE:İNSANLIĞIN İLK DÖNEMLERİ

    2.1. İNSANLIĞIN İLK İZLERİ

    -Yazıdan önceki dönemin aydınlatılabilmesi için en önemli unsur arkeolojik araştırmalardır

    -Günümüzden yaklaşık 2,5 milyon yıl önce Dünya, buzullarla kaplı olduğu için insan yaşamına uygun değildir.
    -Buzulların yavaş yavaş erimeye başlamasıyla birlikte özellikle kuzey yarım kürenin bazı alanlarında ılıman iklim kuşakları oluşmuş, doğal çevre insan yaşamına uygun hâle gelmiş ve ilk yerleşme ile ilgili hareketlilikler bu kuşakta görülmeye başlanmıştır.

    -12 bin yıl önce Anadolu’nun güneydoğusunda ve Mezopotamya’da Bereketli Hilal olarak da adlandırılan bu coğrafyada iklim giderek insan yaşamına uygun hâle gelmiş ve bu bölgede nüfus artmaya başlamıştır.İlk İnsanların Hayat Tarzı ve Geçim Kaynakları

    1. • Yazının icadından önceki dönemde insanın hayat tarzı avcılık ve besin toplayıcılığı şeklinde tüketici,yabani tahılları ıslah ederek kendi kontrolünde planlı bir tarımsal faaliyete başlaması ile üretici hale gelmiştir.
    2. • Yerleşik yaşam ve tarımsal üretim sonucunda daha kolay beslenme yollarının öğrenilmesi, nüfus artışına yol açmıştır.
    3. •Anadolu’daki birçok yerleşim bölgesinde yapılan kazı çalışmaları sonucunda MÖ 9.000’lerden itibaren üreticiliğin başladığı görülmektedir.
    4. • Çayönü Höyüğü (Diyarbakır) ve Cafer Höyük (Malatya) yerleşkelerinde dünyanın en eski buğday türlerinden birisi olan “Emmer evcil buğdayı”nın bulunması buna örnektir.
    5. • MÖ 8.500’lerde Urfa ve Diyarbakır çevresinde buğday tarımının başlamış olması, tahılın ana vatanının Anadolu olduğunu ortaya koymaktadır.
    6. • Yazıdan önceki dönemde insanlar, mağara ve kaya sığınakları içinde küçük gruplar hâlinde, tarımla birlikte kulübe şeklindeki barınaklarda yaşamaya başlamıştır.
    7. • “Megaron” tipi evler İzmir’deki Limantepe ve Baklatepe höyüklerinde görülür.
    8. • İlk insanlar, kullandığı araç-gereçlerini Kabataşlardan, obsidyen ve kemikler, toprak kulanımı ile pişirilmiş topraktan,zamanla araç-gereç teknolojisi gelişmesi ile mikrolit adı verilen malzemelerden ve son olarak ta madenlerden yapmaya başladılar.

    Yerleşik İnsan ve Medeniyet

    Yerleşik yaşama ve medeniyete ait ilk yerleşim merkezleri yazıdan önceki dönemde görülmektedir. Anadolu’da Göbeklitepe, Çatalhöyük ve Çayönü gibi yerleşim yerleri bu dönemi aydınlatan önemli yaşam bölgeleridir.

    1 ) Göbeklitepe: Şanlıurfa kent merkezinin 18 km kuzeydoğusunda, Örencik köyü yakınlarındadır.

    • Göbeklitepe Günümüze kadar keşfedilen en erken tarihli dinî mimaridir
    • UNESCO Dünya Mirası listesine alınmıştır

    2) Çatalhöyük: Anadolu’da yazıdan önceki dönemi en iyi yansıtan yerleşim alanlarından bir diğeri ise
    Konya’nın Çumra ilçesi yakınlarında bulunan Çatalhöyük yerleşkesidir.

    • Köy yaşamından kentsel hayata geçişin önemli bir kanıtıdır
    • Çatalhöyük, günümüzde “UNESCO Dünya Mirası” listesinde olan önemli bir yerdir.

    3) Çayönü :Anadolu’ bulunan Diyarbakır’ın Ergani ilçesi sınırlarındaki Çayönü’de önemli bir merkezdir.
    • Çayönü Yakın Doğu’daki köy yerleşmelerinin ilk örneğidir

    Sözlü Kültür
    -Yazının icadından önce insanlar, toplumsal hafızalarını sözlü olarak kuşaktan kuşağa aktarmış ve bu yolla korumuştur.
    -Eski Yunan’da mit ve efsane anlatıcıları, Türklerde ozan ve âşık, Afrika’da topluluğun en yaşlıları; bu aktarım görevini üstlenmiştir.
    -Yine toplumların sözlü anlatımlarındaki tufan ve yaratılış hikâyeleri benzerlik göstermektedir.

