Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

Bulmacada Belirteç

Bulmacada Belirteç sorusunun cevabı nedir?

Bu soruya 1 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    Zeus

    • 2021-01-27 07:55:02

    Cevap :
    Bulmacada 'Belirteç' nedir sorusunun cevabı:
    Kare ve çengel bulmacada sorulan 'Belirteç' sorusunun yanıtı birden fazladır. Bu nedenle bulmacanızdaki boşluk sayısına ve harf dizilişine göre aşağıdaki cevaplarımızdan birini seçmelisiniz.


    İşte cevaplar:
    1. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 4 harfli ise cevaba ZARF yazabilirsiniz.
    2. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 6 harfli ise cevaba AYIRAÇ yazabilirsiniz.
    3. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 7 harfli ise cevaba NİTELİK yazabilirsiniz.
    4. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 3 harfli ise cevaba YER yazabilirsiniz.
    5. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 4 harfli ise cevaba ZARF yazabilirsiniz.
    6. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 4 harfli ise cevaba ÖLÇÜ yazabilirsiniz.
    7. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 6 harfli ise cevaba AYIRAÇ yazabilirsiniz.
    Diğer Cevaplar:
    1. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba Sarma yazabilirsiniz.
    2. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba Kılıf yazabilirsiniz.
    3. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 3 harfli ise cevaba Kap yazabilirsiniz.
    4. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 7 harfli ise cevaba Reaktif yazabilirsiniz.
    5. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba Miyar yazabilirsiniz.
    6. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 8 harfli ise cevaba Belirteç yazabilirsiniz.
    7. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 6 harfli ise cevaba Kalite yazabilirsiniz.
    8. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 2 harfli ise cevaba İz yazabilirsiniz.
    9. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 8 harfli ise cevaba Sandalye yazabilirsiniz.
    10. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba Mahal yazabilirsiniz.
    11. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 4 harfli ise cevaba Alan yazabilirsiniz.
    12. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba Konum yazabilirsiniz.
    13. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba Durum yazabilirsiniz.
    14. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba Arazi yazabilirsiniz.
    15. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 4 harfli ise cevaba Arsa yazabilirsiniz.
    16. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 4 harfli ise cevaba Önem yazabilirsiniz.
    17. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba Makam yazabilirsiniz.
    18. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba Görev yazabilirsiniz.
    19. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 4 harfli ise cevaba Ülke yazabilirsiniz.
    20. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba Mekan yazabilirsiniz.
    21. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba Dünya yazabilirsiniz.
    22. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 7 harfli ise cevaba Vaziyet yazabilirsiniz.
    23. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba Sarma yazabilirsiniz.
    24. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba Kılıf yazabilirsiniz.
    25. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 3 harfli ise cevaba Kap yazabilirsiniz.
    26. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba Vezin yazabilirsiniz.
    27. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 6 harfli ise cevaba İtibar yazabilirsiniz.
    28. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba Değer yazabilirsiniz.
    29. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba Ölçüt yazabilirsiniz.
    30. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba Mizan yazabilirsiniz.
    31. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 7 harfli ise cevaba Reaktif yazabilirsiniz.
    32. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba Miyar yazabilirsiniz.
    33. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 8 harfli ise cevaba Belirteç yazabilirsiniz.
    ZARF kelimesinin Eş Anlamlıları:
    1. Sarma (5 harfli)
    2. Kılıf (5 harfli)
    3. Kap (3 harfli)
    AYIRAÇ kelimesinin Eş Anlamlıları:
    1. Reaktif (7 harfli)
    2. Miyar (5 harfli)
    3. Belirteç (8 harfli)
    NİTELİK kelimesinin Eş Anlamlıları:
    1. Kalite (6 harfli)
    YER kelimesinin Eş Anlamlıları:
    1. İz (2 harfli)
    2. Sandalye (8 harfli)
    3. Mahal (5 harfli)
    4. Alan (4 harfli)
    5. Konum (5 harfli)
    6. Durum (5 harfli)
    7. Arazi (5 harfli)
    8. Arsa (4 harfli)
    9. Önem (4 harfli)
    10. Makam (5 harfli)
    11. Görev (5 harfli)
    12. Ülke (4 harfli)
    13. Mekan (5 harfli)
    14. Dünya (5 harfli)
    15. Vaziyet (7 harfli)
    ZARF kelimesinin Eş Anlamlıları:
    1. Sarma (5 harfli)
    2. Kılıf (5 harfli)
    3. Kap (3 harfli)
    ÖLÇÜ kelimesinin Eş Anlamlıları:
    1. Vezin (5 harfli)
    2. İtibar (6 harfli)
    3. Değer (5 harfli)
    4. Ölçüt (5 harfli)
    5. Mizan (5 harfli)
    AYIRAÇ kelimesinin Eş Anlamlıları:
    1. Reaktif (7 harfli)
    2. Miyar (5 harfli)
    3. Belirteç (8 harfli)
    Alternatif Cevaplar: Nitelik - Yer - Zarf - Ölçü - Ayıraç
    Sözlükte ZARF Nedir:
    Zarf (Belirteç) : İsimlerin varlıkları ya da kavramları karşıladığını, fiillerin ise hareketleri, oluşları karşıladığını belirtmiştik. Varlıkların nasıl belli nitelikleri varsa, fiillerin de belli nitelikleri vardır. İsmin niteliğini bildiren sözcüklere sıfat demiştik. Fiillerin niteliğini bildiren sözcüklere de zarf diyoruz. “Güzel bir evde oturmak istiyorum.” cümlesinde “güzel” sözcüğü “ev” isminin niteliğini bildiriyor, onun nasıl olduğunu açıklıyor. Öyle ise bu sözcük sıfat görevindedir. Aynı sözcük; Bu ev uzaktan daha güzel görünüyordu.” cümlesinde “görünmek” fiilinin nasıl olduğunu bildiriyor. İşte bu durumda “güzel” sözü zarftır. Kısaca zarflar fiillerle ilgili sözcüklerdir. Bunun dışında, sıfatın, adlaşmış sıfatın veya başka bir zarfın derecesini bildiren zarflar da vardır.

