İşte Cevaplar
Cevap : Ozon tabakası güneşten gelen tehlikeli radyasyon ışınlarını kesiyor. Uzmanlar ozon tabakasının incelmesi ya da delinmesinin deri kanserlerinde artışa ve küresel ısınmaya yol açacağı uyarısında bulunuyorlar.
İncelmenin ardında gösterilen temel unsurlar arasında aerosol ve diğer bazı gazlar gösteriliyor. Anlaşmaların ozon tabakasına zarar veren gazların kullanımını sınırlamasına karşın. Başta ABD olmak üzere bazı gelişmiş ülkeler bu anlaşmaları imzalamaya yanaşmıyor.Maryland Greenbelt’te, NASA’ya bağlı olarak kurulan Goddard Uzay Uçuş Merkezi’nde görevli ozon araştırma uzmanı Paul Newman, bu yıl yaşanan iyileşmenin ardında kutup bölgesinde oluşan ve Antartika üzerindeki stratosferin yıllık olarak yenilenmesini sağlayan dairesel rüzgar kuşağında, hava şartlarının bu sene ortalamadan daha ılık geçmesinin rol oynadığını belirtiyor.NOAA İklim Tahmin Merkezi’nde görevli meteorolog Craig Long, Güney Yarıküre üzerindeki stratosferin bu sene alışılmadık bir şekilde rüzgar tarafından etkilendiğini ve bu etkileşimin ozon deliğinin iki parçaya ayrılmasına neden olduğunu açıkladı.
Antartika üzerindeki ozon deliği 2001 yılı içerisinde en üst seviyeye çıkarak bütün Kuzey Amerika kıtasından daha büyük bir alana yayılmış ve 26 milyon kilometre kareye ulaşmıştı. 2000 yılında ise bu büyüklük 2001 yılının biraz daha altındaydı. Ozon tabakasındaki delik 2002 yılında yaşanan küçülmeyle 1988 yılındaki rakamlara gerilemiş oldu. Bu sene de Antartika’daki hava sıcaklıkları normalin üzerinde gerçekleşmişti.Newman ozon tabakasının delinmesini etkileyen faktörleri sıralarken, klorin, bromin kimyasallarının etkisinin yanı sıra ısı değişikliklerinin de etkili olduğunu belirtti. Güney Kutbu’nda en soğuk ayların Ağustos ve Eylül olduğunu belirten Newman, soğuk havada ince bulutların oluştuğunu ve bulut parçacıkları üzerindeki kimyasal parçacıkların klorin ve bromin gazlarının ozon tabakasını parçalamasını hızlandırdığını söyledi. Ekim başlarında havaların ısınmaya başladığını belireten Newman, ozon tabakasının bu aydan başlayarak kendini onarmaya başlayacağını açıkladı.
İki hafta önce Avustralya’da yayınlanan bir araştırmada da atmosferdeki klorin tabanlı maddelere ait seviyelerin azalma gösterdiği, bu düşüşün sürmesi durumunda ozon tabakasındaki deliğin 50 sene içerisinde tamamen kapanacağı öne sürülmüştü.
Diğer Cevaplara Gözat
İncelmenin ardında gösterilen temel unsurlar arasında aerosol ve diğer bazı gazlar gösteriliyor. Anlaşmaların ozon tabakasına zarar veren gazların kullanımını sınırlamasına karşın. Başta ABD olmak üzere bazı gelişmiş ülkeler bu anlaşmaları imzalamaya yanaşmıyor.Maryland Greenbelt’te, NASA’ya bağlı olarak kurulan Goddard Uzay Uçuş Merkezi’nde görevli ozon araştırma uzmanı Paul Newman, bu yıl yaşanan iyileşmenin ardında kutup bölgesinde oluşan ve Antartika üzerindeki stratosferin yıllık olarak yenilenmesini sağlayan dairesel rüzgar kuşağında, hava şartlarının bu sene ortalamadan daha ılık geçmesinin rol oynadığını belirtiyor.NOAA İklim Tahmin Merkezi’nde görevli meteorolog Craig Long, Güney Yarıküre üzerindeki stratosferin bu sene alışılmadık bir şekilde rüzgar tarafından etkilendiğini ve bu etkileşimin ozon deliğinin iki parçaya ayrılmasına neden olduğunu açıkladı.
