Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

Deri Veya Mukozada Görülen, Sınırlı Bir Bölgede Epitel Kaybı, Yüzeysel Yara

Bulmacada Deri Veya Mukozada Görülen, Sınırlı Bir Bölgede Epitel Kaybı, Yüzeysel Yara sorusunun 7 harfli cevabı nedir?

Bu soruya 1 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    Zeus

    • 2021-02-27 21:24:04

    Cevap :
    Bulmacada 'Deri Veya Mukozada Görülen, Sınırlı Bir Bölgede Epitel Kaybı, Yüzeysel Yara' nedir sorusunun cevabı:
    Kare ve çengel bulmacada sorulan 'Deri Veya Mukozada Görülen, Sınırlı Bir Bölgede Epitel Kaybı, Yüzeysel Yara' sorusunun yanıtı 7 harflidir ve cevaba ise EROZYON yazabilirsiniz.


    Diğer cevaplar:
    EROZYON kelimesinin eş anlamlıları..
    1. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 6 harfli ise cevaba İtikal yazabilirsiniz.
    2. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 6 harfli ise cevaba Aşınım yazabilirsiniz.
    3. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 6 harfli ise cevaba Aşınma yazabilirsiniz.
    Sözlükte EROZYON Nedir:
    Erozyon yani Aşınım (Özet) : Alm. Erosion, Fr. Erosion (f), İng. Erosion : Bir varlığın bir değeri yerine getirilemeyecek şekilde yok olmasıdır. Toprak biliminde ise; yeryüzündeki ana materyalin çeşitli etkenlerle aşınıp taşınması olayıdır. Erozyon, diğer adıyla aşınım, yer kabuğunu oluşturan kayaçların, başta akarsular olmak üzere türlü dış etkenlerle yıpratılıp yerinden koparılarak eritilmesi veya bir yerden başka bir yere taşınması olayıdır. Erozyon, tabiatın normal süreci içinde meydana geliyorsa normal erozyon; insanın tabiattaki toprak, su ve bitki arasındaki dengeyi bozucu nitelikteki müdahaleleri sonucu meydana geliyorsa hızlandırılmış erozyon adını almaktadır. Normal erozyon, genellikle insan müdahalesi olmayan yerlerde görülür ve çok yavaş olarak gelişir. Meraların aşırı derecede otlatılması, ormanların tahrip edilmesi ile daha az korunan toprak, su ile kolayca taşınabilmektedir ve erozyon hızlanmaktadır.

    Erozyona yol açan etmenler


    1- İklimin yarıkurak olması 2- Bitki örtüsünün tahrip edilmesi 3- Engebeli arazi yapısı ve eğim fazlalığı 4- Meralarda aşırı otlatılma yapılması 5- Toprakların nadasa bırakılması 6- Hızlı nüfus artışı (Bitki örtüsü tahribi, yanlış arazi kullanımı) 7- Eğimli yerlerde tarla açılması ve tarlaların eğime paralel sürülmesi

    Erozyonun zararları


    1- Tarım toprakları yok olur. 2- Meralarda verim azalır. 3- Baraj ve göller toprakla dolar. 4- Akarsular kirlenir. 5- Doğal denge bozulur. (Hayvan ve bitki türleri azalır, tarımsal verim azalır.)

    Erozyonu önlemenin yolları


    1- Bitki örtüsü tahribini azaltmak, ağaçlandırma yapmak 2- Mera hayvancılığı yerine ahır hayvancılığını yaygınlaştırmak 3- Eğimli yamaçları basamaklar haline (taraça) getirmek 4- Nadas yerine, nöbetleşe ürün ekimi yapmak 5- Uygun olmayan alanlarda tarım yapmamak, eğimli alanlarda tarlaları eğime dik sürmek 6- Halkı bilinçlendirmek, hızlı nüfus artışını önlemek. 7- Meraları ıslah etmek

    Erezyon Nedir ? (Detay)