    Tarih Öncesi Dönemlendirme

    • Yazının icadından önceki dönem olan tarih öncesi devirler sınıflandırılırken insanların kullanmış oldukları araç-gereç ve madenlerden yola çıkılmıştır.
    • Tarih öncesi Çağlar: Taş Çağı ve Maden Çağı şeklinde dönemlendirilmiştir.
    • Yazının icadıyla birlikte tarihî çağlar başlamıştır. Taş Çağı: Eski Taş, Orta Taş ve Yeni Taş Çağı olmak üzere kendi içinde çağlara ayrılırken Maden Çağı da Bakır, Tunç ve Demir Çağı olarak dönemlere ayrılmıştır.
    • Dönemlendirmede;üretim ve yerleşme biçimiyle yaşam koşulları etkili olmuştur.
    • Tarih öncesi devirlerin, başlangıç ve bitiş zamanları bölgelere göre farklılıklar gösterir.

    ESKİ TAŞ=PALEOLİTİK=KABATAŞ DEVRİ
    ORTATAŞ=MEZOLİTİK=YONTMATAŞ DEVRİ
    YENİTAŞ=NEOLİTİK= CİLALI TAŞ DEVRİ

    • En uzun devir Paleolitik Devirdir
    • Ateş Mezolitik Devirde bulunmuştur
    • Üretim, Tarım ve ilk köy yerleşimleri Neolitik dönemde ortaya çıkmıştır
    • İlk kullanılan maden Bakırdır
    • Bakır devrine Kalkolitik yani Bakırtaş devri de denir
    • Demir devrinin sonunda Yazının bulunmasıyla Tarih öncesi dönem sona erer

    • Konya, Akşehir Dursunlu fosil yatakları, Anadolu’da insan varlığına ilişkin kalıntıların ele geçirildiği en eski buluntu yeridir

    • İstanbul, Yarımburgaz Mağarası’na (Görsel 2.14) günümüzden 270 bin-390 bin yıl önce ilk insanların yerleştiği tespit edilmiştir.

    • Antalya, Karain Mağarası (Görsel 2.15), Anadolu’da insana dair en eski kemik kalıntılarını barındırması açısından çok önemlidir.

    2.2. YAZININ GELİŞİMİ

    • İlk Çağ’da Mezopotamya’daki dinî inanışlar etkisiyle Sümerler, mabet (Ziggurat) ekonomisinin zorunluluğu ile sembol yazısını (piktograf) icat etti.
    • Sümerlerin kullandığı ilk yazılı kil tablet örneklerine Uruk kentinde rastlanmıştır.
    • İşaretler çiviye benzetildiği için bu yazıya “çivi yazısı” denmiştir

    NOT: Sümerlerde, okullara “Tablet Evi” adı verilmekteydi. Okuma yazma öğrenmek isteyen öğrenciler bu okulda kil parçaları üzerine aynı heceleri tekrar tekrar yazarak yazı yazmayı öğrenmeye çalışırdı. Sümerler, öğretmene tablet evinin babası, öğrenciye ise tablet evinin oğlu demiş ve okulu bir aile ocağı gibi kabul etmiştir

    Yazılı Kültürün Başlaması
    • Yazının icadı, tarihî devirlerin başlangıcı kabul edilir.
    • Sümerlerden sonra çivi yazısı Akad, Babil,Asur, Hitit ve Urartu gibi medeniyetler tarafından geliştirilmiştir.
    • Hiyeroglif yazısını kullanan Mısırlılar, yazı aracı olarak papirüs ve fırça gibi araçlar kullanmıştır.
    • Mısır yazısı,24 sessiz harften oluşan Fenike alfabesinin gelişmesine de model olmuştur. Bu alfabeden Sami, sonrasında da Latin alfabesi geliştirilmiştir.
    • İlk kez Bergama’da hayvan derisinden üretilen parşömenler birleştirilerek kitap hâline getirilmiştir.
    • Çin medeniyeti ise parşömenden daha ucuza mal olan tekstilden yapılan kâğıdı üretmiştir

    İlk Çağ’da Bilim
    -Bilim, insanlığın ortak ürünüdür ve kökleri ilk insanlara kadar uzanır.
    -Tarihî süreç içinde Mısır, Yunan, Çin, Hint, İran, Arap ve Türk gibi milletlerden bilim insanlarının çalışmaları, medeniyetin gelişmesine katkı sağlamıştır.
    -İlk insanlar, doğa ile ilişkisinde basit teknik becerileri kullanmıştır.
    -Gökyüzü olaylarının izlenmesi, kaydedilmesi ve yorumlanması; günümüz modern astronomi bilimine temel oluşturmuştur.
    -Modern astronomideki matematiksel dayanaklar ilk defa Mezopotamya’da kullanılmıştır.
    -Mezopotamya uygarlıkları, ziggurat adı verilen tapınaklarda gözlem yaparak gök biliminde bilimsel gözlem yöntemini keşfetmiş ve bilgileri tablolaştırmıştır.
    -Ay ve Güneş tutulmalarını hesaplayan-Amasya’da yaşamış ve coğrafya konusunda çalışmış Strabon (Sıtreybın), Anadolu ve çevresinde yaptığı geziler sonucunda on yedi bölümden oluşan “Coğrafya” isimli eseri yazmıştır.

