Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

Bağlamına göre iletişim türleri

bağlamına göre iletişim türleri nelerdir

Bu soruya 2 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    Zeus

    • 2020-12-04 12:37:58

    Cevap : İletişimin bağlamına göre 7 iletişim türü mevcuttur.

    Bu iletişim türleri şunlardır:
    1. İçsel iletişim,
    2. Kişilerarası iletişim,
    3. Gruplar arası iletişim,
    4. Kamusal iletişim,
    5. Kitlesel iletişim,
    6. Örgütsel iletişim,
    7. Kültürlerarası iletişim.
    (Aziz, 2010: 49)

    Diğer Cevaplara Gözat
    Cevap Yaz Arama Yap

    Zeus

    • 2020-12-04 12:40:33

    Cevap :

    1. Kendimizle (içsel) İletişim

    Kişinin kendisiyle iletişim halinde olmasına içsel iletişim diyoruz. Bir insanın düşünmesini, duygulanmasını, kişisel ihtiyaçlarının farkına varmasını iç gözlem yapmasını rüya görerek kendi içinden mesaj almasını ya da kendine sorular sorarak bunlara yanıtlar üretmesini kendimizle iletişim sayabiliriz. Karşı karşıya gelen iki insan arasında gerçekleşen iletişimin benzeri tek bir insanın içinde de gerçekleşmektedir. İnsanlar kendi içlerinde bir takım mesajlar üreterek ve bunları yorumlayarak kişi içi iletişimde bulunurlar. Kendini tanımlayabilen, konumlandırabilen kişi dış dünya ile iletişim kurmakta, bunu hangi biçimde ve oranda gerçekleştireceğine karar vermekte zorlanmaz.

    Düşüncelerini bir başkasına aktarmadan önce kişinin kendi kendisiyle konuşması içsel diyalogdur (Aziz, 2008:15). İnsan biyolojik, psikolojik ve bilişsel bir varlık olarak kendi içerisinde bütünsel bir sistemik yapıya sahiptir. İnsanın birey olarak sahip olduğu bu sistemik yapı, bu mekanizanın makro düzeydeki yansıması ise toplumdur. Mikro yapının, parçası olduğu, içerisinde yer aldığı makro yapı ile ilişkilenmesi, iletişim kurabilmesi için öncelikle kendi iç işleyişini düzenlemesi gerekir. Kendi içerisinde bilişsel, duygusal, ruhsal açılardan hazırlık aşamasını tamamladıktan sonra ancak dışarıyla iletişime geçebilir (Güngör, 2011: 132)

    Kişinin bütün davranışları, aslında içsel iletişiminin dışa yansımasıdır. Kişinin kendisiyle iletişimi iç sisteminin ve yapısının da bir gereğidir. Hayatın her anında ve her mekânda gerçekleşen bu iletişim türü, bir başka bireye de ihtiyaç duymaz. Düşünür, zihninde kendisiyle ve başkasıyla konuşur, tartışır, sevinir; kendi kendine karar verir, karar değiştirir; plan yapar, hayaller kurar, kendisiyle başkaları arasında karşılaştırmalar yapar. Tüm bunları çok kısa bir zaman dilimi içerisinde yapabilir.

    İnsanın kendini sorgulaması doğasıyla ilgilidir. İnsanın kendisiyle iletişim kurma ihtiyacı varoluşsaldır. "Ben kimim? Nerden geldim? Nereye gidiyorum?" sorularının cevabını aramaktadır. Hayatının anlamı ve yaşadığı sürece mutluluğu bu üç sorunun cevabında yatmaktadır. Kendisi ve başkalarıyla barışıklık ancak, sağlıklı iç iletişimle olur. Bu bağlamda, bir insanın düşünmesini, duygulanmasını, kişisel ihtiyaçlarının farkına varmasını, iç gözlem yapmasını, rüya görerek kendi içinden mesaj almasını ya da kendine sorular sorarak bunlara cevaplar üretmesini bir iç iletişim olarak görebiliriz. Ve böylece iki insan arasında gerçekleşen iletişim benzeri, tek bir insan içinde de gerçekleşebilmektedir.

    İç iletişimden amaç, insanın kendisini tanıması ve kendisiyle barışık olmasıdır. Bireyin kendisiyle barışıklığı, aynı zamanda çevre ve evrenin barışık olması ile sonuçlanır. İç iletişimle yakaladığı iletişim düzeyi bireyler arasındaki iletişimin de temelini oluşturur.

    Bir diğer iletişim türü olan kişilerarası iletişimin gerçekleşebilmesi için öncelikle içsel iletişimin gerçekleşmesi gerekir. Zira kişilerarası iletişimde bireyin konumu ne olursa olsun hem bilgi üretirken hem de aldığı bilgiyi yorumlarken birey içsel iletişimde bulunur. Bu durumda kişiler arası iletişimin içsel iletişim sonucunda gerçekleştiği sonucuna varılabilir.

    Kendi kendisiyle yüzleşemeyen, kendisiyle ilgili otokontrol sağlamayan insanların diğer kimselerle sağlıklı iletişim kurabilmeleri de mümkün görülmemektedir.

