Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

Canlı Maddelerin Fiziksel Ve Kimyasal Değişimi

Bulmacada Canlı Maddelerin Fiziksel Ve Kimyasal Değişimi sorusunun cevabı nedir?

Bu soruya 1 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    Zeus

    • 2021-01-26 15:43:03

    Cevap :
    Bulmacada 'Canlı Maddelerin Fiziksel Ve Kimyasal Değişimi' nedir sorusunun cevabı:
    Kare ve çengel bulmacada sorulan 'Canlı Maddelerin Fiziksel Ve Kimyasal Değişimi' sorusunun yanıtı birden fazladır. Bu nedenle bulmacanızdaki boşluk sayısına ve harf dizilişine göre aşağıdaki cevaplarımızdan birini seçmelisiniz.


    İşte cevaplar:
    1. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 12 harfli ise cevaba SOĞUK ISIRIĞI yazabilirsiniz.
    2. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 11 harfli ise cevaba BÖLÜNEBİLEN yazabilirsiniz.
    3. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 2 harfli ise cevaba ÖZ yazabilirsiniz.
    4. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 3 harfli ise cevaba ŞEY yazabilirsiniz.
    5. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 3 harfli ise cevaba ÖGE yazabilirsiniz.
    6. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 3 harfli ise cevaba AYN yazabilirsiniz.
    7. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 4 harfli ise cevaba YASA yazabilirsiniz.
    8. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 4 harfli ise cevaba PARA yazabilirsiniz.
    9. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 4 harfli ise cevaba LEMA yazabilirsiniz.
    10. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba UNSUR yazabilirsiniz.
    11. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba ÖZDEK yazabilirsiniz.
    12. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba NESNE yazabilirsiniz.
    13. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba HUSUS yazabilirsiniz.
    14. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 6 harfli ise cevaba LEKSEM yazabilirsiniz.
    15. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 7 harfli ise cevaba MOLEKÜL yazabilirsiniz.
    Diğer Cevaplar:
    1. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba Madde yazabilirsiniz.
    2. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 6 harfli ise cevaba Ekstre yazabilirsiniz.
    3. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba Zübde yazabilirsiniz.
    4. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 6 harfli ise cevaba Hülasa yazabilirsiniz.
    5. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 3 harfli ise cevaba Zat yazabilirsiniz.
    6. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba Kendi yazabilirsiniz.
    7. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 4 harfli ise cevaba Künh yazabilirsiniz.
    8. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 3 harfli ise cevaba Arı yazabilirsiniz.
    9. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 3 harfli ise cevaba Saf yazabilirsiniz.
    10. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 9 harfli ise cevaba Arılığını yazabilirsiniz.
    11. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba İçine yazabilirsiniz.
    12. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 3 harfli ise cevaba Çay yazabilirsiniz.
    13. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 4 harfli ise cevaba Dere yazabilirsiniz.
    14. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba Madde yazabilirsiniz.
    15. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba Nesne yazabilirsiniz.
    16. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba Unsur yazabilirsiniz.
    17. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 3 harfli ise cevaba Göz yazabilirsiniz.
    18. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba Kanun yazabilirsiniz.
    19. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba Nakit yazabilirsiniz.
    20. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 6 harfli ise cevaba Kazanç yazabilirsiniz.
    21. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba Madde yazabilirsiniz.
    22. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 3 harfli ise cevaba Öğe yazabilirsiniz.
    23. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 7 harfli ise cevaba Ayniyat yazabilirsiniz.
    24. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 12 harfli ise cevaba Kullanılmaya yazabilirsiniz.
    25. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba Madde yazabilirsiniz.
    26. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 11 harfli ise cevaba Bölünebilen yazabilirsiniz.
    27. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 8 harfli ise cevaba Nesneler yazabilirsiniz.
    28. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 4 harfli ise cevaba Obje yazabilirsiniz.
    29. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 3 harfli ise cevaba Şey yazabilirsiniz.
    30. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba Madde yazabilirsiniz.
    31. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 4 harfli ise cevaba Konu yazabilirsiniz.
    32. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 3 harfli ise cevaba Yön yazabilirsiniz.
    33. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 7 harfli ise cevaba Özellik yazabilirsiniz.
    34. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba Madde yazabilirsiniz.
    35. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba Madde yazabilirsiniz.
    BÖLÜNEBİLEN kelimesinin Eş Anlamlıları:
    1. Madde (5 harfli)
    ÖZ kelimesinin Eş Anlamlıları:
    1. Ekstre (6 harfli)
    2. Zübde (5 harfli)
    3. Hülasa (6 harfli)
    4. Zat (3 harfli)
    5. Kendi (5 harfli)
    6. Künh (4 harfli)
    7. Arı (3 harfli)
    8. Saf (3 harfli)
    9. Arılığını (9 harfli)
    10. İçine (5 harfli)
    11. Çay (3 harfli)
    12. Dere (4 harfli)
    ŞEY kelimesinin Eş Anlamlıları:
    1. Madde (5 harfli)
    2. Nesne (5 harfli)
    ÖGE kelimesinin Eş Anlamlıları:
    1. Unsur (5 harfli)
    AYN kelimesinin Eş Anlamlıları:
    1. Göz (3 harfli)
    YASA kelimesinin Eş Anlamlıları:
    1. Kanun (5 harfli)
    PARA kelimesinin Eş Anlamlıları:
    1. Nakit (5 harfli)
    2. Kazanç (6 harfli)
    LEMA kelimesinin Eş Anlamlıları:
    1. Madde (5 harfli)
    UNSUR kelimesinin Eş Anlamlıları:
    1. Öğe (3 harfli)
    ÖZDEK kelimesinin Eş Anlamlıları:
    1. Ayniyat (7 harfli)
    2. Kullanılmaya (12 harfli)
    3. Madde (5 harfli)
    4. Bölünebilen (11 harfli)
    5. Nesneler (8 harfli)
    NESNE kelimesinin Eş Anlamlıları:
    1. Obje (4 harfli)
    2. Şey (3 harfli)
    HUSUS kelimesinin Eş Anlamlıları:
    1. Madde (5 harfli)
    2. Konu (4 harfli)
    3. Yön (3 harfli)
    4. Özellik (7 harfli)
    LEKSEM kelimesinin Eş Anlamlıları:
    1. Madde (5 harfli)
    MOLEKÜL kelimesinin Eş Anlamlıları:
    1. Madde (5 harfli)
    Alternatif Cevaplar: Bölünebilen - Öz - Şey - Öge - Ayn - Yasa - Para - Lema - Unsur - Özdek - Nesne - Husus - Leksem - Molekül - Sözleşme - Paragraf - Sözlükbirim
    Sözlükte ÖZ Nedir:
    öz bir nesneyi neyse o yapan gereçlerin tümü. tarih boyunca öz için değişik tanımlar yapılmıştır. 1)platon göre idea anlamında kullanılmıştır. ona göre bütün varlıkların özleri ideadır. 2)aristoteles bu deyimi metafiziğinde ve mantığında değişik anlamlarda kullanmıştır. aristoteles metafiziğinde öz deyimi töz ile anlamdaştır, “özdekle bitişik olmayan töz öz diyorum” der. bu anlamda öz deyimi, töz deyiminden soyut ve varlık deyiminden düşünsel olmasıyla ayrılır. buna karşı aristoteles mantığında öz somut varlıktır, “sözgelimi insan, at özdür.”der. bu somut özleri de birinci ve ikinci özler olmak üzere ikiye ayırır. birinci özler bireysel olarak, ikinci özlerse türdel olarak ele alınan özlerdir. şöyle der “ikinci öz diye birinci anlamda alınan özlerin içinde bulundukları türlere denir. ne var ki bu türlere cinslerini de eklemek gerekir. sözgelimi birey olarak insan, insan türünün içine ve türün cinsi de hayvandır. öyleyse ikinci öz diye bu sonuncu özler, yani tür olarak insan ve hayvan gösterilir. 3)fransız varoluşçusu sartre’a göre öz, varlaşmayla meydana gelir ve varoluştan önce yoktur. insan, kendini ne yapar ve nasıl yaparsa odur. insandan başka bütün varlıklar önceden belli bir öz’e göre varlaşırlar. örneğin bir masa yapmak için önce masanın özünü tasarlarız, sonra testereyi ve keresteyi alıp o özü varlaştırırız. bir bezelye taneciği bezelye özünden, bir papatya yaprağı papatya özünden meydana gelir. insansa bir insan özünden meydana gelmez, insanın özü varoluşundan sonradır. sartre’a göre öz, varlığı belirleyen anlamındadır ve varlığın herhangi bir özle belirlenmediği dile getirilmiştir. 4)alman düşünürü kant’a göre öz, kendinde şey ve phenomenon karşıtı olarak noumenon’dur. asla bilinemez. bizler sadece nesnelerin görünüşlerini bilebiliriz, kendinde ne olduklarını bilemeyiz.
    Sözlükte ŞEY Nedir:
    bilmem farkında mısınız... 7'den 77'ye hepimiz bir şey olmasını bekliyoruz.
    nedir bu şey?
    belli değil.

