Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

Birincil iletişim nedir

birincil iletişim nedir

Bu soruya 5 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    Hera

    • 2020-12-13 16:59:36

    Cevap : Birincil grubun amacı belli tek veya birkaç amacı gerçekleştirmeye yönelik değildir; onun yerine bireylerin toplam yaşamıyla ilgili olarak destek ve anlayış temeli üzerine kurulmuştur. Bu nedenle birincil gruplarda ilişkiler kişisel ve senli benli gerçekleşir.Birincil gruplarda iletişim, grup üyelerinin istediği zaman ve grup amaçlarının gerektirdiği ölçüde gerçekleşebilir. Ayrıca, bu tür gruplarda her grup üyesi kaynak ve alıcı olma özelliğine sahiptir. Duygusal doyum önemli bir yer tutar

    Diğer Cevaplara Gözat
    Cevap Yaz Arama Yap

    Zeus

    • 2020-12-13 17:05:40

    Cevap : Birincil Gruplar: Üyeleri arasında yoğun iletişimin, etkileşimin, paylaşmanın olduğu, ilişkilerin yüz yüze şekillendiği ve üyelerin duygusal açıdan kendilerini bağlı hissettiği gruplardır.
    1. Grup üyeliği, gönüllülüğe, bir arada olmadan alınan keyfe bağlı olduğu kadar, zorunluluğa da dayalı olabilir.
    2. Aile, arkadaş grupları, akrabalar, üyeleri arasında yoğun etkileşim ve bağlılık bulunan sosyal yapılar birincil gruplara örnektir.
    Cevap Yaz Arama Yap

    Zeus

    • 2020-12-13 16:57:17

    Cevap : İçten, samimî, yüz yüze ilişkilere dayanan iki veya daha çok insandan meydana gelen topluluk 
    Cümle 1: Hiddetle saçlarınadan yakaladığı gibi, bir temiz dayak attı. - E. E. Talu
    Cevap Yaz Arama Yap

    Zeus

    • 2020-12-13 17:04:37

    Cevap :

    Birincil Gruplarda İletişim

    Birincil grupların üyeleri üyelik ve bizlik duygusuna sahiptirler. Kendileri biz kavramıyla herhangi bir olaya yaklaştıkları için grup dayanışmasının yüksek olduğu gruplardır. Bu gruplar içerisinde insanlar sıcak, dost bir ortamda yaşarlar ve her istediklerini yapabilme özgürlüğüne sahiptirler. Böylece insanlar, bu grup içerisinde sosyal yaşamın ne olduğunu öğrenirler. Bu grup üyeleri arasında güven verici ilişkiler kurulur. Bu tür ilişkilere ise birincil ilişkiler denmektedir. O halde birincil gruplar birincil ilişkiler üzerine kurulu olan ve bu tür ilişkileri sürdüren gruplardır.  Birincil ilişkilerin en saf biçimini ailede görmekteyiz. Bu grubun üyeleri birbirlerine birtakım zorunluluklar ve kurallarla bağlı değillerdir. Her üye rolünün ve sorumluluğunun bilincindedir ve bunu zorlama ile ya da bir menfaat karşılığı olarak yapmaz. İçten gelerek ve hiçbir karşılık beklemeksizin yapar. Sonuç olarak birincil ilişkilerde, bir takım duygusal yatırımlar ve bağlar bu ilişkilerin başarısı için gerekli olmaktadır.

     

    Birincil grupların üç temel fonksiyonu vardır. Birincisi yakın ilişkiler yoluyla duygusal destek sağlar.İkincisi önemli fonksiyonu birincil grupların toplumsallaşma sürecine olan katkılarıdır. Üçüncü olarak da birincil gruplar uyumu kolaylaştırır ve toplumsal kontrolü olanaklı kılar.

    Cevap Yaz Arama Yap

    Zeus

    • 2020-12-13 17:13:16

    Cevap :

    Birincil Gruplarda İletişim Yapısı:

    Birincil gruplar, bireylerin yakın ilişkilerine dayanan gruplardır. Birincil gruplarda ilişkiler içten, yakın, kişisel, yüz yüze, tüm kişilikleriyle katıldıkları ilişkilerdir. Söz konusu gruplarda, üyelerin her birinin, üzüntüleri, neşeleri başarı ve başarısızlıkları tüm grup üyelerinin ilgi alanına girer.

    Birincil (İnformel) gruplarda grup üyelerinin istediği zaman ve grup amaçları gerektirdiği ölçüde iletişim gerçekleşebilir. Ayrıca, bu tür gruplarda her grup üyesi kaynak ve alıcı olma özelliğine sahiptir. Duygusal doyum önemli bir yer tutar.