    2.3. İLK ÇAĞ’DA BAŞLICA MEDENİYET HAVZALARI
    İran Medeniyeti

    – İran’da kurulmuştur.
    – Medler ve Persler en önemli devletlerdir.
    – Pers Kralı Kiros Medleri yıktı. 543’te Lidya ülkesini aldı. Anadolu’ya hakim oldu.
    -Bu hakimiyete İskender son verdi.
    -Satraplık uygulamasını Anadolu’da uygulamışlardır.
    -Gelişmiş bir Posta teşkilatı kurdular
    – Sardes’ten başlayıp başkentleri Sus’a kadar uzanan Kral yolunu yaptılar

    Hint Medeniyeti
    – Hint yarımadasında gelişmiştir.
    – İklim ve yer şekillerinin etkisi ile sık sık istilalara uğramıştır.
    – Halk sosyal sınıflara ayrılmıştır.
    – Brahmanizm ve Budizm burada doğmuştur.
    -Matematikte Sıfırı ilk kez kullanmışlardır ancak bir sayı olarak kabul etmemişlerdir

    Çin Medeniyeti
    – Pusula, barut, kağıt, Matbaa ilk kez Çin’de geliştirilmiştir.
    – Yazıları resim yazısıdır.
    – Ordu yönetiminde Türkleri örnek almışlardır.
    – Dini bakımdan Konfüçyüz ve Lao-çe önemlidir. Budizm yaygındır.
    – Gelir kaynakları Tarım ve ticarettir.
    -Güneş lekeleri konusunda bilgi vermişlerdir
    -Tıpta Masaj ve Akupunkturu kullanmışlardır

    MEZOPOTAMYA MEDENİYETLERİ
    Fırat ve Dicle nehirlerinin arasındaki bölgede kurulmuşlardır. Mezopotamya İki nehir arası demektir

    1) Sümerler (M.Ö 4000-2350)
    – Güney Mezopotamya’ya yerleşmişlerdir.
    – İlk site devletlerini (Lagaş, Ur, Uruk, Eridu, Nipur, Kaş, Umma) kurdular.
    – Sitelerin başında patesi adı verilen rahip-krallar bulunmaktaydı.
    – Şehirler bir tapınak etrafına kümelenerek kurulmuştur.
    – Çok tanrı (politeist) anlayışı vardır.
    -Sümer tapınaklarında Ziggurat denir.
    – İlk yazıyı bulmuşlardı. (M.Ö 3500) (Çivi yazısı)
    – İlk yazılı kanunları oluşturmuşlardır. Sümer Kralı Urkagina, MÖ 2375’te tarihte bilinen ilk yazılı kanunları çıkarmıştır.
    – Sözlü edebiyat gelişmiştir. (Gılgamış Destanı, Yaratılış Manzumesi, Tufan hikayesi)
    önemlidir.
    – Çok tanrı inancı yaygındır.
    – İlk defa tekerleği icat ettiler.
    – Aritmetik ve Astronomide ilerlediler. Pi (π) sayısını hesapladılar.
    – Sabanı bulmuşlardır.
    – İthalat ve ihracatı başlatmışlardır.
    – Takas usulü vardır.
    – Öldükten sonra dirileceklerine (öbür dünyaya) inanç gelişmemiştir.
    – Mimaride kerpiç kullanmışlardır.

    2- Babiller (M. Ö. 1800-478)
    -Mezopotamya’ya Arabistandan gelmişlerdir. Amurlular tarafından kurulmuştur.
    – Hukukları gelişmiştir.
    -Sümer kanunlarını derlemiş olan Hamburabi kendi adı ile bilinen
    çağın en tutarlı gelişmiş kanunlarını yapmıştır.
    – Mimaride gelişmişlerdir. Asma bahçeleri ve Babil kulesi meşhurdur

    3. Asurlular (mö. 2000-609)
    – Yukarı Mezopotamya’da kurulmuştur
    – Ticaret faaliyetleriyle Asurlular, Sümerlerden öğrendikleri yazıyı Anadolu’ya getirmiş ve burada tarih çağlarının başlamasını sağlamışlardır
    -Başta Kayseri’deki Kaniş (Kültepe) olmak üzere Anadolu’nun pek çok yerinde pazarlar kurmuştur.
    – Kara ticaret kolonileri kurmuşlardır.
    – İlk atlı birlik oluşturmuşlardır.
    – “Karum” denilen ticaret pazarları kurdular.