    (belirsizlik içinde kıvranırmıyım ben şimdi)

    ama bekliyoruz işte!
    olmayınca huysuzlanıyoruz.
    işte, evde... her türlü ilişkide...
    olması gereken bir şey var ve olmuyor.

    (gereklilik değilmi zaten, zorunluluk değilmi kıvrandıran)

    birine 'n'aber?' dediğinizde aldığınız cevabı düşünün...
    'amaan ne olsun işte...' gibi bir şeydir çoklukla.
    bu şu demek:
    'kahretsin ki bir şey yok!'

    (ayrımına varınca bunun ağrımazmı kalbim neden olmuyo istediklerim!)

    halbuki ne olmalıydı?
    bir şey!

    (şımarık gibi bağırmak içimden gelen)

    kimse bilmiyor o şeyin ne olduğunu. bildiğimiz, o şeyin
    henüz olmadığı.
    eşler bunun için değiştiriliyor...
    şehirden şehire göç bunun için...
    ev değiştirmeler...
    iş değiştirmeler...
    ağzıyla kuş tutsa bile iktidarı değiştirmeler...

    (ama)

    orada ya da onunla olmayan, burada ya da bununla olur
    belki umudu...

    (çığlık sessizlik gibi; duyu algılama noktamı aşmış çoktan)

    sevgiliyle bir süre sonra ilişkinin soğuması da bundan.
    'aşkın ömrü' falan değil. ilk bakışma, ilk buluşma, ilk
    yalnız kalma, ilk sevişme...
    sonra bekleyiş. 'e, hadi bir şey olsun!'

    (yorgumun gülmekten,umay umay)

    iki taraf da karşıdakini suçluyor. olmayan şey karşıdaki
    yüzünden olmuyor!
    kahve falında çıkar hani...
    'size bir kısmet var.'
    'hanenize ay doğuyor.'
    sevinir insan... ama kimse gerçekleştiğini görmemiştir henüz.
    zira kısmet denen şey elini uzatıp:
    'merhaba ben kısmet, hani falınızda çıkan kısmet' demediğinden...

    ("gülüyorum ama içimden kuru olan yerlerimden")

    olmasını beklediğimiz ama ne olduğunu bilmediğimiz o şey de
    biz fark etmeden oluyordur belki.
    ne olduğunu bilmediğimiz şeyin olup olmadığını ne bileceksiniz...

    (düşünmek istemiyorum. kapatıyorum düğmesinden.. beceremiyorum)

    kimse bir çaba da sarf etmiyor o şeyin olması yolunda.
    bilinmezin yolu da bilinmez zira.
    sadece bekleniyor ve somurtuluyor.
    bir de birileri suçlanıyor.

    (suçluluk altından kalkamıyacağım bir deve dönüşmüş belli ki)

    belli bir yaşa gelmiş insanların, ömrün boşa geçtiğini
    düşünmeleri de bundan olabilir.
    o şey olmamış çünkü...
    bir sürü şey yaşanmış ama o sözünü ettiğimiz şey olmamış.

    (bekliyormuyum gerçekten o şeyi)

    hepimizde sürekli bir 'tamam da şimdi ne olacak, sırada ne var?' hali...
    bitmez tükenmez, dile getirilemez, tarif edilemez bir
    bekleme durumu...