    Yeryüzündeki engebe ve yükseklikleri deniz seviyesine indirmeye çalışan aşınma ve aşındırma olayı. Jeolojik aşındırma, geniş anlamıyla, karmaşık tabiat olaylarıdır. Bunlar parça koparıp sürükleyerek litosfer yüzeyini durmadan aşındırır. Yüzeyler özellikle dağlık bölgeler ve çöller gibi bitki örtüsünün bulunmadığı yerlerde çok karakteristik ve belirgin biçimler alır. Erozyonun yıkıcı etkisi vadiler, kanyonlar, dik yarlar, yalıyarlar, sirkler, dev kazanlar, mağaralar, güvercin delikleri ve tabii köprüler meydana gelmesine sebeb olur. Milyonlarca yıl süren erozyon sonunda en yüksek dağlar bile düzlükler haline gelebilir. Böyle bir aşınma devri iki basamağa ayrılabilir. “Genç” arazi henüz yükselmiş yer kabuğu kısmıdır. Aşınma yapan tesirlerin hücumuna uğrar. Akarsuyun tesiri ise en büyük olur. “Olgun” arazide akarsuların aşındırma tesiri yavaşlamıştır. “Yaşlı” arazide aşınma ve düzleşme sonucu peneplen adı verilen bir ova meydana çıkmıştır. Bu devir bölgede yenien bir yükselme olunca bozulur. Gençleşme ile aşınma devri yeniden ve canlı olarak başlar. Bunun sonucu olarak eski ve yeni aşınmayla karmaşık bir arazi ortaya çıkar. Doğrudan doğruya tesirli olan erozyon sebepleri; yüzeyden serbest olarak akan veya ırmak yataklarında bulunan akarsular, denizin kayalara vurması ve gel-git olaylarıdır. Erozyona sebep olan diğer tesirler, yerçekimi ve rüzgarları doğuran basınç farklarıdır. En büyük aşınma, en dik ve rüzgar hızının en büyük olduğu arazilerde olur. Mekanik aşınma akıcı (rüzgar, su) maddelerinin taşıdığı taş, kum vb. taneciklerle daha kuvvetlenir. Bunlar çarparak kayaları aşındırır. Değişik kaya tipleri aşınmaya karşı farklı direnç gösterirler. Aynı kaya kitlesi de değişik yerlerinin yapısının farklı oluşu veya aşınmaya açık olan yüzeylerin aynı büyüklükte olmaması yüzünden değişik aşınmaya uğrar. Umumiyetle, granit lav, sert kumtaşları, kum tanecikleri sağlam yapışmış konglomeralar, kuvarsit, kalker ve dolomit gibi kayaların direnci daha büyüktür. Bunlar düzgün olmayan yeryüzü şekillerine yol açar. Öte yandan, killer, yumuşak kum taşları ve tüfler gibi kolayca aşındırılan kayalar için yumuşak eğimler, düzgün yüzey şekilleri ortaya çıkmaktadır. Erozyon olaylarının cereyanı: Yağan yağmurlar yeryüzü toprağının ağaç ve ottan yoksun kısımlarında toprak zerrelerini kolaylıkla yerinden oynatırlar ve arazinin eğimi oranında aşağıya doğru sürüklemeye başlarlar. Yağışın şiddeti ve devamlılığı derecesine göre yağmur damlaları birbiriyle birleşerek, toprağı, taşı ve kaya parçalarını sürükleyecek kadar kuvvete sahib olur ve bunları derelere, ırmaklara, nehirlere kadar götürürler. Bu akarsular vasıtasıyla da özellikle toprak kısım denizlere kadar taşınır ve orada erozyon olayı son bulur. Arazinin yüzünün ot ve ağaçlarla örtülü olduğu kısımlarda yağmur sularının bir kısmı ot ve ağaçların kökleri aracılığıyla toprağın iç kısımlarına geçmekte ve bir kısmı da toprağı yerinden oynatmadan otların yüzünden kayıp akmaktadır. Yağmur sularının ve bunların birleşmesiyle meydana gelen akarsuların denizlere kadar sürükleyip zayi ettiği toprak, humus denilen ve bitkilerin asıl muhtaç olduğu yüzeydeki bitkisel topraktır. Humusu olmayan bir arazide, ne ot ne de ağaç yetişmektedir. Böyle bir arazi kıraç veya çöl olarak adlandırılmaktadır.

    Erozyonlar etkenlerine göre ikiye ayrılırlar:


    a. Fiziksel erozyon: Mekanik erozyon da denir. Atmosferdeki ısı değişiklikleri ve akarsuların etkisi taş ve mineralleri parçalayıp ufaltır. b. Kimyasal erozyon: Karbondioksitli suların bazı kayaları eritmesi (kalker) bazılarının da minerallerinin bileşimini değiştirmesi (feldispatların kaolene dönüşmesi) ile olur. Genel olarak yukarıdaki iki tip erozyon birbirinin devamıdır.

    Erozyon Çeşitleri


    A. Atmosfer erozyonu:


    Havada ısı değişikliği, rüzgarlar, donma olayı ve çözünmeler, güneş ışınları, taşların parçalanmasına ve aşınmasına sebep olur. Taşların rengi fiziki aşınmayı etkiler. Koyu renkli taşlarda ısı absorbsiyonu daha çok olduğundan daha fazla ısınır. Böylece açık ve koyu renkli mineraller arasındaki genleşme ve sıkılaşma farkı büyür. Böylece parçalanma olayı meydana gelir. Bu olaya daha çok yarı kurak bölgelerde, çöllerde rastlanır.

