Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

Aşağıdakilerden hangisi Gelir Modellerinden biri değildir? Lütfen birini seçin: A. Bedelsiz ve Primli B. Satış C. Kiralama D. Abonelik E. Alış

Aşağıdakilerden hangisi Gelir Modellerinden biri değildir? Lütfen birini seçin: A. Bedelsiz ve Primli B. Satış C. Kiralama D. Abonelik E. Alış sorusunun cevabı için bana yardımcı olur musunuz?

Bu soruya 1 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    muzur06

    • 2021-08-03 06:15:24

    Cevap :

    Aşağıdakilerden hangisi Gelir Modellerinden biri değildir sorusunun cevabı

    A. Bedelsiz ve Primli
    B. Satış
    C. Kiralama
    D. Abonelik
    E. Alış

    GELİR MODELLERİ

    1.Satış: Ürün veya Hizmet satışı Gelir kaynakları arasında en eski olandır. Ticaretin değiş-tokuş döneminden para karşılığı yapılmaya başlamasından beri var olan ve anlaşılması kolay olan gelir kaynağıdır. Buna karşılık, satışta çok önemli yeri olan fiyatın neye göre belirlenmesi gerektiği sorunludur. En yaygın rastlanan görüşe göre fiyatlar maliyete bağlı olmalıdır. Maliyet seviyesine kadar inilmese bile maliyet üstü belli bir oranın uygun bir fiyatlama modeli olacağı görüşüne sıklıkla rastlamak mümkündür.

    2. Kiralama: Satın almaya alternatif olarak bir ürünü sadece bir süre için kullanma hakkı elde edersiniz. Siz, kiralayan taraf olarak bütün bedeli verip riski üstlenmek yerine daha küçük bir bedel ödeyerek ürünü bir süreliğine kullanma hakkını elde ediyorsunuz. Dilediğiniz takdirde kiralama süresini arttırabilirsiniz veya kısa kesebilirsiniz. Kiraya veren taraf ise varlığın ömrü süresince bir veya birkaç kişiye kiraya vererek satıştan elde edeceğinden daha fazla para kazanıyor ve istediği takdirde daha sonra satış yaparak da çıkabiliyor. Kiralama modeli bina, araba ve makinelerde sıkça rastlanan bir model ve kira kontrat süreleri de çok farklı olabiliyor.

    3. Kullandıkça Öde (Pay As You Go): Genellikle hizmetlerin pazarlamasında kullanılıyor ve ücreti kullanım miktarına bağlayarak bir değişken maliyet haline getiriyor. Az kullanan az, çok kullanan daha çok ödediği için daha adil bir model olarak da değerlendiriliyor. Kargo, otelcilik, Telekom gibi alanlarda sırasıyla, taşınan paket başına, kalınan gece başına ve kullanılan süre/kapasite başına ücretlendirmeler yaygın olarak kullanılıyor.

    4. Abonelik: Bir hizmet veya ürüne belli bir süre için kullanım veya erişim hakkı sağlıyor. Genellikle tek tek veya ayrı olarak satılabilen bazı ürün veya hizmetleri abonelik paket olarak satıyor. Abonelikler sınırlı veya sınırsız olabilir. KabloTV, Netflix, spor salonları, web tabanlı oynanan oyunlar gibi birçok örnekleri vardır. Abonelik sistemini ilk kullanmaya başlayanlar gazete ve dergiler olmuştu, günümüzde ise bazıları bu modeli İnternet sitelerinde de kullanmaya çalışıyor.

    5. Bedelsiz ve Primli (Freemium): Gelir modeli özellikle dijital ürünlerde çok popüler hale geldi. Bu modelde müşterilere temel bir ürün, bedava olarak verilirken daha üstün veya özellikli bir ürün ise bir ücret karşılığında verilebiliyor. Chris Anderson’ın düşüncesine göre dijital ürünlerin marjinal maliyeti sıfıra yakın olduğu için ürününüzün çoğunu bedavaya verseniz bile belli bir kısmını (5-10%) ücretli olarak satabilirseniz kârlı bir iş modeliniz olabilir. Skype bilgisayarlar arasında görüşmeleri bedavaya yaptırıyor ama bilgisayardan cep veya ev telefonunu aramak isterseniz, düşük de olsa bir ücret alıyor. Dropbox bedavaya her isteyene bulutta sorunsuz yedekleme hizmeti sunuyor ama daha çok alan isterseniz ücretli versiyona  geçebiliyorsunuz.