    İçsel iletişimde diğer iletişim türleri gibi planlı ve amaçlıdır. İçsel iletişimin işlevleri arasında;

    -Dış çevreyle iletişim planlanması (Bir bütünün parçası olduğunu idrak etmesi ve o bütünde kendini konumlandırma çabası)

    -Dış çevreyle iletişimin değerlendirilmesi (Bir anlamda durum değerlendirmesi yapmak)

    -Kişinin kendi kendisiyle kalma gereksinimi (Kendi yalnızlığının sesine kulak vermek, düşünceleri gözden geçirmek)

    -Uyumsuzluk durumlarının giderilmesi (Uyumsuzluk, tutarsızlık ve çelişkilerden kurtulma isteği ile düşüncelerin gözden geçirilmesi)

    2. Kişilerarası İletişim

    Kişilerarası iletişim tam bir iletişim olgusu ve sürecinin yer aldığı, insanlar arasında yapılan iletişimdir. Bunun için bir verici, bir alıcı olmak üzere en az iki kişi gereklidir (Aziz, 2008:15). Genel bir tanımlamayla kaynağını ve hedefini insanların oluşturduğu iletişime kişilerarası iletişim denir. İki kişi arasında yüz yüze gerçekleşen iletişim. Kişiler arası iletişim genellikle kendiliğinden ve teklifsizdir. İletişimi gerçekleştirenler birbirlerinde sürekli geri bildirim alırlar. Roller görece esnektir. Çünkü taraflar nöbetleşe gönderici ve alıcı olarak iletişimde bulunurlar. Bu iletişimin gerçekleşmesi sırasında bireyler genellikle aynı fiziksel ortam içerisinde bulunurlar (Mutlu,1994:127). Burada bireyler arasında sürekli bir geribildirim gerçekleşmektedir. Geribildirimin olmadığı takdirde iletişim gerçekleşmez, iletim gerçekleşir. İletişim çift taraflı iletim ise tek taraflıdır.

    Kişilerarası iletişimin diğer bir tanımına göre de başkalarını tartıp, varılan yargıya göre davranma sanatıdır. Başka bir tanıma göre de kişiler arası iletişim, kaynağını ve hedefini insanların oluşturduğu iletişimdir. Karşılıklı iletişimde bulunan kişiler, bilgi-sembol üreterek, bunları birbirlerine aktararak ve yorumlayarak iletişimi sürdürürler. Bazı araştırmalara göre ise her türlü iletişimi kişiler arası iletişim saymamak lazımdır.

    Yapılan bir araştırmaya göre bir iletişimin kişiler arası iletişim sayılabilmesi için 3 şart aranır:

    1. Yüz yüze olması
    2. Katılımcılar arasında bir mesaj alışverişinin olması
    3. Söz konusu iletişim sözlü veya sözsüz nitelikte olmasıdır.

    Çok sayıda tanımın buluştuğu nokta kişiler arası iletişimin psikolojik nitelikli bir bilgi alışverişi olduğudur. Bu arada bir noktayı belirtmekte yarar var; sadece sosyal roller arasında kurulan ilişkiler kişiler arası iletişim değildir. Kişiler arası iletişimin olması için mutlaka o sosyal rolün dışına çıkılmalıdır. Örneğin hoca ile öğrenci arasındaki iletişim sadece derse yönelikse bu kişiler arası iletişim değildir. Ne zaman ki dersin dışına çıkılıp kişisel konulara girilince o zaman kişiler arası iletişim gerçekleşmiş oluyor. Yine bir tanıma göre de kişiler arası iletişim (Usluata, 1991: 52) kişileri başkalarından ayıran özellikler, kişisel tutumlar, düşünceler, beğeniler belirlenecek biçimde bir bilgi alışverişi yapıldığında gerçekleşmektedir.

    Kişiler arası iletişimin en karmaşık aracı olan konuşma; bilgi aktarma, başkalarının davranışlarını yönlendirmeyle, buyruklarla, kimi kez şakayla, kimi kez saldırgan kırıcı sözlerle karşıdakini etkilemek için kullanılır. Kişiler arası iletişim kendini iki şekilde gösterir. Sözlü ve sözsüz. Sözlü iletişimde konuşma en önemli yeri tutarken sözsüz iletişimde ise yüz anlamları, göz hareketleri, bedenin duruşu, giyinmeyi , sesin özelliklerini içeren bu iletişim beden dili olarak bilinir.(Usluata, 1991:54) Kişinin bedensel duruşu kişinin içinde bulunduğu duygusal durumu açıklayabilir. Örneğin, kızgınlık, ilgisizlik, utanma, kararsızlık vb. (Usluata, 1991: 55)

    Bu iletişimin başarılı olması için cinsiyet, yaş, eğitim gibi sosyo-ekonomikdüzey, statü ile ilgili özellikler yanında bilgi tutum ve davranışlar, deneyimler, değerler gibi özelliklerde kişilerarası iletişimi etkileyen özelliklerdir (Aziz, 2008:15)