    (sanırım bu bir kısır döngü. sonuca asla ulaşamıyacağız)

    bir bilsek beklediğimiz o şeyin ne olduğunu...
    o çok merak ettiğimiz 'hayatın anlamını' da çözmüş olacağız belki...
    Sözlükte ÖGE Nedir:
    1. Unsur; öğe, ilke, uknum, eleman.
    2. (arapça). - öğe, ilke, eleman. -erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
    3. kimyevî maddeden her biri. mürekkeb cisimlerde bulunan basit maddelerin her birisi. * umumdan ayrılan kısım. * tam olan şeyin her bir parçaları. * madde, esas, kök. element.
    4. Bir veri kümesinin öğesi, örn.bir kütük, tutanak adı verilen belli bir sayıda öğeden oluşur, bir tutanak da başka öğelerden oluşur.
    5. Matematiksel bir dizgeyi oluşturan nesnelerden her biri (örn. Bir dizeyin yan ve dik sıralarını oluşturan her bir sayı; bir öbeği oluşturan her bir işler, vb.).
    6. (Genel olarak) Bir bileşiğin en yalın parçalarından biri. Yapıcı öğe olarak bölünmez temel parçalar.
    7. (Mantıkta) Bir sınıfa (ya da bütüne) bağlı olan bireylerin her biri.
    8. (Bilgi öğretisinde) Kavram ve yargılar (bilgi öğeleri). // Bir bilimin öğeleri bu bilimin ilkeleri ve ilk önermeleridir. (Özellikle tümdengelimli bilimlerde, örneğin geometride.)
    9. (Fizikötesinde) Ana özdek, ilk özdek (Thales için su). // Antikçağda Empedokles'ten beri dört temel unsur/öğe kabul edilir: Toprak, su, ateş, hava.
    10. Bir halkbilim olay ya da ürününün en küçük birimi, bk. örge, anakonu, örge tümgesi, örnek.
    11. Tek türdeki atomlardan oluşan ve olağan kimyasal yöntemlerle bozunmayan özdek.
    Sözlükte AYN Nedir:
    Göz

    Sözlükte YASA Nedir:

    Yasa Sözlük Anlamları

    1. (Hukukta) Kanun (Yasa) Anayasal hukuk sisteminde, yetkili organlarca meydana getirilen hukuk kurallarıdır.
    2. (Bilimde) Kanun (Yasa) Bir bilimsel kanun, gözlem ve deneylerle iyi desteklenip kanıtlanmış matematiksel prensiptir.
     

    Hukukta Yasa Nedir

    Kanun veya yasa, bir anayasal hukuk sisteminde, yetkili organlarca meydana getirilen hukuk kurallarıdır. Kanunlar, tüzükler, yönetmelikler birer hukuk kuralıdır. Yürürlükte olan hukuk kurallarının tümüne mevzuat denir. Dar anlamında kanun, yasama organınca yapılan kanun adıyla gerçekleştirilen işlerdir. Hukukla paralel anlamlılık taşır ancak hukukun öğelerinden sadece biri ve hukuk kaynaklarından sadece biridir.
     
    Kanun, yazılı veya yazısız olabilir. Yazılı kanunların en ünlüsü MÖ 1700'lerde yapılmış Hammurabi Kanunları'dır. Roma hukuku, Cermen hukuku, Katolik hukuku, İslam hukuku yazılı kanunlara dayanır. Çağdaş kanunların yazılı oluşu Fransız Devrimi'nden sonra gelişmiştir. Önemli yazılı kanunlara Kod (code) denilmektedir. Toplumu Kod'larla yönetmeye Kodifikasyon denilir ve Kıta Avrupa'da geçerlidir. Medeni Kanun'lar birer Kod'dur. İslam dünyasında Mecelle ve Kanunı Esasi ilk kodlardır.
     
    Türkiye'de kanun koyma yetkisi TBMM'nindir. Kanun teklifi Bakanlar Kurulu (tasarı) ve milletvekillerince tek veya grup halinde (kanun teklifi), gerekçe gösterilerek yapılır. Bunun dışındaki kişi ve kurumlar, kanun isteklerini meclise iletebilirler. Cumhurbaşkanı, kanun teklif edemez, çünkü cumhurbaşkanı seçildikten sonra TBMM üyeliğini kaybeder. Kanunlar cumhurbaşkanına sunulur ve cumhurbaşkanı yayınlarsa yürürlüğe girer. Yayınlamazsa (bütçe kanunu hariç), gerekçesiyle meclise iade eder (15 gün içinde). Meclis kanunu aynıyla tekrar kabul ederse, artık cumhurbaşkanı o kanunu yayınlar. Meclis, kanun yaparken anayasa ve içtüzük hükümlerine uyar. Kanunlar TC Resmi Gazete'de (kuruluşu 7 Ekim 1920) yayınlanırsa yürürlüğe girer. Tarih belirtilmemişse 45 gün içinde bütün yurtta geçerli olur. Başbakanlık, Düstur adıyla kanunları derlemekte, her yasama yılında bir cilt yayınlamaktadır. Kanunlar, mevzuat bilgi sistemleriyle internette yayınlanmaktadır. Meclisin yayınladığı iki kanun dergisi bulunmaktadır: Tutanak Dergisi, Kanunlar Dergisi.
     
    Meclis, geçmişe yönelik suç içeren kanun yapamaz. Seçim kanunu değişiklikleri, yürürlük tarihinden başlayarak 1 yıl içinde olacak seçimlerde uygulanmaz. Kanunlar: kanun, tüzük, yönetmelik, KHK, TBMM İçtüzüğü, İçtihadı Birleştirme Kararları, mahkeme kararları, içtihatlar, örf ve adet, tebliğ, genelge, yönerge adlarını taşır.
     
    Her kanunun bir sıra numarası olur. Kanunlar bu no ile anılır. Ancak, cumhuriyet öncesinden kalan kanunlar adlarıyla anılır. 19201960 arasındaki kanunlar 17480 arası no taşır. 27 Mayıs 19601 Kasım 1961 arasındaki kanunlar 1375 arası no taşır. 1961'den günümüze kadar gelen kanunlar 1'den başlar ve son olarak 5000'leri aşmıştır. Bu durumda aynı no'lu iki kanun olabilir. Bu nedenle kanunlar mehaz verilirken tarihi ve no'su birlikte verilir. Anayasaya göre, bazı konular ancak kanunla düzenlenebilir (ceza, antlaşmalar, yargıç ve savcı atamaları gibi). Kanunlar, anayasaya aykırı olamaz ve bu kural yargı denetimi düzeniyle denetlenir. Kanunlar, bireylerce anlaşılabilir şekilde olur ve anlaşılabilir dille yazılır.
     
