Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

  • Din
  • 8 yıl önce
  • 3 Cevap

Ahiret ecel ve ömür hakkında geniş bilgi

Bu sorunun cevabı için bana yardımcı olur musunuz.

Bu soruya 3 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    Admin

    • 2015-10-31 10:08:36

    Cevap : Ecel Nedir
    Ecel ile ilgili detaylı bilgilerin yer aldığı sayfa: Ecel ömrün sonu, ölüm için takdir edilen (yazılan) zaman. Dünya hayatının bittiği vakit. Her canlının Allahü teala tarafından takdir olunmuş bir eceli vardır. Herkes, eceli gelince ölür.A’raf suresi, 33. ayetinin meal-i şerifi şöyledir:“Ecelleri geldiği zaman, onu bir saat ileri ve geri alamazlar.” 

    “İnsan doğmadan önce; ne kadar yaşar, nerede ölür, tövbe ile mi, tövbesiz mi ve hangi hastalıklardan, iman ile mi, yoksa imansız mı gider?” cümlesi ezelde takdir edilmiş, ezelde (sonsuz öncelerde) yazılmıştır. 

    Ecel, İslam dininde iki kısım olarak bildirilmiştir. Bunlardan birine “ecel-i müsemma”, diğerine “ecel-i kaza” denilmiştir. 

    Ecel-i müsemma: Bu ecel, hiç değişmez.Herkesin bir ecel-i müsemması vardır ve ecel hazır olduğu vakit, bir an gecikmez ve vaktinden önce gelmez.Canlı, takdir edilen o anda ölümü tadar. Bu ecelden kaçmak, kurtulmak mümkün değildir. Bu bakımdan, mesela harplerden kaçanlar ölümden kaçtıkları için değil, ecelleri henüz gelmediği için kurtulmuşlardır.Aynı şekilde taun (veba) gibi bulaşıcı hastalık bulunan yerlerden uzaklaşanlar da henüz ecelleri gelmediği için yaşamaya devam ederler. Buralardan kaçmayıp sabredenlerden ölenler ise ecelleri geldiği için ölmüşler, yaşamaya devam edenler de ecelleri gelmediği için ölmemişlerdir.Afrika’da açlıktan ölenler, ecelleri geldiği için ölmüşlerdir.Trafik kazaları gibi, onların da ölüm sebebi açlık olmuştur.Onlara yardımcı olmak çok iyidir ve sevaptır.İntihar eden, başkası tarafından öldürülen veya kaza neticesinde ölen kimseler için halk arasında “Eceli ile ölmedi!” denilmesi yanlıştır. 

    Çok tehlikeli hallerden sağ salim kurtulanların yanında ufacık ve değersiz görünen sebeplerle ölüp gidenler düşünülürse ecel-i müsemma’nın anlaşılması kolaylaşabilir.O halde, ecel vakti Allahü tealanın takdiri iledir. Bu konuda çok Ünlü olmuş bir beyt şöyledir: 

    Ecel geldi cihane Baş ağrısı bahane 

    Ecel-i kaza: Bir sebebe bağlı olarak değiştirilmesi takdir edilmiş eceldir. Bir kimse, Allahü tealanın beğendiği iyi işi yapar, yahut sadaka verir, hac ederse, ömrü 60 sene, bunları yapmazsa 40 sene diye takdir edilmesidir. Allahü tealanın beğendiği iyi işler, kabul olan dualar, takdir edilen kazanın değişmesine, yani artmasına sebeb olur. Bu husus hadis-i şeriflerde ve çeşitli haberlerde bildirilmiştir. “Kader, tedbir ile sakınmakla değişmez. Fakat kabul olan dua, o bela gelirken korur.”, “Kaza-i muallakı hiçbir şey değiştirmez. Yalnız dua değiştirir. Yalnız ihsan, iyilik artırır.” ve “Sadaka ömrü uzatır.” hadis-i şerifleri bunun delilidir. 

    Davud aleyhisselamın yanına iki kişi gelip, birbirinden şikayet etti. Dinleyip, karar verip giderken Azrail aleyhisselam gelip; “Bu iki kişiden birincisinin eceline bir hafta kaldı. İkincisinin ömrü de, bir hafta önce bitmişti. Fakat, ölmedi.” dedi. Davud aleyhisselam şaşıp, sebebini sorunca; “İkincisinin bir akrabası vardı. Buna dargındı. Gidip, onun gönlünü aldı. Bundan dolayı Allahü teala buna yirmi yıl ömür takdir buyurdu.” dedi. 

    Bir başka misal de şöyle verilebilir. Birinin 3 gün ömrü kalmışken, akrabasını Allah rızası için ziyaret etmesi ile ömrü 30 sene uzar. 30 yıl ömrü kalmış olanın da akrabasını terk ettiği için ömrü üç güne iner. 

    Bu değişikliklerAllahü tealanın ezeli ilmine uygun olarak meydana gelir. Yoksa Allahü tealanın takdir ettiği (yazdığı) şey asla değişmez. Herhangi bir şekilde öldürülen kimsenin ömrü, o anda, ortadan kesilmiş, yarım kalmış değildir.O anda eceli gelmiştir. Doktor bulmak, ilaç bulmak, organ nakli ve öteki sebepler de Allahü tealanın takdirine bağlı olup, ecel gelmemiş ise ölünmez ve gelmiş ise kurtulunmaz.
    Kaynak: Rehber Ansiklopedisi

    Diğer Cevaplara Gözat
    Cevap Yaz Arama Yap

    Admin

    • 2015-10-31 10:12:45

    Cevap : Ömür Nedir
    Bir canlının doğumundan ölümüne kadarki hali, hayat müddeti, yaşama süresi.

