İşte Cevaplar
Cevap :
Araba Sevdası Romanının Yazıldığı Dönem ile İlişkisi :
Recaizade Mahmut Ekrem'in "Araba Sevdası" adlı romanında Osmanlı yenileşme hareketleri çerçevesinde Tanzimat'la birlikte Batı'ya açılan Osmanlı Devleti'nde yaşanan batılılaşma sürecinin yanlış özelliklerine değinilmiştir. Özellikle de gençleri etkileyen Batı etkisinin olumsuz sonuçları vurgulanmıştır.Romanda Bihruz Bey karakterinden hareketle batılılaşmanın anlaşılmaması eleştirilir. Bu roman, aşk hikayesi gibi görünse de özündeTanzimat devrinde yetişen alafranga tiplerle alay etmek için yazılmıştır. Bihruz Bey, az buçuk Fransızcasıyla berberler, kunduracılar, terziler ve garsonlarla konuşmayı, araba kullanmayı ve şık giyinip kendine bakmayı marifet bilmekte ve komik durumlara düşmektedir.Bihruz Bey tıpkı dönemin burjuva gençliğinin olması gerektiği gibi Fransız kültürüne hayran züppe bir gençtir. Ona göre Türkçe kaba ve yetersiz bir dildir. Türkler kaba ve medeniyetten yoksun insanlardır. Türkçe gerekmediği sürece konuşulmamalıdır. Ama o dönem yüksek memur ve tüccar çocuklarının genelinde olduğu gibi Fransızcaya da hakim değildir ve Türkçe Fransızca karışımı bir dil ile konuşur. Öyle ki doğru dürüst Fransızca şiir çevirisi bile yapamaz. Bihruz Bey'in diğer bir karakteristik özelliği ise istediği her şeye sahip olması ve bunun verdiği şımarıklığın etkisinde sürüklenmesidir.
Diğer Cevaplara Gözat
Araba Sevdası Romanının Yazıldığı Dönem ile İlişkisi :
Recaizade Mahmut Ekrem'in "Araba Sevdası" adlı romanında Osmanlı yenileşme hareketleri çerçevesinde Tanzimat'la birlikte Batı'ya açılan Osmanlı Devleti'nde yaşanan batılılaşma sürecinin yanlış özelliklerine değinilmiştir. Özellikle de gençleri etkileyen Batı etkisinin olumsuz sonuçları vurgulanmıştır.Romanda Bihruz Bey karakterinden hareketle batılılaşmanın anlaşılmaması eleştirilir. Bu roman, aşk hikayesi gibi görünse de özündeTanzimat devrinde yetişen alafranga tiplerle alay etmek için yazılmıştır. Bihruz Bey, az buçuk Fransızcasıyla berberler, kunduracılar, terziler ve garsonlarla konuşmayı, araba kullanmayı ve şık giyinip kendine bakmayı marifet bilmekte ve komik durumlara düşmektedir.Bihruz Bey tıpkı dönemin burjuva gençliğinin olması gerektiği gibi Fransız kültürüne hayran züppe bir gençtir. Ona göre Türkçe kaba ve yetersiz bir dildir. Türkler kaba ve medeniyetten yoksun insanlardır. Türkçe gerekmediği sürece konuşulmamalıdır. Ama o dönem yüksek memur ve tüccar çocuklarının genelinde olduğu gibi Fransızcaya da hakim değildir ve Türkçe Fransızca karışımı bir dil ile konuşur. Öyle ki doğru dürüst Fransızca şiir çevirisi bile yapamaz. Bihruz Bey'in diğer bir karakteristik özelliği ise istediği her şeye sahip olması ve bunun verdiği şımarıklığın etkisinde sürüklenmesidir.
Diğer Cevaplara Gözat
Cevap Yaz Arama Yap