Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

Argonun genel ilkeleri

Argonun genel ilkeleri nelerdir

Bu soruya 5 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    esoes

    • 2021-01-24 13:34:32

    Cevap :

    ARGO'NUN GENEL İLKELERİ

    1. Her argo, bir dile bağlıdır. O dili bilmeyen kişiler tarafından anlaşılamaz ve konuşulamaz. Dil bilgisi yönünden bazı küçük özellikler dışında, her argo, bağlı olduğu dilin kuralları içinde konuşulur.

    2. Her argo, bağlı olduğu ana dil ile, kendisinin özel sözcüklerinin birlikte konuşulmasından oluşur. Hiçbir argo, baştan sona, özel sözcüklerden oluşmaz. Her argo cümlede argo sözcükler belli bir oran içinde bulunur.

    3. Argo konuşulurken kullanılan günlük konuşma dili sözcüklerinin argo sayılabilmesi için; mutlaka günlük konuşma dilinin dışında, ikinci bir anlamı olması gerekir. Ancak, bir sözcük iki ayrı anlamda kullanılıyorsa, bunun biri mutlaka argo değildir. Bu sözcüğün iki anlamından birinin hakaret, küfür olarak kulllanılması da durumu değiştirmez. Örneğin “inek” sözcüğü, günlük olağan konuşma dilinde, “dişi sığır” anlamına gelir. Aynı zamanda “akılsız, aptal” anlamında hakaret etmek için de kullanılır. Ancak sözcük bu ikinci anlamı ile, argoya değil, günlük konuşma diline girer. Çünkü orta derecede Türkçe bilen herkes, sözcüğün bu iki anlamını da bilir. Tıpkı “domuz, eşek” sözcükleri gibi. Bir sözcüğün aynı zamanda hakaret anlamında ya da küfür amacıyla kullanılması, onun mutlaka argo sayılması sonucunu doğurmaz. Bir sözcüğün değişik anlamlarından birinin argo sayılması için; anlamlarından biri ile kullanılması hâlinde, yalnızca sınırlı bir topluluk tarafından anlaşılabilmesi gerekir. Yine yukarıdaki “inek” sözcüğüne dönelim. Bu sözcük argoda genel olarak “edilgen eşcinsel erkek” anlamında kullanılır. İşte bu anlamıyla herkes tarafından anlaşılmadığı için argo sayılır. Bunun gibi bir kişinin babasının belirsiz olduğu söylenmek istenirse, argoda “piç” denilmez. Çünkü argoda “piç” demek, bu anlama gelmez; “kural tanımadan iş bitiren, becerikli kişi” anlamına gelir. Eğer bir kişiye argoda, günlük konuşma dilindeki anlamı ile “piç” denilecekse “cumartesi çocuğu” veya “misafir tohumu” kavramları kullanılır.

    4. Her dile bağlı çeşitli argolar vardır. Bir bölüm argo, konuşulduğu bölgeye göre diğerlerinden ayrılır. Örneğin “Beyoğlu argosu”, “Sulukule ve Ayvansaray argosu”, “Adana argosu” bölgesel argoların örnekleri arasında yer alır. Bir bölüm argo da kendilerini kullanan topluluk ya da meslek dolayısıyla diğer argolardan ayrılır. Kendisini konuşan topluluğa göre diğerlerinden ayrılan argolara örnek olarak şunları gösterebiliriz: “hapishane argosu”, “kumarbaz argosu”, “öğrenci argosu” vb. Mesleksel argo örneklerinden bir bölümü de şöyledir: “Hırsız argosu”, “gemici argosu”, “şoför argosu”, “tıp ve hastane argosu”, “müzisyen argosu”, “kadın ticareti argosu” vb.

    5. Aynı sözcük çeşitli argolarda değişik anlamlara gelebilir. Aynı sözcüğün günlük konuşma dilinde taşıdığı anlamın ya da anlamların dışında; genel argoda başka, özel argolarda başka anlamlara gelmesi, oldukça sık rastlanan bir durumdur. Bir kez daha yukarıdaki “inek” sözcüğünü ele alalım. Genel argoda “edilgen eş cinsel erkek” anlamında kullanılan bu sözcük, öğrenci argosunda “çok çalışkan öğrenci” anlamına gelir.

