Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

Bilgi Bulmaca

Bulmacada 'Bilgi' sorusunun cevabı nedir?

Bu soruya 10 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    Zeus

    • 2020-05-20 17:47:49

    Cevap :
    Bulmacada 'Bilgi Bulmaca' nedir sorusunun cevabı:
    Kare ve çengel bulmacada sorulan 'Bilgi Bulmaca' sorusunun yanıtı birden fazladır. Bu nedenle bulmacanızdaki boşluk sayısına ve harf dizilişine göre aşağıdaki cevaplarımızdan birini seçmelisiniz.


    İşte cevaplar:
    1. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 4 harfli ise cevaba VERİ yazabilirsiniz.
    2. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 4 harfli ise cevaba DATA yazabilirsiniz.
    3. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 4 harfli ise cevaba DONE yazabilirsiniz.
    4. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 7 harfli ise cevaba MALUMAT yazabilirsiniz.
    5. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 4 harfli ise cevaba BİLİ yazabilirsiniz.
    6. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 8 harfli ise cevaba BELLENTİ yazabilirsiniz.
    7. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba VUKUF yazabilirsiniz.
    8. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba BİLİM yazabilirsiniz.
    9. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 4 harfli ise cevaba İLİM yazabilirsiniz.

    Diğer Cevaplar:
    1. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 4 harfli ise cevaba Data yazabilirsiniz.
    2. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba Bilgi yazabilirsiniz.
    3. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 4 harfli ise cevaba Done yazabilirsiniz.
    4. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 4 harfli ise cevaba Muta yazabilirsiniz.
    5. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 4 harfli ise cevaba Veri yazabilirsiniz.
    6. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 4 harfli ise cevaba Veri yazabilirsiniz.
    7. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba Bilgi yazabilirsiniz.
    8. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 7 harfli ise cevaba Malümat yazabilirsiniz.
    9. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 7 harfli ise cevaba Talimat yazabilirsiniz.
    10. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba Bilgi yazabilirsiniz.
    11. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba Bilme yazabilirsiniz.
    12. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 6 harfli ise cevaba Anlama yazabilirsiniz.
    13. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba Biliş yazabilirsiniz.
    14. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 4 harfli ise cevaba ilim yazabilirsiniz.
    15. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba Bilim yazabilirsiniz.
    16. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 7 harfli ise cevaba Nitelik yazabilirsiniz.
    17. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 7 harfli ise cevaba Özellik yazabilirsiniz.
    18. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 7 harfli ise cevaba Ayrıntı yazabilirsiniz.

    VERİ kelimesinin Eş Anlamlıları:
    1. Data (4 harfli)
    2. Bilgi (5 harfli)
    3. Done (4 harfli)
    4. Muta (4 harfli)

    DATA kelimesinin Eş Anlamlıları:
    1. Veri (4 harfli)

    DONE kelimesinin Eş Anlamlıları:
    1. Veri (4 harfli)

    MALUMAT kelimesinin Eş Anlamlıları:
    1. Bilgi (5 harfli)

    BİLİ kelimesinin Eş Anlamlıları:
    1. Malümat (7 harfli)

    BELLENTİ kelimesinin Eş Anlamlıları:
    1. Talimat (7 harfli)

    VUKUF kelimesinin Eş Anlamlıları:
    1. Bilgi (5 harfli)
    2. Bilme (5 harfli)
    3. Anlama (6 harfli)
    4. Biliş (5 harfli)

    BİLİM kelimesinin Eş Anlamlıları:
    1. ilim (4 harfli)

    İLİM kelimesinin Eş Anlamlıları:
    1. Bilim (5 harfli)
    2. Nitelik (7 harfli)
    3. Özellik (7 harfli)
    4. Ayrıntı (7 harfli)
    Sözlükte VERİ Nedir:
    Veri Nedir : Veri, “bir sonuca varabilmek için gerekli olan ilk bilgi” ya da “…anlam çıkartmada veya sonuca varmakta kullanılan nicelikler, olaylar, kayıtlar veya sayı kümeleri” olarak tanımlanabilmektedir. Diğer bir tanımla veri, henüz işlenmemiş kayıtlardır. Veri gözlenen ve kaydedilen “şey” dir.

    Veri Türleri


    1. Olgusal Veriler


    Kişisel yargılardan bağımsız olarak var olan, herkesin üzerinde anlaşabildiği türden gözlenebilir ölçütleri olan gerçeklerdir.

    2. Yargısal Veriler


    Olgusal nitelikte olmayan öteki tüm verilerdir. Bu veriler öznel olup, ayrıca yorumu gerektirirler. Pek çok sosyolojik ve psikolojik özellikler bu türden verilerle belirlenebilmektedir. Yargısal veriler konusunda görüş, düşünce ve tutum kavramları karşımıza çıkmaktadır. Görüş, kişisel olup, kişilerin belirli konular hakkında neler düşündüklerinin bir ifadesidir. Düşünce ise, bir işin bir işi için düşünülen çare veya aranan sonuçtur. Tutum, bireylerin, belirli uyarıcılar karşısında bırakıldıklarında şu ya da bu şekilde tepkide bulunma, harekete hazır olma durumudur. Tutumlarda görüşler gibi kişisel olup ayrıca yorumlanmak zorundadır.

    Veri Kaynakları


    Veri kaynaklarını temelde üç ana başlık altında toplamak mümkündür. Bunlar insanlar, belgeler ve canlı cansız öteki varlık ve kalıntılardır. 1. İnsanlar: Araştırmacı, çoğu defa, istediği verileri elde edebilmek için, kişilere başvurmak zorunda kalır. Veri kaynağı olarak kullanılacak kişilerin seçimi çok önemlidir. Aranan bilgiye ya da deneyime sahip olmayanlara başvurmak zaman ve enerji kaybı yanında farkına varmadan yanlış yorumlara da neden olabilmektedir. 2. Belgeler: Bilgi birikiminin en emin yolu belgelerin kullanılması yoluyla olmaktadır. Belgeler bir anlamda geçmişin aynası gibidir. Araştırmacıların aradığı yazılı ve basılı belgelerden çoğu, kamu ya da özel kişi ve kuruluşlara ait olan kitaplık ve belgelerde bulunur. 3. Canlı ve cansız öteki varlık ve kalıntılardır: Ayrıca, araştırılan konuya olan fiziki yakınlıklarına göre de, veri kaynakları, birincil (orijinal) ve ikincil (orijinal olmayan) olmak üzere iki grupta toplanır. Araştırmada genel kural birincil veri kaynaklarına ulaşmaktır.