    Bu gruplarda herkes birbirini tanır. Üyeler arasında statü farkı azdır. Yardımlaşma, dostluk ve sevgi bağları insanları birbirine bağlar. İnsanlar, bu gruplar içinde sıcak ve dostça bir ortam içinde yaşarlar. Birbirlerini güvenirler. Bu grupların üyeleri, birbirlerine resmî
    kurallarla bağlı değildirler. Denetim daha çok gelenek, görenek, töre ve âdetlere dayanır.

    Ayıplama, kınama ve dışlama gibi yaptırımlar yaygındır. Her üye, rolünün ve sorumluluğunun bilincindedir ve bunu zorlama ya da bir çıkar karşılığında yapmaz. Grubun gereksinimlerinin giderilmesi için çalışır. İnsanlar arasında "biz" duygusu güçlüdür. Grubun çıkarı, bireysel çıkarlardan önde gelir.

    Aile, oyun grupları, arkadaşlık, akran grupları, komşuluk ilişkileri birincil gruplara örnek oluştururlar.

    Birincil grup olmanın temel koşulu, grup üyelerinin tüm kişilikleriyle etkileşime girmeleridir. Her üyenin bireysel farklılıkları, kendine özgü ve tek oluşları, grup bütünlüğüne kişilik katmaktadır. Grupta yer alan, her bir üyenin, başarıyla gerçekleştirebileceği hizmetler vardır ki, bunlar birleşerek grup bütünlüğünü sağlar. Burada, bireyin kişiliğinin, birçok yönüyle iletişime girmesi, birincil ilişkilerin kurulmasını kolaylaştırmaktadır. Grup üyeleri arasında birlik beraberlik duygusu önem taşır.

    Birçok alanda insan ilişkileri, birinci grup niteliği kazanamayabilir. Yolculuk için bilet almak amacıyla otobüs terminaline giden kişi, bilet aldığı kişiyle yüz yüze olduğu hâlde, bu kişiyle ilişki birincil grup etkileşimine girmez. İlişki yüz yüzedir ama, her iki insan da, belirlenmiş kurallar, hatta bilinen cümleler ve ölçüler çerçevesinde konuşmaktadırlar. Bu kişiler yüz yüze olmalarına rağmen aralarında duygusal hiç bir bağ, yakınlaşma, beraberlik duygusu bulunmayabilir. Bu örnek olayda yer alan, iki kişi de kişiliklerinin sadece işle ilgili yönüyle sınırlı iletişim kurarlar. Kişiliklerinin diğer yönlerini etkileşime katmazlar.

    Evlilik ilişkileri, farklı bir yapı göstermektedir, burada eşler, bütün varlıklarıyla, karşılıklı ilişkiler içinde iletişim kurarlar. Eşler, birbirinin mutluluğu ve iyiliği için gerekeni yapmaya hazırdırlar ya da ilke olarak öyle olmaları gerekir. Böylece, bu düzeyde etkileşime giren eşler, birincil grup oluşturmaktadır. İnsan ilişkilerinin çoğu aile, okul, arkadaş grupları vb. gibi ortamlarda gerçekleşir. Birçok özellikleri dikkate alındığında aile, birincil gruba iyi bir örnek oluşturur. Aile, tarih boyunca tüm toplumlarda görülen evrensel bir gruptur. Aile, özel işlevlere sahip ve bu işlevleriyle toplumun görevlerini yerine getirmesinde katkısı olan bir sosyal kurumdur.

    Ailede ilişkiler, informal (samimi, resmî olmayan) bir hava içinde, genelde yüz yüze ve yakın beraberliklere dayalıdır. İnsanlar birlikte yaşadıkları, birlikte çalıştıkları kişilerle saygıyı, sevgiyi, umut ve beklentileri paylaştıkları; yakın, dostça ve içten beraberlikler kurdukları oranda birincil grubun üyesi olabilirler. Aile, komşular ve oyun grupları yapı bakımından birincil ilişkilerin kurulmasını kolaylaştırıcı niteliktedirler. Ancak, bu gruplarda iletişim yolları kapalıysa ve insanların kişiliklerini bütünüyle dikkate almıyorsa, istenen ilişkiler kolay kolay kurulamaz.

    Arkadaş grupları da birincil gruplardır. Bu gruplarda ilişkiler duygusal ve yüz yüzedir. Kişiler, birbirlerinin kişiliklerinin bütünü hakkında bilgi sahibidirler. Arkadaş grupları, öncelikle toplumsallaştırma işlevini yerine getirirler. Toplumun değer ve normlarını üyelerine aktarırlar. İnsanlarda bir yere ait olma, bir bütünün parçası olma gereksinimini karşılarlar. 

