İşte Cevaplar
Cevap : Niteleme sıfatları, çekim eki alarak veya almadan, niteledikleri ismin yerine geçecek şekilde kullanılabilir. Bu sözcüklere “adlaşmış sıfat” denir.
Yaralı çocuk, annesini görünce sevindi.
Yaralı, annesini görünce sevindi.
Birinci cümlede “yaralı” sözcüğü, “çocuk” adını niteleyen bir niteleme sıfatıdır, ikinci cümlede ise, “yaralı çocuk” tamlamasındaki “çocuk” sözcüğü düşmüş, “yaralı” sözcüğü hem adın yerine geçmiş hem nitelik bildirmiştir, yani adlaşmış sıfat olmuştur.
Makineleri kontrol ediyor, bozukları bir kenara ayırıyordu.
Bu cümlede “bozukları” sözcüğü, “makine” adını nitelerken, çekim eki alarak hem “makine” adının yerine geçmiş hem de nitelik bildirerek adlaşmış sıfat olmuştur.
Çocuğun kirlileri az olunca onları elde yıkarım.
Bu cümlede “kirliler” sözcüğü, “giyecek” adını nitelerken, çekim eki alarak hem “giyecek” adının yerine geçmiş hem de nitelik bildirerek adlaşmış sıfat olmuştur.
Senin küçük yine bir yaramazlık peşinde.
Bu cümlede “küçük” sözcüğü, bir kişiyi nitelerken, çekim eki almadan hem nitelediği kişinin yerine geçmiş hem de nitelik bildirerek adlaşmış sıfat olmuştur.
Diğer Cevaplara Gözat
Diğer Cevaplara Gözat
Cevap : Sıfatlar çekim eki aldığında ya da çekim eki almasa bile sıfat tamlamasından ad öğesi düştüğünde adlaşır. İşaret sıfatları, belgisiz sıfatlar ve soru sıfatları böyle kullanımlarda zamir (adıl) olur. Adlaşan niteleme sıfatları "adlaşmış sıfat" diye anılır.
Örnekler:
Büyük büyüklüğünü, küçük küçüklüğünü bilmeli. ("Büyük" ve "küçük" sözcükleri çekim eki almadan adlaşmış, cümlede özne görevi üstlenmişlerdir. "Büyüklük" ve "küçüklük" sözcükleri yapım ekiyle türetilmiş addır. Böyle sözcükler adlaşmış sıfat değil, türemiş ad sayılır.)
Haylaza bak, hiç utanmışa benziyor mu? (Durum eki alarak adlaşan sıfatlar dolaylı tümleç oldu.)
Dinsizin hakkından imansız gelir. ("Dinsiz", tamlayan görevi üstlenerek; "imansız", özne olarak adlaştı.)
Küçük kız, ablasından daha uyanıktı. ("Uyanık" niteleme sıfatı, ek eylem alarak adlaştı ve yüklem oldu.)
Birkaç koyun sattı; birkaçını kardeşine bıraktı. ("Birkaçını" sözcüğü adlaşmış sıfat değil, belgisiz zamirdir.)