Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

Çemberimde gül oya türküsünün hikayesi

Bu sorunun cevabı için bana yardımcı olur musunuz.

Bu soruya 2 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 3 yorum yazıldı.
    1 yıl önce Z Türkü anonimdir fakat bestesici Kâmil Nizam Bigalı ve Ahmet Yamacı dır..
    1 yıl önce E Çemberimde gül oya turkusunu gerçek yazarı kimdir
    2 yıl önce A Hangi yöresine ait

    İşte Cevaplar


    Zeus

    • 2020-01-21 12:35:57

    Cevap : Çemberimde Gül Oya türküsü Çanakkale yöresine ait bir türküdür. Türkünün sözleri Kamil Nizam Bigalı tarafından yazılmış ve Ahmet Yamacı tarafından derlenmiştir.

    Türkünün hikayesi sonu hasretle, hüzünle biten bir aşk hikayesidir. Zaten aslında türküyü büyük yapan da aşıkların kavuşamamalarıdır. Çanakkale, Biga ilçesinde yaşayan Zarife ve Ümit bu aşk hikayesinin baş aktörleridir.

    Zarife ve Ümit birbirlerini çok sevseler de, Zarife'nin ailesinin siyasi görüşleri ile Ümit'in görüşlerinin uyuşmaması onlar için büyük bir engel oluşturmuştur. Zarife'nin babası evlenmelerine karşı çıkmıştır.

    Zarife, ailesi ile sevdalısı arasında bir seçim yapmak zorunda kalmış ve ailesinin yanında kalmayı seçmiştir. Ama aralarındaki aşk hiç bir zaman azalmamıştır.

    Zarife evde sürekli sessiz şekilde oturmakta ve oya işlemektedir. İşlediği oyalarla da sitemini, aşkını, hüznünü, özlemini ailesi ve çevresindekilere yansıtmaya çalışmıştır.

    Ümit'in siyasi olaylar sebebiyle hapishaneye düşmesi ile kavuşmaları artık neredeyse imkansız hale gelmiştir. İşte bu türkü de kavuşamayan bu iki aşığın, birbirlerine duydukları hasret üzerine Zarife'nin hislerini işlediği oyalardan esinlenip yazılmıştır.


    Türkünün sözleri:
    Çemberimde gül oya,
    Gülmedim doya doya.
    Dertlere karıyorum, günleri saya saya
    Al beni kıyamam seni.

    Pembe gül idim soldum,
    Ak güle ibret oldum.
    Karşı karşı dururken, yüzüne hasret kaldım
    Al beni kıyamam seni.

    Avlu dibi beklerim,
    Vay benim emeklerim
    Dümbeleği çala çala, yoruldu bileklerim
    Al beni kıyamam seni.

    Diğer Cevaplara Gözat
    Cevap Yaz Arama Yap

    büşra1308

    • 2016-05-10 16:36:11

    Cevap : Zarife ile Ümit’in hikayesi, izleyenlerinin unutamayacağı bir drama şöleni gibiydi. Kaçımız hüznü,acıyı,üzüntüyü sever ki! Sevdik onları izlerken. 

    Öyle tatlı üzdüler ki bizi, yaşamlarımıza yer eden üzüntülerimizi gözden geçirir olduk. Gözden geçirdik ki; o üzüntüler gerçekten bizi bu denli yıpratmaya, bu gün dahi hatırlanmaya ve saya,saya bitiremediğimiz sayılı günlerimizi sonbahar melankolisi havasında geçirmeye değerler miydi! Sonra dudak büktük onlara, burun kıvırdık…çünkü; bizi bizden başka kimse üzemezdi.

    Zarife ve Ümit herkesin kendine pay çıkarabileceği bir sevda yaşıyorlardı. Sevda, aşk değil evet sevda…Aşk ile yatıp kalkan bir tarif olmuşken sevgi yüreklerimizde, kelime dağarcığımızı yokladık biz yeni nesiller! Atladığımız bir şey vardı; her ne kadar asırlardır dile yapışıp kalan bir kelime gibi gelse de, aşk yeni bir şeydi ve kaba kalıyordu Zarife ve Ümit gibi yaşanmışlıkları olanlara.

    İzlemeyenler elbette ki vardı bu incelikler şölenini. Bence kaçıranlar demek daha hoş. ‘Çemberimde Gül Oya’ ağır aksak bir türkü aslında. Hatta kitlelere dans ettirecek neşede yorumlayanlar da var. Zarife ve Ümit’in sevdasına öyle işlemişti ki dizeler, hüzünlü bir yorumla çıktı bu kez karşımıza yılların türküsü. Her satırı tek,tek ve defalarca dinledik belki de ilk kez kulaklarımız yerine kalplerimizle.

    ….elinde oyasıyla, simsiyah saçlarıyla ve o her an ağlayacakmış gibi bakan yemyeşil gözleriyle divanda otururken Zarife, ailesi ve sevdası arasında gidip, gidip gelmelerini işler durur boyuna. İçindekileri sonsuzluğa taşıdığı günden sonra hiç konuşmaz. Nefes almaz, yemez, içmez…tek yolu vardır anlatmanın; o ne söyledi ne yaptıysa anlamazlardı ya, belki böyle anlayabilirlerdi. Solgunluğuna direnerek çizdi hayattan anladıklarını oyasına. Yaşamın hayal kırıklıklarını çizdi. Bu; hüzünlü hikayesiydi Zarife’nin. Bizim aşk dediğimiz, onların sevda diye yaşadıkları bir dünyadan sorguladık kendi hikayelerimizi.
    Teknik olarak biten bir hikayenin yaşayan örnekleri bir sonuca varmadılar mı? Her birimizin kendine göre bir sonucu oldu.

    Benim ki; Ataol Behramoğlu’nun dizeleriyle somutlaştı.

    ‘Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle
    Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı
    Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına
    Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı
    Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
    Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün evrene karışırcasına
    Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
    Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana’
    ( sevdayı unutmayanlara….)
    Türkünün Sözleri
    Çemberimde Gül Oya,
    Gülmedim Doya Doya.
    Dertlere Karıyorum,
    Günleri Saya Saya.
    Al Beni Kıyamam Seni.
    Pembe Gül İdim Soldum,
    Ak Güle İbret Oldum.
    Karşı Karşı Dururken,
    Yüzüne Hasret Kaldım.
    Al Beni Kıyamam Seni.
    Avlu Dibi Beklerim,
    Vay Benim Emeklerim.
    Dümbeleği Çala Çala,
    Yoruldu Bileklerim.
    Al Beni Kıyamam Seni.
    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz




    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.