    1. Durum Zarfları

    Fiilin durumunu yani nasıl yapıldığını bildiren sözcüklerdir. Fiile sorulan “nasıl” sorusuna cevap verir. O, hızlı koşardı. (Nasıl koşardı?) Çok tatlı gülümsüyor. (Nasıl gülümsüyor?) Bu günler zor geçecek. (Nasıl geçecek?) cümlelerinde altı çizili sözler durum bildiren zarflardır. Bu sözcüklerden sonra isim gelseydi sözcükler sıfat olacaktı. Zarfın mutlaka fiillerden önce gelmesi şart değildir. Zarfla fiil arasına başka sözcükler girebilir. “Dışarıdan kesik kesik köpek havlamaları geliyordu.” cümlesinde “kesik kesik” zarfıyla onun nitelediği fiil arasına başka öğe girmiştir. Elbette bu zarfın özelliğini değiştirmez.

    2. Zaman Zarfı

    Fiilin ne zaman yapıldığını bildiren sözcüklerdir. Fiile sorulan “ne zaman” sorusuna cevap verir. Tatilden dün dönmüşler. Akşama bizde toplanıyoruz. Artık buradan gitmelisin. cümlelerinde altı çizili sözcükler fiilin zamanını bildirdiklerinden zarf görevindedirler.

    3. Yer - Yön Zarfı

    Fiilin yöneldiği yeri bildiren sözcüklerdir. Fiile sorulan “nereye” sorusuna cevap verir ve ek almaz. Bu tür zarfların sayısı bellidir. “Yukarı çık, ben de geliyorum.” cümlesinde, fiile “Nereye çık?” diye sorarsak, “yukarı” cevabı gelir. Ek de olmadığına göre yer - yön zarfıdır. Eğer cümle “Yukarıya çık.” şeklinde olsaydı, sözcük isim görevinde kullanılmış olacaktı. Aşağı indi. Öte gitti. Geri geldi. Beri geldi. İleri gitti. Dışarı çıktı. İçeri girdi. cümlelerinde altı çizili sözcükler yer zarflarıdır.

    4. Azlık - Çokluk (Miktar) Zarfları

    Zarflar içinde çok değişik özellikler gösteren sözcüklerdir bunlar. Fiilin, sıfatın, zarfın, adlaşmış sıfatın miktarlarını bildirebilen geniş bir kullanım alanına sahiptir. Bu zarflar “ne kadar” sorusuna cevap verir. “Pastadan biraz alabilir miyim?” cümlesinde “alabilir miyim” fiiline “Ne kadar” sorusunu sorarsak “biraz” cevabı gelir. İşte fiilin miktarını bildiren bu sözcük zarftır. Bu tür zarflar sıfata sorulan “ne kadar” sorusuna da cevap verebilir. Örneğin; “Çok güzel bir kitaptı.” cümlesinde “kitap” isimdir. “Nasıl kitap?” diye sorarsak “güzel” sıfatı cevap verir. “Ne kadar güzel?” diye sorarsak “çok” cevabı gelir. İşte sıfatın derecesini bildiren “çok” sözcüğü zarftır. Çünkü burada çok olan güzelliktir. Bu tür zarflar, başka bir zarfın derecesini de bildirebilir. Bu durumda zarfa sorulan “ne kadar” sorusuna cevap verir. “Çok hızlı koşuyor.” cümlesinde “koşuyor” fiildir. “Nasıl koşuyor?” diye sorarsak “hızlı” zarfını buluruz. “Ne kadar hızlı?” diye sorduğumuzda ise “çok” cevabı gelir. Zarfın derecesini bildiren bu sözcüğe de zarf diyoruz. Bunlar adlaşmış sıfatların da derecelerini bildirebilir. “Bu plan en yaşlılar da göz önüne alınarak hazırlandı.” cümlesinde “yaşlılar” adlaşmış sıfattır. Buna “Ne kadar yaşlı?” diye sorarsak “en yaşlılar” cevabı gelir. Yaşlıların derecesini bildiren “en” sözü zarftır. Örnekleri çoğaltalım. O, bu derse pek çalışmadı. (Fiilin zarfı) Pek sağlam bir ayakkabıya benzemiyor. (Sıfatın zarfı) Pek akıllısın sen de! (Adlaşmış sıfatın zarfı) “Ne kadar” sorusu elbette sadece zarfı buldurmaz. “Fazla mal göz çıkarmaz.” cümlesinde altı çizili sözcük “mal” isminin miktarını bildirdiği için sıfattır. Çünkü isimlerin zarfı olmaz. “Bu kadar çok arabayı nasıl taşıyor bu köprü?” derken “çok” sözü “araba” isminin sıfatı, “bu kadar” sözü de “çok” sıfatının zarfıdır. Bazen cümlede birden fazla zarfın veya sıfatın olması, aklımızı karıştırabilir. “Sevimli , sarışın bir çocuk içeri girdi.” cümlesinde “çocuk” isim, “sarışın” sıfat, “sevimli” sıfattan önce geldiği için zarfttır, gibi bir yanlış düşünceye kapılmayalım. Bir sözcüğün, zarfın ya da sıfatın zarfı olması sadece “ne kadar” sorusuna cevap vermesiyle, yani derece bildirmesiyle mümkündür. Bu cümlede ise altı çizili bütün sözcükler ismin sıfatlarıdır.