    Yunan Medeniyeti
    • Yunan kentlerinde yapılan seçimler, cumhuriyet ve demokrasinin ilk izleri kabul edilir.
    • Botanik ve zooloji alanlarının temellerini atmışlardır
    • Thales (Tales) ve Pythagoras (Pisagor); matematik, astronomi ve felsefe alanında önemli çalışmalar yapmışlardır.
    ANADOLU MEDENİYETLERİ

    Hititler
    • Pankuş adında bir meclis oluşturmuştur.
    • Hititlerde Tavananna denilen kraliçe yönetimde söz sahibi olmuştur.
    • Hitit Kanunları; evlenme, boşanma, nikâh, nişan gibi aileyle ilgili hususlara yer verilmiştir.( Medeni Hukuk)
    • Anal denilen yıllıklar tutmuşlardır.

    Lidyalılar :insanlık tarihinde ilk kez madeni parayı (sikke) basmışlardır.

    Frigler,
    • Özellikle tarım alanında ve dokumacılıkta gelişmişlerdir.
    • Tapates adı verilen halı ve kilimleri dokumuşlardır.

    Urartular
    • Taş işçiliğinde gelişmiştir.
    • Van Kalesi’nin yanında su kanalları, su bentleri ve mezar odaları inşa etmiştir.
    • Maden işleme sanatında ilerleme kaydetmiştir

    Mısır Medeniyeti
    – Nil Nehri ve havzasında gelişmiştir.
    – Coğrafi yapısı sebebi ile dışardan etkilenmemişlerdir. Özgün bir medeniyet merkezidir.
    – İstilalara kapalıdır.
    – Nil’in akışına göre aşağı-yukarı adı ile ayrılır
    – Nom adı verilen şehir devletleri kurulmuşlardır.
    – Papirüs adı verilen kağıt yapmışlardır.
    – Resim yazısı kullanmışlardır. (Hiyeroglif)
    – Ölümden sonraki hayata inanırlardı. Bu inanç mumyacılığı geliştirmiştir.
    – Kralları için piramitler yapmışlardır.
    – Tarihinin ilk yazılı anlaşmasını (Kadeş) Hititlerle yapmışlardır
    – Güneş takvimini bulmuşlardır. Nil’in taşmasının büyük etkisi vardır. Yunan ve
    Romalılar Kullanmıştır.
    – Geometri ve matematik gelişmiştir.

    DOĞU AKDENİZ MEDENİYETİ
    Fenikeliler
    – Lübnan Dağları ve Akdeniz arasında kurulmuştur.
    – Coğrafi durumları tarıma elverişli olmadığı için ticarete, daha çokta deniz ticaretine yönelmişlerdir.
    – Tarih’te bilinen ilk denizci kavimdir.
    – Ticari gelişmişlikleri bir çok medeniyetle karşılaşmalarına ve yazının geliştirilmesine etki etmiştir. Günümüz alfabesi Fenikelilere dayanır.
    – Camcılıkta ilerlemişlerdir.
    – Gemicilik ve tersanecilikte ilerlemişlerdir.

    İbraniler
    – Sami kavmindendirler.
    – Irk esasına dayalı bir medeniyettir.
    -Semavi dine inanan ilk uygarlıktır
    – Musevilik milli din olarak gelişmiştir.
    – Yazı ve dilleri İbranice’dir.
    – Kutsal kitapları Tevrat ibadet yerleri Havra ve Sinagogtur.

    İNSAN VE GÖÇ
    İlk Çağ Göçlerinin Temel Nedenleri
    • Nüfus artışı
    • İklim koşulları
    • Üretim ve Tüketim anlayışı
    • Dini Baskılar
    • Siyasi Baskılar