    İslâm inancına göre her canlının ömrü, hayat müddeti ve ölümü Allah'ın takdirine bağlıdır. Allah'ın dilemesi olmadıkça ömrün uzatılması veya kısaltılması mümkün değildir. Nitekim Kur'ân-ı Kerîm'de "Bîr yaşatılana çok ömür verilmek de onun ömründen eksiltmek de mutlaka bir kitapta (Levh-i mahfuzda) yazılıdır." 'Duyurulmuştur (Fâtır suresi/11.ayet). Her ne kadar ölümü temenni etmemek Hz. Peygamber'in emri ve hayatın devamını sağlamak için tedbir ve çarelere baş vurmak gerekli ise de, bu tedbirler Allah'ın takdirini bozamaz ve ancak O'nun dilemesi ile fayda sağlar (bk.Ecel, Ölüm).

    İslâmî telakkiye göre ömrün uzun elması onu hayırlı bir şekilde geçirmek şartıvle bir değer ifade eder. Bu sebeble "Sizin en hayırlılarınız, ömrü uzun olanlanınızdır." buyuran ve sevdiği kimselerin ömrülerini uzun kılması için Allah'a dua eden Hz.Muhammed kötülüklerle geçen, ömürden Allah'a sığınmış; ahirette, insana tevcih edilecek beş ağır sualden birinin de "ömrünü nerede tükettin?" sorusu olacağını ifade etmiştir.
    Cevap Yaz Arama Yap

    Admin

    • 2015-10-31 10:09:00

    Cevap : Ahiret Nedir
    Ahiret kelimesinin sözlük anlamı, son ve sonra olandır. Bu anlamda dünyanın sonuna ahiret denir. Terim olarak ahiret, ölümden sonra insanların tekrar dirilmesiyle başlayan ve ebediyen devam eden bir hayatın adıdır. İçinde yaşadığımız dünyada bulunan her şey sürekli bir değişiklik göstermektedir. Her şeyin durmadan değiştiğini, eskidiğini, canlıların doğup, büyüyüp, gelişip,yaşlanıp öldüklerini, hep gözlemekteyiz. Yaratılmış olan varlıkların zamanı gelince yok olmaları doğaldır. Çünkü Yüce Allah’tan başka ölümsüz, kalici varlik yoktur. şu halde her şey belirli süreler içersinde varligini devam ettiriyor, sonra da yok oluyor. Bu varliklar arasinda kendisine verilen akil, irade ve güç sayesinde özel bir yere sahip olan insan da belirli bir süre yaşadiktan sonra ölmektedir. Işte insanin canli kaldigi, varligini sürdürdügü bu zaman süresine ömür diyoruz. Insan ömrünün belli bir zaman sonra Allah’ın emriyle son bulmasına da ecel diyoruz. Dünyada her gün veya her an vakti gelen insanların ömürleri tükeniyor; diğer taraftan da yeni doğanlarla yeni hayatlar başlıyor. İşte bunlar gibi bu dünyanın da bir ömrü, bir sonu vardır. Dünyanın bu son bulma anına "Kıyamet kopması" diyoruz. Bundan sonra, Yüce Allah yeni bir âlem yaratacak, bütün ölüleri diriltecek ve hepsini "Mahşer" denilen yerde toplayacaktır. İşte bu yeni âleme "Ahiret" denir. Ahirete, ahiret günü, kıyamet günü, din günü, ceza günü, son gün, diriliş (ba's) günü gibi isimler de verilmiştir. İnsana hayat ve canlılık veren ruh, insanın ölümü ile bedenden ayrılır ve ruhlar âlemine gider. Kıyametin kopma zamanı gelince İsrafil adlı melek Allah’ın emriyle Sûra üfleyecek bütün bu âlemin düzeni bozulacak, her şey alt üst olup taş üstünde taş kalmayacak ve bu dünya hayatı son bulacaktır. İsrafil’in Sûra ikinci defa üflemesiyle bütün ölüler dirilecek ve yeni bir âlem kurulacaktır. Burada insanlara dünyada yaptıkları bütün iyilik ve kötülükleri açıkça gösterilecektir. Sevabı, yani iyilikleri çok olanlar Cennete gideceklerdir. Günahı, yani kötülükleri çok olan Müslümanlar günahlarının cezasını görmek üzere Cehenneme gireceklerdir. Bunları Yüce Allah dilerse affeder, dilerse cezalarını çektikten sonra yine Cennete koyar. İnkâr edip iman etmeyenler ebedî olarak Cehennemde kalacaklardır. İşte yeniden dirilme ile başlayıp sonsuza kadar sürüp gidecek olan hayata âhiret hayatı ve bu hayatın geçtiği âleme de âhiret âlemi veya öteki dünya denir. Bu konuda Yüce Allah şöyle buyuruyor: "Sûra üflenince, Allah’ın diledikleri müstesna olmak üzere göklerde ve yerde, kim varsa hepsi düşüp ölmüş olacaktır. Sonra Sûra bir daha üflenince, hemen ayağa kalkıp, bakakalacaklardır." (Zümer: 68.) Birinci Sûrda Allah’ın dilemesiyle ölmeyip kalanlar, Cebrail, Mikâil, Israfil, Azraîl, veya hamele-i arş(Arşı taşıyan melekler), ya da Rıdvan melekleri, hûriler, cennetin hazînedarı olan Malik’le cehennem bekçileri olan zebânîlerdir. Bu âyete göre " Sûr " iki defa üflenecektir: Birincisi ölüm üfleyişi, ikincisi de ba’s (dirilme) üfleyişidir.
    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz




    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.