Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

Babalar ve oğulları hangi akımdan etkilendi

Babalar ve oğulları hangi akımdan etkilendi. Babalar ve oğulları kimin eseri

Bu soruya 1 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    gokturk

    • 2020-05-06 21:39:24

    Cevap :
    Babalar ve Oğullar Romanı Hakkında Genel Bilgiler 
     
     Babalar ve Oğullar, Ivan Turgenyev’in 1862 de kaleme aldığı bir romanıdır. Eser nihilizm konusunda yazılmış ilk roman olmak özelliği de taşır. Bu  Roman yazarın en meşhur eseridir.  Türkçedeki tam karşılığı “Babalar ve Çocuklar” olan bu roman Türkçe ’ye “Babalar ve Oğullar” olarak tercüme edilmiştir.
     
    Romanın basım yılı hakkında  kaynaklar iki farklı yıl vermektedirler. Kimi kaynaklar romanın yayınlandığı  yılı 1859 kimi kaynaklar ise 1862 olarak göstermektedir.  “ Babalar ve Oğullar ilk kez 1859’da Rusya’da yayınlandığında radikal çevrelerle gelenekçi-muhafazakâr çevreler romanı odak alarak birbirlerini oldukça sert ve karşılıklı yargılarla eleştirmişlerdir.Roman ilk kez 1862de, Russkiy Vestnik adlı bir dergide  fasiküller halinde yayımlanmıştır. “
    Eser, 1854 ve sonrasında  Kırım Savaşı esnasında ve Rusya’nın eski gücünün  kalmadığı, buhranlı yıllarda kaleme alınmıştır.  “Roman, Rusya’daki politik tarihin önemli bir noktasına ışık tutmasıyla beraber aynı zamanda nesiller arasındaki fikir ayrılıklarını acımasızca darlaştırmasıyla da büyük önem taşır ve bu eksende yeni ile eskiyi, doğan ile ölmekte olanı, muhafazakârlıkla devrimciliği karşı karşıya getirmektedir.”
     
    Turgenyev, Babalar ve Oğullar’ı 1830’ların liberalleri ile güçlenen nihilist hareket arasında artış gösteren kültürel hizipçiliğe tepki olarak yazmıştır.  Her iki akım da Rusya’da batı kökenli sosyal değişimin arayışı içeresindedir ve Nihilistler Rusya da belli bir ağırlık oluşturmaya başlamışlardır.   Ayrıca o yıllarda o güne kadar Rusya da oldukça etkin olan Rus-Ortodoks görüş ile de  çelişki içindedir.
     
    Kimi kaynaklar Babalar ve Oğulları, Rus Edebiyatı’nın tam anlamıyla yazılmış ilk modern romanı olarak düşünmektedir.  Bazıları ise Gogol’un Ölü Canlar isimli eserini ilk modern roman olarak kabul etse de bitmemiş  bir roman olan Ölü Canlar romanına karşın, bu eser daha sağlam bir duruş sergiler. Roman, aynı zamanda batı dünyasında şöhret kazanan ilk Rus edebiyat çalışmasıdır, sonuçta Gustave Flaubert, Guy de Maupassant ve Henry James gibi otorite sayılabilecek romancılardan genel kabul görmesi Rus Edebiyatının, Turgenyev’e çok şey borçlu olduğunun göstergesidir.
    Romanda Bazarov ve Arkadiy’nin aileleri ile aile fertleri arasında yaşanan anlayış ve kuşak farkları üzerinde durulmuştur.  Her iki aile ve ailelerin fertleri arasındaki uyuşmazlık ile her iki ailenin karşılaştırılması  Bazarov ile Pavel arasındaki anlaşmazlıklar romandaki çatışmaları ortaya çıkarmaktadır.
     
    Roman batı edebiyatında oldukça ilgi görmüş edebiyat çevrelerinde Dünya Klasikleri arasında gösterilmiştir.  Tüm dünya da pek çok kez basılan eser ülkemizde de pek çok kez basılmış MEB bu eseri ortaöğretim kurumlarına okunması gereken eserler arasında göstererek  Yüz Temel Eser listesine almıştır.
     