    6. Bir kavram için birden fazla ve değişik dillerden alınma sözcükler kullanılabilir. Örneğin “çocuk” kavramı için: “bızdık (Ermenice), çoni (Çingenece), fırlama, kopil (Romence), nokta, serçe, sıçırık, subiş (Arapça sübyandan), sübüş (Arapça sübyandan), şopar (Çingenece), şovşak (Çingenece), velet (Arapça), yavşak” vb. kelimeler; “içki ya da rakı” için: “akaryakıt, antifriz, cila, ilaç, islim, istim, duziko (Yunancadan), mazot (Rusçadan), menekşe, mor, piyiz, ustura, tabanca, carmak (Ermeniceden), carmakçur (Ermeniceden), akyazılı, anzarot (Ermeniceden), dem (Farsçadan), imam suyu, pırna (Yunancadan), piriz (Çingeneceden), piyiz (Çingeneceden), süt, arslan sütü” vb. kelimeler; “sevgili, dost, metres” için: “mantunita (İtalyancadan), nannik (Ermeniceden), aftos (Yunancadan), gaco (Çingeneceden), bitik, cime, conbik, dalga, dalgamotor, kesik, kırık, manita (Yunancadan), mintoni (Çingeneceden), paçoz (Yunancadan), takıntı, yanık, zamazingo” vb. kelimeler kullanılır.

    7. Argolar temel olarak gizli ve özel dillerdir. Argolardan birini anlayabilmek ve konuşabilmek için onun bağlı olduğu temel dili bilmek yeterli değildir. Argoların doğuş nedenlerinden birisi de, herkes tarafından anlaşılamayan bir dile duyulan ihtiyaçtır.

    8. Hiçbir argo, içinde doğduğu geniş toplumun tümü tarafından konuşulmaz. Argo sözcükler, herkes tarafından bilinir hâle gelirse argo olmak niteliğini yitirir. İlk
    başta, argo olarak doğan bir sözcük, herkes tarafından anlaşılır ve kullanılabilir bir hâle gelince, artık ana dilin bir sözcüğü sayılır.

    9. Argolar, genellikle topluluk yaşamı içinde özellikler taşıyan adacıklarda yaşayan kişiler ya da belli meslekten olanlar arasında türer.

    10. Argolar kaba dil sayılır. Her yerde kullanılmazlar. Argo konuşan kişiler, saygı göstermek istedikleri ortamlarda konuşurken ya da resmî yazışmalarda bu dili kullanmazlar. Ancak her kaba sözcük argo değildir. Argolar çok sayıda küfürü içerirler ama her küfür argo sayılmaz.

    11. Her argo sözlü bir dildir. Arada rastlanan ufak tefek yazılı örnekler, hiçbir zaman yalnızca argo içermezler, günlük olağan dilin içine biraz argo serpiştirilmesiyle ortaya çıkarlar.

    12. Argolar sürekli değişir. Bunun bir nedeni sözlü bir dil olmalarında saklıdır. Diğer bir nedeni de herkes tarafından anlaşılmaya başlayan argo sözcüklerin argo olmaktan çıkışıdır. Çünkü kuramsal olarak anlamı kitleye açılmış bir sözcük ya da deyim, argo olmaktan çıkar. Argo dilin gizli örgütüdür. Gizliliği açığa çıkınca argoluğu da sona erer.

    13. Argolar yapma dil değillerdir. Çünkü yapma diller doğal gelişim göstermezler ve yazılı dillerdir. Ayrıca belli bir dile de bağlı değillerdir. Bu nedenle “Esperanto” gibi yapma diller, hiçbir zaman doğuştan öğrenilmezler. Oysa argo, bağlı olduğu temel dilin yanı sıra, doğuştan da öğrenilebilir.

    14. Argolar şifreli dil değillerdir. Şifreli diller, belli bir ana dilde herkesin anlayamayacağı bir kısım değişikliklerin yapılması ile üretilmişlerdir. Bu nedenle doğal
    gelişim göstermezler, doğuştan öğrenilmezler ve durağandırlar. “Kuş dili” bunların bir örneğidir.

