İşte Cevaplar
Cevap : Maarif Nezareti’nde Feride’ye Şahap Efendi adında genç bir çocuk yardımcı olur. Bu çocuk elinden ne geliyorsa hepsini Feride’nin çabucak bir yere atanması için yapar. Feride bu atanma işinin hemen halledilebilecek bir şey olduğunu sanır, Şahap Efendi’nin bu iş bir iki gün uzar demesine üzülür. Fakat sonuç olarak gelgit, tam bir ay sürer bu atanma işi. Bu olay da devlet işleyişindeki yavaşlığı gösterir. Kısacası II. Meşrutiyet Dönemi’nde Feride’nin atanmaya çalışırken devlet bünyesinde fark ettiği sorunlar bir bireyin atanmaya çalışırken bir tanıdık olmadığı sürece bu atanma işleminin neredeyse gerçekleşememesi ve devlet işleyişinin yavaşlığıdır.
Diğer Cevaplara Gözat
Pencerinin yanında duran orta yaşlı iki kâtip, ağız ağıza bir şeyler konuşuyorlar, ara sıra yan gözle bize bakıyorlardı. Bir tanesi; - Şahap, evladım, sen bugün fazla yoruldun. Şu istidayı biraz da biz yazalım, dedi. Kuruyası dilim durmaz ki. Hele biraz sevindiğim vakit. Hiç münasebeti olmadığı halde: - Bu dairede, arkadaşlar birbirlerini ne iyi koruyorlar, dedim. Şahap Efendi, kıpkırmızı kesilerek başını eğdi. Acaba bir pot mu kırmıştım? Herhalde öyle olacak. Çünkü ötekiler de gülüşüyorlardı. Ne dediklerini pek duyamadım. Yalnız birinin, "Muallime Hanım hayli pişkin ve mukaşşer" sözü kulağıma çalındı. Bu sözlerin manası neydi? Bu efendiler ne demek istemişlerdi? istida müsveddesi birkaç kere müdürün yanına gitti, geldi. Kırmızı mürekkeple allanıp pullandıktan sonra temize çekildi. Müdür: - Haydi bakalım, kızım, Allah tesirini halk etsin. Ben, elimden geldiği kadar yardım ederim, dedi. Yanında başka kimseler olduğu için daha fazla bir şey söylemeye cesaret edemedim. Fakat bu kâğıdı kime götüreceğimi, ne söyleyeceğimi bilmiyordum. Belki Naime Hocanım'ı tekrar görürüm ümidiyle etrafıma bakınırken gözüme Şahap Efendi ilişti. Küçük kâtip, merdiven başında, birini bekliyordu. Benimle göz göze gelince mahcubane başını indirdi. Bir şey söylemek istediği, fakat cesaret edemediği anlaşılıyordu. Yanından geçerken durdum: - Size bugün çok zahmet verdim, dedim. Lütfen bunu nereye götüreceğimi de söyler misiniz efendim? 136 Reşat Nuri Güntekin - Muamele takip etmek güç bir şeydir, hemşire hanım, dedi. îzin verirseniz istidanızla bendeniz meşgul olayım. Siz rahatsız olmayın. Yalnız, arada sırada kaleme uğrayıverirsiniz. - Ne vakit geleyim? dedim. - iki, üç gün sonra. işin iki, üç gün uzaması canımı sıkmıştı. Fakat, gelgit, tam bir ay sürüklendi. Zavallı Şahap Efendi'nin gayreti olmasaydı, belki daha da uzayacaktı.
Diğer Cevaplara Gözat