    TC Anayasasının ilk 3 maddesi değiştirilemez. Bütün kanunlar anayasa denilen temel kanuna göredir. Bir kanun, başka bir kanunla veya mahkeme kararıyla yürürlükten kalkar. Süreli kanunlar ise kendiliğinden kalkar (Bütçe Kanunu gibi). Anayasa Mahkemesi'nin kanun iptalleri Resmi Gazete'de yayınlandığı anda o kanun yürürlükten kalkar. Bazı kanunlar yürürlükte olmasına rağmen işler değildir (Milli Korunma Kanunu gibi). Bazıları ise yürürlüktedir; ama fiilen uygulanmaz: Mesela kanunlara göre 614 yaşları arasındaki her çocuğun eğitimi zorunludur; ama uygulamada okula gitmeyen pek çok çocuk vardır. Kanunlar, sadece kanun haline gelmekle kanun olmaz, uygulamada düzenlenme hataları, toplum gerçekleriyle bağdaşmama, uygulama için gerekli tedbirlerin alınmaması, kanunu uygulayanlardaki aksaklıklar, araç eksikleri, halkın benimsememesi gibi sebeplerle kâğıt üzerinde kalabilir. Kanunsuz suç olmaz.
     
    Antlaşmalar, kanundur ve Anayasa Mahkemesi'ne götürülemez. Yerel kanunla uluslararası kanun çelişirse, uluslararası kanun esas alınır. Antlaşmalar, mecliste bir kanunla uygun bulunursa onaylanır. Kanunları yasama organı yapar, ancak yürütme organı kanun gibi KHK'ler yapabilir. KHK'ler de Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girer. Olaganüstü haller dışında KHK'ler Anayasa Mahkemesi denetimine açıktır. Yüretme organı tüzük çıkarabilir; tüzüklerin iptali için Danıştay'da dava açılır. Bir diğer kanun olan yönetmelikleri, yürütme organı dışında kamu tüzel kişileri de çıkarabilir, bunlar da idari yargıya açıktır, kamusal yönetmelikler Resmi Gazete'de yayınlanır.
     
    Kanunlar birbiriyle çelişemez. Kanun hiyerarşisinde Anayasa en baştadır. Aynı tür kanunlar eşit güçtedir. Kanun hiyerarşisi şöyledir: Anayasa, kanun, KHK, tüzük, yönetmelik, içtihad. Bunlar arasında çelişki olursa yargı organları (Danıştay ve İdare Mahkemeleri), kanunları denetleme görevi gibi denetler.

    Bilimde Yasa Nedir

    Bir bilimsel kanun, gözlem ve deneylerle iyi desteklenip kanıtlanmış matematiksel prensiptir. Tipik olarak bilimsel kanunlar, matematiksel formüllerle ifade edilirler.
     
    Bilimsel kanun konsepti, bilimsel teori konseptiyle yakından ilişkilidir. Tipik olarak, kanunlar teorilere nazaran dünya hakkında daha kısıtlı öngörülerde bulunurlar.
     
    Fizik bilimi, Fizik Kanunları diye bilinen bilimsel kanunlar başta olmak üzere bir takım bilimsel kanunlar tanımlar. Ayrıca, biyoloji bilimide Mendel_genetiği ve genetikteki HardyWeinberg_Kuralı prensibi gibi bir takım bilimsel kanunlar tanımlar.
     
    Ve genel kanının aksine, kanıtlanan teori (kuram) kanun olmaz. Kanunla teori arasında doğrudan, tamamlayıcı bir ilişki yoktur.


    Sözlükte PARA Nedir:
    1. ekonomi. Devletçe bastırılan, üzerinde değeri yazılı kâğıt veya metalden ödeme aracı, nakit: “Çıkarken elini göğsüne sokup bir kese çıkardı, keseden alabildiği kadar para alıp delikten attı.” -F. Otyam.
    2. Kazanç: “Balıkçılıkta para vardır ama dalgıçlık kadar da genç işidir.” -S. F. Abasıyanık.
    3. esk. Kuruşun kırkta biri.
    4. Bir ekonomide genel kabul gören, değişim aracı, değer koruma aracı ve hesap birimi işlevlerine sahip varlık.
    5. Benzen halkası üzerinde 1-4 bağlanma durumunu gösteren ön ek.
    6. Para hidrojende olduğu gibi çift dönme kuantum sayısı.
    7. Eşyanın değerini ölçmek üzere değişim aracı olarak kullanılmakta olan satağa çıkarılan kâğıt ya da madensel değişim aracı.
    8. Değer ve eder ölçüsü birimi.
    9. Mal ve hizmetlerin değişimini kolaylaştırma işlevini yapan bir değişim aracı ve ortaklaşa değer birimi.

    Lidyalıların Parayı Bulması

    Lidyalılar tarihte ilk madeni parayı icat edenlerdir. O zamanlarda paranın adı para değildi, Lidyalılar tarafından ona "sikke" deniliyordu. Sikke eski uygarlıklarda kalmış bir para türüdür. Altın, gümüş, bakır, nikel, tunç ve aliminyum gibi metal alaşımların karışımları ile üretilmiş olup ilkel çağlarda ticarette kullanılan takas (değiş-tokuş) yöntemi yerine daha kullanışlı bir değişim aracı arayışlarının sonucu olarak ortaya çıkmıştır.

    Para Nedir

    Parayı ilk Lidyalılar kullanmışlardır. Para, mal ve hizmetlerin değişimi için devletler tarafından da kabul edilen araçlardan en yaygın olanıdır. Para sözcüğü ile genellikle madenî para ve banknotlar kastedilmekle birlikte ekonomide vadesiz mevduatlar ve kredi kartları da parayı meydana getiren unsurlardan sayılır. Nakit paranın yanı sıra vadeli mevduat, devlet tahvili gibi değişim araçları da para benzeri olarak değerlendirilir.
     
    Günümüzde kullanılan Borca Dayalı Para Sistemi ile işleyen ekonomilerde sanıldığının aksine parayı devletler üretmez. Bu sistemde para, borç demektir. Para bankalar tarafından müşterilerin borçlanmasıyla üretilir. Mevcut paraların tamamına yakını itibari para olduğu için nakit paranın altın ya da döviz rezervleriyle değişimi olanaksızdır. Günümüzde kullanılan nakit para miktarı, her devlette para basmaya yetkili özel bir banka olan merkez bankası tarafından kontrol edilmekte ve ticari bankalar aracılığı ile piyasaya sürülmektedir. Ticari bankalar Merkez bankalarından alınan paraların karşılığından fazla elektronik ortamda para yaratarak müşterilerine verebilirler.
     
    Para değer denkliğinin bir göstergesi olarak değer ölçütü, değişim ve saklama aracı olarak kullanılır. Bu gösterge maddi ya da nominal değerde karşılıklar bulabilir. Maddî nitelikte paraya örnek olarak madeni para, banka teminat belgeleri ya da banknot, çek ya da senetler örnek verilebilir. Nominal nitelikte paraya ise banka hesabındaki para ya da kredi onayı örnek verilebilir. Para gündelik yaşamda takas aracı olarak kullanılır. Doğrudan doğruya takas yapan kişilerin ihtiyaçlarını karşılamasının yanında diğer takaslar için geçerli olması, parayı diğer takas araçlarından ayıran önemli bir özelliktir.

