Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

  • Tarih
  • 1 yıl önce
  • 1 Cevap

Aşağıdakilerden hangisi Musul sorunuyla ilgili doğru bir yargı değildir?

a) Ankara Antlaşması ile çözümlenmiştir.
b) Musul sorununda Milletler Cemiyeti İngiltere'den yana tavır almıştır.
c) Musul sorunu Lozan'da çözümlenmiştir.
d) Şeyh Sait İsyânı Musul'un kaybedilmesinde etkili olmuştur.
e) Musul ve çevresi İngiltere'nin mandası altındaki Irak'a bırakılmıştır.

Bu soruya 1 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    Zeus

    • 2023-06-26 04:49:01

    Cevap :

    Aşağıdakilerden hangisi Musul sorunuyla ilgili doğru bir yargı değildir?

    a) Ankara Antlaşması ile çözümlenmiştir
    b) Musul sorununda Milletler Cemiyeti İngiltere'den yana tavır almıştır
    c) Musul sorunu Lozan'da çözümlenmiştir
    d) Şeyh Sait İsyânı Musul'un kaybedilmesinde etkili olmuştur
    e) Musul ve çevresi İngiltere'nin mandası altındaki Irak'a bırakılmıştır

    AÇIKLAMA: Doğru yargı olmayan seçenek "a) Ankara Antlaşması ile çözümlenmiştir"dir. Ankara Antlaşması, 20 Ekim 1921 tarihinde Türkiye ve İngiltere arasında imzalanan bir antlaşmadır. Ancak bu antlaşma Musul sorununun çözümünü sağlamamıştır. Musul sorunu, Türkiye ve İngiltere arasında uzun süreli bir anlaşmazlık konusu olmuş ve çözümü Lozan Konferansı'nda gerçekleşmiştir.

    Sadabad Paktı'na aşağıdaki ülkelerden hangisi katılmamıştır?

    a) İran
    b) Türkiye
    c) Afganistan
    d) Mısır
    e) Irak

    AÇIKLAMA: Sadabad Paktı'na katılmayan ülke d) Mısır'dır. Sadabad Paktı, 8 Temmuz 1937 tarihinde Tahran'da imzalanan bir anlaşmadır. Bu pakt, Türkiye, İran, Afganistan ve Irak arasında bir dostluk ve işbirliği anlaşması olarak ortaya çıkmıştır. Ancak Mısır, Sadabad Paktı'na katılmamıştır. Bu sebeple doğru cevap, d seçeneğidir.

    Aşağıdakilerden hangisi 28 Mayıs 1927'de çıkartılan Teşvik-i Sanayi Kanunu'nun amacıdır?

    a) Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planı'nı uygulamak
    b) Devletçilik ilkesini uygulamak
    c) Yer altı zenginliklerini çıkarmak
    d) Özel teşebbüsü güçlendirmek
    e) İşsizlere devlet tarafından iş sağlamak

    AÇIKLAMA: d) Özel teşebbüsü güçlendirmek. 28 Mayıs 1927'de çıkarılan Teşvik-i Sanayi Kanunu, Türkiye Cumhuriyeti'nin ekonomik kalkınmasını teşvik etmek amacıyla hazırlanmış bir yasal düzlemi sağlamıştır. Bu kanun, özel sektör yatırımlarını teşvik etmeyi ve özel teşebbüsü güçlendirmeyi hedeflemiştir. Kanun, sanayi ve ticaret alanında özel girişimciliği desteklemek, yatırımları teşvik etmek ve üretimi artırmak için vergi muafiyetleri, kredi kolaylıkları ve diğer teşvik önlemlerini içermekteydi. Bu şekilde, Teşvik-i Sanayi Kanunu, özel sektörün ekonomiye katkısını artırmayı ve sanayileşmeyi teşvik etmeyi amaçlamıştır.

    Birinci Beş Yıllık Sanayi Planı’nda, ithal edilen temel tüketim mallarının üretimine ağırlık verilmesi, öncelikle aşağıdakilerden hangisinin amaçlandığını gösterir?

    a) Her alanda sanayileşme
    b) Fabrikalar açma
    c) Dış kredi sağlama
    d) Dışa bağımlılığı azaltma
    e) Yatırımlar yapma

    AÇIKLAMA: Birinci Beş Yıllık Sanayi Planı'nda, ithal edilen temel tüketim mallarının üretimine ağırlık verilmesi, d) Dışa bağımlılığı azaltmayı amaçladığını gösterir.