Antartika üzerindeki ozon deliği 2001 yılı içerisinde en üst seviyeye çıkarak bütün Kuzey Amerika kıtasından daha büyük bir alana yayılmış ve 26 milyon kilometre kareye ulaşmıştı. 2000 yılında ise bu büyüklük 2001 yılının biraz daha altındaydı. Ozon tabakasındaki delik 2002 yılında yaşanan küçülmeyle 1988 yılındaki rakamlara gerilemiş oldu. Bu sene de Antartika’daki hava sıcaklıkları normalin üzerinde gerçekleşmişti.Newman ozon tabakasının delinmesini etkileyen faktörleri sıralarken, klorin, bromin kimyasallarının etkisinin yanı sıra ısı değişikliklerinin de etkili olduğunu belirtti. Güney Kutbu’nda en soğuk ayların Ağustos ve Eylül olduğunu belirten Newman, soğuk havada ince bulutların oluştuğunu ve bulut parçacıkları üzerindeki kimyasal parçacıkların klorin ve bromin gazlarının ozon tabakasını parçalamasını hızlandırdığını söyledi. Ekim başlarında havaların ısınmaya başladığını belireten Newman, ozon tabakasının bu aydan başlayarak kendini onarmaya başlayacağını açıkladı.
İki hafta önce Avustralya’da yayınlanan bir araştırmada da atmosferdeki klorin tabanlı maddelere ait seviyelerin azalma gösterdiği, bu düşüşün sürmesi durumunda ozon tabakasındaki deliğin 50 sene içerisinde tamamen kapanacağı öne sürülmüştü.
Diğer Cevaplara Gözat
Cevap : Ozon gazı yer seviyesinde kirliliğe yol açan bir gaz olarak görülüyor, ancak stratosferde yer alan ozon tabakası hayati bir öneme sahip. Ozon tabakası güneşten gelen tehlikeli radyasyon ışınlarını kesiyor. Uzmanlar ozon tabakasının incelmesi ya da delinmesinin deri kanserlerinde artışa ve küresel ısınmaya yol açacağı uyarısında bulunuyorlar.
İncelmenin ardında gösterilen temel unsurlar arasında aerosol ve diğer bazı gazlar gösteriliyor. Anlaşmaların ozon tabakasına zarar veren gazların kullanımını sınırlamasına karşın. Başta ABD olmak üzere bazı gelişmiş ülkeler bu anlaşmaları imzalamaya yanaşmıyor.
İYİ HAVA ETKİLİ OLDU
Maryland Greenbelt’te, NASA’ya bağlı olarak kurulan Goddard Uzay Uçuş Merkezi’nde görevli ozon araştırma uzmanı Paul Newman, bu yıl yaşanan iyileşmenin ardında kutup bölgesinde oluşan ve Antartika üzerindeki stratosferin yıllık olarak yenilenmesini sağlayan dairesel rüzgar kuşağında, hava şartlarının bu sene ortalamadan daha ılık geçmesinin rol oynadığını belirtiyor.
NOAA İklim Tahmin Merkezi’nde görevli meteorolog Craig Long, Güney Yarıküre üzerindeki stratosferin bu sene alışılmadık bir şekilde rüzgar tarafından etkilendiğini ve bu etkileşimin ozon deliğinin iki parçaya ayrılmasına neden olduğunu açıkladı.
Antartika üzerindeki ozon deliği 2001 yılı içerisinde en üst seviyeye çıkarak bütün Kuzey Amerika kıtasından daha büyük bir alana yayılmış ve 26 milyon kilometre kareye ulaşmıştı. 2000 yılında ise bu büyüklük 2001 yılının biraz daha altındaydı. Ozon tabakasındaki delik 2002 yılında yaşanan küçülmeyle 1988 yılındaki rakamlara gerilemiş oldu. Bu sene de Antartika’daki hava sıcaklıkları normalin üzerinde gerçekleşmişti.