    5. Soru Zarfı

    Cümlelerde zarfları bulmak için kullandığımız sorular vardı. Bunların hepsi - nereye hariç - soru zarflarıdır. Nasıl bu kadar güzel konuşuyor? Gittiği yerden ne zaman dönecek? Ne kadar hızlı yüzüyor? Neden söz vermesine rağmen gelmiyor? Ne gülüp duruyorsun iki saattir? cümlelerinde altı çizili sözcüklerin hepsi soru zarfıdır.
    Sözlükte AYIRAÇ Nedir:
    Cisimleri, birleşime veya ayrışıma uğratarak niteliklerini belirtmede kullanılan madde, miyar
    Cümle 1: Kış müthiş olacak, kar yolları kapayacak, bembeyaz ovada ölülük uzayıp gidecek. - Sait Faik Abasıyanık
    Sözlükte NİTELİK Nedir:
    nitelik nesnenin algılama konusu olan yanı “nitelikler” nesne ve algıları neyseler o yapar, başka nesnelerden ve olaylardan ayırır, onları sınırsızca ve sonsuzca çeşitlendirir. her nesnenin niteliksel yanı yanında niceliksel tarafı da vardır. bu iki unsur birbirine bağlıdır. bir nesnenin sadece nicel ya da nitel yani olamaz. ikisi birbirine bağlıdır. nicelik özdeş olan nesne ve olaylar arasında, nitelik ise özdeş olmayan nesne ve olaylar arasında söz konusudur. felsefe nitelik kavramı konuşma dilindeki gibi bir anlam taşımaz. felsefede nitelik kavramı; yokluğu o nesne ya da olayı neyse o olmaktan çıkaracak olan, nesne yada olayın bütünsel öz yapısını dile getirir. nicelik değişikliği bir nesne ya da olayı belli bir sınıra kadar kendisi olmaktan çıkarmaz. bir elma dilimlere bölünse de yine elmadır. ama niteliksel değişme bir nesne ya da olayı kendisi olmaktan çıkarır. bir elmayı yüksek derecede kaynatıp eritilirse elma olmaktan çıkar. niceliksel değişme belli bir sınırda niteliksel değişmeyi gerektirir.
    Sözlükte YER Nedir:
    Bir şeyin, bir kimsenin kapladığı veya kaplayabileceği boşluk, mahal, mekan:
    Sözlükte ZARF Nedir:
    Zarf (Belirteç) : İsimlerin varlıkları ya da kavramları karşıladığını, fiillerin ise hareketleri, oluşları karşıladığını belirtmiştik. Varlıkların nasıl belli nitelikleri varsa, fiillerin de belli nitelikleri vardır. İsmin niteliğini bildiren sözcüklere sıfat demiştik. Fiillerin niteliğini bildiren sözcüklere de zarf diyoruz. “Güzel bir evde oturmak istiyorum.” cümlesinde “güzel” sözcüğü “ev” isminin niteliğini bildiriyor, onun nasıl olduğunu açıklıyor. Öyle ise bu sözcük sıfat görevindedir. Aynı sözcük; Bu ev uzaktan daha güzel görünüyordu.” cümlesinde “görünmek” fiilinin nasıl olduğunu bildiriyor. İşte bu durumda “güzel” sözü zarftır. Kısaca zarflar fiillerle ilgili sözcüklerdir. Bunun dışında, sıfatın, adlaşmış sıfatın veya başka bir zarfın derecesini bildiren zarflar da vardır.

    1. Durum Zarfları

    Fiilin durumunu yani nasıl yapıldığını bildiren sözcüklerdir. Fiile sorulan “nasıl” sorusuna cevap verir. O, hızlı koşardı. (Nasıl koşardı?) Çok tatlı gülümsüyor. (Nasıl gülümsüyor?) Bu günler zor geçecek. (Nasıl geçecek?) cümlelerinde altı çizili sözler durum bildiren zarflardır. Bu sözcüklerden sonra isim gelseydi sözcükler sıfat olacaktı. Zarfın mutlaka fiillerden önce gelmesi şart değildir. Zarfla fiil arasına başka sözcükler girebilir. “Dışarıdan kesik kesik köpek havlamaları geliyordu.” cümlesinde “kesik kesik” zarfıyla onun nitelediği fiil arasına başka öğe girmiştir. Elbette bu zarfın özelliğini değiştirmez.

    2. Zaman Zarfı

    Fiilin ne zaman yapıldığını bildiren sözcüklerdir. Fiile sorulan “ne zaman” sorusuna cevap verir. Tatilden dün dönmüşler. Akşama bizde toplanıyoruz. Artık buradan gitmelisin. cümlelerinde altı çizili sözcükler fiilin zamanını bildirdiklerinden zarf görevindedirler.

    3. Yer - Yön Zarfı

    Fiilin yöneldiği yeri bildiren sözcüklerdir. Fiile sorulan “nereye” sorusuna cevap verir ve ek almaz. Bu tür zarfların sayısı bellidir. “Yukarı çık, ben de geliyorum.” cümlesinde, fiile “Nereye çık?” diye sorarsak, “yukarı” cevabı gelir. Ek de olmadığına göre yer - yön zarfıdır. Eğer cümle “Yukarıya çık.” şeklinde olsaydı, sözcük isim görevinde kullanılmış olacaktı. Aşağı indi. Öte gitti. Geri geldi. Beri geldi. İleri gitti. Dışarı çıktı. İçeri girdi. cümlelerinde altı çizili sözcükler yer zarflarıdır.