    • İnsanlar ilk çağlardan itibaren iklimi elverişli yerleri yerleşmek için seçmişlerdir
    • Mezopotamya diğer bölgelere göre ilk çağda yerleşmeye daha elverişliydi
    • Avrupa buzul çağı nedeniyle yerleşmeye uygun değildi
    • İlk yerleşmeler korunma ihtiyacından dolayı dağlık alanlara olmuştur
    • Nüfus artışı ve üretimin başlaması insanları göç etmeye yöneltmiştir
    • İnsanlar, yerleşik hayata geçtikten sonra beslenmek için av hayvanlarını izlemeyi ve yer değiştirmeyi bırakmıştır
    • Ege göçleri Yunanistandan başlamış, göçler sonucunda Hititler yıkılmıştır
    • İç Asya Göçleri, Orta Asya’dan dünyanın diğer coğrafyalarına milattan önce ve
    milattan sonraki dönemlerde yapılan Türk göçleridir
    • Dini baskılar ilk çağdaki göçlerin en önemli nedenlerindendir ( Yahudilerin ve ilk Hristiyanların)
    • Dini baskılarla Romadan kaçan ilk Hristiyanların izleri Antakya ve Kapadokya’dadır
    • Hristiyanlığın ilk asrında Antakya Kilisesi’nin rolü olmasaydı, Doğu’da ve Asya’da Hristiyanlığın yayılma şansı olmayacaktı
    • Süryani, Keldani ve Nasturi Hristiyanlarının var olmasında Antakya Havariyyun Kilisesi’nin kurucularının önemli katkıları olmuştur

    İlk Çağ’ın Tüccar Toplulukları
    1- ASURLAR : Başta Kayseri yakınlarındaki Kaniş (Kültepe) olmak üzere Anadolu’nun pek çok yerinde alışveriş merkezleri (Koloni) kurmuştur. Başkentleri Ninova’dır

    2- Fenikeliler : Doğu Akdeniz sahil şeridinde genel olarak denizcilik ve deniz ticareti ile uğraşmışlardır Mısır, Kıbrıs, Girit ve Rodos dışında Sicilya, Sardunya ve İspanya’ya kadar uzanan birçok yerde ticaret kolonileri kurmuşlardır

    3- Lidyalılar : Gediz ve Küçük Menderes vadileri merkez olmak üzere Kral Giges zamanında bağımsız bir devlet hâline gelen Lidyalılar Kara Ticareti yapmışlar ve ilk madeni parayı icat etmişlerdir. Başkentleri Sard şehridir.

    4- Soğdlar : Başkentleri Semerkant’tır. Orta asyada yaşamışlar İpek yolu üzerinde ticaret yapmışlardır. Soğdlu tüccarlar Kök Türk koruması altındaki Çin’den İtalya’ya kadar uzanan İpek Yolu üzerindeki ticareti kontrol etmiştir

    KABİLEDEN DEVLETE

    • Kabile, aynı atadan gelen ve birbirine kan bağıyla bağlı bulunan büyük insan topluluğuna verilen isimdir
    • Coğrafya veya iklimin hayat tarzlarını şekillendirmesiyle köyler ve kabile konfederasyonları zamanla şehir devletlerini oluşturmuştur
    • Mısır’da “nom”, Sümerlerde “site”, İyon ve Dorlarda “polis” adı verilen şehir devletleri kurulmuştur.
    • Antik medeniyetlerdeki kabileler veya şehir devletlerinin başlarında kral veya feodal yöneticiler vardır
    • İmparatorluk; Topraklarında oturan çeşitli milletleri egemenliği altında toplayan devlet biçimi veya İçerisinde çeşitli unsurları (din, etnik köken, dil vb) barındıran devlet modelidir