    Paranın Dört Temel İşlevi

    1. Paranın değişim aracı işlevi: Para bir hak ölçüsüdür. Altın karşılığı para kullanan bir devlet ne kadar para basarsa Merkez bankasına o değerde Altın stoklaması veya koyması lazımdır. Günümüzde Türkiye herhangi bir karşılığı olmayan "fiat" sistemine dahildir.
    Paranın ticari işlemlerdeki fonksiyonu tam burada ortaya çıkar. İki malın değişiminde para, bir üçüncü mal olarak araya girer ve değişim iki bölüme ayırır. A malı verilip karşılığında para alınır, başka bir yer ve zamanda ise para verilip B malı alınır.
    Paranın bu şekilde mal değişimini iki bölüme ayırması, paranın bir değişim (mübadele) aracı olma işlevidir.
    2. Paranın hesap ve değer birimi işlevi: Paranın hesap ve değer birimi olarak işlevi, onun bir değişim aracı olma işlevinden kaynaklanır. Farklı malların değişiminde değişim oranları para ile belirlenir. Öte yandan para sayesinde iktisadi değerlerin tek bir ölçü birimiyle ifadesi de sağlanır. Özellikle işlemlerin kaydının tutulmasında paranın bu işlevi zorunludur.
    3. Paranın değer biriktirme ve spekülasyon işlevi: Para, arz ve talebin rahatlıkla karşılanmasını sağlar.Sermaye birikimi ve yatırım aracı olarakta kullanılır.
    4. Paranın bir iktisat politikası aracı olması işlevi: Gelişmiş bir para ekonomisine sahip ülkelerin para otoriteleri 20. Yüzyılda sıklıkla, faiz oranları ve para arızını kontrol etmek yoluyla, paranın bir iktisat politikası aracı olarak kullanmışlardır.


    Sözlükte LEMA Nedir:
    Bulmacada Parıltı sorusunun cevabı nedir?
    Kare ve çengel bulmacalarda "Parıltı" sorusunun yanıtında boşluk 4 harflidir ve cevabına LEMA yazabilirsiniz..
    Sözlükte UNSUR Nedir:
    1. Unsur; öğe, ilke, uknum, eleman.
    2. unsur; (arapça). - öğe, ilke, eleman. -erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
    3. unsur; kimyevî maddeden her biri. mürekkeb cisimlerde bulunan basit maddelerin her birisi. * umumdan ayrılan kısım. * tam olan şeyin her bir parçaları. * madde, esas, kök. element.
    4. Bir veri kümesinin unsuru, örn.bir kütük, tutanak adı verilen belli bir sayıda öğeden oluşur, bir tutanak da başka unsurlarsan oluşur.
    5. Matematiksel bir dizgeyi oluşturan nesnelerden her biri (örn. Bir dizeyin yan ve dik sıralarını oluşturan her bir sayı; bir öbeği oluşturan her bir işler, vb.).
    6. (Genel olarak) Bir bileşiğin en yalın parçalarından biri. Yapıcı öğe olarak bölünmez temel parçalar.
    7. (Mantıkta) Bir sınıfa (ya da bütüne) bağlı olan bireylerin her biri.
    8. (Bilgi öğretisinde) Kavram ve yargılar (bilgi unsurları). // Bir bilimin öğeleri bu bilimin ilkeleri ve ilk önermeleridir. (Özellikle tümdengelimli bilimlerde, örneğin geometride.)
    9. (Fizikötesinde) Ana özdek, ilk özdek (Thales için su). // Antikçağda Empedokles'ten beri dört temel unsur/öğe kabul edilir: Toprak, su, ateş, hava.
    10. Bir halkbilim olay ya da ürününün en küçük birimi, bk. örge, anakonu, örge tümgesi, örnek.
    11. Tek türdeki atomlardan oluşan ve olağan kimyasal yöntemlerle bozunmayan özdek.
    Sözlükte ÖZDEK Nedir:
    1. Kullanılmaya, harcamaya uygun, taşınması kolay eşya, ayniyat.
    2. İş yerlerinde eşya ve malzeme işleriyle ilgilenen bölüm, ayniyat.
    3. fiz. Duyularla algılanabilen, bölünebilen, ağırlığı olan nesne, madde.
    4. fel. İnsanın çalışmasıyla bir amaç uğruna biçim verdiği veya yararlandığı doğal cisimler, nesneler.
    5. Çekirdek.
    6. Uzayda yer doldurup kimyasal bir yapısı olan varlık.
    7. (Yalın anlamiyle) İnsanın çalışmasıyle bir erek uğruna biçim verdiği ya da yararlandığı doğal cisimler, nesneler. (Felsefede)
    8. Temel özelliği yer kaplama olan varlık (Descartes).
    9.(Tin, ruh ve düşünün karşıtı olarak) Duyularla algılanan cisimleri kuran töz; cisimsel olanın parçalanmaz bozulmaz tözü.
    10. (Aristoteles felsefesinin özel kavramı olarak) Ancak bilim yoluyla gerçeklik kazanacak olan, henüz belirsiz olanak durumundaki şey:
    a. İlk özdek (hyle proteprima materia) salt özdek, bütün şeylerin temelde bulunanı (hypokeimenon-substratum), kendiliğinden var olmayan, ancak biçimle etkinleşen gerçeklik,
    b. Son özdek (hyle eskhate) ya da ikinci özdek (materia secunda): Biçim almış özdek.
    11. İnsan bilincinden bağımsız olarak somut biçimlerde varolan, tüm nesneler, olaylar ve dizgelerle, bunların özellik, ilişki ve etkileşimlerinin sonsuz çeşitliliğini, her türlü devinim biçimiyle kapsayan nesnel gerçeklik.
    12. işlemlerde kullanılan gaz, sıvı ya da katı durumda bulunan nesne.
    13. Bilinçten bağımsız olarak var olan ve bilinçte yansıyan nesnel gerçekliği anlatan bir felsefe kavramı.

    Felsefede Özdek Nedir

    Özdek, bilinçten bağımsız olarak var olan her şey. Bilincin dışında ve ondan bağımsız olarak var olan her şey Özdek'tir. Bu anlamda özdek, Nesnel gerçek (Objektif realite) olarak tanımlanır.