    Yüz yüze iletişimin yararcıl niteliklerinin yanında sürekli iletişim halindeki bireylerin kimi zaman hedef yönelttikleri iletilerin alımlanması konusunda sıkıntı yaşadıklarına da tanık olunur. Alınan geri bildirimlerde kodlanmış iletilerin amaçlanan sonuçları içermemesi kişilerarası iletişim çatışmalarına kapı aralar. Kaynak ile hedef arasındaki eğitim, sosyal statü, cinsiyet, ideoloji, yaşam biçimi, kültürel aidiyet gibi çeşitli değişkenler çoğu kez hedeflenen amaçlarla bağdaşmayan bir iletişim akılı ortaya çıkarır (Çamdereli, 2008:90)

    Etkin bir iletişim becerisi geliştirmeyi olanaksızlaştıran ya da mevcut bir iletişim etkinliğinin duraksamasına, ardından kopmasına neden olan, kısaca iletişim akışını etkileyen çatışma olgusunun temel nedenleri şöyle sıralanabilir (Dökmen, 2005: 82-133).

    -Biliş (cognition): Duyu organlarından organizmaya ulaşan uyarıcıların algılanması, anlamlandırılması, saklanması, hatırlanması ve kullanılması süreci; kısacası bu olguların gerçekleşmesindeki zihinsel faaliyetlerin tümüdür. Var olmak neredeyse bilişsel süreçleri kullanmakla eş anlamlıdır. Gördüklerimiz, işittiklerimiz, zihnimizde bunlara verdiğimiz anlamlar, unuttuklarımız, hatırladıklarımız, kendimize ve çevremize karşı geliştirdiğimiz kalıp düşünceler, genellemeler, diğer insanlarla kurulacak olan iletişimleri büyük ölçüde etkiler. Güçlü bellek sayesinde fıkra bilmek ve bunu gereğince ve gerektiği ölçüde anlatabilmek ya da seyrek görülen bir kişiye adıyla hitap etmek becerisi –muhatabına vereceği memnuniyetten ötürü- iletişim kanallarını çoğu kez kolaylıkla açabilen bilişsel bir etkinliktir.

    -Algı: Kişilerarası iletişimde çok karmaşık algısal durumları yaşar, değişik algılamalar tanıklık ederiz. Örneğin kendi davranışlarımızı algılarız, karşımızdaki kişinin davranışlarını algılarız. Karşımızdaki kişinin bizi nasıl algıladığını algılamaya çalışırız. Aynı şeyler karşımızdaki kişi içinde geçerlidir. Böyle bir çabada doğal olarak çok karmaşık bir algı trafiği söz konusu olacaktır. Bu yüzden de çok çeşitli kazaların, yanlış algılamaların ortaya çıkması ve bunlarında çatışmalara yol açması kaçınılmazdır.

    -Duygu: Kişilerarası iletişimde duygular çeşitli iletişim çatışmalarına neden olabilecek etmenler arasında yer alır. Çoğu kez beden dilinin dışa vurduğu ama kimi zamanda ses tonundan algılanan (sevinç, üzüntü, coşku, öfke gibi) duyguya ilişkin davranışlar, niyet edilmemiş ve istenç dışı olarak yapılan davranışlardır.

    -Bilinçdışı: Bilişsel süreçte olduğu gibi, küçük yaşlardan itibaren bilinçdışında depolanan kimi istekler, çatışmalar, daha sonraki kavgaların, dil sürçmelerinin yanlış anlamaların, küskünlüklerin nedeni haline gelebilir ve kuşkusuz iletişimi etkiler. Bir hastaneye hasta olarak girildiğinde çekilecek sıkıntılar ya da resmi dairede yaşanabilecek olası güçlükler bilinçdışında depolanan yaşanmışlıklar ve potansiyel bir iletişim çatışması için hazırda beklerler.

    -Gereksinimler: İnsanlar, susuzluklarını gidermek için, su aramak, karınlarını doyurmak için yiyecek aramak, para ve statü elde etmek için iş aramak, yakınlık kurmak için dost aramak, çeşitli tehlikelerden korunmak için güvenli ortam aramak gibi bazı güdülere sahiptirler ve güdüler, organizmayı davranışta bulunmaya iter, gereksinimleri gidermeye yöneltirler. Gereksinimlerin giderilmesinin herhangi bir biçimde engellenmesi iletişim çatışmalarına neden olur.

    -İletişim Becerisi: Kimi kusurlu iletişim davranışlarından kaynaklanan iletişim çatışmalarının önüne, iletişim kurma becerisi kazandırılmakla – yalın bir örnek olarak; yanlış anlaşılmalara yol açtığı görülen telaffuz bozukluklarının giderilmesiyle bile- geçilebilir.

    - Kişisel Faktörler: Kişilerarası iletişimde cinsiyet, yaş, fiziksel görünüm, tutumlar gibi kişisel faktörler de iletişim biçimini belirleyicidir. Bir hastane koridorunda beyaz önlüğüyle ilerleyen bir doktora hitap ederken, “hemşerim” ya da “hanım abla” gibi ifadelerden kaçınarak “doktor bey”, “doktor hanım” demek kişilerarası iletişimde kişisel faktörlere dikkat edildiğini gösterir. Kişisel faktörleri önemsememek olası tepkileri üretmek ya da iletişim çatışmasına neden olarak adımları atmak demektir.