    Birinci Beş Yıllık Sanayi Planı, 1933-1937 yılları arasında Türkiye'de uygulanan ekonomik kalkınma planıdır. Bu plan döneminde, Türkiye'nin dışa bağımlılığını azaltarak kendi temel tüketim mallarını üretebilir hale gelmesi hedeflenmiştir. İthal edilen temel tüketim mallarının yerli üretimini artırmak, dış ticaret açığı ve dışa bağımlılığı azaltmak için önemli bir strateji olarak belirlenmiştir.

    Birinci Beş Yıllık Sanayi Planı'nın temel amacı, Türkiye'nin kendi sanayi sektörünü güçlendirerek ekonomik bağımsızlığını sağlamaktı. Bu doğrultuda, ithal edilen temel tüketim mallarının yerli üretimine odaklanmak, dışa bağımlılığı azaltmak ve yerli sanayinin gelişimini desteklemek amaçlanmıştır.

    Cumhuriyet döneminde aşağıdakilerden hangisi tarımı geliştirmeye yönelik olarak yapılmıştır?

    a) Teşvik-i Sanayi Kanunu'nun kabul edilmesi
    b) Aşar vergisinin kaldırılması
    c) Etibank'ın kurulması
    d) Kabotaj Kanunu'nun çıkarılması
    e) Duyun-u Umumiye İdaresi'nin kurulması

    AÇIKLAMA: Cumhuriyet döneminde tarımı geliştirmeye yönelik olarak yapılan adımlardan biri b) Aşar vergisinin kaldırılmasıdır.

    Aşar vergisi, Osmanlı İmparatorluğu döneminden Cumhuriyet'in ilk yıllarına kadar tarım ürünlerinden alınan bir vergiydi. Ancak Cumhuriyet döneminde tarımın geliştirilmesi ve çiftçilerin desteklenmesi amacıyla aşar vergisi kaldırılmıştır. Aşar vergisinin kaldırılması, çiftçilerin ürettikleri ürünlerden daha fazla gelir elde etmelerini sağlamış ve tarım sektörünün gelişimine katkıda bulunmuştur.

    Diğer seçenekler arasında:
    a) Teşvik-i Sanayi Kanunu'nun kabul edilmesi: Sanayiyi teşvik etmek amacıyla alınan bir adımdır.
    c) Etibank'ın kurulması: Türkiye'nin madencilik sektörünü geliştirmek amacıyla yapılan bir adımdır.
    d) Kabotaj Kanunu'nun çıkarılması: Deniz ticaretini yerli gemilere ve denizcilerimize açma amacıyla alınan bir adımdır.
    e) Duyun-u Umumiye İdaresi'nin kurulması: Osmanlı Devleti'nin borçlarını düzenlemek ve ödemek amacıyla kurulan bir idaredir.

    Bu seçenekler tarımı geliştirmeye yönelik adımlar olmaktan ziyade farklı alanlarda yapılan düzenlemeleri veya kuruluşları temsil etmektedir.

    İzmir (Türkiye) İktisat Kongresi'nde özel teşebbüsün desteklenmesi kararı alınmıştır. Bu kararın uygulamaya konulması için yapılan yenilik aşağıdakilerden hangisidir?

    a) Kabotaj Kanunu'nun çıkarılması
    b) Aşar vergisinin kaldırılması
    c) Teşvik-i Sanayi Kanunu'nun çıkarılması
    d) Tarım Kredi Kooperatiflerinin kurulması
    e) Devletçilik politikasının uygulanması

    AÇIKLAMA: İzmir (Türkiye) İktisat Kongresi'nde özel teşebbüsün desteklenmesi kararı alınmıştır. Bu kararın uygulamaya konulması için yapılan yenilik c) Teşvik-i Sanayi Kanunu'nun çıkarılmasıdır.

    Teşvik-i Sanayi Kanunu, 1927 yılında çıkarılmış ve özel sektör yatırımlarını teşvik etmeyi ve özel teşebbüsü güçlendirmeyi amaçlamaktadır. Bu kanun ile özel sektöre vergi muafiyetleri, kredi kolaylıkları ve diğer teşvik önlemleri sunularak sanayi sektörünün gelişimi desteklenmiştir. Bu sayede özel teşebbüsün desteklenmesi ve ekonomik büyüme sağlanması hedeflenmiştir.