    B. Yağmur sularının erozyonu:


    İçinde CO2 (Karbondioksid) bulunan suların kalker ve jips gibi eriyebilen tabakalarda yapmış olduğu kimyasal erozyondur.

    C. Akarsuların erozyonu:


    1. Seller: Dik yamaçlardan hızla akan geçici ve dengesiz akarsulardır. Bir selde üç kısım vardır: a) Suların biriktiği kısım ki, buna sel havuzu denir. b) Yamaç boyunca suların aktığı kısım ki buna kanal veya sel yatağı ismi verilir. c) Sürüklediği malzemeyi bıraktığı kısım ki buna sel veya birikinti konisi denir. Hiç şüphesiz ki sellerin aşındırması hızlarına bağlıdır. Sel erozyonunun karakteristik ve güzel Örneki, Ürgüp civarındaki peribacalarında görülür. 2. Nehirler: Devamlı ve dengeli akarsulardır. Taşkınlar dışında yatağı bellidir. Nehirlerde aşınma geriye doğrudur. Bu aşınma sonucu ise nehir denge profilini kazanmaya başlar. Bir nehir yatağının iki tarafında ve yüksekte kalan eski yatak parçaları taraça ismini alır.

    D. Denizlerin erozyonu:


    Denizlerin yaptığı erozyona abrozyon denir. Denizler, sürükledikleri çakıllarla ve dalgalarla fiziksel ve kimyasal aşındırma yaparlar. Fiziksel aşındırma, dalgaların sürüklediği çakıl ve kumlarla olur. Bunlar sahillerin dik kısımlarına vurarak orayı aşındırırlar. Üst tarafta isnatsız kalan kısım çöker. Böylece falezler meydana gelir. Bunun sonucu ise kıyı geriler. Deniz suları kimyasal aşındırma ile de sahildeki kayaları eriterek oyuk ve mağaralar meydana gelmesine sebep olurlar. Ayrıca taşların çatlakları arasında birikmiş olan tuzlar, tıpkı buz gibi ısı farkı sebebiyle hacmi büyüyerek taşların parçalanmasına sebep olurlar. Dalgaların hidrolik etkileri, dalganın şiddetine, yani dalga yüksekliğine ve uzunluğuna bağlıdır.

    E. Rüzgar erozyonu:


    Rüzgarlar, yarı kurak ve kurak bölgelerde yapmış oldukları aşındırma ile topoğrafyada bazı şekillerin ortaya çıkmasına sebep olurlar ve bazı çökükler meydana gelir. Aşındırma iki türlüdür: 1. Deflasyon: Toz, kum ve hatta çakılların rüzgar tarafından bir yerden diğer yere taşınmasıdır. Daha çok kurak bölgelerde görülür. Çünkü kurak bölgelerde, kuru, bitkisiz bir zemin, toz kum ve alüvyon gibi çimentolanmış çökükler bulunur ve kuvvetli rüzgarlar vardır. Deflasyonun şiddeti taşıma gücüne bağlıdır. Rüzgar taşıdığı toz ve kumları bir yerde biriktirerek kumul denilen kum tepelerini meydana getirir. 2. Korozyon: Rüzgarların oyma, çizme ve cilalama olayıdır.

    F. Canlıların erozyonu:


    Hayvanlar ve bitkiler, taşların parçalanmasında ve ayrışmasında kendi çaplarına göre rol oynarlar. Bitkiler bulundukları yerleri nemli tuttuklarından suyun eritici etkisini kolaylaştırır. Bu etki, bitkilerin çürümesiyle meydana gelen humus asiti yardımıyla daha da artar. Büyük ağaçların ve bitkilerin kökleri, taşların çatlak ve yarıkları arasına girerek onların mekanik olarak parçalanmasına sebeb olurlar. Hayvanlar ise yuvalarını taşların içine yaparak taşları oyarlar. Bu oyuklar suların buralara kolayca girmesini sağlar ve böylece etki daha da içerilere doğru ulaşır.