    -Kültürel Faktörler: İnsanlar içinde yaşadıkları, mensubu oldukları kültürün ve kullandıkları dilin niteliğinden kaynaklanan bir takım çatışmalar yaşayabilirler. Bir yörede kullanılan bir sözcüğün bir başka yörede değişik anlamlara gelmesi ya da bir yörede normal karşılanan bir davranışın bir başka yörede hoş karşılanmaması buna örnektir.

    -Roller: İnsanların öğretmen, hemşire, kasap, berber gibi çeşitli meslek rolleri yanında anne olmak, baba olmak ya da bir evin küçüğü ya da büyüğü olmak, kiracısı olmak gibi ek roller üstlenirler. Üstlendikleri rollerin niteliği ya da üstleniş biçimleri yüzünden kimi zaman iletişim çatışmaları yaşayabilirler.

    -Sosyal ve Fiziksel Çevre: İnsanlar değişik sosyal ve fiziksel çevrelerde olayları değişik algılayabilir, değişik davranış gösterebilir, değişik tepkiler verebilirler. Evde yaramaz olan bir çocuğun okulda uslu durma tutumu geliştirmesi, sosyal ve fiziksel çevre ile kişilerarası iletişim ve çatışma arasında doğrudan bir ilişki kurabileceğini göstermektedir.

    -İletinin Niteliği: İnsanlar kendilerine ulaşan bir iletinin kapsamına karşı olduklarında, sırf bu yüzden ileti gönderenle çatışmaya girebilirler. Bir kişi çok iyi bilinen bir bilgiyi farklı bir iletiyle –İstanbul’u Kanuni Sultan Süleyman 1449’da fethetmiştir, gibi bir iletiyle- aktarmaya çalışırsa çatışma başlayabilir.

    Tüm bu iletişimsel çatışma olgularıyla birlikte kişilerarası iletişimde temel ölçüt, iletişime katılan bireylerin kendi adlarına ve kendi istedikleri biçimde iletişim kurmaları üzerine kurulur (Çamdereli, 2008: 93)

    3. Gruplararası İletişim

    İletişimin kişilerarası biçiminin bir adım ilerisi kabul edilecek grup iletişimi, araçlı ve araçsız olsun üç ya da daha fazla kişinin katıldığı seçilebilir ve ayırt edilebilir nitelikteki çoğul iletişim türüdür (Çamdereli, 2008:94). Grup iletişimi küçük gruplar, takımlarla yapılan iletişim şeklidir. Gerçekte kişilerarası iletişime girer, farkı kişilerarası iletişimde bulunan tarafların sayıca az olması, grup iletişiminde ise sayısal fazlalığın olmasıdır (Aziz, 2008: 15) Grup iletişim sürecini tartışmadan önce grup kavramının ne anlama geldiğini açıklamak yararlı olacaktır. Grup, ortak amaç ve hedefi olan insanların hedeflerine ulaşmak için birbirleriyle etkileşimli, birbirlerinin farkında olan ve kendilerini bir grup olarak gören insan topluluğudur. Bizi bulunduğumuz ortamda etkileyen kişilerle bir grup oluştururuz. Bu, formel ya da informel, küçük ya da büyük, birincil ya da ikincil veya referans grubu olabilir.

    Grup iletişimi küçük gruplar, takımlarla yapılan iletişim türüdür. Bir kişi bir grupla iletişim kurar. Mesajı veren tek olmakla birlikte, alıcı taraf sayıca fazla olabilir. Kimi zaman verici tarafta grup olabilir. Bu tür iletişime en güzel örnek; eğitim kurumlarında sınıf içinde yapılan eğitimdeki iletişim türüdür.

    Grup iletişimi grup içi ve gruplar arası iletişim olarak kendini gösterir. Grup içi ve gruplar arası iletişim genellikle ırk, cinsiyet, yaş, siyasal tercih gibi özelliklere göre ayırt edilerek incelenir. Eğer iletişim ilişkisi bir kişinin bir gruba konuşması biçimindeyse, iletişim yapısal özelliğine göre, bu tür konferans, konuşma, ders, tanıtım, reklam, vaaz olabilir. Eğer gruplar arası ilişkileri kültür ölçeğine göre yaparsak, kültürler arası iletişim konusu önümüze gelir. Grup iletişimi aynı zamanda belli amaçlar için örgütlenmiş grubu da içerir. Örgütlü grup iletişimi örgütlerin yapısına göre değişir. Bunlar da siyasal, ekonomik ve kültürel amaçlı örgütlü gruplar olabilir.

