Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

Cumhuriyet dönemi türk hikayesi

Cumhuriyet dönemi türk hikayesi sorusunun cevabı için bana yardımcı olur musunuz?

Bu soruya 2 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    esoes

    • 2021-11-25 17:15:00

    Cevap :

    Cumhuriyetimizin ilan edildiği 1923 yılıyla birlikte "Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı" da başlamıştır. Bu dönemde birçok türde olduğu gibi hikayede de teknik olarak önemli bir ilerleme sağlanmıştır. Bu dönem edebiyatında yıllara göre hikaye geleneğinde belirgin değişimler gözlenir. Bu yıllarda roman yazarları aynı zamanda hikaye türünde de eserler vermiştir.

    Genel olarak değerlendirdiğimizde Cumhuriyet Dönemimde hikaye türünü “1923-1940” ve “1940-1960” yılları olmak üzere iki ayrı zaman başlığında inceleyeceğiz.


    Cumhuriyet’in İlk Yıllarında Hikaye (1923-1940)

    • Bu dönemde eser veren sanatçılar gözleme dayalı gerçekçiliğe yönelmişlerdir.
    • Sanat akımı olarak realizm ön plandadır.
    • Hikaye bağımsız bir tür haline gelmiştir.
    • Olay hikayeleri ağırlıkta olsa da durum hikayesi örnekleri de verilmiştir.
    • Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Halide Edip Adıvar ve hikayeye daha fazla önem veren Reşat Nuri Güntekin  gibi isimler bu türde eserler vermiştir.
    • Bu yazarların yanı sıra Kenan Hulusi Koray, Sadri Ertem, Sait Faik Abasıyanık ve Sabahattin Ali gibi önemli isimler de bu dönemde hikaye türünde başarılı örnekler vermiştir.
    • Hikaye türünde verilen eserlerde toplumsal sorunların dile getirildiği bir anlayışla sanat toplum içindir bakış açısı iyice yerleşmiştir.
    • Toplumsal işleve uygun olarak eserlerde sade bir dil kullanılmıştır.
    • Psikoloji ve toplumsal temalı eserler verilmiştir.


    1940-1960 Yılları Cumhuriyet Dönemi’nde Hikaye

    • Bu dönem hikayelerinde ele alınan konuların çeşitliliği bir hayli artmıştır.
    • Daha çok gözleme dayanan bir gerçekçi hikayeler anlatılmıştır.
    • Bu yıllarda Anadolu’ya ve Anadolu halkının yaşamına ağırlık verilmiştir.
    • Bu dönem hikayelerinde ve romanlarında “Toplumcu gerçekçi, milli-dini duyarlılık ve bireyin iç dünyasına ağırlık veren anlayış” etkili olmuştur.
    • Birinci ve İkinci Dünya Savaşları sonrasında Anadolu halkının durumu ve toplumsal sorunlar gibi konuların üzerinde durulmuştur.
    • Milli ve dini konular, Doğu-Batı çatışması, milli mücadele, toplumsal sorunlar, ahlaki bozukluklar, köylü, kasabalı sorunları, işçi sorunları gibi konular bu dönemde sıkça işlenmiştir.
    • Toplumdaki aksakların giderilmesi amaçlanmıştır.
    • Toplumsal konuların yanında bireysel konular da hikayelerde işlenmiştir.
    • Bu dönemde hikayenin bir tür olarak gelişiminde önemli bir değişim yaşanmıştır.


    Bu dönem hikayelerinde ortaya çıkan bazı eğilimleri şu şekilde sınıflandırabiliriz:


    Milli-Dini Duyarlılığı Yansıtan Hikayeler

    • Milli edebiyatın bir devamı olarak nitelendirebileceğimiz bu anlayışta Anadolu, milli değerler, Kurtuluş Savaşı, toplumsal değişim gibi konular işlenmiştir.
    • Türk mitolojisinden ve destanlarından etkilenen yazarlar eserlerinde bunun izlerini ortaya koyarlar.
    • Aka Gündüz, Bahaeddin Özkişi gibi isimler bu anlayışı yansıtan eserler yazmışlardır.
    Toplumcu-Gerçekçi Hikayeler
    • Toplumdaki sorunları dile getirmişlerdir.
    • İşçi, köylü, kasabalı ve varoşlarda yaşayanlarla ilgili sınıfsal çatışmaları merkeze almışlardır.
    • Hikayeyi toplumdaki sorunları dile getirmek ve toplumu yönlendirmek için bir araç olarak görmüşlerdir.
    • Fakir Baykurt, Kemal Tahir, Yaşar Kemal, Orhan Kemal, Sadri Ertem, Samim Kocagöz, Talip Apaydın gibi sanatçılar bu tarzda hikayeler yazmıştır.

    Bireyin İç Dünyasını Esas Alan Hikayeler

    • Bu dönemde bazı sanatçılar toplumu değil bireyi ve bireyin psikolojisini hikayelerinde yansıtmaya çalışmıştır.
    • Bireylerin iç dünyasına açılmışlardır.
    • Bunalım, bilinçaltı, bireyin yalnızlaşması ve yabancılaşma konularını üzerinde durmuşlardır.
    • Modern yaşamın bireyler üzerindeki psikolojik etkisini irdelemişlerdir.
    • Peyami Safa, Ahmet Hamdi Tanpınar, Tarık Buğra, Mustafa Kutlu gibi isimler bu tarzda hikaye örnekleri vermişlerdir.


    Diğer Cevaplara Gözat
    Cevap Yaz Arama Yap

    ervahilal35

    • 2021-11-27 15:54:04

    Cevap :
    1- Yazı diliyle konuşma dili arasındaki fark ortadan kalkmış dildeki sadeleşme çabaları aralıksız olarak sürmüştür. 2- Edebiyatımız bu dönemde toplumcu bir karakter kazanmış gerçekçi bir anlayış güdülmüştür. 3- Aruz ölçüsünün yerini hece ölçüsü almış, şiirlerde de günlük konuşma dili kullanılmıştır.
    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz




    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.