Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

Az gelişmiş ülkelerin ekonomik özellikleri

Az gelişmiş ülkelerin ekonomik özellikleri nelerdir

Bu soruya 3 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    Hypatia

    • 2015-12-03 14:16:19

    Cevap : Az gelişmiş ülkelerin özellikleri:
    1. Kişi başı düşük gelir.
    2. Yetersiz sermaye.
    3. Hammadde ihracatı fazla.
    4. Çalışan nüfusun yaş ortalaması düşük.
    5. Yaşam standartları düşük.
    6. Tasarruflar azdır.

    Diğer Cevaplara Gözat
    Cevap Yaz Arama Yap

    Admin

    • 2015-12-03 14:32:29

    Cevap : Ekonomik Özellikler
    Bu başlık altında azgelişmiş ülkeleri en açık biçimde belirleyen kimi makro ekonomik özelliklere değineceğiz. Bunlar, kişi başına düşük gelir, dengesiz gelir dağılımı, tüketim yapısı içinde gıda maddelerinin ve zorunlu ihtiyaçları gideren malların payının yüksek olması, düşük tasarruf oranı, düşük yatırım oranı, işgücü başına düşük sermaye teçhizatı gibi göstergelerdir.

    Nitekim ileri sürülen bu özelliklerden hareketle; azgelişmiş ülkeler için yoksulluğun kısır döngüsü diye formüle edilen ileride ayrıntısıyla ele alacağımız görüşe de varabiliriz. Şimdi bu makroekonomik özellikleri ayrı ayrı açıklayalım.

    Kişi Başına Düşük Gelir
    Nitekim bu gösterge, Birleşmiş Milletlerin konuyla ilgili uzmanlar raporunda da yapılan azgelişmiş (gelişmekte olan) ülke tanımının belirleyici öğesidir. Bu büyüklükle ilgili gerek ölçme gerekse uluslararası karşılaştırmalar konusunda ortaya çıkan sorunlardan daha önce söz edilmişti. Azgelişmiş ülkelerde kişi başına düşen milli gelirin, özellikle karşılaştırmaya vurulduğunda, son derece zayıf ve yetersiz kaldığı kesindir. Bu durum, buna bağlı olan öbür büyüklükleri de olumsuz yönde etkilemektedir.

    Konuya dünya ölçüsünde baktığımızda, gelişmiş ülkeler ile azgelişmiş ülkeler arasındaki dengesizlik giderek daha da artmakta; “zaman” adeta azgelişmişlerin aleyhine işlemektedir.
     
    Dengesiz Gelir Dağılımı
    Kişi başına düşen gelir rakamı, basit bir ortalama olması nedeniyle gerçek gelir dağılımı hakkında pek fazla bilgi vermez. Gelir dağılımını ölçmek için çeşitli yöntemler kullanılır. Gelir dağılımı konusunda bir fikir vermesi bakımından, en üst gelir grubunu oluşturan nüfus ile geriye kalan nüfusun toplam gelirdeki paylarının karşılaştırılması yeterlidir.

    Pazar ekonomisinin temel olduğu her ekonomik düzende, mekanizmanın işleyişi gereği, esasen belirli bir gelir dengesizliği vardır. Bununla birlikte dengesizlik, azgelişmiş birçok ülkede özellikle büyüktür. Ülkedeki sosyal içerikli yasa ve düzenlemelerin yeterince işlevsel olmaması bunun en önemli nedenidir.

    Gelir dağılımındaki dengesizliğin boyutu, bir ülkenin aynı zamanda kalkınma derecesi hakkında ipuçları verir. Bir ülkenin yoksulluğu ya da azgelişmişliği oranında, gelir dağılımındaki adaletsizliği de artmaktadır. Günümüz gelişmiş ülkelerinde ise gelir dağılımındaki dengesizlik giderek azalma eğilimi göstermektedir. Gelir dağılımına ilişkin istatistiksel verilere göre, azgelişmiş ülkelerin zengini çok zengin, fakiri ise çok fakirdir. İki grubun arasında boşluk, dengeli sosyal yapıya sahip ülkelerdeki gibi orta sınıfla doldurulamamıştır.
    Öte yandan ekonominin iki temel kesiminden tarımsal kesimde kişi başına düşen gelir, tarım dışı kesime göre daha düşüktür. Ayrıca tarımsal kesimin kendi içinde de dengesizlik oldukça belirgindir.

    Tüketimin Bileşiminde Gıda Maddelerinin Yüksek Payı
    Azgelişmiş ülkelerde gelir dağılımındaki dengesizlik, özel tüketimin bileşimine de yansır. Toplam özel tüketim içinde özellikle gıda maddelerinin sahip olduğu büyükçe pay, azgelişmişliğin önemli bir göstergesidir. Bu pay, azgelişmiş ülkeler arasında da önemli farklılıklar gösterebilir. Sanayileşmenin başlarında bulunan azgelişmiş ülkelerde, gıda maddelerine yapılan toplam harcama daha düşük görülebilir. Bunun nedeni, gıda maddeleri fiyatlarının, öbür mallara kıyasla daha düşük olmasıdır.

    Öte yandan, pazar ilişkilerinin ve pazar yapısının daha da sıklaşması ve genişlemesiyle tüketici fiyatları, bir ölçüde yapım (imalat) sanayi ve hizmet kesimindeki faaliyetler çerçevesinde yükselecektir. Bu arada tüketimin bileşimi de değişime uğrayacaktır.

    Tasarruf ve Yatırımların Düşüklüğü ile Yetersiz Sermaye Birikimi
    Azgelişmiş ülkelerde gelirin kullanımıyla ilgili olarak tasarruf eğiliminin düşük olması, gelirin dağılımı ile ilgili olarak da tasarrufların dengesiz dağılımı ve halkın büyük bir bölümünün hiç tasarrufta bulunmaması önemli bir özelliktir. Bu nedenlerle tasarrufların düşük düzeyde olması bir yana, bu fonların çoğu zaman “gösteriş” ya da geleneksel amaçlı tüketime yönelme tehlikesi de vardır. Her şeye rağmen düşük tasarruf eğilimi, sonuçta yatırım oranının da düşük olması sonucunu doğuracaktır. Yatırımların düşük düzeyde olmasında, yatırım fırsat ve isteğinin zayıf olması da önemli bir etkendir.

    Sermaye birikiminin kaynağı net yatırımlar olduğuna göre, azgelişmiş ülkelerde, sermaye birikiminin neden yetersiz olduğu açıkça anlaşılmaktadır. Oysa sermaye birikimi, daha sonraki bölümlerde ayrıntısıyla göreceğimiz gibi, bir ülkede gerek gelirin, gerekse üretim kapasitesinin artmasında kısacası iktisadi kalkınmanın başarılmasında en stratejik unsurdur.
    Cevap Yaz Arama Yap

    Alayna Idos

    • 2019-10-19 08:49:06

    Cevap : Ekonomi bakımdan tarıma bagli hizmet sektöründe çalışan insan azdır sanayi biraz daha yoğun diğer ikisine göre sağlık iyi denilebilir GSMH az daha bir-çok özellik var ama uzatmak istemedim
    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz




    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.