    Veri Nedir ? (Özet)


    1. Bir araştırmanın, bir tartışmanın, bir muhakemenin temeli olan ana öge, muta, done: İstatistik veriler. 2. Bir sanat eserine veya bir edebî esere temel olan ana ilkeler: Bir romanın verileri. 3. Gözlem ve deneye dayalı araştırmanın sonuçları: İstatistik veriler. 4. (Bilgi), data: "Eldeki tüm veriler, sızmadan önce gene dayanamayıp onu aradığımı gösteriyor." -E. Şafak. 5. (Matematik); Bir problemde bilinen, belirtilmiş anlatımlardan bilinmeyeni bulmaya yarayan şey. 6. (Bilisim); Olgu, kavram ya da komutların, iletişim, yorum ve işlem için elverişli biçimsel ve uzlaşımsal bir gösterimi. Elverişlilik, kişiler ya da özdevimli makinelerle iletişim, yorum ya da işleme uygunluk biçiminde düşünülür.
    Sözlükte DATA Nedir:
    veri
    Sözlükte DONE Nedir:
    done, data : fransızca donnée, ingilizce data (veri, muta). osmanlıcası, uzun hecelerle muta olan bu kavram için güzel bir karşılık bulunmuş ve bu karşılık yerleşmiştir: veri. örnek: bütün bilgiler veri bantlarına kaydedildi.
    Sözlükte MALUMAT Nedir:
    Malumat bilgi anlamına gelen kelimedir. 

    Malumat Tanımları:
    1. İnsan aklınin erebileceği olgu, gerçek ve ilkelerin bütününe verilen ad, bilgi
    2. Öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile elde edilen gerçek, bilgi, vukuf
    3. İnsan zekasının çalışması sonucu ortaya çıkan düşünce ürünü.

    Örnek kullanım:
    Olay hakkında malumatım yok.
    konu hakkında bana malumat verilmedi.

    Sözlükte BİLİ Nedir:
    Bilgi, malûmat
    Cümle 1: Bunca zamanlar bilişip, ahir dönüp ayrılışıp. - Yunus Emre
    Sözlükte VUKUF Nedir:
    Anlama, bilme, bilgi
    Cümle 1: Yabanda bitmez sabanda biter. - Atasözü
    Sözlükte BİLİM Nedir:
    Bilim, bir konudaki olguların tanımlanarak, olgular arasında nedensellik ilişkisi kurup, bu ilişkileri teori olarak sunarak kanunlara ulaşmaktır. Bilim sayesinde, olayların olması, olmaması ve değişik şekillerde olması sağlanarak doğa olayları denetim altına alınabilir. Bilimsel araştırma yöntemi; sorunu belirleme, gözlem, hipotez, teori ve kanuna uluşmu gibi çeşitli evrelerden oluşur. Bilimsel araştırmayı, bilimsel düşünce yöntemi yardımıyla, olgulara dönük olarak sistemli faaliyetler bütünü olarak tanımlamamız mümkündür. “Bilim” sözcüğü ile genelde pozitif bilimler kastedilmektedir. Bu da doğa ve toplumsal bilimler olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Doğa bilimleri de fiziki ve biyolojik olmak üzere ikiye ayrılabilir. Fiziki bilimler cansız varlıkları incelerken, biyolojik bilimler canlıları konu alır. Toplumsal bilimler toplum içinde yaşayan insanları her yönüyle inceler. Bilimde önemli olan gerçeği bulmaktır. Gerçeğe giden yolda yansızlık ve doğruluktan uzaklaşmama çok önemlidir. Objektif olmak, duyguları, önyargıları zevkleri vb. gibi gerçeği görmemizi engelleyici inançlarımızı araştırmamızdan uzak tutmamız gerekir.

    Bilimsel Bilginin Basamakları

    Esas itibarıyla, modern bilim bilgiyi aşağıdaki basamaklar aracılığıyla kurar: a. Gözlem b. Deneyler c. Açıklama d. Genelleme ve tahmin a. Titiz gözlem Gözlem yapmak, aşağıda sıralanan basamaklardan adım adım ilerlemek demektir: • Olguların dikkatli bir şekilde gözlemlenmesi. • Kişisel fikirlerin bir kenara konması. • Spekülasyonları ve önceki bilgileri terk etmek. • İnançları, önyargıları, beklentileri ve hırsları terk etmek. • Mantıksal sorular sorulması. • Hipotezler önermek. b. Dikkatli deneysel olgu kontrolü Olgu kontrolü, uygun metodlar ve araçlara sahip deneyler aracılığıyla yapılır. Buradaki amaç, gözlemler ve olguların doğruluğunu kontrol etmek ve bu gözlemler ve olgular arasındaki ilişkileri göstermektir. Deneysel olgu kontrolü, aşağıdaki noktaları gerektirir: • Gözlemlerin farklı durumlarda ve farklı kişiler tarafından tekrar edilmesini. • Otoriteye boyun eğmeksizin, sonuçların cehalet üzerinde zafer kazanmasını. • Sebep ve sonuç arasındaki şüphe götürmeyen ilişkilerin gösterilmesini. • Sonuçların, net ve belirsizlik taşımayan bir şekilde gerçeği teyit etmesini. • Sonuçların ilüzyonlardan arınmış, gerçeğe uygun bir doğrulamasının yapılmasını. c. Dikkatli açıklama Bilim insanları açıklama yaptıklarında, aşağıdaki maddelere uymak zorundadırlar: • Daha önceki çelişen gözlemleri tartışmak. • Yeni gözlemler ile eski gözlemler arasındaki ilişkileri göstermek. • Belli bir sebebin neden belli bir sonucu olduğunu açıklamak. • Argümanla ilgili bir hata olmadığından emin olmak. d. Mantıklı bir şekilde genelleme yapmak ve tahminde bulunmak Bir bilim insanı, ancak belli bir sayıda doğrulanmış olgu keşfedildiğinde, akademik terminolojiyi kullanmak için genelleme ve tümevarım yapma aşamasına ilerleyebilir. O zaman, aşağıdaki maddeleri takip eder: • Gözlemleri genellemek. • Gösterilen olguların gerçeği tanımladığını kabul etmek. • Benzer durumlar için de geçerli olacak kanunlar ve kuramlar geliştirmek. • Olguların ve bunların ilişkilerinin evrimini, gelecekteki durumunu ve şeklini tahmin etmek.