    15. Her argo özel bir dil olmakla birlikte, her özel dil argo değildir. Çünkü her özel dil, genel dildeki kelime şekillerini altüst edip bozmaz ve bunları atıp yerine başkasını kullanmaz, ancak özel kelime ve deyim kullanır, aşağılık bir tarafı da olmaz. Bilindiği gibi, belli topluluklar ve belli meslekten kişiler arasında kullanılan; içinde özel sözcükler, terimler, deyimler bulunan dillere özel dil diyoruz. “Gemici dili”, “tıp dili”, “hukuk dili” belli meslekten kişilerin konuştuğu özel dil örnekleridir. “Dinî dil”, belli topluluktan olan kişilerin konuştukları bir özel dil örneğidir. Bu diller de özel dil olup herkes tarafından anlaşılamaz; ancak bunları argodan ayıran önemli nitelikleri vardır. Bunlar, aynı meslek veya topluluk üyesi kişilerin tamamı tarafından kullanılırlar, bilimsel eserlere girerler, ağırbaşlı kişiler tarafından tepkiyle karşılanmazlar, resmî yazışmalarda yer alırlar. Özel dillerde yer alan birtakım sözcükler herkes tarafından anlaşılamaz. Bu nitelikleriyle bir noktada argoya benzerler. Ancak şunu da belirtmemiz gerekir ki “gemici dili” ile “gemici argosu”; “tıp dili” ile “tıp ve hastane argosu” arasında ve bu dillerde yer alan sözcüklerin anlamında önemli farklar vardır. Yani örneğin “gemici dili” ile “gemici argosu” ayrı ayrı değerlendirilmelidir.

    16. Argoda meslek dillerinden kelimeler de yer alabilir fakat her meslek dili de argo değildir. Meslek dilleri, özellikle halkın aşağı tabakalarında kullanılanlar, bir bakıma argonun bugünkü geniş tanımına girebilirse de yine her meslek dili argo değildir. Çünkü meslek dili yazılı olabildiği hâlde yazılı argo nadirdir. Argo esasta sadece sözlü bir dildir.

    17. Bugün kullandığımız bazı argo kelimelerin tarihle, geçmişle ilgisi; kelimelerin kullanıldıkları dönem yaklaşık olarak basitçe tespit edilebilir: “Elli dirhem otuz”: Sarhoş (rakının 50 dirheminin 30 paraya satıldığı dönemden kalma); “fertiği çekmek”: Savuşmak (yabancı işletmesinde olduğu devirde tren kondüktörlerinin “tamam” anlamında “fertig, veya fertik!” diye bağırdıkları zamandan kalma); “yandan çarklı”: Eski usül (İstanbul şehir hattında uskurlu vapurların ilk görüldüğü zamandan kalma); “Alyon”: Zengin (Abdülmecit Devri’nde Beyoğlu’nda yaşayan zengin Antoine Alion (Alyon)’dan kalma) vb.

    18. Argo konuşan kimseler genellikle kullandıkları cümleler arasında kelimeleri bayağılık hissi veren bir tarzda telaffuz ederler.

    19. Her argoda görüldüğü gibi Türk argosunda da anlatış canlılığı vardır. Bunu sağlamak için de fiilde geniş, geçmiş ve gelecek zamanlar kullanılmayıp genellikle şimdiki zaman kullanılır. Örneğin “Parayı çaldım ve parayı değiştirdim.” yerine, “Mangizleri tufalıyorum, kamança ediyorum.” şeklinde bir kullanım vardır.

    20. Türk argosunun söylenişinde dudaklar bükülür, heceler kesilerek belirtilir, ünsüzler tumturaklı, ünlüler de genel olarak kapalı çeşitlerden olur.

