Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

Bürokrasi nedir?

Bürokrasi nedir.

Bu soruya 1 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    Mehmet Akbaba

    • 2020-05-14 23:30:30

    Cevap :

    BÜROKRASİ:

    Bir toplumda tabandan yukarıya çıktıkça daralan bir yapı içinde örgütlenmiş olan, kişisel olmayan genel kurallar ve işleyiş ilkelerine göre çalışan sistem ve kurallar grubudur. Amacı resmi olarak idari işlevlerle olsa da uygulamada yorumlamalar nedeniyle bazen resmi olmayan etkilere açık olabilmektedir.

    Kavram olarak özellikle politika ve sosyoloji alanlarında tartışmalara yol açmıştır. Bunlardan en önemlilerinden biri Max Weber’in öne sürdüğü hiyerarşi ve ideoloji içerikli çalışmadır. Günümüzde yaygın olan bürokratik sistemlere örnek olarak devlet, silahlı kuvvetler, hastaneler, bakanlıklar, okullar ve büyük şirketler verilebilir.

    Bürokrasi yönetsel bir mekanizma olmakla birlikte hiyerarşik emir komuta zincirinin yer aldığı yapılardır. Bu zincirin her halkasında kullanılan otorite, görevin yasal sorumluluk alanıyla ve amirlerin takdir yetkileriyle sınırlıdır.

    Weber, patrimonyal bürokrasi ile modern (rasyonel) bürokrasiyi ayırt etmiş ve birinden diğerine geçiş süreci üzerinde çalışmıştır. Patrimonyal bürokrasi, geleneksel toplumların belirgin bir özelliğidir ve idari işlerde hünkârın çevresinde toplanmış, çok sayıda ayrıcalığı olan ve bunun yanı sıra ‘adı ve sanı’ ile önem taşıyan kişilerden oluşur. Modern bürokraside ise görevler birer fonksiyondur; kişiler bunları doldururlar; dolayısıyla hukuki statüleri temelinde, birer soyutlukturlar. Gayri-şahsi bir yapının içinde, genel ve sistemli bir kurallar bütününe tabidirler.

     

    Weber’e göre modern bürokrasinin karakterini belirleyen özellikler şunlardır:

    İdare’nin personeli şahsi statüsünde hürdür ve yalnız işinin tanımlanmış görevlerini yerine getirmekle yükümlüdür

    Memuriyet kesin bir hiyerarşiye göre kademelendirilmiştir.

    Belli bir kadronun fonksiyonları açıkça tanımlanmıştır.

    Marksist felsefeye göre bürokrasiye getirilen eleştiriler;

    Marksist görüşe göre bürokrasi; halktan kopuk, emekçilerin denetiminden uzak ve egemen sınıfların çıkarlarına hizmet için var olan bir sistemdir ve yüksek memurların yönetimine olan bu sisteme bürokratizm denmektedir. Marksist felsefeye göre işçi sınıfı tarihsel zorunluluk olarak bir devrimle iktidara gelecek ve proleterya diktatörlüğü adı verilen bir denetim mekanizmasıyla devlete hâkim olacaklardır. Denetimde olan bu sözü edilen devlet mekanizması ile bürokratizm taban tabana zıttır. Fakat aralarındaki bu zıtlık, bürokratizmin işçi sınıfı iktidarı kurulduğunda hemen ortadan kalkacağı anlamına gelmez. Bürokratizmin "şekilcilik", "aldırmazlık", "yavaşlık", "kitlelerden kopukluk" gibi özellikleri, proletarya diktatörlüğünde de varlığını sürdüreceği öngörülmüştür. Çünkü bu durum kapitalist sistemin bir kalıntısıdır ve halkın küçük ve burjuva kesimlerinin ruhsal özellikleri içinde zemin bulabilir. Marksist düşünürler tüm bunların engellenebilmesi için, emekçi kitlelerin devlet aygıtı üzerindeki kontrolleri artarak devam etmesini gerekli görürler. Dolayısıyla bürokrasinin oluşmasını engellemek için çözüm "Giderek daha geniş kitlelerin yönetime katılmasının sağlanması"dır. Nitekim marksist yönetici ve Sovyetler Birliği'nin kurucusu olan Lenin, bu konuya büyük önem vermiş ve bürokrasinin "Sosyalizmi kuran toplumun en büyük iç düşmanı" olduğunu belirtmiştir


    Bürokrasinin ikinci tanımı ise, onun olumsuz özellikleri üzerine kurulmuştur. Bugün bürokrasi dendiğinde sıklıkla aklımıza gelen de bürokrasinin bu tanımıdır.

     

    Bu tanıma göre bürokrasi, yavaşlık, verimsizlik, halka eziyet, rüşvet gibi kavramlarla özdeşleştirilmiştir.

     

    Bu anlamıyla bürokrasi, halk arasında “kırtasiyecilik” olarak da adlandırılır.

     

    Kırtasiyecilik, özden çok biçimselliğe önem verme, yazışmaya ve evraklara düşkünlük, insani ihtiyaçları önemsememe, kararları üste havale etme gibi eğilimleri tanımlamak için kullanılmıştır.

     

    Dolayısıyla bu tanım, bir hoşnutsuzluğu belirten ve daha çok bürokrasinin eleştirisi üzerine kurulan bir tanımdır.

    Memurlar bir akitle vazifeye alınırlar.

    Memurlar işe alınışta mesleki ihtisas yeteneği göz önünde tutularak seçilirler. Bunun en makbul göstergesi imtihan sonucu elde edilen diplomadır.

    Memurlara yapılan ödeme ‘maaş’ şeklini alır ve bunlar genellikle emeklilik haklarına sahip olurlar. Memur istediği zaman işi bırakabilir ve bazen de işine son verilebilir.

    Memurun görevi tek veya ana işidir.

    Memuriyet bir (kariyer)dir ve memurlar kıdem veya liyakata ve bir (üst)ün değerlendirmesine göre terfi ederler.

    Memur ne bulunduğu mevkiye ne de o mevkinin gelirlerine el koyabilir.

    Memur bütünleşmiş bir kontrol ve disiplin sistemine tabidir.

    Bir devlet dairesine gidip istediğimiz bilgi ya da belgeyi elde edemediğimizde, evraklarımızdaki bir eksiklik nedeniyle geri çevrildiğimizde ya da elimize imzalatmamız gereken bir sürü evrak verildiğinde, genelde bürokrasinin bu eleştirel tanımını aklımıza getiririz.

     

    Bürokrasiye getirilen bu eleştiriler her ne kadar haklı olsa da, yozlaşmamış ve ideal haliyle bürokrasinin etkin ve verimli bir sistem olabileceğini unutmamak gerekir.

     

    Nitekim bürokrasi kavramı ideal düzeyde bakıldığında, yönetenlerin yasal sınırlar içinde hareket ettikleri, kişisel eğilimlerden etkilenmeyen, hukuka uygun ve rasyonel bir yönetim tarzıdır.

     



    Diğer Cevaplara Gözat
    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz




    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.