    Bireylerin kişisel ilgi ve yeteneklerini tanımasına yardımcıdırlar. Bu ilgi ve yeteneklerin arkadaşlık ve dostluğa dayanan ilişkilerle geliştirilmesine katkıda bulunurlar Yıl 1923 Avrupa’da diktatörlerin ayak sesleri. TBMM karışık. Bakanlar Kurulu çekilmiş, yenisini oluşturmakta güçlük çekiliyor. İçeride de diktatörlük için uygun ortam. Mustafa Kemal Atatürk ise 28 Ekim akşamı İsmet Paşa ile 1921 Anayasası’nın maddeleri üzerinde çalışıyor. 29 Ekim 1923,TBMM’de O’nun önerdiği maddelerden biri okunur.’’Türkiye Devleti’nin Hükümet biçimi Cumhuriyet’tir. İtiraz edenler olsa da bu madde kabul edilir. Sonra O, oybirliğiyle Cumhurbaşkanı seçilir. ‘’Yaşasın Cumhuriyet ‘’sesleri arasında kürsüye gelir, konuşur. Konuşmasının bir yerinde der ki:’’Her zaman sayın arkadaşlarımın ellerine çok içtenlikle ve sıkıca yapışarak onların varlıklarından kendimi bir an bile ayrı görmeyerek çalışacağım. Her zaman ulusun sevgisine dayanarak hep birlikte ileriye gideceğiz. Türkiye Cumhuriyeti mutlu, başarılı ve muzaffer olacaktır. O tek lider olabilecekken ‘’arkadaşlarının ellerine yapışmayı’’seçer. Bugünün liderleri için ondan daha iyi örnek alınacak biri yoktur.

    Yaşamın her döneminde, arkadaşlık, özel öneme sahip olmakla birlikte, ergenlik dönemindeki genç için çok daha özel anlam taşımaktadır. Ergenlik, yetişkinlik ve yaşlılık dönemlerinde de arkadaş grupları önemlidir. Ergenlik döneminde, arkadaş çevresinin değerleri, ergenin meslek seçimi ve kimlik oluşumu üzerinde etkili olur. Yetişkinlik döneminde arkadaş çevresi, kişinin üzüntü ve sorunlarını paylaşıp azaltır, sevinçlerini artırır. Yaşlılık döneminde ise yalnızlık duygusunu önler.

    Arkadaş gruplarının üyeleri, anlayış ve deneyim bakımından birbirlerine yakın düzeydedirler. Bu kişiler, güçlü bir biz duygusu taşır ve grup çıkarları bireysel çıkarlardan önde gelir.Grup içi anlaşmazlıklar; anlaşma, uzlaşma ve uyum içinde çözülür. Arkadaşsızlık; sosyal ilişkilerden kopma, insanları tanıyamama, görüş açısını geliştirememe gibi tehlikelere zemin hazırlayabilir. İnsanlar ortak yönleri çok olan kişileri tanıyarak, onlarla gruplar oluştururlar. Ortak amaç ve değerler üzerine kurulmuş gruplara üye olmak, dost ve arkadaş edinmeyi kolaylaştırır ve güven duygusunu artırır. Arkadaşlık, bağlılık, sağduyu, umut ve beklentilere saygıyı öngörür. Kişilerin özelliklerini, üstün ve eksik yönleriyle olduğu gibi kabul etme, arkadaşlık döneminin önemli bir özelliğidir. Birlikte plânlanıp yürütülen etkinlikler; güncel konuları tartışmaktan başlayarak, birlikte izlenen sanat etkinlikleri, gezi ve eğlence türü uğraşlara kadar geniş alanları kapsamaktadır. Bu şekilde, çeşitli etkinliklere katılma, gençlerin toplumsal ihtiyaçlarını gidermede, dengeli yaşama alışkanlığı kazanmada önemli rol oynar.
    Yaşadığımız kentin çeşitli semtlerinde yaşamakta bulunan yakınlarımıza ulaşmak için saatler gerekebilir. Fakat komşularımıza bir iki dakika içinde ulaşabilme şansımız vardır. Böylece, komşuluk acil durumlarda, yalnızlığı paylaşma ihtiyacında, güvenlik duygusunun
    sağlanmasında çok önem taşımaktadır.Bu denli öneme sahip komşuluk ilişkilerinin, kurulması ve korunması özen ister.