    Türkiyede Erozyon Sebepleri:


    Sel sularının vadilerdeki tarlaları, bağları, bahçeleri söküp götürmesi bir faciadır. Yamaçlar ve vadileri bu hale sokan erozyonun sebepleri şöyle sıralanabilir: 1.Yanlış otlatma: Hayvanlar ilkbaharlarda çok erken otlatmaya çıkarılır. Otlar henüz kar altında filiz halindeyken, daha yetişmeden hayvanlar tarafından yenilir. Bu yüzden de otlak bütün yıl otsuz çıplak kalır. 2. Yanlış ekim yapma: Normal bir tarımda arazinin eğimine göre ekin, ot ve ağaç dikimi tesbit edilir. En fazla % 10 eğimli bir yere ekin ekilir. % 20’ye kadar eğimli olan yer, otlak olarak kullanılır. Ondan daha fazla eğimli yerler ormana bırakılır. Oysa bizde, fundalığın veya ormanın sökülebilen % 45 eğimli yerine dahi ekin ekilmektedir. Eğimli arazide saban izlerinin tesviye eğrilerine paralel olması gerekirken, tersine yukarıdan aşağıya bir oluk şeklindedirler ve yağan yağmur suları buralardan aşağılara kolayca toprağı sürükler. Toprak korumayı ele almış memleketlerde, arazinin belli eğimine göre ekim, ot veya ağaç yetiştirileceği kanunlarla tesbit edilmiştir. 3. Orman yangınları ve kaçak ağaç kesimleri: Yakacağı olmayan veya yakacak odun kesmeyi ve satmayı bir geçim yolu haline getiren köylü, izinli odun kesemezse, yangın çıkarmayı kendinde hak görmüştür. Kaçak ağaç kesmek de aynı sebebe dayanır. 4. Başıboş keçi: Fundalıkların ve özellikle yeni yetişen ormanların baş düşmanı keçidir. Keçi, ağaçların yaprak ve filizlerini yemeyi sever. Filizi ve yaprağı kopmuş bir dal veya fidan ise artık yetişme özelliğini kaybeder. 5. Kökleme: Kökleme, fundalıktan ve ormandan ağaçları kesmek ve köklerini söküp çıkararak o yeri tarla haline sokmaktır. Tarla haline sokulan bu gibi yerlerden eğim derecesine göre, 5-20 yıl faydalanılır. Ondan sonra bu yer işe yaramaz hale geldiği için terk edilir. Erozyon kontrolü için bölgedeki arazi kullanma tipinin değiştirilmesi ve böylece erozyona maruz alanların ormanlık veya mer’a haline getirilmesi bir çare olarak düşünülebilir. İkinci bir çare, bölgenin teraslar, enine sürme, şeritler halinde sürme ve enine kanallarla donatılması gibi usullerle erozyona dayanıklı hale getirilmesidir. Üçüncü olarak sedler çevre hendekleri, drenaj gibi mühendislik yapımlarıyla aşırı suyu tutup uzaklaştırarak bölgeye gelecek zararı önlemektir. Böylece araziler ıslah edilerek erozyondan fazla zarar görmez hale gelir. Söz konusu edilen birinci ve ikinci çareler arazi kaybını önlemede üçüncüye nazaran daha tesirlidirler. Bu usullerin sonucu, taşkınlar ve ortaya çıkacak diğer zararlar da önlenir. Bölgedeki değişiklikler bölgenin suları uzaklaştıran ana kanalın (boşaltıcının)rejiminde de değişikliklere sebep olur. Nehir rejimindeki bu değişiklikler toplam kullanılabilir su miktarına da tesir edecektir. Bu bölgede büyük çapta havza gelişimi planlaması yapılırken bu etkiler çok dikkatli şekilde incelenmelidir. Yağışlı bölgelerde su temini yönünden fazla bir ters etki görülmemekle beraber, kurak iklimlerde su havzası idaresi planlanmasındaki önem dolayısıyla ciddi ters etkiler ortaya çıkabilir. Mevcut suyun tamamından faydalanılıyorsa, toplam havza verimindeki belirli bir azalma büyük önem taşıyabilir. Su akımının bütün ihtiyaçları karşılamağa yetmediği bir bölgede su haklarıyla ilgili olarak mevcut suyun dağıtımında sıkı tedbirlerin alınması gerekir. Böyle yerlerde maksimum (debilerin) tutulması ve depo edilmesi birçok tüketiciler yönünden önem taşır. Yurdumuzda, özellikle İç Anadolu’da, Konya ilinin Karapınar dolaylarında rüzgar erozyonu meydana gelmektedir. Suların sebep olduğu erozyon, bütün Türkiye sathında, özellikle dağlık bölgelerde ortaya çıkmaktadır. Devlet Su İşlerinin yaptığı etütlere göre, Dicle, Fırat, Seyhan, Ceyhan, Yeşilırmak, Kızılırmak ve Sakarya nehirlerinin her yıl sürükleyip denizlere götürdüğü humus toprağının toplamı 441 milyon tondur. Bu toprağın yok olması sonucu, 45-50 yıl önce bağlık, bahçelik ve tarımsal verimi çok yüksek olan araziler, şimdi tamamen kıraç topraklar haline gelmiştir. Bunun Türkiye’deki başlıca sebebleri, yukarıda açıklanmıştır. Orta Anadolu’nun dağlık kısımları, Güney Anadolu’da Toroslar, Karadeniz’in sahile paralel uzanan dağları, Marmara ve Ege sahilleri kökleme adı verilen ormanı tarlalaştırma işleminin uygulanması sonucu, büyük bir erozyona maruz kalmıştır. Düzce, Hendek, Bolu Dağları, İzmir Körfezinin karşı kıyıları ve Uludağ bu uygulama sonucu bölge bölge kıraçlaşmış alanlara sahip hale gelmiştir. Söz konusu bu uygulama özellikle, Karadeniz sahillerinde iklimi bile etkisi altına almıştır. Güney, Batı ve Orta Anadolu’nun orman ve fundalıklarında da bu olay büyük çapta süregelmektedir. Bugün dünyadaki nüfusun üçte biri yetersiz gıda almakta ve üçte biri ise orta gıda alabilmektedir. Yetersiz gıda alan Hindistan, Malezya, Yemen, Afrika ve Güney Amerika ülkelerinde her yıl binlerce insan açlıktan ölmektedir. Ülkemizde de yıllık yaklaşık bir milyar ton verimli toprak kaybının önlenerek , ileride çıkması muhtemel beslenme problemlerine karşı şimdiden tedbir alınması ve erozyonun önlenmesi için mümkün olduğu kadar gayret sarfedilmesi büyük önem taşımaktadır. Kaynak: Rehber Ansiklopedisi