    İlk Devletlerde Gücün Meşruiyet Kaynağı

    • Bu siyasi oluşumların çoğu monarşi ile yönetilmiştir. Krallar, yönetimdeki meşruluğunu yani güçlerini dinden almıştır
    • ilk devletlerde gücün meşruiyet kaynağı tanrısaldır.
    • Anadolu’da MÖ 1700’lerde kurulan Hititlerde kralların, gücünü tanrıdan aldığına inanılır ve emirleri tanrının emriymiş gibi görülürdü
    • Bu yüzden Hititlerin yönetimi dine dayalı bir krallık veya teokratik bir monarşi olarak ifade edilebilir.
    • Anadolu medeniyeti Urartularda krallar yaptıkları işleri tanrıları “Haldi” adına yaparlardı.
    • İlk Çağ Yunan medeniyetinin temellerinin atıldığı Girit Adası’nda halk, soylular ve kral tarafından yönetilirdi
    • İlk Çağ Yunan medeniyetinde Din adamları ve kâhinlerin, krallar üzerinde etkisi olsa da soyluların yani aristokrat sınıfın yönetimdeki etkisi daha büyüktü.
    • Mezopotamya uygarlıklarından Sümerlerde yönetici olan “Ensi”ler yani rahip-krallar; en yüksek rahip, yargıç ve komutandı.
    • Sümerler saygı duydukları tanrılara adanmış “ziggurat” adı verilen tapınaklar inşa etmişlerdi
    • Asur ve Babillerde ise kral, büyük tanrıların yeryüzündeki temsilcisi olup onlar adına ülkeyi yöneten rahip krallardı
    • Ünlü Babil Kralı Hammurabi, bu anlayıştan farklı olarak kendisini adaletin kralı olarak ifade etmiştir.
    • Mısır Krallığı’nın ilk dönemlerinde krallar (Firavunlar), tanrının yeryüzündeki temsilcisidir.
    • Başlangıçta tanrı olarak görülmeyen firavunlar ilerleyen dönemlerde tanrı olarak görülmeye başlanmıştır.
    • İnsan şeklinde tanrı sayılan firavunlar; toprakların, malların ve insanların sahibi olarak görülmüş ve tanrı-kral olarak kabul edilmiştir
    • Makedonya Kralı II. Philippos, bütün Yunanistan’ı egemenliği altına alarak “Helen Birliği”ni meydana getirdi
    • Makedonya kralı Büyük İskender’in Doğu seferi ile Yunan kültürü ile Anadolu, Mısır, Pers ve diğer kültürler birbiriyle kaynaşmıştır Helenizm adında yeni bir kültür ortaya çıkmıştır.
    • Büyük İskender, Mısır’da Amon-Ra rahipleri tarafından tanrı-kral ilan edilmiştir.
    • Didim Apollon Tapınağı kâhini tarafından “Zeus’un oğlu” olarak adlandırılmıştır.
    • Roma İmparatorluğu’nda sırasıyla krallık, cumhuriyet ve imparatorluk dönemleri yaşanmıştır.
    • Krallık ve cumhuriyet dönemlerinde yönetim aristokratların elindeydi.
    • Kral, senatoya karşı sorumluydu
    • Agustus Dönemi’nde yönetim saltanata dönüşmüş ve imparator; yönetimin başı,başkomutan, baş yargıç ve başrahip konumuna gelmiştir.

    NOT: Monarşi, siyasi gücün bir tek kişinin elinde bulunduğu ve yönetimin genellikle kan yoluyla aile bireylerine geçtiği yönetim biçimidir.

    İlk Siyasi Organizasyon Türleri

    • Asurlular ise istilacı bir yapıya sahiptir
    • Hititlerde kralın yanında Pankuş adında bir meclis vardır
    • Tavananna denilen kraliçe de yönetimde etkilidir
    • Yunan medeniyetinin ortaya çıktığı coğrafya, dar bir sahil şeridine sahip olması ve yüksek dağlarla birbirinden ayrılması nedeniyle burada merkezî devletler kurulamamıştır
    • Atina ve Sparta gibi polisler arasında bitmek bilmeyen mücadelelerde Devletlerinin ordularını güçlendirme çabaları, geniş kesimlerin siyasal haklar elde etmesinde ve siyasi yapının demokratik bir nitelik kazanmasında etkili olmuştur
    • Krallar belirli bir sınıf tarafından seçilmeye başlamıştır. Böylece soylular, iktidarı ele geçirerek aristokratik yönetim anlayışını kabul ettirmiştir
    • Aristokratlar arasından belli bir zümrenin, krallığı yönetme hakkının kendilerinde olduğunu iddia etmesi ve yöneticilerin sadece o gruptan seçilmesi oligarşi denilen yönetim anlayışını doğurmuştur
    • İlk Çağ Yunan kentlerindeki bu seçim, cumhuriyet ve demokrasi anlayışının ilk izleridir ancak halkın tamamı değil sadece soylular oy kullanabilmektedir.
    • Yunanistanda zaman zaman güç kullanarak yönetimi ele geçiren kişiler olmuştur. Bu kişilere tiran bunların yönetimine de tiranlık denmiştir
    • İlk Çağ’da Persler; İran, Anadolu, Mezopotamya, Mısır ve hatta Yunanistan’ın bazı bölgelerini içine alan büyük bir imparatorluk kurmuşlardı
    • Persler Geniş toprakları yönetmek için de Satraplık denilen eyalet sistemini ve merkezî otoriteyi güçlendirmek ve eyaletler arasında iletişim kurmak amacıyla, gelişmiş bir posta teşkilatı kurmuşlardı.
    • Perslerden etkilenen Büyük İskender, satraplık idaresini benimsemiştir
    • Roma, satraplık idaresini geliştirerek eyalet sistemini uygulamıştır.
    • Roma’da kraldan sonra etkin bir danışma kurulu olan senatoya soylular girebiliyordu.
    • Senatoda görev yapan soylu sınıfa patrici, Roma’ya sonradan gelip yerleşenlere de plep denirdi