    Grup iletişiminin sınırı, kişilerarası iletişimin bittiği yerde başlar. Grupiçi ve gruplararası iletişim bu yüzden kişilerarası iletişime oldukça benzer. Ancak burada iletişim, “bir grup olarak hareket etme özelliği kazanmış kişiler” arasında gerçekleşmektedir. Grubun ortak özellikleri artık grup iletişimini büyük ölçüde belirlemektedir. Grup iletişim de kişilerarası iletişimde olduğu gibi, aynı mekanı paylaşma ve yüz yüze gerçekleşme özelliklerini taşır. Grup iletişimi de bazı durumlarda aracılanmış iletişim olarak gerçekleşebilir. Tele-konferans teknikleriyle gerçekleştirilen iletişim, grupiçi ve gruplararası iletişimin aracılanmış haline iyi bir örnektir. Grup iletişiminde “ikna”, genellikle “hakimiyet” sonucuna yöneliktir. Dolayısıyla grup içi mücadele, iletişim dolayımıyla gerçekleşir. Grup iletişiminin hem resmi (formal) hem de resmi olmayan (informal) şekilde gerçekleşebileceğini söylemeliyiz. Resmi iletişim, kişilerin gruptaki konumlarına uygun olarak gerçekleştirdikleri iletişimdir. Resmi olmayan iletişim ise, grup içi konumların ötesinde gerçekleşen iletişimdir. Örneğin dedikodu, bu tür bir iletişimdir. Grup dinamiklerini harekete geçiren ve grubu bir arada tutan en önemli süreç iletişimdir.

    Halkla ilişkiler açısından hem kişilerarası hem de grup iletişimi büyük önem taşır. Kampanyalar, özellikle küçük gruplara yönelmek durumunda olan kampanyalar açısından kişilerarası iletişim ve grup iletişimi önemle üzerinde durulması gereken süreçlerdir. Özellikle siyasal iletişim kampanyalarında kişilerarası iletişim ve grup iletişimi konuları önem kazanmaktadır. Benzer şekilde bazı tanıtım ve reklam kampanyaları da, müşterilerle kişilerarası ve grup düzeylerinde iletişim süreçleri geliştirmek durumundadır.

    4. Kamusal İletişim

    Kamusal iletişim, geniş halk topluluklarında yer alan iletişim türüdür. Özellikle kamuya mesajı olan kişiler tarafından kullanılan bir iletişimdir. Bu tür iletişim, daha çok geniş halk kitlelerine mesaj verme gereksinimi duyan kişiler (siyasal aktörler, sanatçılar, öğretim üyeleri, iş adamları vb.) tarafından yapılır. Alıcı tarafın sayısal çokluğu nedeni ile çoğunlukla bir iletişim aracı kullanılır. Yüz yüze olsa bile, geniş mekanlarda, daha geniş kitlelere mesaj verme amaçlandığından arada mikrofon gibi verilen sözlü mesajı geniş kitlelere aktarabilecek sistemlerin olması gerekir. Burada aynı mekanda olunmaması durumunda ise diğer iletişim araçları da kullanılabilir (Aziz, 2008: 15-16).

    5. Örgüt içi iletişim

    Örgütü (organizasyonu) şöyle tanımlayabiliriz: Örgüt, iş ve işlev bölümü yaparak, bir otorite hiyerarşisi içinde, ortak bir amacı gerçekleştirmek için bir araya gelmiş insanların faaliyetlerin koordinasyonudur.

    Örgütü belirli bir amacın gerçekleşmesi için kişilerin faaliyetlerinin bir bölümünün işbölümü içerisinde koordine edildiği ve çevresiyle etkileşim içerisinde bulunduğu yapı olarak tanımlamak mümkündür.

    Çevreleriyle etkileşim halinde bulunan örgütlerde hiyerarşik bir düzen söz konusudur. Bu sebeple örgütlerde kişiler önceden tanımlanmış bir takım rollere girerek bu rollerin gereğini yerine getirmeye çalışmaktadır. Örgütteki kişiler üst ve astlar arasındaki ilişkilerinin nasıl olacağı örgüt şemalarında belirtilmiştir. Bu sayede kimin kimden emir alacağı ve kime emir vereceği önceden belirlenmiştir.

    Örgüt üyelerinin bir takım işlere kendi rolleri içinde algılayıp algılamamaları ya da sahip oldukları rolleri kendilerine uygun bulup bulmadıkları da yine örgüt içi iletişimlerinde belirleyici olabilir.

    Bir örgüt iletişim sistemi olmadan yaşayamaz günümüzde iletişimin önemi, örgütlerin büyümelerine ve yönetimin gittikçe karmaşık bir görünüm kazanmasına, uzmanlaşmanın artmasına, yerinden yönetim ilkesinin uygulanmasına, teknolojik gelişmelere, örgütlerin toplumsal sorunlara eğilmelerine ve örgütlerde uyuşmazlıkların insancıl ilişkiler yöntemleriyle çözümlenmesine son zamanlarda verilen öneme paralel olarak artmıştır. Buna göre, örgütün etkili olabilmesi ve etkililiğini sürdürebilmesi için iletişim sistemini etkin çalıştırması zorunludur.

    İşletmeler birer sosyal sistem niteliğini taşırlar. İşletmelerde çalışmak ya da onları yönetmek isteyen herkes işletmelerin çalışması hakkında fikir sahibi olmalıdır. İşletmeler teknoloji ve insanları başka bir deyişle bilim ve insanlığı birleştirirler. Teknoloji başlı başına karmaşık bir konudur; teknoloji ve insanın bir araya gelmesiyle anlaşılması olanaksız son derece karmaşık bir sosyal sistem olarak çıkar. İşletmeler ne kadar karmaşık olursa olsun toplumun onları anlaması ve onları iyi kullanması zorunludur. Çünkü teknolojinin sağladığı olanaklardan yararlanmak için gereklidirler.