    Romanın İlk gösterim tarih 25 Nisan 2003 ‘te gerçekleşen filmi de yapılmıştır. Babalar ve Oğulları filmini Fred Schepisi yönetmiş, yapımcılığını Michael Douglas, Marcy Drogin ‘in yaptığı filmde başrolleri Duglas ailesi,  Michael Douglas ( Alex)  , Kirk Douglas (Mitchell Gromberg) gibi oyuncular üstlenmişlerdir.
     
    ROMAN’IN KONUSU
     
    1840 Rusya’sında yaşanan geleneksellik ile bireysellik arasındaki çatışma romanın merkezini teşkil eder.  Babalar  GELENEKESELLİĞİ, OĞULLAR İSE YENİLİKÇİLİĞİ VE MODA DÜŞÜNCELERİ TEMSİL ETMEKTEDİR.
    Roman, Bazarov’un ve Arkadi’nin duygusalığa başkaldırılarındaki aşamalı çöküntülerinde ve özellikle Bazarov’un Mamade Odintsova’ya ve Fenichka’ya olan aşkında görüleceği gibi çift karakter çalışması ortaya koymaktadır. Tolstoy ve Dostoyevski’nin romanlarında açıkça taklit edildiği gibi bu göze çarpan karakter ikilemi ve derin psikolojik tahliller birçok büyük Rus romancının yetişmesinde etki göstermiştir.”

    Karakterler
    1. Yevgeniy Vasilyiç Bazarov – Nihilist bir fen bilimleri öğrencisi, doktor olmak için çalışmaktadır. Ailesinin, gelenekçi Rus-Ortodoks görüşlerine ve Kirsanov’un ağabeyinin liberal düşüncelerine meydan okuyan Bazarov, nihilist düşünceleri ile Arkadi’nin akıl hocalığını yapmaktadır.
    2. Arkadi Nikolayeviç Kirsanov – St. Petersburg Üniversitesi’nden yeni mezun ve Bazarov’un arkadaşı olan Arkadi de bir nihilisttir. Her ne kadar görüşleri Bazarov’a olan hayranlığından kaynaklanıyor gibi görünse de aksine kendi çıkarımlarıdır.
    3. Nikolay Petroviç Kirsanov – Arkadi’nin babası, mülk sahibi ve liberal demokrat birisidir. İlk başlarda soylu biri olmayan Fenichka’ya olan aşkını itiraf etmekten utanmaktadır, fakat daha sonra pratikte nihilistler tarafından sahneye koyulan örneklerle ve ağabeyinin onayıyla Fenichka ile evlenir.
    4. Pavel Petroviç Kirsanov – Nikolay Petroviç Kirsanov’un ağabeyi olan Pavel, aristokratik iddialara sahip bir burjuvadır. Soyluluğu ile gurur duyan Pavel aynı zamanda ağabeyi gibi bir reform yanlısıdır. Nihilizme karşı kerhen toleranslı davranmaya çalışsa da, Bazarov’a olan nefretinin önüne geçememektedir.
    5. Vasilyev Ivanoviç Bazarov – Bazarov’un babası, emekli bir askeri hekim ve küçük çaplı bir derebeyi. Eğitimli ve kültürlü biridir, bununla beraber kırsal bölgede bir nevi tecrit hayatı yaşadığı için birçok kişi gibi modern düşüncelerden uzaktır. Nitekim geleneklere olan sadakatini muhafaza etmekte ve Allah’a olan bağlılığını açıkca beyan etmektedir.
    6. İrina Vasilyevna Bazarova – Bazarov’un annesi. Geleneklere çok bağlı tipik bir 15. yüzyıl Moskova aristokratıdır. Efsanevi ve gerçek dışı hikâyelerin takipçisi dindar bir Ortadoks Hristiyandır. Çocuğuna karşı derin bir sevgi duymaktadır fakat oğlunun mukaddesatı reddetmesi karşısında dehşete düşmektedir.
    7. Anna Sergeyevna Odintsova – Varlıklı bir dul olan Anna, nihilist arkadaşlarını malikânesinde ağırlamaktadır. Bazarov’a âşıktır fakat içine düşebileceği duygusal karmaşadan korktuğu için aşkını itiraf edememektedir. Bazarov’a olan aşkı, Bazarov’un nihilist düşüncelerine meydan okuma ve yerleşik düzenin dışına çıkma anlamına gelmektedir.
    8. Katya Sergeyevna Lokteva – Anna’nın kardeşi, Arkadi ile benzer kişiliğe sahiptir. Ablasının yanında konforlu bir hayat sürmektedir fakat özgüven eksikliği vardır, sonuç olarak ablasının gölgesinde kalmıştır. Bu çekingenlik Arkadi ile birbirlerine duydukları aşkın geç anlaşılmasına sebep olmuştur.
    9. Feniçka – Nikolay Petroviç Kirsanov’un aşık olduğu hizmetçisidir ve Nikolai’dan gayr-i meşru bir çocuğu vardır. Farklı sosyal tabakalara ait olmaları, Nikolay Petroviç Kirsanov’un bir önceki evliliği ve geleneksel baskılardan ötürü evlenmelerinde bir takım engeller vardır.
    10. Victor Sitnikov – Bazarov’un popülist fikirleri savunan popülist grublara katılan kendini beğenmiş, züppe bir arkadaşı.
    11. Pierra – Nikolay Petroviç’in malikânesinin uşağıdır. İşlerle pek ilgilenmez Bazarov’u çok sevmiştir. Gitar çalmayı bilmez.
     