    İnsan özdeği duyumlarıyla algılar. Bu dış gerçek olan özdeğin var olması için insan bilinci gerekli değildir, dış gerçek insanın ve böylelikle bilincin yeryüzünde varlaşmasından önce de vardı. Özdeğin özü devim (hareket)tir. Devim özdekte bir özgüç (Otodinamizm) olarak belirir. Özdek devimselliği ve değişkenliği gereği, sayısız biçimleri kapsar: taş, insan, yıldız, ısı, yerçekimi, elektromanyetik dalga, radyasyon, kozmik nebüloz...

    Özdekçilik ve özdekçiler

    Antikçağ yunan düşüncesinde ilk seziler (Thales, Anaksimandros, Anaksimenes) ilk nedeni Canlıözdek olarak tasarlamıştı (Hilozoizm). Anaksimenes'in Ruh (Psike) olarak adlandırdığı ilkneden Soluk ya da Hava da özdeksel bir nitelikteydi. Sonra bu ilk neden katı, som, bölünmez (Atom) bir gerçek olarak düşünüldü (Leukippos, Demokritos). Demokritos Tanrıların bile incecik atomlardan meydana geldiğini ileri sürüyordu. Demokritos'un bu atomcu özdek anlayışı, Tanrılar bir yana, ondokuzuncu yüzyıla kadar geldi. Bu arada ilk olarak Ruh özdeğin dışına çekilerek ondan büsbütün ayrı bir şey olduğu ortaya atıldı. Ne varki bu savı ortaya atanda (Anaksagoros) bir Atomcu özdekçiydi....

    Özdekçiliğin temelleri

    Anaksagoras, kendiliğinden devimselliği sezmiş bulunan büyük Diyaletikçi Herakleitos'un tersine, devimin özdeğe dışardan verilmiş olması gerektiğini düşünmüş ve bu devim vericiliği de ruha yakıştırmıştır. Anaksagoras'ın bu kımıldatıcı güce Nus (Ruh ve Akıl) adını veriyordu. Gerçekte Herakleitos da evrensel bağımlılığı ve birliği buna benzer bir kavramla, Logos'la dile getirmişti. Özdeksel beynin özel bir fonksiyonu olan Us, yavaş yavaş karşıtına dönüşerek kendine yabancılaşmaya ve karşıt bir güç olarak belirmeye başlamıştı. Büyük soyutlayıcı Platon'la büyük biçimci Aristoteles spekülatif düşünceleriyle özdeğin bu yabancılaşmasını tamamladırlar. Bilim henüz emekleme çağını yaşıyordu. Bilimsel deney ve gözlemlerle denetlenemeyen spekülatif düşünceler ve varsayımlar başları boş durumda çeşitli alanlara yayılıyorlardı. Böylece, ilkel diyalektik anlayışın yerine yeni bir anlayış olan Metafizik geçiyordu. Artık bütün Ortaçağ süresince, soyut kavlaradan kurulu soyut, durgun hiyerarşik bir evren bir Evren düşlenecekti. Bu düş evreninin özdekleride gerçeklerinden soyutlanmış birer düş özdekleri olcaklardı.

    Ortaçağ Hristiyan Skolastiğinin düşünsel temelleri olan Platon ve Aristoteles'e göre özdek, Kendisine anlam kazandıran İde ve Biçim'in dışında düşünülürse, belirsiz bir şeydir. Platon onu büsbütün yoksayar, özdek yokluktur ve ancak İde'nin ona vereceği biçimle varlaşır. Aristoteles, onu bir hiyerarşiye bağlar, özdek bir yetkin olmayışır ve her basamak kendisinden daha yetkinin özdeğidir. Bu anlayışlar özdeğe şu nitelikleri yakıştırır: Tamlığa ve yetkinliğe direnen, kaba, durgun, çirkin ve biçimsiz, budala, varlığı yadsıyan, oransız ve olumsuz. Artık bütün Ortaçağ boyunca metafizik anlayış içinde özdeğin nitelikleri bunlar olacaktır. Özdeği küçümseme ve ondan kurtulma çabalarının düşünsel temeli bu anlayıştır. Önce katı ve som bir şey sayıldığı halde sonla yokluk'a indirgenen ve daha sonra yoklukta kalabalık olarak ele alınan özdek, nesnel gerçekliğini ileri süren Roger Bacon (1214-1294)'un izinde yürüyen Kepler (1571-1630), Galileo (1564-1642) ve Francis Bacon (1561- 1626)'un çalışmalarıyla kazanırmıştır. İngiliz düşünürü Locke (1632-1704), gittikçe gelişmekte olan bilimlerin kendisine verdiği bir açıklıkla, düşüncelerin deney ve gözlemlerden geldiğini ve bundan ötürü özdeksel bir temele dayandığını tanıtlamıştır.

    Özdek; XIX. yüzyılın özdeksel anlayışı içinde bilimsel anlamına kavuşur: Özdek zaman ve mekan içinde devim ve değişmeden ibaret bulunan somut ve nesnel bir gerçektir. Özdeksel evren, her şeyin her şeye bağlı ve ilişlişi bulunduğu somut bir bütün olduğundan bu evrende olup bitenlerin hepsi özdeksel süreçlerle açıklanabilir. Yanlış anlayışlar, bilimlerin yardımından yoksun bulunduklarından ötürü, özdeğin özüyle biçimini birbirine karıştırmaktan ve bunların aralarındaki ilişkiyi diyalektik bir açıdan görememekten, bilinci insan özdeğinden soyutlayıp soyut bir özdek kavramı ortaya atarak iki soyutluğu birbirleriyle tutuşturmaktan ve bütün bu soyutlamaların sonunda zorunlu olarak soyut bit evren elde etmekten doğmuştur.


    Sözlükte NESNE Nedir:

    Nesne Nedir

    1. Belli bir ağırlığı ve hacmi, rengi olan her türlü cansız varlık, şey, obje.
    2. (programlama) Programlama dizisinde nesne-yöneli programlamada, basit yapılı blok programları olarak kullanılan, işletim zamanı verilerinin saklanması için oluşturulmuş özel birimidir
    3. (dil bilgisi) Geçişli fiili bütünleyen yalın veya belirtme durumunda bulunan tümleç. Özne bilincinden bağımsız olarak öznenin dışında olan her şey.
    4. (felsefe) Öznenin dışında kalan her konu

    Edebiyatta Nesne Nedir

    Nesne, cümlede öznenin yaptığı iş ve eylemden doğrudan etkilenen öğedir. Düz tümleç olarak da bilinir. Yüklemi geçişli bir fiil olan cümlelerde bulunur.[1] Yükleme "ne", "neyi" ve "kimi" soruları sorularak bulunur.