    İşletmelerde yer alan insan davranışlarını önceden tahmin etmek oldukça güçtür. Bunun nedeni insan davranışlarının köklü gereksinmelerinden ve belirsiz değer sistemlerinden kaynaklanmasıdır. Bununla beraber yönetim ve diğer disiplinlerin katkıları ile insan davranışlarının anlaşılması ve tahmin edilmesi olasılığı artmıştır.

    İnsanlar işletmenin iç sosyal sistemini oluşturur. Birey ve grupları, küçük ve büyük grupları kapsar. Biçimsel ve biçimsel olmayan gruplar olabilir. Gruplar dinamiktir. Oluşur, değişir ve çözülürler. İşletmede çalışan insanlar yaşayan, düşünen ve duyan varlıklardır. İşletmeler kişilerin amaçlarına ulaşmasını sağlarlar. İnsanlar hizmet etmek için değil işletmeler insanlara hizmet etmek için kurulurlar.

    İşletmelerin yapısı insanların rol ilişkilerini belirler insanların değişik türde işler yapabilmeleri için işin bölünmesi gerektiğinden değişik rol ilişkileri söz konusudur. Bir büroda herkes muhasebeci ya da bir üniversitede her kes profesör olamaz. Yöneticilerle çalışanlar ve isçiler vardır. İşin etkin bir biçimde uyumlaştırabilmesi için bu insanların yapısal bir biçimde ilişkide olmaları gerekir.

    6. Kültürlerarası İletişim (Kartari, 1999: 19-26)

    Kültürlerarası iletişim farklı toplulukların, kültürlerin arasında yapılan iletişim türüdür (Mutlu, 1994:151). Bu tür iletişimin kendine özgü özellikleri, koşulları vardır. Bu tür iletişimde alıcı ve verici taraf aynı kültürün insanları değil, farklı yaşam biçimlerine sahip, farklı kültürlerin insanlarıdır. Dolayısıyla, her iki taraf arasında kullanılan ortak dilden, bu dilin sembollerine kadar temelde anlam farklılığı vardır. Kullanılan temel söz varlığı aynı olsa bile, o sözcüklerin taşıdığı anlamlar farklıdır.

    Kartari’ye göre (Kartari, 1999: 19-26), "Kültür", günlük konuşma dilinde çok kullanılan bir sözcük olsa da, hangi anlama geldiği her zaman açık değildir. Günlük dile geçmiş benzerleri gibi "kültür" terimi de, hangi bağlamda, kimin tarafından kullanıldığına bağlı olan çokanlamlı bir terimdir. Kültürün anlamı, onunla ilgilenen bilim dalına göre de değişebilir. Söz gelişi, Hall'a göre, "kültür iletişim, iletişim de kültürdür"'. Ancak Birdwhsitell bu görüşe tamamen katılmadığını bildirerek kültür ve iletişimin, kalıplaşmış karşılıklı bağlantının tanımlanmasıyla ilgili yöntemin iki farklı yönünü gösteren kavramlar olduğunu belirtmektedir. Birdvvhistell'e göre, kültür yapıyı ifade ederken, iletişim süreç üzerinde yoğunlaşmıştır. Görüldüğü gibi, kültürlerarası iletişim alanında da üzerinde herkesin fikir birliği ettiği, yaygın olarak kullanılan bir kültür tanımı yoktur. Bunun sonucunda, bilimde kültürden söz ederken, her çalışmada "kültür" terimi ile neyin kastedildiği açık olarak belirtilmeli, diğer bir deyişle, temelinde "kültür" kavramı bulunan bütün bilimsel çalışmalarda kültür yeniden tanımlanmalıdır. Kültürel antropolojide kültür genellikle, hem insan davranışları, hem de onun yarattığı maddi ve maddi olmayan ürünleriyle görünür hale gelen fikir, inanç, düşünme ve değer yönelimleri sistemi olarak anlaşılır. Bununla birlikte kültür başka anlamlarda da kullanılır ve böylece kavram olarak bir grubun yaşam tarzı yerine, yaşam tarzı ile diğerlerinden ayrılan grubu ifade eder. Örneğin, Brislin'e göre, "bir kültür, ortak inançları, deneyimleri ve değer yargılan ile belirlenebilen, bu ortak deneyimleri ile birbirine bağlanmış ve ortak tarihi geçmişe sahip grup" olarak anlaşılabilir. Bu tanıma göre, Türk, Alman, İngiliz ya da Rus halklarının kendilerine özgü kültürleri olduğundan söz edilmiyor, ancak bu ulusların adlan aynı zamanda onların kültürlerini ifade ediyor demektir. Günlük konuşma dilinde de kültür sözcüğü sık sık bu anlamda kullanılmaktadır.

    Kültürlerarası iletişim alanında çalışanın kültürü "sembol, anlam ve normların tarihsel aktarım sistemi" olarak tanımlanmasının, bu karmaşık konunun daha kolay anlaşılmasına yardım edeceğine inanmaktayım" . "Kültür sistemi", sözlü mesajlar ve iletişim için temel oluşturan sözsüz işaretlerle, bunların yorumu ve onlara atfedilen anlamlar gibi yapı taşlarından oluşur. Çünkü kültür yalnız konuşulan dil ve kullanılan semboller değil, bu sembollerin sürekli olarak yorumlanmasını da içeren bir kavramdır.

