Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

Anıların özellikleri nedir.

Bu sorunun cevabı için bana yardımcı olur musunuz.

Bu soruya 5 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    Ugur

    • 2015-05-19 07:49:39

    Cevap : Anıların Özellikleri
    1)Yaşanmakta olanı değil, yaşanmış bir konuyu anlatır.
    2)İnsan belleğinde iz bırakan olay ve olguları anlatır.
    3)Tarihsel gerçeklerin öğrenilmesine katkı yaptığı için tarihçilere ışık tutar.
    4)Tanınmış, bilim, sanat, politika adamlarının yaşamlarını çalışma ve araştırmayla anlatır.
    5)Yazarın unutulmasını istemediği gerçekleri kalıcı kılar.
    6)Geçmiş birinci kişinin ağzından kişisel yargılar ve yorumlarla verilir.

    Diğer Cevaplara Gözat
    Cevap Yaz Arama Yap

    klş

    • 2015-05-19 07:48:00

    Cevap : ANI; Yaşanmış olayları anlatan yazı türü, hatıra.

    ANININ ÖZELLİKLERİ

    1- Gerçek deneyimleri anlatır.
    2- Herhangi bir düşünceyi kanıtlama amacı yoktur; bilgilendirme amacı vardır.
    3- Söyleşi havasındadır, dili yalındır.
    4- Genellikle öyküleyici anlatım biçimiyle yazılır.
    5- Konusunu bir yerden alır.

    Kişisel yaşantının bütünü ya da belli bölümlerini ya da gözlemleri dile getirmek amacıyla yazılmış edebi metinler ya da kayıtlardır. Otobiyografi ile karıştırılabilen anı, ondan dışsal olaylara verdiği önem nedeniyle ayrılır. Anıda kişisel yaşam izlenimlerinin yanı sıra bu izlenimlerin dış boyutları da geniş olarak yer alır. Otobiyografide yazar öncelikle kendilerini konu edinirken, anı yazarları çoğunlukla çeşitli tarihsel olaylarda rol oynamış ya da bu olayların yakın gözlemcisi olmuş kişilerdir.
    Cevap Yaz Arama Yap

    bnm

    • 2015-05-19 07:50:32

    Cevap : Yazar kendi başından geçen olayları ya da kendi yaşadığı dönemde ortaya çıkan kültürel, sosyal, siyasal … olayları ve teknolojik gelişmeleri kendi gözlemlerine ve görüşlerine bağlı kalarak anlatırsa anı dediğimiz bir yazı türü ortaya çıkar. Yazar bu olaylar karşısındaki duygularını okuyucularıyla paylaşmak ister.

    Anı türünde yazar kişisel öykülerinin yanısıra belli bir dönemi kişisel aynasından yansıtır. Yazar, anılarını yazarken, anlattığı dönemle ilgili tüm yazılı kaynaklardan, canlı kaynaklardan, fotoğraf… gibi belgelerden yararlanır. Bu nedenle anı türündeki bir yazı tarih bilmine de kaynak olur; fakat yazar, yazdıklarını yüzde yüz belgelendirmek zorunda değildir. Kimi anılarda yazar, geçmişi yönlendiren olayları, ünlü sanatçı ya da politik kişileri anlatır. Önemli kişilerin anlatıldığı anılara anı portre denir.

    Anı türünün belirleyici özellikleri:

    Yaşanmış olayları konu alır. Tarihsel gerçeklerin öğrenilmesine katkı yapan anılar, tarihçilere yol gösterir.
    Anı yazıları öğretici ve bilgi vericidir.
    Anı yazarı, anlattıklarını kanıtlama, belgelerle ifade etmek zorunda değildir.
    Anı yazarı, gördüklerini ve duyduklarını aradan uzun yıllar geçtikten sonra yazdığı için bellek yanılmalarını önlemek amacıyla mektuplardan, o dönemle ilgili yazılardan ve görgü tanıklarından yararlanabilir.
    Tanınmış sanat, düşünce, bilim, spor ve siyaset adamlarının anıları onların yaşamlarını ve dönemlerini aydınlatması yönünden oldukça önemli belgelerdir.
    Anılar siyasi, edebî, askerî ve sosyal içerik taşıyabilir.
    Anının kesiştiği başka yazı türleri de vardır. Bunlar günlük, otobiyografi, gezi yazısı gibi yazılardır.
    Günlük günü gününe yazılır. Anı ise geçmişe yöneliktir, olaylar yaşandıktan sonra kaleme alınır. Günlüklerde öznellik ağır basar.
    Anılar genellikle onları yazan kişinin de rol aldığı gerçek olaylara dayalı yazılardır. Bu yüzden anlatımı birinci kişinin ağzından yapılır.

     
    Bazı anı kitapları toplum içinde belli özellikleriyle kendini göstermiş kişilerin portrelerinden oluşmaktadır. Yazar, görüp tanıdığı önemli kişilerin, siyasî, edebî, kültürel kişiliklerini, kişisel özelliklerini ve başka yönlerini tasvirî ve çözümleyici bir üslûpla anlatır. Bu tür anı kitaplarına Halit Fahri Ozansoy’un Edebiyatçılarımız Geçiyor (1939), Yahya Kemal Beyatlı‘nın Siyasî ve Edebî Portreler  adlı eserleri örnek olarak gösterilebilir.
    Yusuf Ziya Ortaç Portreler  adlı kitabında yirmi dört şair ve yazarın fiziksel ve ruhsal portrelerini, sanatları ve eserleri ile ilgili düşüncelerini, kendileriyle yaptığı görüşmeleri, onların kendi üzerinde bıraktığı izlenimleri kaleme almıştır.