    Nesneyi Nasıl Buluruz Örnekler

    Örnek; Psikopat doktor hastayı neşterle doğramış.

    Yukarıdaki cümlede yüklem=doğramış, sorarız, kimi doğramış?=hastayı doğramış,öyleyse hastayı=belirtili nesne.
     
    Belirtili nesne adın belirtme durum ekini (-ı,-i,-u,-ü) alır.
     
    ÖRNEK: Arkadaşımın hediye ettiği kolyeyi kaybetmiş.(neyi kaybetmiş?)
    üstü çizili olan yer belirtili nesnedir.
     
    Belirtisiz nesne ise yükleme "ne?" sorusunu yöneltilerek bulunur. Belirtisiz nesne ad durum eklerinden hiçbirini almaz.
     
    ÖRNEK: Onun için çiçek aldım.(ne aldım?)
    üstü çizili yer belirtisiz nesnedir.
     
    ÖRNEK: Terziye bir takım elbise diktirdim.(ne diktirdim?)
    üstü çizili yer belirtisiz nesnedir.
     

    Nesne Çeşitleri

    Nesne, öznenin yaptığı iş ve eylemden doğrudan etkilenen öğedir. İki çeşittir:
    1.Belirtili nesne (-i eki alır)
    2.Belirtisiz nesne (ek almaz)

    1. Belirtili Nesne

    Belirtili nesne ismin belirtme hâl ekini (-ı, -i, -u, -ü) alır.
     Öğretmen seni görmek istiyor. (kimi?)
     Babam evi boyadı. (neyi?)
     Kardeşim, annemin hediye ettiği kolyeyi kaybetmiş. (neyi?)
     

    2. Belirtisiz Nesne

    Belirtisiz nesne, hâl eklerinden hiçbirini almaz (yalın hâldedir).
     Yolda eşime çiçek aldım. (ne?)
     Yarın terziye bir takım elbise diktireceğim. (ne?)
     Biraz uzanmak ister misin? (ne?)
     
    Belirtisiz nesneyi tespit etmek için sorulan "ne" sorusunun özne tespitinde kullanılan "ne" sorusu ile karıştırılmaması gerekir. Bu karışıklığı önlemek için özne de soruya dahil edilebilir:
     Kedi su içiyordu. (Ne su içiyordu? Kedi [özne])
     Kedi su içiyordu (Kedi ne içiyordu?) Su [belirtisiz nesne])
     

    Kaynakça

    1.^ Çerçeve programa göre hazırlanmış Türk dili dersleri s 103. Burhan Paçacıoğlu. Cumhuriyet Üniversitesi Yayınları, 1987

    Nesne Kavramı Üzerine

    Doç.Dr. İsmet CEMİLOĞLU (*)

    “Dil Bilgisi, Türk Dil Bilgisi,Türkçenin Sözdizimi” gibi adlarla Türkiye Türkçesinin gramerini anlatan çeşitli eserlerde “cümle” ve “cümle ögeleri” ile ilgili olarak bilgiler verilmektedir. Bu arada cümlenin yardımcı ögelerinden biri olan nesne hakkında da çeşitli açıklamalar yapılmaktadır. Biz bu yazımızda, başlıca gramer kitaplarımızda nesne ile ilgili olarak verilen bilgiler üzerinde duracak, bu konuya yeni yaklaşımlar getirmeye çalışacağız.

    Muharrem Ergin, Türk Dil Bilgisi’nde nesne ile ilgili olarak“Fiilin tesir ettiği nesneyi, şahsı, şeyi karşılayan cümle unsurudur. Fiillerin bir kısmı geçişli, bir kısmı geçişsizdir. Yani bir kısmı yapma, bir kısmı olma ifade eder. Yapma ifade edenlerin hareketi fiilden başka bir nesneye yönelir, ona tesir eder. Olma ifade edenlerin hareketi ise faile yönelir, onun üzerinde kalır. Demek ki geçişli fiiller tesir edecek bir nesne isterler. İşte bu nesneyi karşılayan cümle unsuru nesnedir. Şu hâlde nesne yalnız fiili geçişli cümlelerde bulunur. Nesne unsuru daima akkuzatif hâlinde bulunur, fiile akkuzatifle bağlanır. Bu akkuzatif ya ekli, ya eksiz olur...” demektedir (1).

    Tahsin Banguoğlu,“Türkçe’nin Grameri”nde “Cümlede kimsenin, dolayısıyla yüklemin etkilediği kişiyi veya şeyi temsil eden kelimeye nesne adını veririz... Adlar cümlede kimi ve kim hâlleriyle nesne olurlar(Mehmet tavuğu kesti. Mehmettavuk kesti). Bunlardan birincisi yüklemin belli bir kişiyi veya şeyi etkilediğini anlatır ve belirsiz nesne (complement direct determine) adını alır.İkincisi ise yüklemin belirtilmemiş bir kişi veya şeyi etkilediğini anlatır ve belirsiz nesne (complement direct indetermine) adıyla anılır.”(2) açıklamasını yapmaktadır.
     
    Aynı yazar, konuyla ilgisi dolayısıyla, fiilleri anlam bakımından değerlendirirken de onları geçişli fiiller(verb transitive) ve geçişsiz fiiller(verb intransitive) şeklinde sınıflandırmaktadır. Banguoğlu geçişli fiili “söz içinde bir varlık üzerinde etkisi olan fiillere geçişli fiiller(verb transitive) deriz.Etkilenen varlığın adı söz içinde çoğu zaman kimi, kim bazen de kime hâllerinde bulunur ve cümlede nesne (object) adını alır.” şeklinde açıklar(3) ve şu örnekleri verir:“Ali motoru getirdi. Birlikte çorba içeceğiz, çok paraya kıymışsınız.”(4)

    Vecihe Hatiboğlu, “Türkçe’nin Sözdizimi”nde “Eylemin anlamını, çok yakından tamamlayan, etkileyen yalın veya belirtme durumunda bulunan tümlece nesne denir. Buna göre nesne yalın veya belirtme durumunda bulunarak iki türlü kullanılabilir:“Ev aldı.”, “Kitap okumalı.”, “Defter; kalem getirdiniz mi?” gibi tümcelerde yalın durumda bulunan“ev”, “kitap”, “defter, kalem” sözcükleri “belirtisiz nesne” adını alırlar.Aynı sözcükler belirtme durumunda kullanılırsa “belirtili nesne” olurlar.”(5)demekle nesne kavramı hakkındaki düşüncelerini dile getirmektedir.