    Antik çağlarda bilim

    Bilimin yazıdan daha önce ortaya çıktığı bilinmektedir. Bu sebeple, özellikle antik çağlardaki bilimsel buluş, görüş ve keşifleri incelemekte arkeolojinin önemli bir yeri vardır. Örneğin arkeolojik çeşitli keşiflerin incelenmesi sonrası tarih öncesi çağlardaki ilk insanların çeşitli gözlemler yaptığı saptanmıştır; örneğin mevsimleri takip etmişlerdir. Afrika'da bulunan ve MÖ 35000 ile MÖ 20000 yılları kökenli çeşitli bulgular, zamanı ölçmeye dair çeşitli denemelerin izlerini taşımaktadırlar. Bununla birlikte teknolojik gelişimin yanı sıra bilimsel etkinliklerin özellikle MÖ 2500 yılında yoğunlaştığı ve ivme kazandığı tespit edilmiştir. Bunun özellikle mimari birçok örneği bugün de görülebilir; Stonehenge gibi büyük yapılar belirli bilimsel ve teknolojik gelişim, özellikle de çeşitli gelişmiş matematik bilgileri olmaksızın yapılamayacak anıtlardır. Örneğin bu dönemdeki çoğu yapılar en azından Pisagor kuramı olmaksızın yapılamayacak yapılardır; buna ve benzeri diğer bulgulara dayanarak, Pisagor kuramının Pisagordan binlerce yıl önce insanlar tarafından bilindiği tespit edilmiştir. Nitekim antik Mısırlılar gibi birçok ulusta çok erken tarihlerde matematiksel etkinlikler görülmektedir. Antik Mısırlılar MÖ 4200 yılında 365 günlük bir takvim üretmiş oldukları gibi, MÖ 3100 yılı tarihli bir gürzde sayısal olarak milyonları ifade etmek için bir sistemin kullanıldığı görülmüştür. Antik Mezopotamya'da matematiksel etkinlik ve gelişimin varlığı, arkeolojik araştırmalarca elde edilen kil tabletler yardımıyla bilinmektedir. Mezopotamya'da zaman içinde iktidara gelen farklı krallıkların neredeyse tamamından matematiksel etkinliğin bulguları kalmıştır; MÖ 3. binyıldan Sümerlere ait, MÖ 2. binyıldan Akad ve Babillilere ait, MÖ 1. binyıldansa Asurlulara ait. Bunlara ek olarak daha sonra bölgede hakimiyet kuran Perslere ait MÖ 6. yüzyıldan 4. yüzyıla kadarki bir tarihe ait bulgular da mevcuttur. Mezopotamya'daki matematiksel etkinlikler çok çeşitlidir ve pratik sorunların ötesine de sıklıkla geçmiştir; lineer ve ikinci dereceden denklemlerin çözümünü içeren cebir çalışmaları ile çeşitli sayı kuramına dair çalışmalar yapılmıştır. Bunlara ek olarak bu topraklardaki farklı krallıklar tarafından zaman içinde sayı sistemi oldukça geliştirilmiştir. Sümerliler, antik Mısırlıların kullandığına benzer ondalık ekli bir sayı sisteminin temellerini atmışlar ve kullanmışlardır. Bu sistem daha sonraki dönemlerde farklı iktidarlar tarafından geliştirilmiş, Babillilerce 60 bazlı bir sisteme ulaşılmıştır. Ebers Papirüsü (yaklaşık MÖ 1550) Antik Mısır'daki tıbbî uygulamalar ve bilgileri içeren bir papirüstür. Papirüste tümörlerin ve apselerin cerrahi tedavisinden, depresyon ve deri hastalıklarına kadar çok çeşitli tıbbî konulara değinilmiştir. MÖ 3. binyılda Hint yarımadasında matematikle uğraşıldığı ve matematiksel hesapların yapıldığı bilinmektedir. Ayrıca bu matematiksel etkinlik büyük oranda ölçüm cetvelleri, ağırlık ve genel olarak ölçümler gibi konuları da içermekteydi. Bu dönemdeki matematiksel etkinliklerin genel olarak astronomi ile de ilişik olduğu öne sürülmüştür. Nitekim dinî açılar da barındıran, sıklıkla matematik gibi diğer bilim dallarıyla birlike yapılan astronomi çalışmaları antik çağdalarda büyük bir önem ve yer arz etmektedir. Astonomiyle ilişkili fenomenlerin matematiksel tezahürlerine antik Mezopotamya'daki bilimsel etkinliklerde rastlanmaktadır. Çin'de takvimsel ihtiyaçlara karşılık verecek astronomi faaliyetleri olduğu gibi, Mezopotamya'da matematiksel gelişimden yararlanılarak gezegenlerin döngülerine, pozisyonlarına dair hesaplamalar yapılmaktaydı. Matematiksel gelişimden ayrık bir biçimde astronomi çalışmaları ve anlayışı Orta Amerika merkezli Maya uygarlığında kendisine yer bulmuştur; özellikle takvimsel çalışmalar ve güneş ve ay tutulmalarının hesaplanması önemli yer tutmuştur. Bunların dışındaki bilimlerin de kökenlerini antik çağda bulmak mümkündür. Örneğin biyoloji uygarlığın gelişiminden çok önceleri toplumsal anlamda önemli bir rol almış, özellikle tarım açısından çok çeşitli gelişmeler olmuş, insanlar birçok hayvanı evcilleştirmiştir. Bitkilerin incelenmesi sonucu birçok şey keşfedilmiştir; örneğin arkeolojik bulguların Babillilerin hurma ağacının eşeyli ürediğini keşfetmiş, polenlerin eril olduklarını ve polenlerin dişil bitkilere aktarılarak üremenin sağlanabileceğini kanıtlamışlardır. Antik çağlarda ayrıca biyolojiyle birlikte olarak tıbbî çalışmalar da yapılmış, Çin, Mısır ve Hint yarımadasındaki çeşitli uygarlıklar farklı şifalı bitkileri belirli tıbbî ve anatomik sorunlar için kullanmışlar, bu kullanımlarını zaman zaman yazıyla da ifade etmişlerdir. Tıbbın yanı sıra, kimya, coğrafya ve jeoloji gibi bilimler de özellikle Çin'de büyük ölçüde gelişmiştir.