    Diğer seçenekler arasında:
    a) Kabotaj Kanunu'nun çıkarılması: Deniz ticaretinin yerli gemilere ve denizcilerimize açılmasını hedefleyen bir düzenlemedir.
    b) Aşar vergisinin kaldırılması: Tarım sektörünü desteklemek amacıyla tarımsal ürünlerden alınan verginin kaldırılmasıdır.
    d) Tarım Kredi Kooperatiflerinin kurulması: Çiftçilere kredi sağlamak ve tarım sektörünü desteklemek amacıyla kurulan bir kooperatif sistemidir.
    e) Devletçilik politikasının uygulanması: Ekonomik faaliyetlerin devlet kontrolü ve yönlendirmesi altında olması anlamına gelen bir politikadır.

    Bu seçenekler, özel teşebbüsün desteklenmesiyle doğrudan ilgili olmayan veya farklı alanlarda yapılan düzenlemeleri temsil etmektedir.

    Aşağıdaki gelişmelerden hangisi sanayi alanında yapılan inkılâplardan biri değildir?

    a) Etibank'ın kurulması
    b) I. Beş Yıllık Kalkınma Plânı'nın yapılması
    c) Teşvik-i Sanayi Kanunu'nun çıkartılması
    d) Aşâr vergisinin kaldırılması
    e) Maden Tetkik Arama Enstitüsü'nün kurulması

    AÇIKLAMA: Aşar vergisinin kaldırılması tarım sektörüyle ilgilidir, dolayısıyla sanayi alanında yapılan inkılâplardan biri olarak kabul edilmez. Diğer seçenekler ise sanayi alanında gerçekleşen inkılâpları temsil etmektedir:

    a) Etibank'ın kurulması: Türkiye'deki maden kaynaklarının etkin bir şekilde değerlendirilmesi ve madencilik sektörünün gelişimi için Etibank (Etibank Maden İşletmeleri Türk Anonim Şirketi) kurulmuştur.

    b) I. Beş Yıllık Kalkınma Plânı'nın yapılması: Türkiye'de planlı ekonomik kalkınmayı sağlamak amacıyla ilk kez uygulanan beş yıllık kalkınma planıdır. Bu planda sanayi sektörünün gelişimi ve sanayileşme hedeflenmiştir.

    c) Teşvik-i Sanayi Kanunu'nun çıkartılması: Özel sektör yatırımlarını teşvik etmeyi ve özel teşebbüsü güçlendirmeyi hedefleyen bir kanundur. Bu kanunla sanayi sektörünün desteklenmesi amaçlanmıştır.

    e) Maden Tetkik Arama Enstitüsü'nün kurulması: Türkiye'deki maden kaynaklarının tespiti, araştırılması ve değerlendirilmesi amacıyla Maden Tetkik Arama Enstitüsü kurulmuştur.

    Bu şekilde, d seçeneği sanayi alanında gerçekleşen inkılâplardan biri olmadığı için doğru cevaptır.

    Aşağıdakilerden hangisi Atatürk'ün siyasî alandaki inkılâpları arasında gösterilemez?

    a) Saltanatın kaldırılması
    b) Halifeliğin kaldırılması
    c) Cumhuriyetin ilânı
    d) Türk Tarih Kurumu'nun açılması
    e) Siyasî partilerin kurulması

    AÇIKLAMA: d) Türk Tarih Kurumu'nun açılması. Türk Tarih Kurumu'nun açılması, Atatürk döneminde gerçekleşen önemli bir kültürel ve akademik girişimdir. Ancak bu, Atatürk'ün siyasî alandaki inkılâpları arasında değildir. Siyasî alanda gerçekleştirdiği inkılâpların bazıları şunlardır:

    a) Saltanatın kaldırılması: 1 Kasım 1922 tarihinde saltanatın kaldırılmasıyla Osmanlı İmparatorluğu'nun sona erdirilerek Türkiye Cumhuriyeti'nin temelleri atılmıştır.

    b) Halifeliğin kaldırılması: 3 Mart 1924 tarihinde Halifeliğin kaldırılmasıyla dinî ve siyasî otoritenin ayrılması sağlanmıştır.

    c) Cumhuriyetin ilânı: 29 Ekim 1923 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti'nin ilân edilmesiyle Osmanlı İmparatorluğu'nun yerine laik, demokratik, modern bir cumhuriyet kurulmuştur.

    e) Siyasî partilerin kurulması: Türkiye'de çok partili siyasal sistemin temellerini atan Atatürk, 1923 yılında Cumhuriyet Halk Fırkası'nı kurmuş ve daha sonra çok sayıda siyasî parti kurulmasına olanak sağlamıştır.

    Bu şekilde, d seçeneği Türk Tarih Kurumu'nun açılması siyasî bir inkılâp değildir.

