Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

Çalıkuşu katip Şahap efendi

Çalıkuşu katip şahaf efendi karakteri hakkında bilgi

Bu soruya 1 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    Zeus

    • 2020-11-27 11:12:04

    Cevap : Maarif Nezareti’nde Feride’ye Şahap Efendi adında genç bir çocuk yardımcı olur. Bu çocuk elinden ne geliyorsa hepsini Feride’nin çabucak bir yere atanması için yapar. Feride bu atanma işinin hemen halledilebilecek bir şey olduğunu sanır, Şahap Efendi’nin bu iş bir iki gün uzar demesine üzülür. Fakat sonuç olarak gelgit, tam bir ay sürer bu atanma işi. Bu olay da devlet işleyişindeki yavaşlığı gösterir. Kısacası II. Meşrutiyet Dönemi’nde Feride’nin atanmaya çalışırken devlet bünyesinde fark ettiği sorunlar bir bireyin atanmaya çalışırken bir tanıdık olmadığı sürece bu atanma işleminin neredeyse gerçekleşememesi ve devlet işleyişinin yavaşlığıdır.

    Pencerinin yanında duran orta yaşlı iki kâtip, ağız ağıza bir şeyler konuşuyorlar, ara sıra yan gözle 
    bize bakıyorlardı. Bir tanesi; 
    
    - Şahap, evladım, sen bugün fazla yoruldun. Şu istidayı biraz da biz yazalım, dedi. 
    
    Kuruyası dilim durmaz ki. Hele biraz sevindiğim vakit. Hiç münasebeti olmadığı halde: 
    
    - Bu dairede, arkadaşlar birbirlerini ne iyi koruyorlar, dedim. 
    
    Şahap Efendi, kıpkırmızı kesilerek başını eğdi. Acaba bir pot mu kırmıştım? Herhalde öyle olacak. 
    Çünkü ötekiler de gülüşüyorlardı. Ne dediklerini pek duyamadım. Yalnız birinin, "Muallime Hanım 
    hayli pişkin ve mukaşşer" sözü kulağıma çalındı. Bu sözlerin manası neydi? Bu efendiler ne demek 
    istemişlerdi? 
    
    istida müsveddesi birkaç kere müdürün yanına gitti, geldi. Kırmızı mürekkeple allanıp pullandıktan 
    sonra temize çekildi. 
    
    Müdür: 
    
    - Haydi bakalım, kızım, Allah tesirini halk etsin. Ben, elimden geldiği kadar yardım ederim, dedi. 
    Yanında başka kimseler olduğu için daha fazla bir şey söylemeye cesaret edemedim. Fakat bu 
    kâğıdı kime götüreceğimi, ne söyleyeceğimi bilmiyordum. Belki Naime Hocanım'ı tekrar görürüm 
    ümidiyle etrafıma bakınırken gözüme Şahap Efendi ilişti. 
    
    Küçük kâtip, merdiven başında, birini bekliyordu. Benimle göz göze gelince mahcubane başını 
    indirdi. Bir şey söylemek istediği, fakat cesaret edemediği anlaşılıyordu. Yanından geçerken 
    durdum: 
    
    - Size bugün çok zahmet verdim, dedim. Lütfen bunu nereye götüreceğimi de söyler misiniz 
    efendim? 
    
    
    136 
    
    
    
    Reşat Nuri Güntekin 
    
    - Muamele takip etmek güç bir şeydir, hemşire hanım, dedi. îzin verirseniz istidanızla bendeniz 
    meşgul olayım. Siz rahatsız olmayın. Yalnız, arada sırada kaleme uğrayıverirsiniz. 
    
    - Ne vakit geleyim? dedim. 
    
    - iki, üç gün sonra. 
    
    işin iki, üç gün uzaması canımı sıkmıştı. Fakat, gelgit, tam bir ay sürüklendi. Zavallı Şahap Efendi'nin 
    gayreti olmasaydı, belki daha da uzayacaktı. 


    Diğer Cevaplara Gözat
    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz




    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.