İşte Cevaplar
Cevap : ASLAN PAYI HİKAYESİ
Bir gün bir aslan, bir kurt ve bir tilki birlikte avlanmaya karar vermişler. Birbirlerine yardım edecek ve bol bol hayvan yakalayacaklarmış.
Bu karar aslanın pek içine sinmiyormuş. Öyle ya ormanlar kralı aslanın kurt ve tilkiyle birlikte avlanması hiç yakışık alır mıydı? Bu ormanlar kralı için bir ayıp değil miydi?
Ne var ki aslan da bu karara evet demişti. Aralarında sözleşmişlerdi.
Bir gün üçü birden dolaşmış uzun süre avlanmışlar. Bir yaban öküzü, bir dağ keçisi ve bir de semiz bir tavşan yakalamışlar. Yorulmuşlar. Dinlenmek ve avları paylaşmak için birlikte bir su başında konaklamışlar.
Aslan:
- Ey kurt! Bu avladığımız hayvanlar, adil bir biçimde pay et, demiş.
Kurt kalkmış, kendinden emin bir tavırla avladıklarını pay etmeye başlamış ve aslana;
- Efendimiz! Siz bizim efendimiz, kralımızsınız. Yaban öküzü avlarımız içinde en büyüğü. O size lâyık. Bu sizin hakkınız, demiş.
Sonra keçinin orta büyüklükte olduğu için onu da kendine ayırmış. Tavşanı da tilkiye bırakmış.
Bu paylaştırma aslanı çok kızdırmış. Kurda;
- Ey kendini bilmez hayvan bu nasıl paylaşma! demiş ve öfkeyle onu pençesiyle parçalamış. Sonra tilkiye dönerek;
- Ey tilki, sen adil bir biçimde paylaştır, diye seslenmiş.
Tilki önce aslana, sonra parçalanmış arkadaşı kurda bakmış. Ardından aslana iltifatlar ederek şöyle demiş:
- Bu besili öküz, siz efendimizin sabah yemeği. Keçi ise sizin öğle yemeğiniz için uygundur. Tavşanı da akşam yemeği olarak afiyetle yersiniz.
Aslan bu paylaşmayı beğendiğini söyleyerek, sevinç ve takdirle;
- Ey tilki, paylaşmada çok adil davrandın. Bu adaletli pay etmeyi kimden, nasıl öğrendin? Diye sorunca, tilki her ihtimale karşı aslandan biraz uzaklaşmış, kurnaz kurnaz gülerek;
- Kurdun başına gelenlerden, diye seslenmiş.
Diğer Cevaplara Gözat
Bir gün bir aslan, bir kurt ve bir tilki birlikte avlanmaya karar vermişler. Birbirlerine yardım edecek ve bol bol hayvan yakalayacaklarmış.
Bu karar aslanın pek içine sinmiyormuş. Öyle ya ormanlar kralı aslanın kurt ve tilkiyle birlikte avlanması hiç yakışık alır mıydı? Bu ormanlar kralı için bir ayıp değil miydi?
Ne var ki aslan da bu karara evet demişti. Aralarında sözleşmişlerdi.
Bir gün üçü birden dolaşmış uzun süre avlanmışlar. Bir yaban öküzü, bir dağ keçisi ve bir de semiz bir tavşan yakalamışlar. Yorulmuşlar. Dinlenmek ve avları paylaşmak için birlikte bir su başında konaklamışlar.
Aslan:
- Ey kurt! Bu avladığımız hayvanlar, adil bir biçimde pay et, demiş.
Kurt kalkmış, kendinden emin bir tavırla avladıklarını pay etmeye başlamış ve aslana;
- Efendimiz! Siz bizim efendimiz, kralımızsınız. Yaban öküzü avlarımız içinde en büyüğü. O size lâyık. Bu sizin hakkınız, demiş.
Sonra keçinin orta büyüklükte olduğu için onu da kendine ayırmış. Tavşanı da tilkiye bırakmış.
Bu paylaştırma aslanı çok kızdırmış. Kurda;
- Ey kendini bilmez hayvan bu nasıl paylaşma! demiş ve öfkeyle onu pençesiyle parçalamış. Sonra tilkiye dönerek;
- Ey tilki, sen adil bir biçimde paylaştır, diye seslenmiş.
Tilki önce aslana, sonra parçalanmış arkadaşı kurda bakmış. Ardından aslana iltifatlar ederek şöyle demiş:
- Bu besili öküz, siz efendimizin sabah yemeği. Keçi ise sizin öğle yemeğiniz için uygundur. Tavşanı da akşam yemeği olarak afiyetle yersiniz.
Aslan bu paylaşmayı beğendiğini söyleyerek, sevinç ve takdirle;
- Ey tilki, paylaşmada çok adil davrandın. Bu adaletli pay etmeyi kimden, nasıl öğrendin? Diye sorunca, tilki her ihtimale karşı aslandan biraz uzaklaşmış, kurnaz kurnaz gülerek;
- Kurdun başına gelenlerden, diye seslenmiş.
Diğer Cevaplara Gözat