Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

  • Tarih
  • 9 yıl önce
  • 3 Cevap

Atatürkün Bilime Verdiği Önem

Atatürk'ün Bilime Verdiği Önem Nedir

Bu soruya 3 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    Admin

    • 2015-04-03 11:40:52

    Cevap : Atatürk’ün tüm yaptıkları, düşünce yapısı, bilime, toplumsal güce, akla dayanıyordu. Atatürk, İlim ve fen nerede ise oradan alacağız ve her millet ferdinin kafasına koyacağız. İlim ve fen için kayıt ve şart yoktur derken, konuya olan ilgisini ön plana çıkartmaktadır. Atatürk, Cumhuriyet’in yönünü ve geleceğini belirleme de, bilimi temel kılavuz olarak almıştır. Atatürk,eğitim sisteminin,eğitim programlarının bilimsel olmasının önemi üzerinde durmuştur ve bu konuya çok önem vererek izlemiştir.Bu konuda sözleri şunlardır. “Dünyada herşey için,maddiyat için,maneviyat için,muvaffakiyet için,en hakiki yol gösterici ilimdir,fendir,ilim ve fennin haricinde yol gösterici aramak gaflettir,cehalettir,delalettir.” “Milletimizin siyasi,içtimai hayatında,milletimizin fikri terbiyesinde de rehberimiz ilim ve fen olacaktır. “ Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’nin gelişmiş ülkeler düzeyine çıkabilmesi ve çağı yakalayabilmesi yolunda en gerçek yol göstericinin bilim ve fen olduğunu söylemiştir.     Atatürk bilime ve teknolojiye önem verdiğini sadece sözleriyle değil, bu alanda yapmış olduğu bir takım uygulamalarıyla da göstermiştir.   1936-1937 yıllarında kendi eliyle “Geometri” adlı bir kitap yazmıştır.   1933’te ziraat(tarım) alanında bilimsel çalışmalar ve gelişmeler yapmak üzere Ankara Yüksek Ziraat Enstitüsü kuruldu.   1935’te yer altı kaynaklarının araştırılması için Maden tetkik Arama Enstitüsü (MTA) ve Etibank kurulmuştur.   İlköğretim devlet eliyle zorunlu ve parasız hale getirilmiştir. Her yaştan kişiye okuma-yazma öğretmek amacıyla “Millet Mektepleri” açılmıştır.   1932’de Türk Dil Kurumunu kurdurmuştur.   Mesleki ve teknik eğitime önem verilerek erkek ve kız sanat ve meslek okulları açılmıştır.   1935’te Ankara Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi açılmıştır.   1925’te “İstikbal göklerdedir” diyerek Türk Hava Kurumu‘nun kurulmasını sağlamıştır.

    Diğer Cevaplara Gözat
    Atatürkün Bilime Verdiği Önem

    Sunum İçeriği

    Cevap Yaz Arama Yap

    Ugur

    • 2015-04-02 09:35:01

    Cevap : Atatürk'ün Bilime Verdiği Önem
    Hayatta en hakiki mürşit ilimdir.

    Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, çağı yakalamanın en iyi yolunu bilim olarak göstermiş ve yaşam boyunca attığı bütün adımları bu doğrultuda olmuştur. Kurtuluş Savaşı'nın kazanılmasından sanayileşmeye, toplumun eğitim ihtiyacından toplumsal alana kadar yaptığı bütün inkılaplarda onun akılcılığa ve bilime verdiği önemi görebilmemiz mümkündür.

    Atatürk'ün sözlerine bakarak bu durumu daha iyi anlayabiliriz.
    Dünyada herşey için, medeniyet için, hayat için, başarı için en hakiki mürşit ilimdir, fendir. İlim ve fen haricinde mürşit aramak gaflettir, cehalettir, hatta delalettir.
     
    Yurdun en bakımlı, en şirin, en güzel yerlerini üç buçuk yıl kirli ayaklarıyla çiğneyen düşmanı dize getiren başarının sırrı nerededir biliyor musunuz? Orduların yönetilmesinde bilim ve fen ilkelerini rehber edinmemizdedir. Milletimizin siyasi ve içtimai hayatı ile düşünce eğitiminde de yol gösterenimiz bilim ve fen olacaktır.
     
    Dağları delen, semalarda uçan, göze görünmeyen zerrelerden yıldızlara kadar herşeyi gören, aydınlatan, araştıran medeniyetin yüksek kudreti karşısında Ortaçağlardan kalma zihniyetlerle ilkel hurafelerle yürümeye çalışan milletler mahvolmaya veya hiç olmazsa esir olmaya mahkûmdur.

    Atatürk'ün Bilim Adımlarından Bazıları
    Harf İnkılabı: Atatürk bu konuda şunları söylemiştir. "Yeni Türk alfabesinin kabulü memleketin yükselme mücadelesinin geçitidir. Vazife, okuma - yazma bilmeyen herkese okuma - yazma öğretmektir. Bir toplumun yüzde 10'u okuma biliyorsa bundan insan olarak utanmak lazımdır." Hem eski harflerin zor öğrenilmesi hem de okuma - yazma oranının az olması Latin alfabesinin 1928 yılında kabul edilmesiyle sonuçlanmıştır.

    TDK ve TTK'nın Kurulması: Türk diline saygınlığını kazandırmak ve onu anlaşılır kılmak amacıyla Türk Dil Kurumu, Türk tarihinin gerçeklerini ortaya çıkarmak amacıyla Türk Tarih Kurumu kuruldu. Bu çalışmalar Atatürk'ün akılcılık ve bilime verdiği önemi göstermektedir.
             