    Hikmet Dizdaroğlu “Tümcebilgisi”nde nesne ile ilgili olarak “Yüklemin etkisini üzerine alan, öznenin yaptığı eylemden etkilenmiş varlık ya da niteliği gösteren tümce ögesine nesne denir:”(6) demektedir. Dizdaroğlu da nesneleri “belirtisiz” ve “belirtili” nesne olarak iki şekilde değerlendirmekte “Geçişli eylemlerle kurulu tümcelerde yalın durumdaki nesneye belirtisiz nesne”,“Geçişli eylemlerle kurulu tümcelerde-i durum takısı almış olan nesneye belirtili nesne denir.”(7) şeklinde görüş ortaya koymaktadır.

    Görüldüğü gibi gramercilerimizin çoğu nesnenin, “öznenin yaptığı işten etkilenen varlık veya nesne” olduğu konusunda birleşmekte ve bu ögenin ya yalın hâlde ya da yükleme hâlinde olabileceğini söylemektedirler. Yalnız Tahsin Banguoğlu nesnenin yönelme hâli eki de alabileceğinden bahisle (bkn. 3. dipnot) konuya farklı bir boyut getirmektedir.

    Gerçekten de nesne öznenin yaptığı işten etkilenen varlık olduğuna göre bugün dilimizde çift şekilleri bulunan“atı binmek veya at binmek” ayrıca “ata binmek” şekillerinden“at-a” kelimesini de nesne olarak kabul etmek gerekir (8).

    Bugünkü Türk lehçelerinin bir kısmında “at-nı min-” şeklinde olan bu şeklin Türkiye Türkçesi yazı dilinde “at-a bin-” şekline gelmesi kanaatimizce bir analoji (andırma, benzeme)dir. Zira Türkiye Türkçesindeki fiiller üzerinde yapı bakımından yeterli çalışmalar bulunduğu hâlde, anlam açısından tatmin edici çalışmalar henüz yapılmış değildir.“Bin-” fiilini bu yönden değerlendirdiğimizde “bulunduğumuz seviyeden, yerden yükselmek, yukarı çıkmak” anlamlarına geldiğini söyleyebiliriz .Dilimizde aynı anlamı ifade eden “çık-, uç-, zıpla-, yüksel-, tırman-, sıçra-” gibi fiiller yazı dilimizde kullanılırken yönelme hâli eki almış tamlayıcılar istemektedir (dağa çık-, havaya uç-, yukarıya zıpla-, göğe yüksel-, ağaca tırman-, göğe sıçra- gibi).

    Bu bakımdan“bin-” fiili de anlamca aynı özelliği gösteren bahsettiğimiz fiillerin kullanılışlarına analojik olarak benzemiş ve “at bin-, atı bin-” şekilleri “ata bin-” şekline gelmiştir kanaatindeyiz.

    (*)Gazi Üniversitesi, Öğretim Üyesi.
    (1)Muharrem Ergin. Türk Dil Bilgisi,İstanbul, 1962, s.377-378.
     (2)Tahsin Banguoğlu. Türkçe’nin Grameri, Ankara, 2000, s.527.
    (3)a.g.e., s.409
    (4)a.g.e., s.409.
    (5)V.Hatiboğlu. Türkçe’nin Sözdizimi, Ankara, 1972, s.129.
    (6)H.Dizdaroğlu,Tümce Bilgisi,Ankara, 1976, TDK Yay., s.77-81.
    (7) a.g.e. s.79.
    (8)Başka örnekler için bkn.:L.Karahan,Fiil-Tamlayıcı İlişkisi Üzerine,Türk Dili, Sayı: 549, Eylül 1997, s.209-213


    Sözlükte HUSUS Nedir:
    Konu, madde:
    Sözlükte MOLEKÜL Nedir:
    Molekül : Aynı ya da farklı cins atomların birleşmesiyle oluşan bileşik birimlerine molekül denir. Bileşiklerin tüm özelliklerini taşıyan en küçük birimlerine molekül adı verilir. Moleküller birden fazla atomdan oluşan bağımsız taneciklerdir.

    Sözlükte molekül nedir:
    » element veya birleşikleri oluşturan ve onlarin özgül niteliklerini gösteren en küçük birim, madde
    » (fiziksel kimyada) bir veya birkaç atomun birleşmesinden oluşan, birkaç çekirdek veya elektronlu yapi
    » bir bütünün en küçük parçası


    Diğer Cevaplara Gözat
    Cevap Yaz Arama Yap

    Kolay Bulmaca Cevabı Bulma Robotu

    Cevap Yaz

    Bilgilendirme: Bulmaca sözlüğümüzde Haberturk, Hürriyet, Sözcü ve Posta gazetesinin günlük kare ve çengel bulmacalarının cevapları ve Bulmacahane, CodyCross, Words Of Wonders Guru, WOW Guru gibi bulmaca oyunlarının cevapları yayınlanmaktadır. Ayrıca diğer gazete bulmaca cevapları, bulmaca kitabı, çapraz, karışık bulmaca cevaplarınıda sözlüğümüzde bulabilirsiniz. Bulmaca sözlüğümüzden arama yaparak bulmaca sorunuzdaki cevabı kolayca bulabilirsiniz. Eğer cevap henüz sitemize eklenmemiş ise soru sor butonuna tıklayarak hemen cevap verilmesini sağlayabilirsiniz.

    Yakın zamanda para ödüllü online bulmaca çözebileceğiniz bulmaca servisimiz yayına alınacaktır. Günlük, haftalık, aylık ve yıllık olarak en iyi bulmaca çözenler listelerimiz olacak.

    Sözlüğümüzde cevabını bulabileceğiniz bulmaca çeşitleri: CodyCross bulmaca soruları, çengel bulmaca, kare bulmaca, sudoku bulmaca, rakam bulmaca, kelime şifre bulmaca, altıgen çengel bulmaca, halka bulmaca, sözcük avı, yapboz bulmaca, labirent bulmaca, mozaik bulmaca, resimli kelime bulmaca, 7 farkı bulun, lekare bulmaca ve kim milyoner olmak ister soruları ve cevapları.

    Ayrıca bulmaca cevapları sözlüğümüzde aradığınız kelimenin eş anlamı, mecazen ve mecaz anlamları, eski dildeki karşılıkları, osmanlıca karşılıklarıi, zıt anlamlarını bulabilirsiniz.

    Unutmayın bulmaca çözmek zekanızı geliştirdiği gibi çağımızın en kötü hastalıklarından biri olan alzheimer içinde doktorlar tarafından en önerilen çözümlerden biridir. Şimdiden güzel, sağlıklı günler dileriz..



    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.