    4. Azlık - Çokluk (Miktar) Zarfları

    Zarflar içinde çok değişik özellikler gösteren sözcüklerdir bunlar. Fiilin, sıfatın, zarfın, adlaşmış sıfatın miktarlarını bildirebilen geniş bir kullanım alanına sahiptir. Bu zarflar “ne kadar” sorusuna cevap verir. “Pastadan biraz alabilir miyim?” cümlesinde “alabilir miyim” fiiline “Ne kadar” sorusunu sorarsak “biraz” cevabı gelir. İşte fiilin miktarını bildiren bu sözcük zarftır. Bu tür zarflar sıfata sorulan “ne kadar” sorusuna da cevap verebilir. Örneğin; “Çok güzel bir kitaptı.” cümlesinde “kitap” isimdir. “Nasıl kitap?” diye sorarsak “güzel” sıfatı cevap verir. “Ne kadar güzel?” diye sorarsak “çok” cevabı gelir. İşte sıfatın derecesini bildiren “çok” sözcüğü zarftır. Çünkü burada çok olan güzelliktir. Bu tür zarflar, başka bir zarfın derecesini de bildirebilir. Bu durumda zarfa sorulan “ne kadar” sorusuna cevap verir. “Çok hızlı koşuyor.” cümlesinde “koşuyor” fiildir. “Nasıl koşuyor?” diye sorarsak “hızlı” zarfını buluruz. “Ne kadar hızlı?” diye sorduğumuzda ise “çok” cevabı gelir. Zarfın derecesini bildiren bu sözcüğe de zarf diyoruz. Bunlar adlaşmış sıfatların da derecelerini bildirebilir. “Bu plan en yaşlılar da göz önüne alınarak hazırlandı.” cümlesinde “yaşlılar” adlaşmış sıfattır. Buna “Ne kadar yaşlı?” diye sorarsak “en yaşlılar” cevabı gelir. Yaşlıların derecesini bildiren “en” sözü zarftır. Örnekleri çoğaltalım. O, bu derse pek çalışmadı. (Fiilin zarfı) Pek sağlam bir ayakkabıya benzemiyor. (Sıfatın zarfı) Pek akıllısın sen de! (Adlaşmış sıfatın zarfı) “Ne kadar” sorusu elbette sadece zarfı buldurmaz. “Fazla mal göz çıkarmaz.” cümlesinde altı çizili sözcük “mal” isminin miktarını bildirdiği için sıfattır. Çünkü isimlerin zarfı olmaz. “Bu kadar çok arabayı nasıl taşıyor bu köprü?” derken “çok” sözü “araba” isminin sıfatı, “bu kadar” sözü de “çok” sıfatının zarfıdır. Bazen cümlede birden fazla zarfın veya sıfatın olması, aklımızı karıştırabilir. “Sevimli , sarışın bir çocuk içeri girdi.” cümlesinde “çocuk” isim, “sarışın” sıfat, “sevimli” sıfattan önce geldiği için zarfttır, gibi bir yanlış düşünceye kapılmayalım. Bir sözcüğün, zarfın ya da sıfatın zarfı olması sadece “ne kadar” sorusuna cevap vermesiyle, yani derece bildirmesiyle mümkündür. Bu cümlede ise altı çizili bütün sözcükler ismin sıfatlarıdır.

    5. Soru Zarfı

    Cümlelerde zarfları bulmak için kullandığımız sorular vardı. Bunların hepsi - nereye hariç - soru zarflarıdır. Nasıl bu kadar güzel konuşuyor? Gittiği yerden ne zaman dönecek? Ne kadar hızlı yüzüyor? Neden söz vermesine rağmen gelmiyor? Ne gülüp duruyorsun iki saattir? cümlelerinde altı çizili sözcüklerin hepsi soru zarfıdır.
    Sözlükte ÖLÇÜ Nedir:
    1 . Bir niceliği, o nicelik için kabul edilmiş birimlerden birine göre oranlayarak değerlendirme, mizan. 2 . Bu değerlendirmede kullanılan birim, ölçme birimi: "Ziyanımız, ölçülere sığmayacak kadar büyüktür."- R. E. Ünaydın. 3 . Ölçme sonucu bulunan rakam: "Odanın ölçüsü."- . 4 . Belirlenmiş boyut: "Elbise ölçüsü. Bel ölçüsü."- . 5 . Ölçüt. 6 . Mecaz | Değer, itibar: "Şimdiki ölçülere uymaz bir biçimi vardı."- Y. Z. Ortaç. 7 . Mecaz | Aşırı olmama, ılımlı, uygun olma durumu: "Hiçbir şeyde ölçüyü aşmamalı."- . 8 . Edebiyat | Bir şiirdeki dizelerin hece ve durak bakımından denk oluşu, vezin. 9 . Müzik | Bir ezginin eşit bölümlere ayrılışı.
    * Edebiyatta ölçü nedir ? Aşağıdaki yazımızı okuyun..

    Vezin (Ölçü) Nedir ? (Özet) :

    Vezin edebiyat'ta ölçü demektir. Nazımda ahenk sağlamak amacıyla kullanılan söz ölçüsüdür. Ölçü sistemleri dillerin yapısına göre değişmektedir. Dizelerdeki hece sayısının eşitliğine dayanan ölçülere kantitatif ya da syllabique; hecelerin uzunluk-kısalık gibi ses değerlerinin temel alındığı ölçülere ise kalitatif ya da rythmique ölçüler denir. Sözgelimi, uzun sesin bulunmadığı Türkçenin doğal söz ölçüsü hece sayısı eşitliğine dayanır. Hecelerin seslerinin uzun ya da kısa olabildiği Arap ve Fars dillerindeyse ses değerlerine dayanan bir ölçü sistemi benimsenmiştir. Türk edebiyatının gelişim sürecinde iki tür ölçü sistemi kullanılmıştır. Hece ölçüsü Türkçenin doğal ölçüsüdür. İslâm kültürü benimsendikten sonra da aruz ölçüsü Türk dilinin yapısına uydurulmaya çalışılmıştır. Ama bu zorlama, dilin yapısına aykırı olduğu için başlangıçta Türkçe sözcüklerin ses değerlerinin bozulmasına, ölçü düşüklüklerine yol açmış, ancak Osmanlıca denilen karma dilin oluşumuyla çözümlenebilmiştir. Divan şiirinde aruzun egemenliğine karşılık, halk şiirinde yalnız hece ölçüsü kullanılmış; dinî-tasavvufî halk şiirindeyse, hece ölçüsüne yaklaşan aruzlu biçimler yeğlenmiştir.