     
    ÖZET
    Romandaki  “babalar (1840’ların liberalleri)” i oğullar  ise genç kuşağı temsil eden (nihilistler)” dir.  Tıp öğrencisi olan Bazarov bir nihilisttir. Bazarov üniversiteyi bitirdikten sonra, arkadaşı Arkadiy’nin teklifi  ile  tatilini geçirmek için Arkady’nin babası olan Nikolay Petroviç ‘in  yönettiği çiftliğe giderler. Bazarov bu çiftlikte  bilimsel araştırmalara daha fazla vakit ayrılabileceğini düşünmekte ve buna çok sevinmektedir.
    Nikolai’nin oğlu Arkady, yirmi yaşlarında neşeli, iyimser bir gençtir. 1859 Mayıs’ında üniversiteyi bitirerek Bazarov ile babasının yanına dönmüştür.
    Ama her şey umduğu gibi olmayacaktır. Arkady’nin amcası  gelenekçi Pavel Petroviç  ile tartışmakta ve ona kendi gerçeğini anlatamaya gayret etmektedir. Fakat Pavel de dişli bir tartışmacıdır. Tartışmalar sabah akşam sürmektedir.  Nihilist   düşüncede olan Bazarov ile 1840’ların tipik bir liberali olan Pavel arasında nihilizmin doğası ve Rusya’ya olan faydası üzerin de  ser tartışmalar çıkmaktadır. Bazarov, Pavel’e “…içinde bulunduğumuz hayatta aileye veya sosyal tabakaya dair mutlak ve acımasız bir inkarı haketmeyen bir tane merci” göstermesi durumunda nihilizmden vazgeçeceğini söyler. Bazarov, geleneksel Rusya ‘yı küçümsemekte, ama salt bilimin hâlâ bir amacı ve değeri olduğuna inanmaktadır.
    Bazarov bu tartışmalardan fırsat buldukça arada sırada  deney ve incelemeler için böcek toplamaya çıkabilmekte,  diğer zamanlarda da bulduğu böcekler üzerinde  çalışmaktadır. Akşam yatmadan önce ise arkadaşı ile dertleşmekte ve onunla tartışmaktadır. Bu sıralarda Fenitçka ile tartışmıştır. Katya ‘nın yanında yardımcı olan Fenitçka’nın ona karşı platonik bir aşkı vardır.
    Bir gün Arkady ile il merkezine giderler. Orada dul Anna Sergeyevna Odintsov ile onun kız kardeşi Kat ile tanışırlar. Anna da hızlı bir anti-gelenekçidir. Anna bu  iki arkadaşı çekici bulur ve  evine davet eder.
    Bir gün  arkadaşı Arkady ile kasabada tanıştığı Anna Sergenyevra’yı ziyaret etmeye karar verir. Bu ziyaret sonrasında Anna’ya ilgi duymaya başlar.  İki arkadaş sık sık Anna’nın yanına gidip gelmeye başlamıştır. Bazarov, Anna’ya , Arkady de Katya’ya aşık olmuştur.
    Fakat Bazarov,  Anna’ya  olan sevgisini açıklayamaz. Buna Nihilist inançlarının engel olduğunu bilmektedir. Üstelik Anna’ya karşı kendiisni bir kadın avcısı gibi göstermek istemiştir.
    Genç, güzel ve mütevazi  bir genç kadın  olan Anna Odintsovaya , İyi bir evlilik geçirmiş  ama genç yaşında dul kalmış, olgun bir kadındır. Anna Odintsova aşırı derecede lüks ve görkemli bir konutta yaşamaktadır.
    Özgür ve bekâr bir bayan olan Anna; açık sözlü, farklı   düşünceleri olan Bazarov’dan etkilenmiş gibi görünür. İstemeden de olsa, kendini kadın avcısı olarak niteleyen bu adamı baştan çıkarmak yönünde sağlam adımlar atmaya başlamıştır
    Bazarov, Anna’yı unutmak istemektedir. Bunun için de Nikolay’ın metresi Feniçka’yla flört etme çabası içine girer, bir gün de zorla öper. Bunu gören Pavel, Bazarov’u düello’ya davet eder.
    Pavel’le tartışmalarının çok  kızıştığı bir gün  Pavel, Bazarov’u düellaya davet eder.  Düello yapmak zorunda kalan Bazarov,  Pavel’i ölümcül olmayacak bir şekilde yaralar.  Fakat bu çiftlikte daha da fazla kalamayacağı için Bazarov soluğu yakında yaşayan ailesinin yanına dönmek zorunda kalmıştır.