    İletişim en genel tanımıyla anlam aktarımı olarak tanımlanır ve diğer insanların algılayabildikleri ve yorumlayarak anlam çıkarabildikleri, istemli ya da istem dışı, bütün davranışları içerir. Bu nedenle hiç kimse iletişimde bulunmuyorum diyemez. İletişim karmaşık, çok yönlü ve dinamik bir anlam aktarımı süreci olarak da anlaşılmaktadır. Kültür ve iletişim birbirinden ayrılamaz iki kavramdır. İletişim ve kültürün "anlamların sembolik değiş tokuşu" olarak birbiriyle yakın ilişki içinde oldukları genel olarak kabul görmektedir. Kültürlerarası iletişim genellikle farklı kültürlere mensup bireyler ya da gruplar arasında gerçekleşen iletişim faaliyetleri olarak tanımlanır. Mikro düzeyde "yabancı"lar arasındaki yüz-yüze iletişim bu disiplinin inceleme alanına girerken, kültürlerarası iletişim makro düzeyde etnik gruplar, uluslar ve ülkeler arasındaki iletişim faaliyetleri inceler. Kültürlerarası iletişimin yeterliği, gönderilen mesajın, alıcının algılayabileceği ve kaynağın niyetine uygun şekilde yorumlayabileceği şekilde kodlanmasına, alıcının da algıladığı mesajın farklı bir kod sisteminin ürünü olduğunun farkında olmasına bağlıdır. "İletişimsel yeterlik, sadece dil düz gesini bilmeyi değil, kime ne deneceğini ve verili bir durumda bunun uygun şekilde nasıl söyleneceğini bilmeyi de gerektirir".

    Kültürlerarası iletişim akademik bir disiplin olarak, teorik bilgilerin sosyal pratikler yoluyla uygulanması üzerinde yoğunlaştığı için, bir yandan iletişim bilimlerinin bir yandan da kültür bilimleri olarak adlandırdığım Sosyal ve kültürel antropoloji, etnoloji ve halkbilimin ilgi alanına girmektedir. Günümüzde farklı kültürlerden insanlar günlük yaşamlarında birbirleriyle karşılıklı etkileşime girmektedir. Birçok ulusal devletin sınırlan içinde farklı kültürel ve etnik kökende insanlar bir arada yaşamaktadır. Ekonomik, siyasal kültürel ve etnik kökende insanlar bir arada yaşamaktadır. Ekonomik ve siyasal nedenlere dayalı göçler, kitle turizmi ve ekonomik-siyasal birliklerin yaygınlaşması da farklı kültürlerden insanların birbirleriyle karşılaşmaları olasılığını arttırmış ve bu karşılaşmaların sosyal sonuçları çağdaş toplumun problemleri olarak ortaya çıkmaya başlamıştır. Hem kültürel hem de iletişim yönü bulunan bu sorunların çözümünde temelde kültür bilimlerinin teorik birikiminden yararlanılmaktadır.

    7. Kitle (kitlesel) İletişimi

    Haberin, bilginin, düşüncelerin ya da genel anlamıyla kültürün insan topluluklarına çeşitli araç ve tekniklerle dağıtılmasıdır. Burada belirli bir kaynaktan hedef kitleye mesajların tek yönlü olarak gönderilmesi söz konusudur. Bu iletişimde alıcının kimliği ve mesajı algılayıp algılamadığı ya da nasıl algıladığını öğrenmekte güçlükler vardır. Alıcının mesaj algılama ve anlamlandırma biçimi ile mesajı aldığı ortamın durumu kitle iletişim sürecini etkilemektedir.

    Bir kitlesel araçla, söz gelişi televizyon, gazeteler, duvar panoları veya sinemalarla dolayımlanan iletişim türüdür kitle iletişimi (Mutlu, 1994:129). Bir takım bilgilerin/sembollerin, bir takım hedefler tarafından üretilmesi geniş insan topluluklarına iletilmesi ve bu insanlar tarafından yorumlanması sürecine "kitle iletişimi" adı verilir. Kitle iletişiminde kaynak ile hedef arasındaki kanallara ise "kitle iletişim araçları" denir. Kitlesel iletişim, iletişimin kitlesel iletişim araçlarıyla yapılan türüdür. Bu sayısal çokluk kullanılan iletişim kanallarına göre değişir. Ancak, milyonlara varan rakamlarla ifade edilir. Burada verici taraf bilinen bir kurum/kuruluş ya da kurumsallaşmış bir kişilik olmasına karşılık alıcı, hedef kitle anonimdir, türdeş değildir. İletişim teknolojilerindeki gelişmelere bağlı olarak bu araçlarda da büyük değişiklikler olmuştur.

    Kitle iletişimi çeşitli türdeki mesajların büyük ve dağınık bir kitleye bu amaç için geliştirilmiş araçlar kullanılarak iletilir. Çoğunlukla tek taraflı işleyen ilişkilere dayanan birinin verici diğer tarafın alıcı olduğu kitle iletişiminde gönderici ile alıcı arasında yüz yüze bir ilişki kurulması olanaksızdır. Uzmanlaşma ve kurumsallaşmanın söz konusu olduğu bu iletişim türü de gönderici mesajını mekanik araçlar yardımıyla kısa zamanda hızlı ve sürekli bir biçimde alıcıya iletmektedir.