    Vezin (Ölçü) Çeşitleri

    1. Hece Vezni: Hece ölçüsü şiiri oluşturan dizelerdeki hece sayılarının eşit olmalı kuralına dayanan ölçüdür. Hece ölçüsünde dizeler iki yada daha çok parçaya bölünür. Dizelerin bu bölüm yerlerine durak denir. Duraklar sözcükleri bölmez. 2. Aruz Vezni: Aruz ölçüsü hecelerin kısa uzun (açık kapalı) olması kuralına dayanan ölçüdür. ölçü, ahengi sağlayan ögelerdir. 3. Satranç Vezni: Halk şiirinde aruzun "müfteilün müfteilün müfteilün müfteilün" kalıbı. "Ben hiç vezne, kafiyeye bakmam, bu bana bir Allah vergisi, içimden gelir söylerim." - M. Ş. Esendal. "Divan şairlerimiz aruz vezninde pek güzel kasideler, gazeller yazmışlar." - B. Felek.

    Vezin (Hece) Örnekleri:

    1. Hece Ölçüsü (Hece Vezni)

    1. Şiirde mısralar arası hece sayısı eşitliğine dayanır. 2. Türkçe kelimelerde hemen hemen bütün heceler eş değerde söylenir. Hecelerde kalınlık, incelik, uzunluk, kısalık farkı gözetilmez. Bu bakımdan hece ölçüsü Türk dilinin yapısına da en uygun ölçüdür. 3. Milli ölçümüzdür. 4. Hece ölçüsüne parmak hesabı da denilir. 5. Hece ölçüsü, Türk edebiyatının başlangıcından bu yana kullanılmıştır. İslamiyetten sonra Divan edebiyatında aruz ölçüsü kullanılırken, Halk edebiyatında hece ölçüsü kullanılmaya devam etmiştir. . 6. Hece ölçüsünün “hece sayısı” ve “duraklar” olmak üzere iki temel özelliği vardır. a. Hece Sayısı: Hece ölçüsüyle yazılmış bir şiirin bütün mısralarında eşit sayıda bulunur. Hece sayısı aynı zamanda o şiirin kalıbı demektir. Bu va tan top ra ğın ka ra bağ rın da Sı ra dağ lar gi bi du ran la rın dır Bir ta rih bo yun ca o nun uğ run da Ken di ni ta ri he ve ren le rin dir Bu dörtlükteki bütün dizeler 11 heceden oluşmaktadır. Dolayısıyla bu şiir Hece ölçüsünün 11’li kalıbıyla yazılmıştır. Bu da ğı a şam de dim A şam do la şam de dim Bir ha yır sız yâr i çin Her ke se pa şam de dim Bu dörtlük 7’li hece kalıbıyla yazılmıştır. Baş ka sa nat bil me yiz, kar şı mız da du rur ken Söy len me miş bir ma sal gi bi A na do lu’muz Bu şiir Hece Ölçüsünün 14’lü kalıbıyla yazılmıştır. b. Durak: Hece ölçüsüyle yazılan şiirlerde, ahengi artırmak amacıyla mısralar belli yerlerinden ayrılır. Bu ayrım yerlerine durak (durgunlanma) denir. 1. Durak, ahenk sağlayan bir çeşit ses kesimidir. 2. Sözün gidişi zorlanmadan şiir okuyucusuna bir nefes payı bırakılmıştır. 3.Duraklarda kelimelerden ortalarından bölünemez. İyi bir durakta kelime mutlaka bitmiştir. Not: Bir şiirde, bütün dizelerin durakları aynı olabileceği gibi, belli dizelerde farklı duraklar da kullanılabilir. Bir şiirin her dizesinde farklı duraklar kullanılmışsa, o şiir duraksız kabul edilir. 4. Hece ölçüsünde ikili, üçlü, dörtlü, beşli, altılı duraklar kullanılmıştır. Kalıplar: 1. Hece ölçüsüyle yazılmış bir şiirde, bir mısradaki hece sayısı o şiirin kalıbıdır. 2. Hece ölçüsünde “ikili” den “yirmili” ye kadar kalıp vardır. 3. Türk şiirinde en çok kullanılan kalıplar yedili, sekizli, onbirli, ondörtlü kalıplardır. Yedili kalıp: Giderim-/yolum yaya 3+4=7’li hece ölçüsü Cemâlin-/benzer aya Eridim-/hayal oldum Günleri-/saya saya Sekizli kalıp: Gel dilberim-/kan eyleme 4+4=8’li hece ölçüsü Seni kandan-/ sakınırım Doğan aydan / esen yelden Seni gülden / sakınırım Âşık Ömer Hece ölçüsünün on birli kalıbı: İptida Bağdad’a / sefer olanda 6+5=11’li hece ölçüsü Atladı hendeği / geçti Genç Osman Vuruldu sancaktar / kaptı sancağı İletti, bedene / dikti Genç Osman Kayıkçı Kul Mustafa Başka sanat bilmeyiz / karşımızda dururken Söylenmemiş bir masal / gibi Anadolu’muz 7+7=14’lü hece ölçüsü. Arkadaş, biz bu yolda/ türküler tuttururken Sana uğurlar olsun / ayrılıyor yolumuz Faruk Nafiz Çamlıbel Duraksız şiir: (Hece ölçüsünün on birli kalıbı): Bir düşünsen, yarıyı geçti ömrüm 11 Gençlik böyledir işte, gelir gider; 11 Ve kırılır sonra kolun kanadın; 11 Koşarsın pencereden pencereye 11 Cahit Sıtkı Tarancı Yukarıdaki dörtlüğü oluşturan bütün dizelerdeki hece sayısı 11’dir. Fakat bütün dizelerde duraklar aynı yerde değildir. Kelimeler ortadan bölünemeyeceğine göre bu dörtlüğü duraksız kâbul etmek zorundayız. Bu durumda yukarıdaki şiir hece ölçüsünün 11’li kalıbıyla ve duraksız olarak yazılmıştır diyebiliriz.

