Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

Dede korkut kitabinin yazildigi dönemle ilişkisi

Dede korkut kitabinin yazildigi dönemle ilişkisi sorusunun cevabı için bana yardımcı olur musunuz?

Bu soruya 1 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    Mehmet303

    • 2022-01-18 09:54:19

    Cevap : Dede korkut kitabinin yazildigi dönemle ilişkisi sorusunun cevabı;

    Dede Korkut Hikayeleri, Türk hikaye geleneğinde bugüne kadar ortaya konulmuş en kıymetli ve güzel eserlerin başında gelmektedir. Milli bir karakter özelliği taşıması, Türk milletinin yaşamı, alışkanlıkları ve zevkleri hakkında bize çok önemli bilgiler sunması bu eserin değerini çok yüksek kılmaktadır. Kısacası Kitabı-ı Dede Korkut, geçmişimize net bir ışık kaynağı olmaktadır.

    Hikâyelerin hepsinin bir toyla (eğlenceyle) başlaması eski bir Türk geleneğinin göstergesidir. Çocuklara ad verilirken yaptıkları işin gözetilmesi de eski bir Türk geleneği olarak kabul edilmelidir. Örneğin Boğaç Han, ismini boğayı öldürmesiyle almıştır.

    Toy etme: Oğuzlar mühim konularda karar vermek için toplantı yaparlardı.

    Hikâyelerin çoğu Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun iki büyük nehri Amıt suyu (Dicle) ve Aras nehrinin kollarından Kara Dere, Dereşam Suyu civarında geçer. "Kanlı Koca Oğlu Kan Turalı Boyu” hikâyesinde Trabzon çevresi net bir şekilde tasvir edilir. Hikâyelerinin yazıya geçirildiği tarih olarak XV. yüzyılın ikinci yarısı kabul edilmektedir. Kars, Erzurum civarında hüküm süren Akkoyunluların bu destanları yazıya geçirttiği tahmin edilmektedir. Destan döneminden halk hikâyeciliğine geçiş döneminin en önemli ürünü Dede Korkut Hikâyeleridir. Hem şiir hem de düzyazı biçiminde yazılmıştır. Olay içeren yerler düzyazı, duygu içerikli yerler şiir şeklinde yazılmıştır. Eserde nazım ve nesir bir arada verilmiştir. Dili Âzerî lehçesinin özelliklerini göstermekle birlikte bugünkü Azerî lehçesiyle karşılaştırıldığında bütün dil özelliklerinin bu lehçeye ait olmadığı görülür. Gereksiz edebiyat süsleri bulunmayan, kısa, yalın ifadelerle örülmüş, yapmacıksız, özensiz bir üslûp hâkimdir. Türk edebiyatında destan geleneğinden halk hikayesi geleneğine geçiş eseri olarak değerlendirilmektedir. Bu nedenle Dede Korkut Hikayeleri, hem destan hem de halk hikayesi özelliklerini bir arada taşımaktadır.

    Anadolu’nun çeşitli yörelerinde değişik versiyonlarına rastlanan hikayelerin 15. yüzyılın sonlarına doğru yazıya geçirildiği tahmin edilmektedir. Hikayelerde anlatılan o dönem Türk halkının hem İslamiyet’in kabulünün öncesi hem de İslamiyet sonrası kültürel özelliklerini taşıdığı görülür. Bu da hikayelerin oluşum sürecinin İslamiyet öncesine kadar gittiğini gösterir. Hikayelerin İslamiyet’in kabulünün öncesinde Türklerin Orta Asya’dan henüz göç etmediği dönemlere kadar gittiği tahmin edilir.

    Halkın ortak malı olan ve halkın bizzat kendi özelliklerini yansıttığı 12 hikayeden oluşan Dede Korkut hikayelerinin yazarı belli değildir. Hikayeler Dede Korkut, Korkut Ata veya Korkut Dede adı verilen biri tarafından anlatılır. Bu nedenle hikayeler genel olarak “Dede Korkut” adıyla anılır. Dede Korkut kitabının nüshaları ise toplamda iki tanedir ve onlar da Almanya ile Vatikan kütüphanelerinde muhafaza edilmektedir.


    Diğer Cevaplara Gözat
    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz




    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.