    Arkady Anna’nın kız kardeşi ile günlerini geçirirken Bazarov da Anna ile dolaşmaya başlamıştır. Bazarov ise Anna’ya olan aşkını Nihlist bir yaklaşımla inkâr etmeye kalkışmaktadır.  Fakat   Annaya olan aşkı her şeye determinist bir anlayış ve Nihilist bir düşünce ile yaklaşan   Bazarov’un mantık ve bilim üzerine inşa edilmiş nesnel bakış açısı ve  nihilizmini paramparça  etmeye başlamıştır. Bazarov’un nihilizm anlayışı, karşılıksız aşktan duyduğu ıztırar ile savaşmaya yetmeyecek ve onu umutsuzluğa sürüklemeye başlayacaktır.
    Anna Kadınca taktiklerle Bazarov’u kendine bağlamayı başarmış, Bazarov’u kendine ve aşkına mecbur bırakmıştır.  Pes eden Bazarov en sonunda  ona olan aşkını dile getirmek mecburiyetinde kalır.  Anna’nın ona verdiği cevaplar Anna’nın gerçeğidir. Anna, “mutsuz” olduğunu  ve bu hayatta “peşinden gidecek” hiçbir arzusu olmadığını ama  kendisini  “ya hep ya hiç” derecesinde hayata bağlayacak kadar güçlü bir bağ aradığını söyler.  ” Bir yaşama karşılık diğer bir yaşam. Benimkini al, seninkini ver, pişmanlıklar olmadan, geriye dönüş olmadan. ”
    Aşka ve duygulara inamayan, Nihilist Bazarov inadından vazgeçerek Anna’ya  olan aşkını susturmak için  çabalamaktadır.  Anna’ya olan aşkını itiraf etmek zorunda da kalmıştır. Fakat Odintsova tarafından kaba bir biçimde reddedilmiştir.
    Odintsova tarafından reddedilen Bazarov  tekrar ailesinin yanına döner. Bazarov, Arkadi’ ye şu şekilde yakınmaktadır: ” …ailem, hayat ile o kadar meşgul ki, kendi anlamsızlıklarını bile önemsemez hale gelmişler, hiç ama hiç umurlarında değil… Ben ise… Sadece sıkıntı ve öfke hissediyorum. “Duyguları ile baş edemediği fikri O’nu derin bir üzüntüye ve hayata karşı ilgisizliğe mahkûm etmiştir. .
    Bazarov’un arkadaşı Arkadi ise, aslında Anna’ya âşık olmasına rağmen, Anna Odintsova’nun kız kardeşi Katya ile evlenir.  Bazarov  “hiçlik prensibini”  nedeni ile duyduğu aşk acısı arasında kalmıştır.  Nihilist düşünce, hayatın hiçlik derecesinde önemsiz olduğunu ve ölümden sonra hiçbirşey olmadığını savunmaktadır.
    Bazarov, ailesine yanına döndükten sonra  doktorluğa başlar.   Yakın köylerden gelen hastalarla ilgilenmekte ve araştırmalarına devam etmektedir. Pek mutlu değildir.  İçinde yaşadığı  topluma karşı duyduğu acı, öfke ve küskünlük dinmemiştir. Bir gün çevre köylerden gelen tifüslü bir hasta ile ilgilenirken  Bazarov’da tifüse yakalanır.
    Tifüs olduğunu anlayan Bazarov, zamanının az  kaldığını  bilmekte, çok acı çekmekte ve çaresiz bir şekilde  ölümü beklemektedir. Bu sırada Anna kendi doktorunu getirir. Fakat  her şey için çok geçtir. Bazarov’un hastalığı aşırı ilerlemiş,  onunla konuşacak bir kaç dakikadan fazla bir ömrü  de kalmamıştır. Hasta  Bazarov, aşkı  Anna’nın kollarında dünyaya veda etmiştir.
    Bundan sonra Anna Rus bir politikacıyla, Katya Arkadıy Petroviç ile , Fenitçka ise Nikolay Petroviç ile evlenir. Kirsanovlar oldukça mutlu yaşamaktadır. Anna da şimdi olmasa da bir gün sevebileceği biriyle evlenecektir. Pavel ise daha mutlu olacağı  için bundan sonraki hayatını   Almanya’da sürdürecektir
     