    Türk Edebiyatında şuara tezkireleri, menakıpname, siyer, vekayi’name, gazavatname, fetihname, sefaretname gibi eserler bilinen anlamıyla birer anı eseri olmasalar da bu türe özgü bazı unsurları barındırmaktadırlar. Babür Şah  ‘ın Vakâyi (Babürname), Timur’un Tüzükât, Ebulgazi Bahardır Han’ın Şecere-i Türk adıyla bizzat yazdıkları eserleri bir anlamda anı eserleridir.Hümayunname , Hümayun’un kızkardeşi Gülbeden’in kaleminden çıkmıştır. Yine Hümayun ile ilgili anıları ibrikçisi Cevher Tezkiretü’l-Vâkıat adıyla kaleme almıştır.

    Kanunî Sultan Süleyman’ın sadrazamı ve eniştesi Damat Lutfî Paşanın anıları Asafname adıyla Hayat Tarih Mecmuası’nda yayımlanmıştır. Kadı Macuncuzade Mustafa Efendi  adında Kıbrıs’a tayin edilen bir kadı, Kıbrıs’a yakın bir yerde Malta korsanları tarafından esir edilmesini ve başından geçenleri, türlü anılarını Sergüzeşt-i Esirî-i Malta  adlı eserinde anlatır. Tameşvarlı Osman Ağa da 1788’de Kara Mustafa Paşa’nın Viyana kuşatması sırasında düştüğü esaret anılarını kaleme alır (M.Şevki Yazman, Viyana Muhasarasından Sonra Avusturyalılara Esir Düşen Osman Ağa’nın Hatıraları
    XVI. yüzyılda şair Zaifî, anılarını Sergüzeşt-i Zaifî adlı mesnevîsinde kaydetmiştir. Bu yüzyılda ayrıca Barbaros Hayreddin Paşa’nın anıları, Seyyid Muradî Reis tarafından Gazavât-ı Hayreddin Paşa (Barbaros Hayreddin Paşa’nın Hatıraları, 1995) adıyla kaleme alınmıştır.
    XVII. yüzyılda Kâtip Çelebi, Mîzânü’l-Hak, Süllemü’l-Vüsûl, Fezleke, Cihannümâ, Keşfü’z-Zünûn gibi eserlerinde; Evliya Çelebi de Seyahatname’sinde bazı anılarını aktarmışlardır.

    Tanzimat döneminden itibaren edebiyat alanında varlık gösteren pek çok sanatçı ve yazar, özellikle olgunluk yaşlarında yazdıkları anılarında edebiyata nasıl başladıkları, içinde yer aldıkları edebî topluluk ya da çevreleriyle olan ilişkileri, mücadeleleri, dönemlerinin siyasî, sosyal, edebî, kültürel görünümüne ilişkin düşünce, gözlem ve izlenimleri, eserleriyle ilgili açıklamaları gibi daha çok edebiyat tarihçilerinin ve edebiyatçıların biyografilerini merak edenlerin işine yarayabilecek zengin bir malzeme bırakmışlardır. Edebiyata ilişkin özellikleri ağır basan bu anıların başlıcaları şunlardır:

    Ebuzziya Tevfik, Nümûne-i Edebiyyat-ı Osmâniyye (1876);

    Yakup Kadri, Anamın Kitabı (1957),
    Gençlik ve Edebiyat Hatıraları (1969);
    Halit Ziya Uşaklıgil, Kırk Yıl (1936), Saray ve Ötesi (1942);
     Ahmet İhsan Tokgöz, Matbuat Hatıraları (1930);
    Hüseyin Cahit Yalçın, Edebî Hatıralar (1935);
    Yahya Kemal Beyatlı, Çocukluğum, Gençliğim, Siyasî ve Edebî Hatıralarım (1973), Siyasî ve Edebî Portreler (1968).
    Cevap Yaz Arama Yap

    • 2015-05-19 07:55:36

    Cevap : hepsi een iyi cevap teşekür hepinize <3<3<3<3<3
    Cevap Yaz Arama Yap

    a

    • 2015-05-19 07:46:38

    Cevap : Anı, edebiyatta kişisel yaşantının bütününü veya belli bölümlerini kapsayan, bu dönemlerdeki gözlemleri dile getirmek amacıyla yazılmış metinlerdir. Otobiyografi ile karıştırılabilen anı, ondan dışsal olaylara verdiği önem ile ayrılır. Anıda kişisel yaşam izlenimlerinin yanı sıra bu izlenimlerin dış boyutları da geniş olarak yer alır. Otobiyografide yazar öncelikle kendilerini konu edinirken anı yazarları çoğunlukla çeşitli tarihsel olaylarda rol oynamış veya bu olayların yakın gözlemcisi olmuş kişilerdir. Bu kişilerin yaşadığı şeyleri bir defter ya da bir kağıda aktarmasıdır.
    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz




    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.