    Bilim ve felsefe

    İlk çağlardaki filozofların dünyayı ve etrafı anlamaya çalışması, merak duyguları, belirli kriterlerin doğmasına ve bunların çeşitli ideolojilere dönüşmesine yol açmıştır. Bilimin temelleri atılıncaya kadar, tartışma ve deney olgusu insanlar tarafından geliştirilmiş ve bu bir arayış haline dönüşmüştür. İlk dönemlerde belirgin bir felsefe-bilim ayrımı yoktur ve birçok büyük bilim adamı aynı zamanda filozoftur. Deneyin ve sonucun klişe haline gelmesi bilimin artık istenilebilir düzeye gelmesini sağlamıştır. 19. yy a kadar gelişme kateden bilim aslında kendi içinde bir savaş vermiş, birçok özgün araştırmacı, düz mantıkla hareket eden ortaçağ liderlerine yenik düşmüştür. Aristo'nun fiziğinden daha farklı düşüncelere sahip olan Galileo kendi zamanının bilim adamlarıyla ters düşmeye başlamıştı. Bilim, tarihi sürecinde bu tip sahnelere sürekli tanık olmuş, deney ve gözlem sonucunda çöken kanunların yerini başkaları almıştır. Gerçek ve varlığın amacını soruşturan felsefe sistematik düşünmeyi gerektirmektedir. Klasik antik çağ felsefesiyle başlayıp, Thales, Anaximenes,Pythagoras, Demokritos, Gorgias, Empedokles, Heraklitos, Parmanides, Sokrates, Plotinos, Platon ve Aristoteles gibi filozoflar, gitgide gelişen ve şekillenen felsefi soruların şekillenmesini sağlamışlardır. Din odaklı Ortaçağ felsefesinde Hıristiyanlığın kendisine bir aracı olarak kullandığı felsefe, Tanrı, bilgi, inanç eksenlerinde yoğun şekilde kullanılmıştır. Aydınlanma Çağı'nda yapılan felsefede akıl ön plana çıkmıştır. Düşünce sistemindeki temel görüş, insan aklının aydınlattığı kesin doğrulara ve bilgiye doğru ilerlemektir. Geçiş dönemi felsefesi olarak bilinen Rönesans felsefesi, bilimde ve düşünce sistemindeki yeni gelişmelerin yer aldığı bir dönemi kapsar. Yeniden doğuş manasına gelen rönesans, önceki çağlardan çok farklı bir düşünce sistemine geçişin köprüsü konumundadır. Bilim ve felsefenin ayrışması modern çağa yaklaşırken iyice belirginleşmiş, bununla birlikte felsefe ile bilim tamamen birbirinden kopmamış ve gerek genel olarak bilimin felsefesi olan bilim felsefesi gerekse bilim dallarının tek tek felsefî yönden incelendiği felsefe dalları (örneğin fizik felsefesi) varlığını sürdürmekte ve gerek bilim gerekse felsefe alanlarında önemli roller oynamaktadır.

    Bilim dallarının gelişimi

    Nikolas Kopernik'in Güneş merkezli modelini anlattığı başyapıtı De revolutionibus orbium coelestium'dan ortaya attığı modelin bir çizimi. Gök bilimi, bilim dalları arasında en eski olanlardandır ve özellikle antik çağdalarda en yoğun anlamda icra edilen, bilimlerin anası olarak görülen bir bilimdir. İnsanların gökyüzüne olan ilgisi, yukarıda asılı duran cisimleri incelemeye itmiş ve teleskobun bulunmasıyla bu gözlemler daha etkin bir hâl almıştır. Babilli olgusal astronomlara nazaran Yunan astronomları, matematiksel ayrıntıları özümseyerek bu bilimin gelişmesinde temel noktaları oluşturmuşlardır. Roma İmparatorluğu'nun iktidarı altındaki Mısır'da yaşamış olan Batlamyus özellikle astronomi tarihi ve genel olarak bilim tarihi açısından önemli bir konuma sahiptir. Daha sonraları İslam astronomları tarafından el-Mecisti olarak anılacak olan Hè Megalè Syntaxis yani "Büyük Derleme" isimli astronomi konulu eseri Orta Çağ boyunca genel geçer kabul gören astronomi eseriydi ve yazarı olarak Batlamyus neredeyse mitik bir statüye getirilmişti. Batlamyus'un evren modeli geosantrik yani yermerkezciydi ve uzun yıllarca kabul gören bu sistemden güneş-merkezli bir sisteme geçiş tartışmalar doğurmuştur. Polonyalı bir astronom olan Nikolas Kopernik, dünyanın ve diğer gezegenlerin, güneş etrafında döndüklerini açıklamış; heliyosantrik yani güneş-merkezli bir sistem ortaya atmıştır. Copernicus'un sistemini Commentariolus isimli bir risale ile arkadaşlarına tanıtmış daha sonra sistemini, Papa III. Paulus'a ithaf ettiği ayrıntılı bir şekilde başyapıtı sayılacak De revolutionibus orbium coelestium isimli eserinde açıklamıştır. Bu astronomi biliminde yeni bir dönem açılmasına sebep olmuştur. Teleskobu geliştirmesi, yaptığı astronomik gözlemler ve Kopernik'in sistemine verdiği destek ile tanınan İtalyan bilim adamı Galileo Galilei de astronomi ve fizik tarihi için önemli birisidir ve zaman içerisinde modern gözlemsel astronominin babası ve modern fizik biliminin babası gibi atıflara mazhar olmuştur. 1671 de ilk aynalı teleskopu yapan matematik ve fizikçi Isaac Newton uğraştığı bilim dallarının gelişmesine çok fazla katkıda bulunmuş diferansiyel ve integral hesabın temellerini atmıştır. Ayrıca Newton'un 5 Temmuz 1687'de yayımladığı, Doğa Felsefesinin Matematiksel İlkeleri kitabı klasik mekaniğin temellerini oluşturan Newton'ın hareket yasaları ve yer çekimi gibi önemli konuları içerir. Alman teorik fizikçi Albert Einstein enerjinin ışık hızının karesiyle kütlenin eşit olduğunu E=mc² formülüyle ispatladı.Genel görelilik kuramı ve İzafiyet teorisi ile kütlenin uzay zamanı büktüğünü ve zaman,mekan,hareketin birbiriyle bağımlı olduğunu ispatlayıp brown hareketi ile atomun varlığını kanıtladı. Leopold Infeld'la birlikte yazdığı Fiziğin evrimi kitabı ile kuantum ve mekan gibi konuları içerir.
    Sözlükte İLİM Nedir:
    Bilim:


