9. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI SORUMLULUK SINAVI ÖRNEK SORULARI
Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
Benim mi Allahım bu çizgili yüz?
Ya gözler altındaki mor halkalar?
Neden böyle düşman görünürsünüz,
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?
...
Neylersin ölüm herkesin başında.
Uyudun uyanamadın olacak.
Kim bilir nerde, nasıl, kaç yaşında?
Bir namazlık saltanatın olacak,
Taht misali o musalla taşında.
(Cahit Sıtkı Tarancı)
İşte Cevaplar
CEVAP ANAHTARI
Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?Benim mi Allahım bu çizgili yüz?
Ya gözler altındaki mor halkalar?
Neden böyle düşman görünürsünüz,
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?
...
Neylersin ölüm herkesin başında.
Uyudun uyanamadın olacak.
Kim bilir nerde, nasıl, kaç yaşında?
Bir namazlık saltanatın olacak,
Taht misali o musalla taşında.
Nazım birimi |
Bent |
Teması |
Ölüm |
İkinci birimin Redif-Kafiyeleri |
başında-yaşında ➡-ında: redif, -aş: tam uyak olacak: redif, -ın: tam uyak |
Ölçüsü |
11'li hece ölçüsü |
Konusuna Göre Şiir Türü |
Lirik şiir |
2. Şiirden iki adet söz sanatı bulup bunları açıklayarak yazınız.
- Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?/ Benim mi Allahım bu çizgili yüz? dizelerinde şair saçlarının beyazladığını bildiği halde bilmezlikten gelerek “şakaklarıma kar mı yağdı” diyor; ayrıca çizgili yüzün kendine ait olduğunu biliyor ama bilmezlikten gelerek “benim mi Allahım” diyerek tecahül-i arif sanatı yapmıştır. Saçlarının beyazlığını kar'a benzetip saçları söylemediği için istiare sanatı yapmıştır.
- Cenaze namazı sırasında tabutun konduğu musalla taşı bir taht’a benzetilmiştir, teşbih sanatı vardır.
- bu➠işaret sıfatı
- çizgili➠niteleme sıfatı
- mor➠niteleme sıfatı
- dost bildiğim➠niteleme sıfatı
- kaç➠soru sıfatı
Öğretmen edebiyat dersinde öğrencilere "Edebiyatın tarihle ilişkisini anladınız mı?" diye sorar. Öğrenciler de "Evet, anladık." der.
4. Yukarıdaki parçada geçen iletişimin ögelerini belirleyiniz.a) Gönderici: Öğretmen
b) Alıcı: Öğrenciler
c) İleti: "Edebiyatın tarihle ilişkisini anladınız mı?"
d) Kanal: Söz
e) Bağlam: Sınıf
a) Güzel sanatlar;fonetik (işitsel) görsel (plastik) ve dramatik (ritmik) sanatlar olmak üzere üç gruba ayrılır.
b) Bir hikaye yazarı hastanedeki kahramanın içsel özelliklerini anlatmak için psikoloji biliminden yararlanır.
c) Masallarda döşeme bölümü, dinleyicinin ilgisini çekme amacı taşıyan tekerleme bölümüdür.
d) Edebi metinler .; edebî bir heyecan uyandırmak, estetik zevk ve anlayış kazandırmak amacıyla yazılır.
e) İlk örneklerini Rus yazar Anton Çehov’un verdiği hikaye türü durum hikayesidir.
f) Jargon aynı meslek veya topluluktaki insanların ortak dilden ayrı olarak kullandıkları özel dil veya söz dağarcığıdır
g) Hikayelerde toplumsal değil sadece kendini temsil eden kişiye karakter denir.
h) Bir dilin, tarihî gelişimi içinde yazılı kaynaklarla izlenemeyen dönemlerinde ayrılmış kollarına lehçe denir.
ı) XV. yüzyılda Şeyhi’nin yazdığı Harnâme, Türk edebiyatındaki ilk fabl örneğidir.
i) Ağız bir dilin bir ülke sınırları içindeki farklıyerleşim bölgelerinde ses, şekil, söz dizimi ve anlamca farklılaşan konuşma biçimidir.
6. Masal ile fabl arasındaki farklardan dört tanesini yazınız.
- Masalların çoğu sonradan yazıya geçirilmiştir, fablların çoğunun yazarı bilinir.
- Masallar düz yazı şeklindedir, fabllar ise genellikle manzumdur.
- Masallar tekerlemeyle başlarken fabllar başlamaz.
- Masallarda dilek bölümü vardır fabllarda ise öğüt bölümü...
KAŞAĞI
Hasan hastalandığından beri Pervin’in yanında yatıyordum. O gece hiç uyuyamadım. Dalar dalmaz kardeşimin hayali gözümün önüne geliyordu. “İftiracı!” diye karşımda ağlıyordu. Hemen Pervin’i uyandırdım.— Ben Hasan’ın yanına gideceğim, dedim.
— Niçin?
— Babama bir şey söyleyeceğim!
— Ne söyleyeceksin?
— Kaşağıyı benim kırdığımı söyleyeceğim!
— Hangi kaşağıyı?
— Geçen yılki... Hani babam Hasan’ı dövmüştü sonra da darılmıştı ya!
Lafımı tamamlayamadım. Hıçkırıklar içinde boğuluyordum. Ağlaya ağlaya Pervin’e olanları anlattım. Babama söylersem belki Hasan da duyacak, beni affedecekti. Pervin:
— Yarın söylersin, dedi.
— Hayır, şimdi gideceğim.
— Şimdi Baban uyuyor. Hasan da uyuyor. Yarın sabahtan söylersin. Kardeşini de öpersin, ağlarsın seni bağışlar.
— Oldu öyleyse.
— Haydi, şimdi uyu!
Sabaha kadar uyuyamadım. Hava aydınlanmaya başlarken Pervin’i uyandırdım. Kalktık. İçimdeki zehir gibi vicdan azabını boşaltmak istiyor, acele ediyordum. Sofada babamla Dadaruh’u ağlarken bulduk. Ne yazık ki zavallı kardeşim o gece ölmüştü.
8. Aşağıdakileri soruları hikaye parçasına göre cevaplayınız.
a) Hikayede vicdan azabı teması işlenmiştir.
b) Parça kahraman anlatıcının bakış açısıyla yazılmıştır.
c) Hikayede diyalog anlatım tekniğinden yararlanılmıştır.
d) Hikaye türü olarak olay hikayesinin özelliklerini yansıtmaktadır.
e) Parça hikayenin çözüm bölümüdür.
a) Cins isim: kaşağı, göz...
b) Özel İsim: Pervin, Dadaruh...
c) Soyut İsim: hayal, vicdan..
d) Somut İsim: kaşağı, hava...
e) Tekil isim: gece, kaşağı...
10. Aşağıdaki parçada yay ayraçla belirtilen yerlere uygun noktalama işaretlerini yazınız.
Oldum olası sevmişimdir vapur yolculuğunu (.) Bu sabah da 9(.)15 Beşiktaş(-)Kadıköy vapurundaydım. Yanımda bir genç (...) Elinde telefon (,) kulağında kulaklıkla kendinden geçmiş vaziyette bambaşka bir evrende bambaşka bir hayat yaşıyor gibiydi.
Başarılar dileriz...
Diğer Cevaplara Gözat