    21. Türkiye’de özellikle İstanbul’da argonun gelişmesine külhanbeylerinin büyük katkısı olmuştur. Kasımpaşa, Kumkapı, Yenikapı, Çeşmemeydanı, Aksaray, Karagümrük, Tophane, Galata, Beşiktaş, Üsküdar gibi semtlerdeki tulumbacılar çevresi ve çalgılı kahveler her türlü argonun gelişip kaynaştığı ortak yerlerdi. İstanbul külhanbeyleri bu yerlerde saz çalıp mâni ve türkü söylerlerdi. Çalgılı kahvelerin sürekli müşterileri arasında özellikle kumarbazlar, mantarcılar, papelciler, zarfçılar, kalpazanlar, karmanyolacılar, yankesiciler, babacığımcılar, dolandırıcılar, hırsızlar, esrarkeşler vb. sayılabilir.

    22. Argo, yapma bir dil olmakla beraber “Esperanto” veya “Volapük” gibi derleme, sentez ve icat yoluyla laboratuvar çalışması neticesinde meydana getirilmiş
    yapma bir dil değildir. O, “doğal dil (langue naturelle)”ler sınıfındandır.

    23. Argo durmadan değişmektedir. Bazen yeni kelimeler bazen de eskiler şeklini değiştirerek ortaya çıkar. Bu anlaşılmayan acayip dilin daima değişmesi, kılıktan
    kılığa girmesi argonun yaşayan bir dil olduğunu belirtir

    Diğer Cevaplara Gözat
    Zeus1 Takipçi
    Cevap Yaz Arama Yap

    Zeus

    • 2021-01-24 13:41:56

    Cevap : Aşağıdakilerden hangisi “argo”nun özelliklerinden biri değildir?
    A) Belirli meslek gruplarına ya da toplumsal gruplara özgü olması
    B) Saygınlığının ölçünlü dile göre daha düşük olması
    C) Bir ülkenin çoğunluğu tarafından konuşulması
    D) Düşük statülü bir dil olması
    E) Özellikle gençler tarafından kullanılması
    Cevap Yaz Arama Yap

    Zeus

    • 2021-01-24 13:42:18

    Cevap : Aşağıdakilerden hangisi argonun özelliklerinden biri değildir?
    A) Eski sözlerden veya ağız unsurlarından yararlanılması
    B) Örtülü sözler kullanılması
    C) Bir dil içerisinde sonradan türemiş anlatım biçimi olması
    D) Hayvanların ve eşyaların konuşturulması ve canlandırılması
    E) Toplumda sadece üst gruplar tarafından kullanılması
    1 yıl önce S Genel dildeki kelimeleri somut kullanılması
    Cevap Yaz Arama Yap

    Zeus

    • 2023-01-26 17:28:49

    Cevap : Argo, bir dilin kullanımının sosyal, kültürel veya profesyonel bir grubun içinde sınırlı olduğu dil kullanımıdır. Argo kelime veya ifadeler, genellikle sosyal veya profesyonel bir grubun içinde anlaşılır ve dışarıda anlaşılmaz. Örneğin, bir meslek grubunun kullandığı teknik terimler, genellikle o grubun dışındaki kişiler tarafından anlaşılamaz. Argo dil, ayrıca bir toplumun yaşam tarzını, değerlerini ve kültürünü yansıtmakta olabilir.
    Cevap Yaz Arama Yap

    Zeus

    • 2023-01-26 17:30:43

    Cevap :

    Argo dilin genel ilkeleri şunlardır:

    1. Argo dil, genellikle sosyal veya profesyonel bir grubun içinde kullanılır ve dışarıda anlaşılamaz.
    2. Argo dil, genellikle dilin standart dilinden farklıdır ve dilin kurallarını kullanmaz.
    3. Argo dil, genellikle yerel veya sosyal bir etkiye sahiptir ve bir toplumun yaşam tarzını, değerlerini ve kültürünü yansıtmaktadır.
    4. Argo dil, genellikle sosyal veya profesyonel bir grubun içinde kullanılırken, kabul edilebilir olmayabilir veya yanlış algılanabilir.
    5. Argo dil, genellikle zaman içinde değişebilir veya yitirilebilir, ancak aynı zamanda yeni kelime veya ifadeler de eklenebilir.
    6. Argo dil, genellikle diğer dil veya kültürlerle etkileşim içinde olarak oluşur ve etkilenir.
    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz







    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.