    Diğer Cevaplara Gözat
    Cevap Yaz Arama Yap

    Tugcedogus

    • 2020-05-20 17:47:49

    Cevap :
    Bulmacada 'Bilgi Bulmaca' sorusunun cevabı olan 'VERİ - DATA - DONE - MALUMAT - BİLİ - BELLENTİ - VUKUF - BİLİM - İLİM' kelimesinin sözlükte eş anlamı nedir:
    VERİ kelimesinin Eş Anlamlıları:
    1. Data (4 harfli)
    2. Bilgi (5 harfli)
    3. Done (4 harfli)
    4. Muta (4 harfli)
    DATA kelimesinin Eş Anlamlıları:
    1. Veri (4 harfli)
    DONE kelimesinin Eş Anlamlıları:
    1. Veri (4 harfli)
    MALUMAT kelimesinin Eş Anlamlıları:
    1. Bilgi (5 harfli)
    BİLİ kelimesinin Eş Anlamlıları:
    1. Malümat (7 harfli)
    BELLENTİ kelimesinin Eş Anlamlıları:
    1. Talimat (7 harfli)
    VUKUF kelimesinin Eş Anlamlıları:
    1. Bilgi (5 harfli)
    2. Bilme (5 harfli)
    3. Anlama (6 harfli)
    4. Biliş (5 harfli)
    BİLİM kelimesinin Eş Anlamlıları:
    1. ilim (4 harfli)
    İLİM kelimesinin Eş Anlamlıları:
    1. Bilim (5 harfli)
    2. Nitelik (7 harfli)
    3. Özellik (7 harfli)
    4. Ayrıntı (7 harfli)
    Cevap Yaz Arama Yap

    Tugcedogus

    • 2020-05-20 17:47:49

    Cevap :
    Sözlükte VERİ Nedir:
    Veri Nedir : Veri, “bir sonuca varabilmek için gerekli olan ilk bilgi” ya da “…anlam çıkartmada veya sonuca varmakta kullanılan nicelikler, olaylar, kayıtlar veya sayı kümeleri” olarak tanımlanabilmektedir. Diğer bir tanımla veri, henüz işlenmemiş kayıtlardır. Veri gözlenen ve kaydedilen “şey” dir.

    Veri Türleri


    1. Olgusal Veriler


    Kişisel yargılardan bağımsız olarak var olan, herkesin üzerinde anlaşabildiği türden gözlenebilir ölçütleri olan gerçeklerdir.

    2. Yargısal Veriler


    Olgusal nitelikte olmayan öteki tüm verilerdir. Bu veriler öznel olup, ayrıca yorumu gerektirirler. Pek çok sosyolojik ve psikolojik özellikler bu türden verilerle belirlenebilmektedir. Yargısal veriler konusunda görüş, düşünce ve tutum kavramları karşımıza çıkmaktadır. Görüş, kişisel olup, kişilerin belirli konular hakkında neler düşündüklerinin bir ifadesidir. Düşünce ise, bir işin bir işi için düşünülen çare veya aranan sonuçtur. Tutum, bireylerin, belirli uyarıcılar karşısında bırakıldıklarında şu ya da bu şekilde tepkide bulunma, harekete hazır olma durumudur. Tutumlarda görüşler gibi kişisel olup ayrıca yorumlanmak zorundadır.

    Veri Kaynakları


    Veri kaynaklarını temelde üç ana başlık altında toplamak mümkündür. Bunlar insanlar, belgeler ve canlı cansız öteki varlık ve kalıntılardır. 1. İnsanlar: Araştırmacı, çoğu defa, istediği verileri elde edebilmek için, kişilere başvurmak zorunda kalır. Veri kaynağı olarak kullanılacak kişilerin seçimi çok önemlidir. Aranan bilgiye ya da deneyime sahip olmayanlara başvurmak zaman ve enerji kaybı yanında farkına varmadan yanlış yorumlara da neden olabilmektedir. 2. Belgeler: Bilgi birikiminin en emin yolu belgelerin kullanılması yoluyla olmaktadır. Belgeler bir anlamda geçmişin aynası gibidir. Araştırmacıların aradığı yazılı ve basılı belgelerden çoğu, kamu ya da özel kişi ve kuruluşlara ait olan kitaplık ve belgelerde bulunur. 3. Canlı ve cansız öteki varlık ve kalıntılardır: Ayrıca, araştırılan konuya olan fiziki yakınlıklarına göre de, veri kaynakları, birincil (orijinal) ve ikincil (orijinal olmayan) olmak üzere iki grupta toplanır. Araştırmada genel kural birincil veri kaynaklarına ulaşmaktır.

    Veri Nedir ? (Özet)


    1. Bir araştırmanın, bir tartışmanın, bir muhakemenin temeli olan ana öge, muta, done: İstatistik veriler. 2. Bir sanat eserine veya bir edebî esere temel olan ana ilkeler: Bir romanın verileri. 3. Gözlem ve deneye dayalı araştırmanın sonuçları: İstatistik veriler. 4. (Bilgi), data: "Eldeki tüm veriler, sızmadan önce gene dayanamayıp onu aradığımı gösteriyor." -E. Şafak. 5. (Matematik); Bir problemde bilinen, belirtilmiş anlatımlardan bilinmeyeni bulmaya yarayan şey. 6. (Bilisim); Olgu, kavram ya da komutların, iletişim, yorum ve işlem için elverişli biçimsel ve uzlaşımsal bir gösterimi. Elverişlilik, kişiler ya da özdevimli makinelerle iletişim, yorum ya da işleme uygunluk biçiminde düşünülür.
    Cevap Yaz Arama Yap

    Tugcedogus

    • 2020-05-20 17:47:49

    Cevap :
    Sözlükte DATA Nedir:
    veri
    Cevap Yaz Arama Yap

    Tugcedogus

    • 2020-05-20 17:47:49

    Cevap :
    Sözlükte DONE Nedir:
    done, data : fransızca donnée, ingilizce data (veri, muta). osmanlıcası, uzun hecelerle muta olan bu kavram için güzel bir karşılık bulunmuş ve bu karşılık yerleşmiştir: veri. örnek: bütün bilgiler veri bantlarına kaydedildi.
    Cevap Yaz Arama Yap

    Tugcedogus

    • 2020-05-20 17:47:49

    Cevap :
    Sözlükte MALUMAT Nedir:
    Malumat bilgi anlamına gelen kelimedir. 

    Malumat Tanımları:
    1. İnsan aklınin erebileceği olgu, gerçek ve ilkelerin bütününe verilen ad, bilgi
    2. Öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile elde edilen gerçek, bilgi, vukuf
    3. İnsan zekasının çalışması sonucu ortaya çıkan düşünce ürünü.

    Örnek kullanım:
    Olay hakkında malumatım yok.
    konu hakkında bana malumat verilmedi.