    İLK DEVLETLERDE ASKERÎ, SOSYAL VE EKONOMİK YAŞAM
    • Sümerler, tapınaklarını depo olarak kullandılar. Bu ürünleri kayıt altına almak için kullanılan semboller sayesinde çivi yazısı icat edildi
    • Mezopotamya’da toplum; soylular, din adamları ve köleler gibi sınıflara ayrılmıştır
    • Çömlekçi çarkı, MÖ 4.500’lerde Sümerler tarafından kullanılmaya başlanmıştır
    • Lidyalılar, Kral Yolu’nu kullanarak ticarette gelişmiş ve büyük bir refaha kavuşmuştur.
    • Friglerin temel geçim kaynağı ise tarım ve hayvancılıktır.
    • İlk Çağ’da, Yunan coğrafyasında kurulan polisler, dağlık arazi nedeniyle yeterli hububatı üretememiştir. Bazı şehirler bu sorunu çevre bölgelerin kolonizasyonu yoluyla çözmeye çalışmıştır.
    • Yunan Yarımadası’nın coğrafi yapısından dolayı İlk Çağ’da bu bölgede geniş topraklara hükmeden merkezî bir devlet kurmak çok zordur. Bu yüzden bu coğrafyada Atina, Sparta gibi şehir devletleri kurulmuştur.
    • Büyük İskender, Doğu Seferi’ni Pers İmparatorluğu’na ait ticaret yollarını ele geçirmek amacıyla düzenlemiştir
    • Büyük İskender kendi adına şehirler kurmuş ya da var olan şehirleri yeniden düzenlemiştir. Bunların başında Mısır’daki İskenderiye gelmektedir
    • Şehir devleti olarak ortaya çıkan Roma, Yunan şehir devletlerinden farklı olarak yayılmacı bir politika izlemiştir
    • Roma İmparatorluğu gelirlerinin önemli bir kısmını kolonizasyon faaliyetlerinden sağlamıştır
    • Mısır’da Nil Nehri etrafında verimli ovaların oluşması, Mısır’ın temel geçim kaynağının tarım olmasını sağlamıştır
    • Ticaretin; Firavun’un adamlarının denetiminde olması, Mezopotamya’da olduğu gibi bağımsız, zengin bir tüccar sınıfının doğmasını engellemiştir
    • Nil’in sularının taşması sonucu tarlaların sınırları birbirine karışmış ve bu tarlaları ayırmak için Mısır’da geometri ilmî gelişmiştir.
    • Mısırlılar Ölümden sonraki yaşama inandıkları için ölülerini mumyalamışlar böylelikle insan vücudunu tanımışlar, tıp ve eczacılık bilimlerinde gelişmişlerdir
    • Tanrı-kral anlayışına bağlı olarak firavunlar için piramit adı verilen anıt mezarlar yapılmıştır.

    KADEŞ SAVAŞI

    • Savaşın gerçek nedeni Mısır ve Hitit devletlerinin birbirine eşit kuvvetler hâline gelmesi ve bu iki büyük devletin ekonomik menfaatlerinin Kuzey Suriye toprakları üzerinde çatışmasıydı.
    • MÖ 1296 yılında Mısır Firavunu II. Ramses’in orduları, Hitit ordularını kendi toprağı olan Suriye’de bulup yok etmek için yola çıktı.
    • İki ordu birbirine üstünlük sağlayamadı. II. Ramses, Kadeş’i alamamış ve Hititleri mutlak bir yenilgiye uğratamamıştı.
    • Net bir sonuç yoktur. Tarihte en fazla savaş arabasının kullanıldığı muharebe olarak bilinir
    • MÖ 1280’de yapılan “Kadeş Barış Antlaşması” tarihte bilinen ilk yazılı antlaşmadır

