Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

Cumhuriyet dönemi demokratikleşme hareketleri

Hangisi cumhuriyet dönemi demokratikleşme hareketleri arasında yer alır sorusunun cevabı için bana yardımcı olur musunuz?

Bu soruya 2 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 4 yorum yazıldı.
    1 yıl önce C Hangisi sosyal devlet anlayışına dayalı bir uygulamadir
    1 yıl önce Z Tüm sorularınızın cevabı sitemizde mevcut lütfen arama kutusundan sorunuzu arayınız.. Bu sorunun cevabı ise sayfanın altında.
    1 yıl önce G Avrupa güvenlik ve işbirliği teşkilatına taraf olan devletlerde secimlerin sağlıklı bir biçimde yürütülmesini sağlayan organ
    2 yıl önce D Hangisi insan haklarını gerçekleşmesinde

    İşte Cevaplar


    Zeus

    • 2021-07-05 10:26:52

    Cevap :

    Hangisi Cumhuriyet dönemi demokratikleşme hareketleri arasında yer alır
    A) 1924 Anayasası
    B) Sened-i İttifak
    C) Islahat Fermanı
    D) Nizam-ı Cedit


    Diğer Cevaplara Gözat
    Cevap Yaz Arama Yap

    Poseidon

    • 2021-02-28 05:26:59

    Cevap : Milli Mücadele ve Türk Devrimi’nin Mimarı Mustafa Kemal Atatürk’ün, 10 Kasım 1938 tarihinde yaşamdan ayrılışından sonra, Türkiye’de yönetimi devir alan siyasi kadronun lideri İsmet İnönü, 26 Aralık 1938’de toplanan Cumhuriyet Halk Partisi Olağanüstü Kurultayı’nda “Milli Şef” sanını alarak,[1] yeni bir dönemin açılışında etkin bir rol üstlenmiştir. Türkiye’de Milli Şef Dönemi olarak anılan ve 1950 yılı genel seçimlerine kadar devam eden bu süreçte Türkiye, 19 Ekim 1939 Türk-İngiliz-Fransız İttifak Antlaşması ile Batılı devletlerin yanında yer almaya başlamıştır. [2] İkinci Dünya Savaşı sırasında ise kısa süren bir denge politikası izlemişse de, savaş sonuna doğru aynı ittifak doğrultusundaki çizgisini sürdürmeye devam etmiş, Almanya ve Japonya’ya savaş ilan etmiştir. [3] Milli Şef İnönü iç politikada ise, öncelikle kendisine bağlı yeni bir kadro oluşturmaya büyük özen göstermiş, bu bağlamda daha önce Atatürk ile birlikte çalışan siyasi kadrolarda önemli ölçüde değişikliklere gitmiştir. Daha da ötesi bu dönemde, Atatürk ile çalışan siyasi ve ekonomik kadroların çoğu yönetim dışı bırakılarak, ya da etkisiz görevlere atanarak, adeta tasfiye olunmuşlar yerlerine, Atatürk ile daha önceki dönemde anlaşmazlığa düşen, hatta O’na karşı muhalefet yapan kişiler önemli görevlere getirilmişlerdir.[4] Milli Şef döneminde, devletin kuruluş yıllarında yaşamsal bir değere sahip olmasına karşın, nüfusumuzun % 80’ini oluşturan yoksul köylü kesimini rahatlatmak için, Atatürk’ün 1925 yılında kaldırdığı Aşar Vergisi, Toprak Mahsulleri Vergisi adı altında adeta geri getirilerek,[5] bu kesim büyük bir sıkıntı içine itilmiştir.

     Ayrıca İkinci Dünya Savaşı’nın yarattığı zor koşullarından etkilenen Türkiye, bu dönemde Millî Korunma Yasası, Varlık Vergisi Yasası, Basın Yasası, Polis Yetkileri Yasası gibi yasalarla, toplumsal ve ekonomik özgürlükleri kısıtlama yoluna gitmiştir. Türkiye’nin savaş sonrasında özellikle Amerika Birleşik Devletleri’ne yaklaşması ve bu devletin politik yörüngesine girmeye başlaması, daha sonraki sürecin oluşumunda belirleyici olmuştur. İşte Türkiye, bu sürecin başlangıcı olan 1945’te Milli Şef’in deyimiyle;

    Türkiye’de çok partili sisteme geçilmesinden sonra muhalefet döneminde demokrasi, kişi hak ve özgürlükleri, basın özgürlüğü, grev hakkı, liberal ekonomi, v.b temel hak ve özgürlükleri savunarak iktidara gelen D.P., iktidarının birinci döneminde (1950-54); uygulamalarıyla başarılı olmuş, 1954 seçimlerinde çok önemli bir oy oranına ulaşmış; ancak ikinci döneminde (1954-57) ortaya çıkan ağır iç ve dış sorunları çözmekte yetersiz kalmıştır. Üçüncü dönemine (1957-60) ise seçimlerde oy kaybıyla başlayan D.P. siyasal, ekonomik ve toplumsal sorunları uzlaşma ile çözmek yerine, hak ve özgürlükleri kısıtlama yoluna giderek çözmeyi tercih etmiş, muhalefeti yasal düzenlemelerle susturmayı, basını etkisiz hale getirmeyi, ekonomiyi, üniversite ve yargı kurumlarını bütünüyle denetim altına almayı amaçlamıştır. Muhalefet döneminde işbirliği yaptığı toplumsal gruplarla ve kurumlarla olan bağlarını adeta tümüyle koparmıştır. Başka bir deyişle, Köprülü’nün de belirttiği gibi, “kuruluşundaki temel
    ilke ve hedeflerinden tamamen uzaklaşmıştı…”[58] .

    Bu durum, D.P.’nin toplumsal tabanının da giderek erimesine ve muhalefetin güçlenmesine yol açmıştır. Bu dönemde Türkiye, çok partili süreçten beklediklerini elde etmek bir yana, adeta bir tek parti yönetimine doğru sürüklenmiş, gelişmelere karşı tepki 27 Mayıs 1960 sabahı, daha önceden çalışmalarına başlayan gizli bir askeri örgütün darbe yaparak iktidara el koymasıyla, D.P. dönemi sona ermiş ve Türkiye, Cumhuriyeti tarihinde yeni bir dönem başlamıştır.
    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz




    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.