    Cevap Yaz Arama Yap

    Tugcedogus

    • 2020-05-20 17:47:49

    Cevap :
    Sözlükte BİLİ Nedir:
    Bilgi, malûmat
    Cümle 1: Bunca zamanlar bilişip, ahir dönüp ayrılışıp. - Yunus Emre
    Cevap Yaz Arama Yap

    Tugcedogus

    • 2020-05-20 17:47:49

    Cevap :
    Sözlükte VUKUF Nedir:
    Anlama, bilme, bilgi
    Cümle 1: Yabanda bitmez sabanda biter. - Atasözü
    Cevap Yaz Arama Yap

    Tugcedogus

    • 2020-05-20 17:47:49

    Cevap :
    Sözlükte BİLİM Nedir:
    Bilim, bir konudaki olguların tanımlanarak, olgular arasında nedensellik ilişkisi kurup, bu ilişkileri teori olarak sunarak kanunlara ulaşmaktır. Bilim sayesinde, olayların olması, olmaması ve değişik şekillerde olması sağlanarak doğa olayları denetim altına alınabilir. Bilimsel araştırma yöntemi; sorunu belirleme, gözlem, hipotez, teori ve kanuna uluşmu gibi çeşitli evrelerden oluşur. Bilimsel araştırmayı, bilimsel düşünce yöntemi yardımıyla, olgulara dönük olarak sistemli faaliyetler bütünü olarak tanımlamamız mümkündür. “Bilim” sözcüğü ile genelde pozitif bilimler kastedilmektedir. Bu da doğa ve toplumsal bilimler olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Doğa bilimleri de fiziki ve biyolojik olmak üzere ikiye ayrılabilir. Fiziki bilimler cansız varlıkları incelerken, biyolojik bilimler canlıları konu alır. Toplumsal bilimler toplum içinde yaşayan insanları her yönüyle inceler. Bilimde önemli olan gerçeği bulmaktır. Gerçeğe giden yolda yansızlık ve doğruluktan uzaklaşmama çok önemlidir. Objektif olmak, duyguları, önyargıları zevkleri vb. gibi gerçeği görmemizi engelleyici inançlarımızı araştırmamızdan uzak tutmamız gerekir.

    Bilimsel Bilginin Basamakları

    Esas itibarıyla, modern bilim bilgiyi aşağıdaki basamaklar aracılığıyla kurar: a. Gözlem b. Deneyler c. Açıklama d. Genelleme ve tahmin a. Titiz gözlem Gözlem yapmak, aşağıda sıralanan basamaklardan adım adım ilerlemek demektir: • Olguların dikkatli bir şekilde gözlemlenmesi. • Kişisel fikirlerin bir kenara konması. • Spekülasyonları ve önceki bilgileri terk etmek. • İnançları, önyargıları, beklentileri ve hırsları terk etmek. • Mantıksal sorular sorulması. • Hipotezler önermek. b. Dikkatli deneysel olgu kontrolü Olgu kontrolü, uygun metodlar ve araçlara sahip deneyler aracılığıyla yapılır. Buradaki amaç, gözlemler ve olguların doğruluğunu kontrol etmek ve bu gözlemler ve olgular arasındaki ilişkileri göstermektir. Deneysel olgu kontrolü, aşağıdaki noktaları gerektirir: • Gözlemlerin farklı durumlarda ve farklı kişiler tarafından tekrar edilmesini. • Otoriteye boyun eğmeksizin, sonuçların cehalet üzerinde zafer kazanmasını. • Sebep ve sonuç arasındaki şüphe götürmeyen ilişkilerin gösterilmesini. • Sonuçların, net ve belirsizlik taşımayan bir şekilde gerçeği teyit etmesini. • Sonuçların ilüzyonlardan arınmış, gerçeğe uygun bir doğrulamasının yapılmasını. c. Dikkatli açıklama Bilim insanları açıklama yaptıklarında, aşağıdaki maddelere uymak zorundadırlar: • Daha önceki çelişen gözlemleri tartışmak. • Yeni gözlemler ile eski gözlemler arasındaki ilişkileri göstermek. • Belli bir sebebin neden belli bir sonucu olduğunu açıklamak. • Argümanla ilgili bir hata olmadığından emin olmak. d. Mantıklı bir şekilde genelleme yapmak ve tahminde bulunmak Bir bilim insanı, ancak belli bir sayıda doğrulanmış olgu keşfedildiğinde, akademik terminolojiyi kullanmak için genelleme ve tümevarım yapma aşamasına ilerleyebilir. O zaman, aşağıdaki maddeleri takip eder: • Gözlemleri genellemek. • Gösterilen olguların gerçeği tanımladığını kabul etmek. • Benzer durumlar için de geçerli olacak kanunlar ve kuramlar geliştirmek. • Olguların ve bunların ilişkilerinin evrimini, gelecekteki durumunu ve şeklini tahmin etmek.