    Kitabın son paragrafı  Bazarov’un mezarını ziyaret eden  Bazarov’un ailesinin tasviri ile biter :
    “Ağır adımlara, birbirlerine destek olarak yürüyorlardı; parmaklıklara yaklaştıklarında dizlerinin üzerine düştüler ve uzun bir süre öyle kaldılar. Oğullarının altına gömüldüğü mezar taşına gözlerini ayırmadan bakarak, acı hıçkırıklara boğuldular. Ağızlarından birkaç kelime döküldü, mezar taşının toprağını elleri ile silkelediler, bir çam ağacının dalını kıpırdatarak bir kez daha dua ettiler. Oğullarına ve tüm hatıralara kendilerini bu denli yakın hissettikleri bu mezarlığı terk etmekte zorlanıyorlardı… Gerçekten tüm duaları ve gözyaşları boşa mıydı? Gerçekten de bu aşk, bu kutsal ve sadık aşk o kadar güçlü değil miydi? Hayır, imkânsız!
    Sevgileri sayesinde Bazarov’u hatırladılar ve Bazarov böylece ölümün üstesinden geliyordu, ama sadece diğer insanların sevgisi sayesinde bunu başarabilmekteydi.”
     


    Diğer Cevaplara Gözat
    Babalar ve oğulları hangi akımdan etkilendi

    Sunum İçeriği

    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz




    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.