    Üniversiteler: Ankara Üniversitesi, bu üniversiteye bağlı "Hukuk" ile "Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi'nin kurulması, İstanbul Üniversitesinde yeni düzenlemeler yapılması, Yüksek Ziraat Mektebi'nin açılması gibi önemli adımlar atılmıştır.

    Uyarı:Bilim önderliğinde yapılan çalışmalar saymakla bitmez. Sanayileşme adına yapılanlar, Halk Evlerinin kurulması, Türk gençlerinin eğitim için Avrupa'ya gönderilmesi, kadının ekonomideki ve eğitimdeki etkinliğinin artırılması gibi sayısız işler yapılmıştır.

    Atatürk'ün temel politikalarından biri de demiryollarıydı. Demiryolu, maliyeti en düşük olan ulaşım türüdür. Demiryollarının gelişmişliği, bir ülkenin gelişmişliğiyle doğru orantılıdır.

    Atatürk ve Havacılık
    Atatürk "İstikbal Göklerdedir." sözünden de anlaşılacağı üzere havacılığa büyük önem vermiştir. 1925 yılında bugünkü adıyla Türk Hava Kurumu olan Türk Tayyare Cemiyeti kurulmuştur. 1928 yılında Tayyare Makinist Mektebi açılmış, yurtdışına uçak mühendisliği için öğrenciler gönderilmiştir. 1926 yılında uçak fabrikası açılmış, 1935'te Türk Kuşu hizmete girmiştir. Tüm bu çabalar Türkiye'nin havacılık alanında dünya devleri arasında yer almasına yol açmıştır.

    Günümüzde kahraman ordumuzun bünyesinde görev yapan, Türk Yıldızları Akrobasi Ekibi dünyada parmakla gösterilmektedir.

    Türk Kadınının Gücü; Sabiha Gökçen
    Atatürk, Türk kadınının her alanda başarılı olabileceğini göstermek istiyordu. Böylece, Sabiha Gökçen tarihimizin farklı bir sayfasında yer almıştır. Atatürk'ün teşvikiyle havacılık eğitimi aldı ve "İlk Türk Kadın Savaş Pilotu" unvanıyla da dünya tarihine adını yazdırdı. Atatürk'ün manevi kızı olan Sabiha Gökçen, böylece hem Türk kadınının gücünü hem de Atatürk'ün bilime verdiği önemi tüm dünyaya göstermiş oldu.

    6 Ekim 1926'da Kayseri'de Uçak Fabrikası açıldığını ve yurtdışına uçak ihracatı yaptığımızı biliyor muydunuz?
    Cevap Yaz Arama Yap

    Beste

    • 2015-04-03 11:42:02

    Cevap : Atatürk’ ün temel inanışlarından ve onun düşünce sistemi olan Atatürkçülüğün unsurlarından biride ; ilmin ve aklın rehberliği altında sürekli çağdaşlaşmadır. Başka bir terim ile ; her çağın ilim ve teknolojisinin rehberliği ve getirdiği yeniliklerin ışığı altında toplumun “çağdaşlaşma – modernleşmeyi” sürdürmesidir. Atatürk bilim ve teknolojinin önemini ; “Dünyada her şey için , medeniyet için, hayat için , başarı için en gerçek yol gösterici ilimdir,fendir. İlim ve fennin dışında yol gösterici aramak gaflettir, cehalettir, doğru yoldan sapmaktır.” sözleri ile vurgulanmıştır. Türk milletini geri bırakan sebep; Cumhuriyet devrine kadar gerçek anlamda bilim ve teknolojiyi izleye bir dönemin yaşanmamış olmasıdır. Bu nedenle Türk Milletinin medeni , çağdaş ve müreffeh millet olarak varlığını yükseltmek dinamik idealini kendisine gösteren Atatürk ; bu ideale ulaşmakta , bilim ve teknolojinin önemini belirtmiş “Bu millete gideceği yolu gösterirken ,dünyanın her türlü ilminden, buluşlarından,ilerlemelerinden istifade edelim demiştir. Atatürk büyük Nutkunda Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasında temel prensip olarak bilim ve tekniğin esas alındığını dile getirmiş ve ayrıca ; “Milletimizin siyasi,sosyal hayatında ,milletimizin fikri terbiyesinde de rehberimiz ilim ve fen olacaktır.” demek sureti ile bilim ve teknolojinin kullanılacağı diğer alanları da göstermiştir. Medeni dünya hızla değişmekte ve gelişmektedir. Bu değişiklik ve gelişmelere uymak gerekir. Uygarlık yolunda başarının gelişme ile mümkün olduğunu kabul eden Atatürk ; “Hayat ve geçime egemen olan kuralların zaman ile değişme , gelişme ve yenilenmesi zorunludur. Medeniyetin buluşlarının , tekniğin harikalarının dünyayı değişiklikten değişikliğe uğrattığı bir devirde asırlık köhne zihniyetlerle, geçmişe bağlılık ile varlığın korunması mümkün değildir.” demiştir. Atatürk’e göre , cehalet ve taassuptan uzak , ilme ve akılcılığa dayanan uygarlık yolu , toplumlar için zorunlu bir yoldur. Çünkü; “Medeniyet öyle kuvvetli bir ateştir ki, ona ilgisiz kalanları yakar ,yok eder.” “Uygar olmayan insanlar ve toplumlar daima uygar olanların ayakları altında kalmaya mahkum olacaklardır. Oysa Atatürk, Türk Milletinin, karakter, çalışkanlık , zeka , milli birlik özelliklerinin yanısıra ilerleme ve medeniyet yolunda , yürümekte olduğunu elinde ve kafasında tuttuğu meşale müspet ilim” olduğu için , Türk Milletinin bu uygarlık yarışını kazanacağına inanmaktadır.
    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz




    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.