    Antik çağlarda bilim

    Bilimin yazıdan daha önce ortaya çıktığı bilinmektedir. Bu sebeple, özellikle antik çağlardaki bilimsel buluş, görüş ve keşifleri incelemekte arkeolojinin önemli bir yeri vardır. Örneğin arkeolojik çeşitli keşiflerin incelenmesi sonrası tarih öncesi çağlardaki ilk insanların çeşitli gözlemler yaptığı saptanmıştır; örneğin mevsimleri takip etmişlerdir. Afrika'da bulunan ve MÖ 35000 ile MÖ 20000 yılları kökenli çeşitli bulgular, zamanı ölçmeye dair çeşitli denemelerin izlerini taşımaktadırlar. Bununla birlikte teknolojik gelişimin yanı sıra bilimsel etkinliklerin özellikle MÖ 2500 yılında yoğunlaştığı ve ivme kazandığı tespit edilmiştir. Bunun özellikle mimari birçok örneği bugün de görülebilir; Stonehenge gibi büyük yapılar belirli bilimsel ve teknolojik gelişim, özellikle de çeşitli gelişmiş matematik bilgileri olmaksızın yapılamayacak anıtlardır. Örneğin bu dönemdeki çoğu yapılar en azından Pisagor kuramı olmaksızın yapılamayacak yapılardır; buna ve benzeri diğer bulgulara dayanarak, Pisagor kuramının Pisagordan binlerce yıl önce insanlar tarafından bilindiği tespit edilmiştir. Nitekim antik Mısırlılar gibi birçok ulusta çok erken tarihlerde matematiksel etkinlikler görülmektedir. Antik Mısırlılar MÖ 4200 yılında 365 günlük bir takvim üretmiş oldukları gibi, MÖ 3100 yılı tarihli bir gürzde sayısal olarak milyonları ifade etmek için bir sistemin kullanıldığı görülmüştür. Antik Mezopotamya'da matematiksel etkinlik ve gelişimin varlığı, arkeolojik araştırmalarca elde edilen kil tabletler yardımıyla bilinmektedir. Mezopotamya'da zaman içinde iktidara gelen farklı krallıkların neredeyse tamamından matematiksel etkinliğin bulguları kalmıştır; MÖ 3. binyıldan Sümerlere ait, MÖ 2. binyıldan Akad ve Babillilere ait, MÖ 1. binyıldansa Asurlulara ait. Bunlara ek olarak daha sonra bölgede hakimiyet kuran Perslere ait MÖ 6. yüzyıldan 4. yüzyıla kadarki bir tarihe ait bulgular da mevcuttur. Mezopotamya'daki matematiksel etkinlikler çok çeşitlidir ve pratik sorunların ötesine de sıklıkla geçmiştir; lineer ve ikinci dereceden denklemlerin çözümünü içeren cebir çalışmaları ile çeşitli sayı kuramına dair çalışmalar yapılmıştır. Bunlara ek olarak bu topraklardaki farklı krallıklar tarafından zaman içinde sayı sistemi oldukça geliştirilmiştir. Sümerliler, antik Mısırlıların kullandığına benzer ondalık ekli bir sayı sisteminin temellerini atmışlar ve kullanmışlardır. Bu sistem daha sonraki dönemlerde farklı iktidarlar tarafından geliştirilmiş, Babillilerce 60 bazlı bir sisteme ulaşılmıştır. Ebers Papirüsü (yaklaşık MÖ 1550) Antik Mısır'daki tıbbî uygulamalar ve bilgileri içeren bir papirüstür. Papirüste tümörlerin ve apselerin cerrahi tedavisinden, depresyon ve deri hastalıklarına kadar çok çeşitli tıbbî konulara değinilmiştir. MÖ 3. binyılda Hint yarımadasında matematikle uğraşıldığı ve matematiksel hesapların yapıldığı bilinmektedir. Ayrıca bu matematiksel etkinlik büyük oranda ölçüm cetvelleri, ağırlık ve genel olarak ölçümler gibi konuları da içermekteydi. Bu dönemdeki matematiksel etkinliklerin genel olarak astronomi ile de ilişik olduğu öne sürülmüştür. Nitekim dinî açılar da barındıran, sıklıkla matematik gibi diğer bilim dallarıyla birlike yapılan astronomi çalışmaları antik çağdalarda büyük bir önem ve yer arz etmektedir. Astonomiyle ilişkili fenomenlerin matematiksel tezahürlerine antik Mezopotamya'daki bilimsel etkinliklerde rastlanmaktadır. Çin'de takvimsel ihtiyaçlara karşılık verecek astronomi faaliyetleri olduğu gibi, Mezopotamya'da matematiksel gelişimden yararlanılarak gezegenlerin döngülerine, pozisyonlarına dair hesaplamalar yapılmaktaydı. Matematiksel gelişimden ayrık bir biçimde astronomi çalışmaları ve anlayışı Orta Amerika merkezli Maya uygarlığında kendisine yer bulmuştur; özellikle takvimsel çalışmalar ve güneş ve ay tutulmalarının hesaplanması önemli yer tutmuştur. Bunların dışındaki bilimlerin de kökenlerini antik çağda bulmak mümkündür. Örneğin biyoloji uygarlığın gelişiminden çok önceleri toplumsal anlamda önemli bir rol almış, özellikle tarım açısından çok çeşitli gelişmeler olmuş, insanlar birçok hayvanı evcilleştirmiştir. Bitkilerin incelenmesi sonucu birçok şey keşfedilmiştir; örneğin arkeolojik bulguların Babillilerin hurma ağacının eşeyli ürediğini keşfetmiş, polenlerin eril olduklarını ve polenlerin dişil bitkilere aktarılarak üremenin sağlanabileceğini kanıtlamışlardır. Antik çağlarda ayrıca biyolojiyle birlikte olarak tıbbî çalışmalar da yapılmış, Çin, Mısır ve Hint yarımadasındaki çeşitli uygarlıklar farklı şifalı bitkileri belirli tıbbî ve anatomik sorunlar için kullanmışlar, bu kullanımlarını zaman zaman yazıyla da ifade etmişlerdir. Tıbbın yanı sıra, kimya, coğrafya ve jeoloji gibi bilimler de özellikle Çin'de büyük ölçüde gelişmiştir.

    Bilim ve felsefe

    İlk çağlardaki filozofların dünyayı ve etrafı anlamaya çalışması, merak duyguları, belirli kriterlerin doğmasına ve bunların çeşitli ideolojilere dönüşmesine yol açmıştır. Bilimin temelleri atılıncaya kadar, tartışma ve deney olgusu insanlar tarafından geliştirilmiş ve bu bir arayış haline dönüşmüştür. İlk dönemlerde belirgin bir felsefe-bilim ayrımı yoktur ve birçok büyük bilim adamı aynı zamanda filozoftur. Deneyin ve sonucun klişe haline gelmesi bilimin artık istenilebilir düzeye gelmesini sağlamıştır. 19. yy a kadar gelişme kateden bilim aslında kendi içinde bir savaş vermiş, birçok özgün araştırmacı, düz mantıkla hareket eden ortaçağ liderlerine yenik düşmüştür. Aristo'nun fiziğinden daha farklı düşüncelere sahip olan Galileo kendi zamanının bilim adamlarıyla ters düşmeye başlamıştı. Bilim, tarihi sürecinde bu tip sahnelere sürekli tanık olmuş, deney ve gözlem sonucunda çöken kanunların yerini başkaları almıştır. Gerçek ve varlığın amacını soruşturan felsefe sistematik düşünmeyi gerektirmektedir. Klasik antik çağ felsefesiyle başlayıp, Thales, Anaximenes,Pythagoras, Demokritos, Gorgias, Empedokles, Heraklitos, Parmanides, Sokrates, Plotinos, Platon ve Aristoteles gibi filozoflar, gitgide gelişen ve şekillenen felsefi soruların şekillenmesini sağlamışlardır. Din odaklı Ortaçağ felsefesinde Hıristiyanlığın kendisine bir aracı olarak kullandığı felsefe, Tanrı, bilgi, inanç eksenlerinde yoğun şekilde kullanılmıştır. Aydınlanma Çağı'nda yapılan felsefede akıl ön plana çıkmıştır. Düşünce sistemindeki temel görüş, insan aklının aydınlattığı kesin doğrulara ve bilgiye doğru ilerlemektir. Geçiş dönemi felsefesi olarak bilinen Rönesans felsefesi, bilimde ve düşünce sistemindeki yeni gelişmelerin yer aldığı bir dönemi kapsar. Yeniden doğuş manasına gelen rönesans, önceki çağlardan çok farklı bir düşünce sistemine geçişin köprüsü konumundadır. Bilim ve felsefenin ayrışması modern çağa yaklaşırken iyice belirginleşmiş, bununla birlikte felsefe ile bilim tamamen birbirinden kopmamış ve gerek genel olarak bilimin felsefesi olan bilim felsefesi gerekse bilim dallarının tek tek felsefî yönden incelendiği felsefe dalları (örneğin fizik felsefesi) varlığını sürdürmekte ve gerek bilim gerekse felsefe alanlarında önemli roller oynamaktadır.