    KANUNLAR DOĞUYOR

    • Hukuk, toplum düzenini sağlamak için çıkarılmış ve devlet eliyle güçlendirilmiş kurallar bütünüdür
    • İlk Çağ’da yapılan hukuk kuralları kaynağını akıl, gelenek ve kutsal kitaplardan almıştır.
    • Türkler de sözlü hukuk kurallarını uzun süre uygulamıştır. Hunlarda hukukun temelini, kaynağını geleneklerden alan sözlü hukuk kuralları yani töre oluşturmuştur
    • Töre; yazılı olmamasına rağmen sistemli, dinamik, etkili ve ihtiyacı karşılayacak bir yapıya sahiptir.
    • Yazının icadıyla birlikte yazılı hâle gelen hukuk kurallarının ilk örnekleri Sümerlerde Kral Urkagina tarafından hazırlanmıştır
    • Urkagina, yaptığı düzenlemelerle de daha çok borç affı gibi konuları işlemiş ve halkı rahatlatmaya çalışmıştır
    • Mezopotamya’da Babil Kralı Hammurabi kendini adaletin kralı olarak ifade etse de kanunlarını Tanrı Şamaş’ın önünde durduğu bir stelin alt kısmına yazdırmıştır.
    • Hammurabi Kanunları “dişe diş, göze göz” şeklinde değerlendirilen ve suçu işleyene aynı ağırlıkta cezayı içeren kanunlardır.
    • Hitit Kanunları, içerik bakımından Sami kavimlerinin kanunlarından farklı olup Sümer Kanunları gibi insancıldır. İşlenen suçların cezası daha çok maddi nitelik taşımaktadır.
    • Ölüm ve işkence cezaları yerine tazminat cezaları konmuştur.
    • Hititler yalnız insanları değil hayvanları ve bitkileri korumak için de yasalar çıkarmıştır
    • Hitit Kanunları’nda; evlenme, boşanma, nikâh, nişan gibi aileyle ilgili hususlara yer verilmiştir.
    • Ön Asya kavimlerinde boşanma sadece erkeğe tanınan bir hak iken Hititlerde kadınlara da bu hak tanınmıştır
    • Hititler, hukuk tarihinde ilk defa kasten öldürme ile kazara adam öldürmeyi birbirinden ayırmıştır.
    • Ayrıca Hititlerde kolektif cezalar da uygulanmış yani bazı suçlarda ceza sadece o kişiye değil suçlunun ailesine de verilmiştir.
    • İbraniler (Yahudiler ya da İsrailoğulları) tek tanrılı semavi din inancını benimsemiş ve bunun sonucunda ilahi kökenli hukuk kuralları bu dönemde görülmeye aşlanmıştır. (“On Emir”)
    • Yahudiler’in kutsal kitabına Hristiyanlar, günümüzde “Ahd-i Atîk” (Eski Ahit) demektedir.



    Diğer Cevaplara Gözat
    Cevap Yaz Arama Yap

    HaticeTx

    • 2020-10-31 12:35:45

    Cevap :

     1.ünite (benden olsun)
    Tarihin Konusu:

    Tarihin merkezinde insan yer alır.Tarihin konusunu yer yüzündeki insanların geçmiş zamanda meydana getirdiği faaliyetlerdir.

    Tarihi şöyle tanımlıyabiliriz:

    İnsan topluluklarının geçmişteki faaliyetlerini,yer-zaman göstererek,sebep-sonuç ilişkisi içinde, belgelere dayalı inceleyen bilim dalıdır.(önemli)

    Beşeri Bilimler:

    Tarih,beşeri bilimler arasında yer almaktadır.Beşeri bilimler,insanların düşündükleri ve yaptıkları değerli kabul ederek tanınması ve korunması ilkesine dayanır.

    Örn:

    Edebiyat,Güzel sanatlar....

    Kaynaklar:

    Birinci el:Ana kaynaklardır. Doğrudan doğruya olaya tanık olan,o dönemde yaşayan insanların yazdığı eserler ve çalışmalardır.

    Örn:

    Para,eşya,kitabe,seyyahların eserleri vb...

    İkinci el:Belgelerin birinci el kaynaklara dayandırılmasıdır.

    Tarihe yardımcı bilim dalları:

    Kronoloji: Zaman bilimi

    Coğrafya: Yer bilimi

    Diplomasi: Siyaset bilimi

    Arkeoloji: Kazı bilimi

    Etnografya: Kültür bilimi

    Antropoloji: Irk bilimi

    Paleografya: Yazı bilimi

    Filoloji: Dil bilimi

    Nümizmatik: Para incelenmesi

    Epigrafi: Kitabeleri inceler

    Sanat tarihi:Toplumların kültür seviyelerini inceler

    Kimya: Tarihi bulguların hangi döneme ait olduğunun belirlenmesine yardımcı olur.

    Olay: Kısa sürede meydana gelen gelişmelerdir.

    Olgu: Olayların ortaya çıkardığı sonuçlara göre meydana gelen gelişmelerdir.

    Örn:

    Olay:hicret Olgu: islamiyetin yayılması....

    Tarihin diğer bilimlerden farkı:

    1. Doğa bilimlerinin KESİN kuralları vardır.Fakat tarihin yoktur.
    2. Doğa bilimleri DENEY VE GÖZLEME başvurulur.Fakat tarihte başvurulmaz.
    1. Tarihi beşeri bilimlerden ayıran en temel özellik;diğer bilimler insanı bir yönüyle ele alırken ,tarih;insanı her yönüyle ele alır.

    Tarih kesin bilgilerden oluşmaz!!Hiçbir tarihçi söylediklerini kesinlik vererek söyleyemez. Nedeni;Bildiğimize göre en eski antlaşma kadeştir. Birisi daha eski bir anlaşma bulursa biz de ona göre değişikliğe gideriz...

    hepsi kendi notlarım iyi derser 

    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz




    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.