    İlk TBMM'nin özelliklerinden hangisi Cumhuriyetin ilânı ile sona ermiştir?

    a) Yasama yetkisinin kullanılması
    b) Meclis Hükûmeti sisteminin benimsenmesi
    c) Güçler birliği ilkesinin benimsenmesi
    d) Milletin tek temsilcisi olması
    e) Millet egemenliğini temel ilke alması

    AÇIKLAMA: b) Meclis Hükûmeti sisteminin benimsenmesi. Cumhuriyetin ilânı ile birlikte Türkiye'de Meclis Hükûmeti sistemi sona ermiştir. Meclis Hükûmeti sistemi, Cumhuriyetin ilânından önceki dönemde geçerli olan bir yönetim modeliydi. Bu sisteme göre, hükûmetin başı Meclis içinden seçilen bir kabine üyesiydi ve Meclis, hem yasama hem de yürütme yetkisine sahipti. Ancak Cumhuriyetin ilânıyla birlikte, yeni Türk devletinde cumhurbaşkanlığı makamı oluşturuldu ve hükûmet sistemi başkanlık sistemiyle değiştirildi.

    Diğer seçeneklerdeki özellikler ise Cumhuriyet dönemiyle uyumlu olan ve devam eden özelliklerdir:

    a) Yasama yetkisinin kullanılması: Yasama yetkisi, Cumhuriyet döneminde de Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne aittir.

    c) Güçler birliği ilkesinin benimsenmesi: Cumhuriyet döneminde güçler birliği ilkesi benimsenmiş olup yasama, yürütme ve yargı güçleri ayrı ve bağımsızdır.

    d) Milletin tek temsilcisi olması: Türkiye'de milletin tek temsilcisi, Cumhuriyet döneminde de Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir.

    e) Millet egemenliğini temel ilke alması: Cumhuriyet döneminde de millet egemenliği temel ilke olarak benimsenmiştir.

    Bu şekilde, b seçeneği Meclis Hükûmeti sisteminin benimsenmesi Cumhuriyetin ilânı ile sona ermiş bir özellik olarak değerlendirilir.


    Aşağıdakilerden hangisi uluslar arası ekonomi ve ticaret işlemlerinde de kolaylık sağlayan bir inkılâptır?

    a) Tek dereceli seçim sisteminin uygulanması
    b) Kılık-kıyafetin düzenlenmesi
    c) Uzunluk ve ağırlık ölçülerinin değiştirilmesi
    d) Tekke ve zâviyelerin kapatılması
    e) Teşvik-i Sanayi Kanununun kabul edilmesi

    AÇIKLAMA: c) Uzunluk ve ağırlık ölçülerinin değiştirilmesi. Uzunluk ve ağırlık ölçülerinin değiştirilmesi, uluslararası ekonomi ve ticaret işlemlerinde kolaylık sağlayan bir inkılaptır. Türkiye'de Osmanlı döneminde kullanılan ölçü birimleri yerine metrik sistem kabul edilmiştir. Bu değişiklik, uluslararası ticarette standardizasyonu sağlamış, ölçüm birimlerinin uluslararası alanda kabul gören standartlara uygun hale getirilmesini sağlamıştır. Bu da Türkiye'nin uluslararası ticarette daha kolay anlaşılabilir ve uyumlu olmasını sağlamıştır.

    Diğer seçeneklerdeki inkılaplar ise farklı alanlarda gerçekleştirilen değişiklikleri ifade eder:

    a) Tek dereceli seçim sisteminin uygulanması: Siyasal alanda gerçekleşen bir inkılap olup demokratik seçimlerde tek dereceli seçim sisteminin benimsenmesini ifade eder.

    b) Kılık-kıyafetin düzenlenmesi: Toplumsal ve kültürel alanda gerçekleşen bir inkılap olup Batı tarzı kılık-kıyafetin benimsenmesini ifade eder.

    d) Tekke ve zâviyelerin kapatılması: Dini alanda gerçekleşen bir inkılap olup tarikatların ve dervişlik kurumlarının kapatılmasını ifade eder.

    e) Teşvik-i Sanayi Kanununun kabul edilmesi: Sanayi alanında gerçekleşen bir inkılap olup özel sektör yatırımlarını teşvik etmeyi ve sanayi sektörünü güçlendirmeyi amaçlayan bir kanunun kabulünü ifade eder.

    Bu şekilde, c seçeneği uzunluk ve ağırlık ölçülerinin değiştirilmesi uluslararası ekonomi ve ticaret işlemlerinde kolaylık sağlayan bir inkılaptır.



    Diğer Cevaplara Gözat
    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz




    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.