    2. Aruz Ölçüsü (Aruz Vezni)

    Aruz, Arapça bir kelimedir ve “Çadırın ortasına dikilen direk” anlamına gelir. Bir edebiyat terimi olarak “hecelerin uzunluk ve kısalıkları temeline dayanan nazım ölçüsü” demektir. 1. Aruz ölçüsü ilk olarak Arap edebiyatında kullanılmıştır. Daha sonra İran Edebiyatı’na geçen bu ölçü, XI yüzyıldan itibaren Türk şairlerince de uygulanmaya başlanmıştır. 2. Rahat kullanılabilmesi için bol miktarda uzun heceye ihtiyacı olan bu ölçü, aslında Türkçe’nin kelime yapısına uygun değildir. Bu yüzden Aruzu ilk defa kullanan Karahanlılar Türkçe’nin kelimelerini bozarak kısa heceleri uzun okuma yoluna gitmişlerdir. Zamanla bu da yeterli olmamış; şairler, Arapça ve Farsça kelimeleri sık sık kullanmaya başlamışlardır. Bu durum, Türk dilinin kelime hazinesinin giderek yabancı kelimelerle dolmasına yol açmış, böylece şairlerin güzel kullanışlarından mahrum kalan Türkçe, anlam ve kavram bakımından yoksullaşma tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır. Diğer yandan Türkçe, aldığı bu yabancı kelime ve kavramları Türkçeleştirdiği zaman güçlü bir dil olmuştur. Aruzla birlikte, halk arasında yaşamaya devam eden milli şiir ölçümüz hece, bu yoksullaşmayı bir ölçüde durdurmuş ve Türkçe kendi geleneği içinde varlığını sürdürmüştür. 3.1908’den sonra şairler arasında başlayan aruz hece tartışması, hecenin zaferi ile sonuçlanmış; ancak Divan Edebiyatı nazım ölçüsü olan aruzun da artık bir Türk şiir ölçüsü olduğu kabul edilmiştir. 4. Aruz ölçüsü daha çok Divan Edebiyatında kullanılır. 5. Aruzla yazılan ilk Türk eseri Yusuf Has Hacib’in yazdığı Kutadgu Bilig’dir. 6. Aruz XI. asırdan beri heceyle beraber kullandığımız ölçüdür. Bu ölçü zamanla Türkçe’ye en iyi şekilde uygulanmış. Mehmet Âkif, Yahya Kemâl, Faruk Nafiz gibi şairlerimizin elinde ustalıkla kullanılmıştır. Not: Aruz ölçüsünün temeli, hecelerin uzun ve kısa olmaları özelliğine dayanır. Ölçünün doğru bulunması için önce mısradaki hecelerin değerinin tespit edilmesi gerekir. Aruz vezninde heceler iki şekilde değerlendirilir. Açık / kısa heceler ( . ) ( v ) | Kapalı / uzun heceler ( – ) 1.Açık / kısa heceler : a. Ünlülerle biten hecelerdir. b. Bu heceler aruz incelemesinde ( . ) ve ( v ) işaretleriyle gösterilir. c. Açık – kısa hecelerin ses değerleri “yarım” kabul edilir. 2. Kapalı / uzun heceler: Tam ses değeri taşıyan hecelerdir. a. Ünsüzlerle ve dilimize Arapça ve Farsça’dan geçmiş uzun ünlüler (â, î, û )’le biten hecelerdir. b. Bu heceler aruz incelemesinde (-) işaretiyle gösterilir. c. Kapalı- uzun hecelerin ses değeri “tam”dır. Not 1: Arapça ve gelme Farsça’dan gelme uzun ünlülerle kurulan ( âb, ûl…) gibi iki sesli hecelerle; ( rûy, rûy, cûy…) gibi üç sesliler yerine göre, aruzda bir buçuk hece değerinde tutulur ve (- . ) işaretiyle gösterilir. Yine bu dillerden gelen iki ünsüz bitişik düzende olan (aşk, ahd…) gibi heceler de, yerine göre bir buçuk hece değerinde kabul edilir. Not 2: dize sonundaki bütün heceler uzun – kapalı ( – ) hece kabul edilir. Yani dize sonundaki ses ister uzun ister kısa olsun, mutlaka uzundur. 1- Aruz ölçüsünde heceler açık (kısa), kapalı (uzun) ve medli hece olmak üzere üçe ayrılır. 2- Başlıca tef‘ileler şunlardır: Fa‘ (-), Fe ul (. -),Fa‘ lün (- -), Fe i lün (. . -),Fâ i lün (- . -), Fe û lün (. – -), Mef û lü (- – .), Fe i lâ tün (. . – -), Fâ i lâ tün (- . – -), Fâ i lâ tü (- . – .), Me fâ i lün (. – . -), Me fâ î lün (. – - -), Me fâ î lü (. – - .), Müf te i lün (- . . -), Müs tef i lün (- – . -), Mü te fâ i lün (. . – . -)… Burada tef‘ilelerle parantez içindeki hecelerinin değerlerinin aynı olduğuna dikkat ediniz. 3- Aruz vezninde tef‘ileler heceleri bölebilir. Hece ölçüsündeki gibi okuyuşta tef‘ilelerde durgu yapılmaz. 4- Aruz vezninde hecelerin kısalığı ve uzunluğu esas olduğu için bazı Türkçe kelimeler kısa olduğu halde vezin gereği uzun okunur; buna imale denir. İmale kısa heceyi uzun yapar. Arapça ve Farsça kelimelerdeki bazı uzun seslerin vezin gereği kısa okunmasına da zihaf denir. Zihaf ise imalenin tersine uzun heceyi kısa yapmayı sağlar. Hece ölçüsünde böyle bir mesele yoktur. Türk edebiyatında imale çok sayıda bulunmakla beraber zihaf kusuru hoş karşılanmadığı için çok az yapılmıştır. 5- Farsça tamlama eki olan “-i” ile “ve” anlamındaki “ü, vü” bağlacı vezin gereği uzun da kısa da olabilir. 6- Medli heceler hafif bir “i, ı” sesi varmış gibi okunur. Bahâr kelimesi bahâr[ı], eşkden kelimesi ise eşk[i]den şeklinde söylenmelidir. 