    6. Hizmet Olarak Yazılım (SaaS-Software as a Service) modeli yazılımı alıp bilgisayarınıza kurup kullanmak yerine, yazılımın sağladığı hizmeti bulut tabanlı olarak “kullandıkça öde,” “abonman” veya benzeri bir ücretlendirmeyle kullanmanızdır. Bu gelir akışları genellikle hizmet kullanılmaya devam edildikçe düzenli aralıklarla devam ettiği için sevilmektedir. Günümüzde ofis programlarını SaaS olarak kullanmak mümkün, yeter ki sağlam bir İnternet bağlantınız olsun.

    7. Doğrudan Satış: “Kapıdan kapıya satış” olarak da bilinir. Bu tür işlerde ciddi bir satış elemanı istihdamı ve onları destekleyecek altyapıya ihtiyaç vardır. Yüz yüze olunca yetenekli satıcılar için satış yapabilme ihtimali daha yüksektir ama yolda harcanan zaman ve enerjiden dolayı pahalı bir yöntemdir. Doğrudan satış yapan şirketlere örnek olarak Avon kozmetik, Amway ev ürünleri, Tupperware saklama kapları, Rainbow elektrik süpürgeleri veya çeşitli tencere-tava satıcıları verilebilir.

    8. Reklam Destekli: Gelirinin bir kısmını veya tamamını reklamlardan elde eden birçok şirket bulunmaktadır. Bunların başında gazeteler, dergiler ve televizyon kanalları gelir. Bunların bazıları abonman veya satıştan para kazansalar bile gelirlerinin çoğunu reklam verenlerden elde ederler. Ancak reklam verenlerin ne sıklıkta ve hangi fiyatlardan reklam vereceklerini okuyucu/ izleyicilerin sayıları ve özellikleri belirler.

    9. Pazar yeri: Satıcılarla alıcıları bir araya getirerek ve genellikle aradan komisyon alarak gelir elde ederler. Mesela Yemeksepeti aç insanlarla restoranları bir araya getirip siparişler üzerinden komisyon alır. Dügün. com evlilik dikeyinde bir pazar yeri olarak üyelik bedeli alırken Armut.com her türlü hizmet için bir pazar yeri olmayı ve komisyon almayı tercih ediyor. Yemeksepeti, Düğün.com ve Armut.com genel olarak B2C yani şirketten-tüketiciye (Business to Consumer) iş yaparlarken sahibinden.com ve letgo gibi başka pazaryerleri ağırlıklı olarak C2C yani tüketiciden-tüketiciye (Consumer to Consumer) çalışabiliyor. Bunların haricinde B2B yani şirketten-şirkete (Business to Business) çalışanlara örnek olarak dünyanın en büyüklerinden olan Alibaba’yı gösterebiliriz. Genellikle pazaryerleri komisyon veya üyelik ücretleri dışında reklam veya ek özellikler de satarak gelir elde ederler.

    10. Yem ve Olta: Müşteriyi ucuza satılan bir ürünle (yem) kendisine çekerek oltaya yakalanmasını sağlayarak ve artık kaçamayacağına inandırıp bundan sonra sizden pahalı başka bir tamamlayıcı ürünü satın almak zorunda bırakmaktır. Bu modeli en iyi uygulayan firma olarak genellikle Gillette firması ve onun traş bıçakları örnek verilir, hatta bazen traş bıçağı modeli diye de geçer. Önce reklamlarla, sizi Gillette traş bıçaklarının ne kadar iyi olduğuna ve onları kullandığınız takdirde ne kadar yakışıklı olacağınıza inandırmaları lazım. Denemeye karar verdiğinizde, traş makinesinin kaliteli sapını ve iki adet traş bıçağını makul bir fiyata satıyorlar. Bıçaklar körelip yenisini almaya döndüğünüzde şok bir fiyatla karşılaşıyorsunuz ama saptaki patentli bağlantı mekanizması yüzünden daha ucuz bıçak da kullanamıyorsunuz. Oltaya yakalanmış durumdasınız ve düzenli aralıklarla gelip traş bıçağına yüksek para ödemeye devam edeceksiniz. Bu yem ve olta modelini inkjet yazıcılar ve bazı kahve makinalarında görebilirsiniz. Nestle’nin Nespresso ve daha sonra onu takip eden Tchibo’nun Cafissimo kahve makineleri nispeten ucuz fiyatlara satılıyor ve neredeyse hiç bakım ve temizleme gerektirmeden kartuşlar ile iyi kahve yapabiliyorlar. Makineleri kullanmak için gereken kahve kartuşları sadece o makinelere uyuyor ve yüksek bir fiyata satılıyor. Ayrıca bu kartuşlar sadece kendi dükkanlarında veya İnternet sitelerinde satıldığı için aracılar yok ve satış fiyatından şirkete daha çok kar kalıyor.
    Cevap:e şıkkı

    Diğer Cevaplara Gözat
    Zeus1 Takipçi
    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz




    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.