    Bilim dallarının gelişimi

    Nikolas Kopernik'in Güneş merkezli modelini anlattığı başyapıtı De revolutionibus orbium coelestium'dan ortaya attığı modelin bir çizimi. Gök bilimi, bilim dalları arasında en eski olanlardandır ve özellikle antik çağdalarda en yoğun anlamda icra edilen, bilimlerin anası olarak görülen bir bilimdir. İnsanların gökyüzüne olan ilgisi, yukarıda asılı duran cisimleri incelemeye itmiş ve teleskobun bulunmasıyla bu gözlemler daha etkin bir hâl almıştır. Babilli olgusal astronomlara nazaran Yunan astronomları, matematiksel ayrıntıları özümseyerek bu bilimin gelişmesinde temel noktaları oluşturmuşlardır. Roma İmparatorluğu'nun iktidarı altındaki Mısır'da yaşamış olan Batlamyus özellikle astronomi tarihi ve genel olarak bilim tarihi açısından önemli bir konuma sahiptir. Daha sonraları İslam astronomları tarafından el-Mecisti olarak anılacak olan Hè Megalè Syntaxis yani "Büyük Derleme" isimli astronomi konulu eseri Orta Çağ boyunca genel geçer kabul gören astronomi eseriydi ve yazarı olarak Batlamyus neredeyse mitik bir statüye getirilmişti. Batlamyus'un evren modeli geosantrik yani yermerkezciydi ve uzun yıllarca kabul gören bu sistemden güneş-merkezli bir sisteme geçiş tartışmalar doğurmuştur. Polonyalı bir astronom olan Nikolas Kopernik, dünyanın ve diğer gezegenlerin, güneş etrafında döndüklerini açıklamış; heliyosantrik yani güneş-merkezli bir sistem ortaya atmıştır. Copernicus'un sistemini Commentariolus isimli bir risale ile arkadaşlarına tanıtmış daha sonra sistemini, Papa III. Paulus'a ithaf ettiği ayrıntılı bir şekilde başyapıtı sayılacak De revolutionibus orbium coelestium isimli eserinde açıklamıştır. Bu astronomi biliminde yeni bir dönem açılmasına sebep olmuştur. Teleskobu geliştirmesi, yaptığı astronomik gözlemler ve Kopernik'in sistemine verdiği destek ile tanınan İtalyan bilim adamı Galileo Galilei de astronomi ve fizik tarihi için önemli birisidir ve zaman içerisinde modern gözlemsel astronominin babası ve modern fizik biliminin babası gibi atıflara mazhar olmuştur. 1671 de ilk aynalı teleskopu yapan matematik ve fizikçi Isaac Newton uğraştığı bilim dallarının gelişmesine çok fazla katkıda bulunmuş diferansiyel ve integral hesabın temellerini atmıştır. Ayrıca Newton'un 5 Temmuz 1687'de yayımladığı, Doğa Felsefesinin Matematiksel İlkeleri kitabı klasik mekaniğin temellerini oluşturan Newton'ın hareket yasaları ve yer çekimi gibi önemli konuları içerir. Alman teorik fizikçi Albert Einstein enerjinin ışık hızının karesiyle kütlenin eşit olduğunu E=mc² formülüyle ispatladı.Genel görelilik kuramı ve İzafiyet teorisi ile kütlenin uzay zamanı büktüğünü ve zaman,mekan,hareketin birbiriyle bağımlı olduğunu ispatlayıp brown hareketi ile atomun varlığını kanıtladı. Leopold Infeld'la birlikte yazdığı Fiziğin evrimi kitabı ile kuantum ve mekan gibi konuları içerir.
    Cevap Yaz Arama Yap

    Tugcedogus

    • 2020-05-20 17:47:49

    Cevap :
    Sözlükte İLİM Nedir:
    Bilim:
    Cevap Yaz Arama Yap

    Kolay Bulmaca Cevabı Bulma Robotu

    Cevap Yaz

    Bilgilendirme: Bulmaca sözlüğümüzde Haberturk, Hürriyet, Sözcü ve Posta gazetesinin günlük kare ve çengel bulmacalarının cevapları ve Bulmacahane, CodyCross, Words Of Wonders Guru, WOW Guru gibi bulmaca oyunlarının cevapları yayınlanmaktadır. Ayrıca diğer gazete bulmaca cevapları, bulmaca kitabı, çapraz, karışık bulmaca cevaplarınıda sözlüğümüzde bulabilirsiniz. Bulmaca sözlüğümüzden arama yaparak bulmaca sorunuzdaki cevabı kolayca bulabilirsiniz. Eğer cevap henüz sitemize eklenmemiş ise soru sor butonuna tıklayarak hemen cevap verilmesini sağlayabilirsiniz.

    Yakın zamanda para ödüllü online bulmaca çözebileceğiniz bulmaca servisimiz yayına alınacaktır. Günlük, haftalık, aylık ve yıllık olarak en iyi bulmaca çözenler listelerimiz olacak.

    Sözlüğümüzde cevabını bulabileceğiniz bulmaca çeşitleri: CodyCross bulmaca soruları, çengel bulmaca, kare bulmaca, sudoku bulmaca, rakam bulmaca, kelime şifre bulmaca, altıgen çengel bulmaca, halka bulmaca, sözcük avı, yapboz bulmaca, labirent bulmaca, mozaik bulmaca, resimli kelime bulmaca, 7 farkı bulun, lekare bulmaca ve kim milyoner olmak ister soruları ve cevapları.

    Ayrıca bulmaca cevapları sözlüğümüzde aradığınız kelimenin eş anlamı, mecazen ve mecaz anlamları, eski dildeki karşılıkları, osmanlıca karşılıklarıi, zıt anlamlarını bulabilirsiniz.

    Unutmayın bulmaca çözmek zekanızı geliştirdiği gibi çağımızın en kötü hastalıklarından biri olan alzheimer içinde doktorlar tarafından en önerilen çözümlerden biridir. Şimdiden güzel, sağlıklı günler dileriz..



    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.