    Akrabalık bağı, hem insan davranışlarının belirlenmesinde hem de grupların oluşmasında etkilidir. Günümüzün çağdaş toplumlarında akrabalık hem anne hem baba kanalıyla geçmektedir. Çocuk hem annesinin hem de babasının akraba grubuna girmektedir. Akrabalık
    bireylere belli haklar ve yükümlülükler getirir. Akrabalığın sonucu olarak kişiye geçen değerler şunlardır: Mülkiyetin geçişi (miras), resmî konumun geçişi (kralın büyük oğlunun kral olması gibi) ve akrabalık grubu içindeki üyeliğin geçişi (dayı, amca, hala olmak gibi). Bunun yanında, birincil gruplarda, birincil ilişkilerin kurulabilmesi bazı koşullara bağlıdır.

    Bu koşulları şöyle sıralayabiliriz:
    1. Derinliğine ve Genişliğine İletişim Kurabilme
    Birincil ilişkilerde iletişim alanı, tek yönlü olmaktan kurtarılmalı, çok yönlü bir niteliğe kavuşturulmalı, iletişimde çok kesin sınırlar koymaktan da sakınılmalıdır.
    Normalde, iletişimde konuşma, oldukça önemli bir yere sahiptir. Ancak konuşma, iletişim için tek yol değildir. Çok yönlülük hem kapsam, hem de yöntem dikkate alınarak sağlanmalıdır. Bu anlamda , sözel olmayan yollarla iletişim zenginleştirilmelidir. Jest ve mimikler, (el ve yüz hareketleri) bu alanda başvurulabilecek önemli yollar arasında sayılabilir. Bazen, insan ilişkilerinde, anlamlı bir bakış, bir dokunuş, gülümseyiş, duygu ve düşünceleri yansıtmak da kolay iletişim kurmayı sağlamaktadır.

    Birincil gruplardaki iletişim, ikincil gruplardaki iletişimden oldukça farklıdır. Bilindiği gibi duygu, inanç ve düşüncelerin ifade biçimi, diğer insanları etkilemektedir. Bu öneminden dolayı, birincil ilişkilerin doğmasına yardım edecek anlamlı bir yol izlemekte büyük yarar
    vardır. Her ne kadar iletişim, her zaman fikir birliğine ulaşmayı garantileyemezse de, anlaşmayı sağlayacak koşullar sağlanabilir. İletişim içeriği, derin ve geniş bir alanı kapsayabilirse, birincil ilişkiler kurulabilir. Böylece birincil gruplar, olumlu değerlerin gelişimini sağlayacak niteliğe kavuşmuş olurlar.
     
    Birincil gruplarda birlik ve beraberlik duygusu, bir başka ifadeyle "biz" duygusunun doğması, arzulanan sonuç olmasına karşın, zaman zaman olumsuz, hatta düşmanca duyguların doğuşuna yol açabilmektedir. Örneğin, bir spor takımı taraftarları, "biz" duygusundan hareketle diğer spor takımının taraftarlarına düşmanca duygular geliştirebilirler İletişim, istenen düzeyde kurulamadığı takdirde üyeler mutsuzluk ve umutsuzluğa kapılırlar. Bu duygular, istenmediği halde, kişilerarasında nefret ve düşmanlıkların doğup büyümesine
    neden olmaktadır.

    2. Kişisel Doyum
    Bireyler, bir gruba girmekle, kişisel güvenlik duygusuna kavuştuklarına inanırlar. Bu tür ilişkilerde, sonuçtan çok, yaşantılar önemlidir. Örneğin, bir kişinin işi, ailesinin geçimini sağladığı için önem taşıyabilir. Ancak, kendisi için hiç de doyum kaynağı olmayabilir. Bir başka insan içinse, işi çok büyük doyum kaynağı olabilir ve işinde birincil ilişkilerin kurulması, onun bu doyum sınırını yükseltebilir. Ancak, işi çok iyi bir gelir kaynağı değildir. Ayrıca, grubun küçük oluşu, birincil ilişkilerin kurulmasını kolaylaştırmasına karşın, birincil ilişkilerin kurulması için tek koşul değildir. Grubun büyük olması da her zaman birincil ilişkilerin oluşmasına engel oluşturmaz. Araştırmalar, bazen koskoca bir mahallenin bile çok yakın ilişkiler içinde olabileceğini göstermektedir. Hatta, ortak bir tehlike söz konusu olduğunda, bir ulus bile, birincil ilişki içine girebilir. 

    Kısaca, birincil gruplar, yakın ilişkiler içinde, bireylerin ihtiyaçlarını dikkate alan ve doyum sağlayan ilişkiler sunarlar ve üyelerini kişisel doyuma ulaştırırlar.
    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz




    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.