İşte Cevaplar
Cevap : Bu soru daha önce cevaplanmıştı..
Diğer Cevaplara Gözat
Ayşe Kulin, Arnavutköy Amerikan Kız Koleji Edebiyat bölümünü bitirdi. Çeşitli gazete ve dergilerde editör ve muhabir olarak çalıştı. Uzun yıllar televizyon, reklam ve sinema filmlerinde sahne yapımcısı, sanat yönetmeni ve senarist olarak görev yaptı.
Öykülerden oluşan ilk kitabı Güneşe Dön Yüzünü 1984..
Devamını okumak için tıkla:
https://ayse-kulin.nedir.org/
Öykülerden oluşan ilk kitabı Güneşe Dön Yüzünü 1984..
Devamını okumak için tıkla:
https://ayse-kulin.nedir.org/
Diğer Cevaplara Gözat
Cevap : Her kitabını soluksuz okuduğumuz yazarları ne kadar tanıyoruz?
Örneğin Ayşe Kulin'in çocukken lakabının 'maço' olduğunu kaç kişi biliyor? Ya da İlk evliliğini dans edebilmek için yaptığını? TRT İstanbul Radyosu'nda geçen yıl hazırladığım Kadının Adı adlı programda ünlü yazar Ayşe Kulin'in hayatını kaleme almıştım. Onunla yapılan söyleşiler ve haberlerden derlediğim yazıda Ayşe Kulin'in hayatına yakından tanıklık edeceksiniz...
İşte Ayşe Ayşe Kulin kimdir? İşte Ayşe Kulin'in hayat hikayesi...
1941 yılında İstanbul‘da doğdu. Çerkez asıllı annesi Hatice Sitare, Osmanlı’nın son Maliye Nazırı Reşat Bey’in torununun kızıdır. Almanya’da inşaat mühendisliği okuyan babası Muhittin Kulin ise Devlet Su İşleri’i kuran ve kurumun başına atanan ilk kişidir. Ayşe Kulin doğduktan kısa bir süre sonra ailesi Ankara’ya taşındı. “Çok güzel ve geniş bir aileye doğdum. Sevgi görerek, şımartılarak büyütüldüm. Babam beni doğduğumdan itibaren a ile ç’nin arasını uzatarak Boşnakça ‘kedicik’ anlamına gelen ‘maço’ diye çağırırdı. Baba tarafım Boşnak, anne tarafım Çerkez. Bu yüzden her iki taraftaki büyüklerim uzun yaşadılar. Anneannemin annesi ve babasını da gördüm. Hayatımın en mutlu dönemi çocukluk yıllarımdır. Babama hep çok düşkündüm. Babamı çok özlerdim. Babam hep Anadolu'da bir yerlerde ya bir baraj yapıyor olurdu ya bir yol, ya elektrik getiriyor olurdu."
Örneğin Ayşe Kulin'in çocukken lakabının 'maço' olduğunu kaç kişi biliyor? Ya da İlk evliliğini dans edebilmek için yaptığını? TRT İstanbul Radyosu'nda geçen yıl hazırladığım Kadının Adı adlı programda ünlü yazar Ayşe Kulin'in hayatını kaleme almıştım. Onunla yapılan söyleşiler ve haberlerden derlediğim yazıda Ayşe Kulin'in hayatına yakından tanıklık edeceksiniz...
İşte Ayşe Ayşe Kulin kimdir? İşte Ayşe Kulin'in hayat hikayesi...
1941 yılında İstanbul‘da doğdu. Çerkez asıllı annesi Hatice Sitare, Osmanlı’nın son Maliye Nazırı Reşat Bey’in torununun kızıdır. Almanya’da inşaat mühendisliği okuyan babası Muhittin Kulin ise Devlet Su İşleri’i kuran ve kurumun başına atanan ilk kişidir. Ayşe Kulin doğduktan kısa bir süre sonra ailesi Ankara’ya taşındı. “Çok güzel ve geniş bir aileye doğdum. Sevgi görerek, şımartılarak büyütüldüm. Babam beni doğduğumdan itibaren a ile ç’nin arasını uzatarak Boşnakça ‘kedicik’ anlamına gelen ‘maço’ diye çağırırdı. Baba tarafım Boşnak, anne tarafım Çerkez. Bu yüzden her iki taraftaki büyüklerim uzun yaşadılar. Anneannemin annesi ve babasını da gördüm. Hayatımın en mutlu dönemi çocukluk yıllarımdır. Babama hep çok düşkündüm. Babamı çok özlerdim. Babam hep Anadolu'da bir yerlerde ya bir baraj yapıyor olurdu ya bir yol, ya elektrik getiriyor olurdu."
Cevap : Çocukluğumda babam bana hep kartpostal yollardı ve takip ederdim nerede olduğunu. Çok düşkündüm babama. Annemle önemli bir sorun yaşamadık ama hep onun istediği gibi olmamı arzu ettiğinden, sık sık dalaşırdık. Hangi ana-kız dalaşmaz ki!Annem hayat doluydu. Çok hoş giyinirdi. Bir gün Ankara'da yolda tıkır tıkır yürüyor. İki arkadaşı geliyor karşıdan. "Nereye gidiyorsunuz kızlar?" diyor. "Terbiyesiz bir kadın öğle yemeğine çağırdı. Gittik evine kapı duvar," diyorlar. "Aa, terbiyesiz kadın, yapılır mı böyle şey," diyor. Birden bir fark ediyor, "Aaa, o benim," diyor. Ama hayatı bunlarla doluydu. Bir gün de babamla Avrupa'dalar. Çok iri göğüsleri vardı annemin. Benim de öyledir. Ben de önden düğmeli hiç sevmezdim çünkü siz farkına varmadan açılabiliyor. Annem de öyle bir şey giymiş. Babamla bir barda oturuyorlar. Barın arkasında da bir ayna var herhalde. Annem, "Ay Muhittin şu kadına baksana, terbiyesiz kadının bütün göğsü ortada," diyor. Babam bir bakıyor ki annem, "O sensin Sitare," diyor. Çok eğlenirdim annemle”