DELİK EKİM’DEN İTİBAREN KÜÇÜLECEK
Newman ozon tabakasının delinmesini etkileyen faktörleri sıralarken, klorin, bromin kimyasallarının etkisinin yanı sıra ısı değişikliklerinin de etkili olduğunu belirtti. Güney Kutbu’nda en soğuk ayların Ağustos ve Eylül olduğunu belirten Newman, soğuk havada ince bulutların oluştuğunu ve bulut parçacıkları üzerindeki kimyasal parçacıkların klorin ve bromin gazlarının ozon tabakasını parçalamasını hızlandırdığını söyledi. Ekim başlarında havaların ısınmaya başladığını belireten Newman, ozon tabakasının bu aydan başlayarak kendini onarmaya başlayacağını açıkladı.
İki hafta önce Avustralya’da yayınlanan bir araştırmada da atmosferdeki klorin tabanlı maddelere ait seviyelerin azalma gösterdiği, bu düşüşün sürmesi durumunda ozon tabakasındaki deliğin 50 sene içerisinde tamamen kapanacağı öne sürülmüştü.
İncelmenin ardında gösterilen temel unsurlar arasında aerosol ve diğer bazı gazlar gösteriliyor. Anlaşmaların ozon tabakasına zarar veren gazların kullanımını sınırlamasına karşın. Başta ABD olmak üzere bazı gelişmiş ülkeler bu anlaşmaları imzalamaya yanaşmıyor.
İYİ HAVA ETKİLİ OLDU
Maryland Greenbelt’te, NASA’ya bağlı olarak kurulan Goddard Uzay Uçuş Merkezi’nde görevli ozon araştırma uzmanı Paul Newman, bu yıl yaşanan iyileşmenin ardında kutup bölgesinde oluşan ve Antartika üzerindeki stratosferin yıllık olarak yenilenmesini sağlayan dairesel rüzgar kuşağında, hava şartlarının bu sene ortalamadan daha ılık geçmesinin rol oynadığını belirtiyor.
NOAA İklim Tahmin Merkezi’nde görevli meteorolog Craig Long, Güney Yarıküre üzerindeki stratosferin bu sene alışılmadık bir şekilde rüzgar tarafından etkilendiğini ve bu etkileşimin ozon deliğinin iki parçaya ayrılmasına neden olduğunu açıkladı.
Antartika üzerindeki ozon deliği 2001 yılı içerisinde en üst seviyeye çıkarak bütün Kuzey Amerika kıtasından daha büyük bir alana yayılmış ve 26 milyon kilometre kareye ulaşmıştı. 2000 yılında ise bu büyüklük 2001 yılının biraz daha altındaydı. Ozon tabakasındaki delik 2002 yılında yaşanan küçülmeyle 1988 yılındaki rakamlara gerilemiş oldu. Bu sene de Antartika’daki hava sıcaklıkları normalin üzerinde gerçekleşmişti.
DELİK EKİM’DEN İTİBAREN KÜÇÜLECEK
Newman ozon tabakasının delinmesini etkileyen faktörleri sıralarken, klorin, bromin kimyasallarının etkisinin yanı sıra ısı değişikliklerinin de etkili olduğunu belirtti. Güney Kutbu’nda en soğuk ayların Ağustos ve Eylül olduğunu belirten Newman, soğuk havada ince bulutların oluştuğunu ve bulut parçacıkları üzerindeki kimyasal parçacıkların klorin ve bromin gazlarının ozon tabakasını parçalamasını hızlandırdığını söyledi. Ekim başlarında havaların ısınmaya başladığını belireten Newman, ozon tabakasının bu aydan başlayarak kendini onarmaya başlayacağını açıkladı.
İki hafta önce Avustralya’da yayınlanan bir araştırmada da atmosferdeki klorin tabanlı maddelere ait seviyelerin azalma gösterdiği, bu düşüşün sürmesi durumunda ozon tabakasındaki deliğin 50 sene içerisinde tamamen kapanacağı öne sürülmüştü.