7- Feilâtün / Feilâtün / Feilâtün / Feilün kalıbıyla yazılan şiirlerde ilk tef‘ile bazı mısralarda Fâilâtün, son tef‘ile ise Fa‘lün olabilir. Bu sadece bu kalıba özgü bir durumdur. Bu kalıpla yazılan şiirlerde başta imale yapmaya gerek yoktur. Farklı tef‘ile parantez içinde hemen altında gösterilir. 8- Türkçe kelimelerle aruz veznindeki başarı Muallim Naci ile başlamış olup Türk aruzu Tevfik Fikret, Yahya Kemal Beyatlı ve Mehmet Âkif Ersoy tarafından gerçekleştirilmiştir. Hatta Mehmet Âkif o kadar başarılı olmuştur ki bir çok kişi İstiklâl Marşı’nın hece ölçüsüyle yazıldığını zanneder. Oysa bu marş aruzun “Fe i lâ tün / Fe i lâ tün /Fe i lâ tün /Fe i lün” kalıbıyla yazılmıştır. 9- Aruzla yazılan bir şiirin hece sayısı bazan eşit olabilir. Mısralardaki açık kapalı dizilişinin aynı olması o şiirin aruzla yazıldığın gösterir. Cânı cânânı bütün vârımı alsın da Hüdâ 15 hece Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüdâ 15 hece 10- Sessiz bir harfle biten kelime vezin gereği açık olması gerekirse, kendinden sonra sesli ile başlayan bir hece varsa birinci kelimenin sonundaki harf, ikinci kelimenin ilk hecesine ulanır. Buna ulama denir. Ulama kapalı heceyi açık yapar. Ulama genellikle yapılır; fakat her zaman yapılmak mecburiyetinde değildir. 11- Servet-i Fünun edebiyatçıları bir şiirde değişik aruz kalıpları kullanmak suretiyle serbest vezne zemin hazırlamışlardır. Cenap Şahabetin’in “Elhân-ı Şita” adlı şiiri bu şekilde yazılmıştır. Bu şiirdeki bazı mısralar Feilâtün / Mefâilün / Feilün, bazı mısralar ise Mef‘ûlü / Mefâîlü / Mefâîlü / Feûlün kalıbıyla yazılmıştır. 12- Bir şiirin vezni en az iki mısradan hareket ederek bulunabilir. Tek mısraa bakarak vezin bulunmaz. 13- Bu kitaptaki Divan edebiyatına ait şiirlerin imale ve zihaf kusuru olan heceleri altı çizilerek belirtilmiştir. 14- Bir şiirin vezni bulunurken şu işlemler yapılır: a) Veznini bulacağımız mısraların hecelerindeki uzun seslilere dikkat ederek yazmalıyız. b) Önce mısralardaki hecelerin açık mı kapalı mı oldukları tesbit edilir. c) Medli hece olup olmayacağı özellikle kontrol edilmelidir. Bu ihmal edilirse bir mısradaki hece değeri eksik çıkar. Mısralardaki heceler sayılarak medli hece olup olmadığı konusunda bir ipucu yakalayabiliriz. d) Hecelerin açık kapalı değerleri karşılıklı kontrol edilir. Önce imkân varsa ulama, yoksa imale yapılır. Zihaf çok az bulunduğu için en sonra o ihtimal düşünülür. e) Hecelerin karşılaştırılması yapıldıktan sonra açık kapalı değerleri çizgi ve nokta şeklinde ayrı bir yere geçilir. Mısra sayısına göre tef‘ile sayısı tahmin edilmeye başlanır. İlk tef‘ile en az heceden oluşur. Genelde az heceli Fa’, Fe i lün, Fâ i lün gibi tef‘ileler sonda bulunur. f) Yazılan aruz kalıbı ile işaretler arasında uyum olmasına dikkat etmelidir. ARUZ KALIPLARIYLA İLGİLİ UYGULAMALAR 1. Fâilâtün / Fâilâtün / Fâilâtün / Fâilün Saçma ey gö/z eşk[i]den gön / lümdeki od / lare su _ . _ _ / _ . _ _ / _ . _ _ / _ . _ Kim bu denlü / tutuşan od / lare kılmaz / çâre su _ . _ _ / _ . _ _ / _ . _ _ / _ . _ Fuzûlî 2. Fâilâtün / Fâilâtün / Fâilün Dinle neyden / kim hikâyet / etmede _ . _ _ / _ . _ _ / _ . _ Ayrılıklar / dan şikâyet / etmede _ . _ _ / _ . _ _ / _ . _ Nahifî 3. Feilâtün / Feilâtün / Feilâtün / Feilün (Fâilâtün) (Fa’lün) Hani ol gül / gülerek gel / diği demler / şimdi . . _ _ / . . _ _ / . . _ _ / _ _ Ağlarım hâ / tıra geldik / çe gülüştük / lerimiz _ . _ _ / . . _ _ / . . _ _ / . . _ Mâhir 4. Feilâtün / Feilâtün / Feilün (Fâilâtün) (Fa’lün) Ne Süleymân / ne Selîm’in / kuluyuz . . _ _ / . . _ _ / . . _ Hazret-i Rab / b-i rahîmin / kuluyuz _ . _ _ / . . _ _ / . . _ Esrar Dede 5. Mefâîlün / Mefâîlün / Mefâîlün / Mefâîlün Anı hoş tut / garîbindir / efendi iş / te biz gittik . _ _ _ / . _ _ _ / . _ _ _ / . _ _ _ Gönül derler / ser-i kûyun / da bir dîvâ / nemiz kaldı . _ _ _ / . _ _ _ / . _ _ _ / . _ _ _ Hayâlî 6. Mefâîlün / Mefâîlün / Feûlün Geçer firkat / zamânı böy / le kalmaz . _ _ _ / . _ _ _ / . _ _ Sağ olsun sev / diğim Mevlâ / kerimdir . _ _ _ / . _ _ _ / . _ _ Nâilî 7. Mefâilün / Feilâtün / Mefâilün / Feilün Cihânda â / şık-ı mehcû / r[ı) sanma râ / hat olur . _ . _ / . . _ _ / . _ _ _ / _ . _ Neler çeker / bu gönül söy / lesem şikâ / yet olur . _ . _ / . . _ _ / . _ . _ / _ . _ Şeyhülislâm Yahya 8. Mef'ûlü / Mefâîlü / Mefâîlü / Feûlün Ağlatma / yacaktın yo / la baktırma / yacaktın _ _ . / . _ _ . / . _ _ . / . _ _ Ol va'de / -i tekrâr[ı] / -be-tekrârı / unutma _ _ . / . _ _ . / . _ _ . / . _ _ Esrar Dede 9. Mef’ûlü / Fâilâtü / Mefâîlü / Fâilün Gül hasre / tinle yolla / ra tutsun ku / lağını _ _ . / _ . _ . / . _ _ . / _ . _ Nergis gi / bi kıyâme / te dek çeksi / n intizar _ _ . /. _ _ . / . _ _ . / _ . _ Bâkî