    Gazete, dergi, radyo, televizyon ve internet yaygın olarak kullanılan kitle iletişim araçlarıdır.Bu araçlar düşünce ve haberleri çok kısa zamanda geniş kitlelere duyurmak için belli aralıklarla ya da sürekli olarak yayın yaparlar. İletişim teknolojisindeki yeni gelişmeler (uydu yayınları, kablolu yayınlar ve şifreli yayınlar ile bilgisayar teknolojisi) kitle iletiflimini daha yaygın ve daha karmaşık hâle getirmiştir.

    Kitle İletişim Araçlarının İşlevlerini şu şekilde sıralayabiliriz:

    1. Bilgilendirme, haber verme,
    2. Etkileme, kamuoyu oluşturma,
    3. Kişileri yaşadıkları toplumun bir parçası hâline getirme (toplumsallaştırma),
    4. Kültürün nesilden nesile geçişine ve gelişmesine katkı sağlama,
    5. Eğitme,
    6. Eğlendirme, hoşça vakit geçirtme,
    7. Dış dünyayı görmemizi sağlama,
    8. Eşya ve hizmetlerin tanıtılmasına, satılmasına yardımcı olma.

    Kitle iletişim araçları; birey, grup ya da örgüt, sosyal kurum, toplum ve kültür düzeyinde etkili olurlar. Bireyin de bilgi, duygu, görüfl, tutum ve davranışlarını etkiler. Bu etki bireyin değerleri ile örtüştüğü sürece daha fazla olur. Toplumsallaşma (sosyalleşme) sürecinde de bireylere yardımcı olurlar. Özetle kitle iletişim araçları; bilgi, görüş ve düşüncelerin paylaşılmasını sağlayan; sosyal örgütlenmeyi güçlendiren; kamuoyu oluşturan; insanların anlama, anlatma, öğrenme ve eğitim gibi çeşitli ihtiyaçlarını karşılayan; insan ilişkilerini değiştirip geliştiren; yeni davranışı ve tutum kalıplarını, görüş ve düşünce akımlarını yaygınlaştıran en etkili iletişim araçlarıdır.

    Kitle iletişiminin başlıca özellikleri şunlardır: (Mutlu, 1994: 130)

    -Kitle iletişiminin izler kitlesi görece geniştir.

    -İzler kitle çeşitli toplumsal kümelerden gelen ve değişik ve çeşitli niteliklere sahip insanlardan oluşan ayrı türden bir topluluktur.

    -İzler kitle kimliksiz bir topluluktur, yani izler kitle üyesi ve iletişimci genellikle birbirlerini kişisel olarak tanımazlar.

    -Kitle iletişimi kamusaldır yani içeriği herkese açıktır.

    -Kitle iletişim araçları kaynaktan uzaktan bulunan, birbirlerinden ayrı olarak konumlanmış çok sayıda insanla aynı anda iletişim kurabilir.

    -Kitle iletişimi karmaşık biçimsel kurumları gerektirir.

    -İletişimciyle izler kitle arasındaki ilişki izler kitlenin kişisel tanışıklığı olmayan profesyonel iletişimci rolündeki kişiler arasında kurulur.

    -İletişim geri döndürülemezcesine tek yönlüdür ve izler kitlenin anında yanıt verme olasılığını fiilen dışlamaktadır böylelikle iletişim sisteminde gönderici ile alıcı arasında keskin bir kutuplaşma söz konusudur.

    -Kitle iletişim araçlarının ürünleri hem fiziksel anlamda hem de bireye maliyeti oldukça az olması nedeniyle parasal anlamda halkın çoğu için kolayca elde edilebilirdir.

    Bölüm Özeti

    Bağlamına göre 7 iletişim türü vardır. İlk olarak, insanlar kendi içlerinde bir takım mesajlar üreterek ve bunları yorumlayarak kişi içi iletişimde bulunurlar. İkincisi, genel bir tanımlamayla kaynağını ve hedefini insanların oluşturduğu iletişimdir, iki kişi arasında yüz yüze gerçekleşen kişilerarası iletişimdir. Üçüncüsü, küçük gruplar, takımlarla yapılan grup iletişimdir. Dördüncüsü, geniş halk topluluklarında yer alan kamusal iletişimdir. Beşincisi, belirli bir amacın gerçekleşmesi için kişilerin faaliyetlerinin bir bölümünün işbölümü içerisinde koordine edildiği ve çevresiyle etkileşim içerisinde bulunduğu yapı olarak tanımlanan örgütler içerisindeki iletişimdir. Altıncısı, farklı toplulukların, kültürlerin arasında yapılan kültürlerarası iletişimdir. Sonuncusu ise, kitlesel iletişimdir, iletişimin kitlesel iletişim araçlarıyla yapılan türüdür. Bu ders kapsamında bu iletişim türlerinden ayrıntılı olarak söz edilmiştir.

    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz




    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.