Miktar (Azlık-Çokluk) Zarfları

Miktar (Azlık-Çokluk) Zarfları: Fiillerin,  fiilimsilerin, sıfatların ya da başka zarfların anlamlarını ölçü yönünden  tamamlayan, artıran, azaltan zarflardır. “en, daha, pek, çok, az,  biraz, kadar, denli, gibi, fazla…”

Fiile veya sıfata sorulan “ne  kadar?” sorusunun cevabıdır.

Kendilerinden önceki ya da sonraki kelimeyle birlikte söze eşitlik,  üstünlük, en üstünlük, aşırılık, karşılaştırma anlamları katar.

1. Benim  kadar çalışırsan başarılı olursun. (eşitlik)
2. O  da babası gibi yürüyor. (eşitlik, benzerlik)
3. Cennet  kadar güzeldi vatanımız. (eşitlik, benzerlik)
4. Bu  kadar çok  çalışmak niye. (eşitlik)
5. Beş  dakika kadar dinlenelim. (eşitlik, yaklaşıklık)
6.  Yemeği biraz fazlaca yemişim. (biraz: eşitlik; fazlaca: aşırılık)
7. Ayakkabısı azıcık dar geliyormuş. (eşitlik, aza yakın)
8. Düne  göre azıcık iyileşmiş. (eşitlik, aza yakın)

“en” kelimesi aşırılık, en  üstünlük anlamı verir:

1. En yakın arkadaşı benim. (en üstünlük; sıfattan önce)
2. En çok çalışan canlı  karıncadır. (en üstünlük, zarftan önce)

“daha” kelimesi  karşılaştırma, üstünlük anlamları katar.

1. O senden daha çabuk bitirdi. (üstünlük;  zarftan önce)
2. Daha güzel bir araba aldı.  (üstünlük; sıfattan önce)

Not: “daha” kelimesi zaman ve  “başka” anlamı da katabilir. “bir” kelimesiyle birlikte yineleme zarfı olur:

1. Songül daha telefon etmedi. (zaman zarfı, henüz anlamında)
2. Buralara bir daha gelebilir miyiz? (yineleme zarfı,”başka” anlamında)
3. Hepsini  aldınız, daha ne istiyorsunuz? (yineleme zarfı,”başka” anlamında)

“çokça, çok, pek çok, çok az, gayet, fazla, fazlaca, epey” kelimeleri  aşırılık anlamı katar.

1. Bugünlerde çok az uyuyor.
2. Gayet çalışkan bir insandı.
3. Dergiyi  çıkarmak için epey çalıştık.
4. Adem pek akıllı bir çocuktur.
5. Fazla okuyor, gözleri bozulacak.

“eksik, seyrek, sık” kelimeleri işin ne kadar sıklıkla yapıldığını  belirtir:

1. Bugünlerde sık görüşüyoruz.
2. Parayı  iki milyon eksik vermiş.
3. Eskisi  gibi değil; seyrek uğruyor.

“aşağı yukarı, şöyle böyle” ikilemeleri “yaklaşık” anlamı katar.

1. Bursa’da aşağı yukarı bir ay kaldık
2. Ankara’ya  geleli şöyle böyle 9 yıl oldu.