    Serbest Ölçü (Serbest Vezin)

    Serbest ölçü, hece, aruz gibi herhangi bir ölçüye bağlı kalınmayan ölçüdür. Hecelerin açık veya kapalı olmasına ya da sayılarına bakmaksızın şairin tamamen kendi üslubuna göre yazmasıdır. Serbest ölçü, Türk şiirinde 1940'lardan sonra Orhan Veli Kanık ile yaygınlaşmaya başlamıştır. Günümüzde yazılan şiirlerin çoğu serbest ölçüde yazılmaktadır.
    Sözlükte AYIRAÇ Nedir:
    Cisimleri, birleşime veya ayrışıma uğratarak niteliklerini belirtmede kullanılan madde, miyar
    Cümle 1: Kış müthiş olacak, kar yolları kapayacak, bembeyaz ovada ölülük uzayıp gidecek. - Sait Faik Abasıyanık
    İlgili bulmaca soruları:
    1. belirteç
    2. belirteç ne demek
    3. belirteç nedir
    4. belirteç tümleci
    5. belirteç eş anlamlısı
    6. belirteçler
    7. belirteç örnekleri
    8. belirteç bulmaca
    9. belirteç zarf
    10. belirteç nedir örnek


    Diğer Cevaplara Gözat
    Cevap Yaz Arama Yap

    Kolay Bulmaca Cevabı Bulma Robotu

    Cevap Yaz

    Bilgilendirme: Bulmaca sözlüğümüzde Haberturk, Hürriyet, Sözcü ve Posta gazetesinin günlük kare ve çengel bulmacalarının cevapları ve Bulmacahane, CodyCross, Words Of Wonders Guru, WOW Guru gibi bulmaca oyunlarının cevapları yayınlanmaktadır. Ayrıca diğer gazete bulmaca cevapları, bulmaca kitabı, çapraz, karışık bulmaca cevaplarınıda sözlüğümüzde bulabilirsiniz. Bulmaca sözlüğümüzden arama yaparak bulmaca sorunuzdaki cevabı kolayca bulabilirsiniz. Eğer cevap henüz sitemize eklenmemiş ise soru sor butonuna tıklayarak hemen cevap verilmesini sağlayabilirsiniz.

    Yakın zamanda para ödüllü online bulmaca çözebileceğiniz bulmaca servisimiz yayına alınacaktır. Günlük, haftalık, aylık ve yıllık olarak en iyi bulmaca çözenler listelerimiz olacak.

    Sözlüğümüzde cevabını bulabileceğiniz bulmaca çeşitleri: CodyCross bulmaca soruları, çengel bulmaca, kare bulmaca, sudoku bulmaca, rakam bulmaca, kelime şifre bulmaca, altıgen çengel bulmaca, halka bulmaca, sözcük avı, yapboz bulmaca, labirent bulmaca, mozaik bulmaca, resimli kelime bulmaca, 7 farkı bulun, lekare bulmaca ve kim milyoner olmak ister soruları ve cevapları.

    Ayrıca bulmaca cevapları sözlüğümüzde aradığınız kelimenin eş anlamı, mecazen ve mecaz anlamları, eski dildeki karşılıkları, osmanlıca karşılıklarıi, zıt anlamlarını bulabilirsiniz.

    Unutmayın bulmaca çözmek zekanızı geliştirdiği gibi çağımızın en kötü hastalıklarından biri olan alzheimer içinde doktorlar tarafından en önerilen çözümlerden biridir. Şimdiden güzel, sağlıklı günler dileriz..



    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.