Demokrasinin Faydaları:

1. Bu model demokrasinin uygulanabilir bir biçimini sunmaktadır.
2. Sıradan vatandaşlara karar alma süreci içinde bir sorumluluk yükler. 
3. Sıradan vatandaşların yönetime doğrudan katılmaması sisteme bir istikrar verir. 
4. İktidarın daha eğitimli, daha bilgili ve daha tecrübeli ellerde olmasına yol açabilir. 

Demokrasinin Faydaları

1. Demokrasi insanlara onları kimi yöneteceklerini seçme özgürlüğünü sağladığı için adildir. Diğer sistemler; monarşi, diktatörlük, teokrasi vb. belirli bir grubun kabilenin ya da ailenin dışında hiç kimsenin yönetimde söz sahibi olmasına izin vermez.
2. Seçme hakkı, seçilen kişi ve hükumetlerin üzerinde yasama hakkını doğurur. Lider olmak isteyen kişileri, ya da politik grupları seçmek tamamen halkın elindedir. Bu durum politik dengeyi doğurur.
3. Demokrasi, yöneten kişilerin ve grupların barış içinde değişimini sağlar. Monarşi başta olmak üzere diğer yönetim biçimleri, liderlik de hakkı olduğunu düşünen kişiler arasında savaşa ve kanlı kavgalara neden olur. Çoğu zaman bu durum, iç savaşa sebebiyet vermiştir.
4. Demokratik sistemler, şeffaf yönetimi ve yolsuzluğun kontrol altına alınmasını sağlar. Muhalif siyasi gruplar, rakiplerinin yani iktidarın hataları ve yanlışlarını kamuoyu ile paylaşarak halkın gözünde itibar kazanmaya çalışırlar. Bu düzeyde hesap verilebilirliğin, tek parti ve dikta rejimine dönüşmüş demokrasilerde gerçekleşmesi maalesef oldukça zordur.
5. Demokratik sistem, halka güven vermeyen yönetim ekibinden kurtulmak için kaçış rampası vazifesi görmektedir. Vatandaşlar sahip oldukları seçme hakkı sayesinde, bir sonraki lideri belirleyebildikleri için iç huzura sahip oluyorlar. Bu nedenle, kriz durumlarında halk şiddetli sokak olaylarına kalkışmadan tavrını sandıkta belli edebilir.
6. Demokratik sistemler nadiren savaşa girerler. Çünkü siyasiler halkın büyük çoğunluğunun desteğini almak isterler.
7. Demokrasi halkta aidiyet duygusunu pekiştirir. Halk seçilme hakkına sahip olduğu için seçimlere aday olabilir ve bu sayede kişilerde vatanını sahiplenme anlayışı ortaya çıkar.