    Erozyona etki eden faktörler


    Erozyona etki eden faktörleri 5 grup altında toplayabiliriz.[16] Bunlar,İklim, Topografya, Toprak Özellikleri, Bitki Örtüsü ve İnsan Faktörü dür. İnsan faktörü dışındaki diğer dört faktör doğal erozyon faktörleri olarak tanımlanır.[17]

    1 - İklim


    Yağış, rüzgâr ve sıcaklık olarak etki eder..[18] Yağışın kinetik enerjisi aşındırmada en önemli etkendir. Yağışın şekli yağmur, kar ve dolu olarak farklı etkiler yapar. Bunlar içindeki en önemli etkisi olan yağmurdur. İklimin erozyona etkisi 4 şekilde incelenebilir. Bunlar; 1.Yağış yoğunluğu, 2.Yağışın süresi ve dağılımı, 3.Rüzgârın etkisi, 4.Sıcaklıktır. Yağış yoğunluğu, Yağışlarda yoğunluk erozyona önemli ölçüde etkilidir.[14] Bu bağlamda yağış yoğunluğu birim zamanda düşen yağış miktarıdır. Yağış yoğunluğu arttıkça toprağa düşen su miktarı artar ve toprağın infiltrasyon hızı daha çabuk azalır. Toprakların infiltrasyon değerleri, toprağın işlenmiş veya işlenmemiş olmasına göre değişir. İşlenmiş topraklarda doğal bitki örtüsü yok edilmiş olduğu için toprağın infiltrasyon gücü daha çabuk aşılır. Eğer toprak yüzeyi korunmuşsa infiltrasyon uzun sürer. Yağış yoğunluğunun etkisinin anlaşılması bir başka örenkede anlatılabilir. Örneğin bir süngere suyun yavaşça boşaltılması durumunda sünger suyu kolaylıkla emebilecektir. Böylelikle su dışarı sızamayacaktır. Ancak aynı miktarda suyun süngerin üzerine birden dökülmesi halinde suyun bir kızmı sünger tarafından emilemeyecek ve akışa geçecektir. Toprağın suyu içine geçirme kabiliyeti süngere göre deha yavaş olduğu hesap edilecek olursa yağış yoğunluğunun erozyona etkisi daha net anlaşılabilecektir. Yağış süresi ve dağılımı, Yağışın yoğunluğu kadar süresi ve dağılımıda erozyon için önemli bir etkendir.[14] Aynı yoğunlukta yağan iki yağıştan uzun süreli olan daha fala erozyon oluşumuna sebep olur. Yağışın dağılımıda erozyon açısından önem taşır. Yağış dağılımı bir yağış içinde olabildiği gibi mevsimlik ve yıllık dağılımlar şeklinde de erozyonu etkiler. Bir yağış içerisinde dört faklı yağış dağılımı olabilir. Bunlar Tüm yağış boyunca aynı yoğunlukta devam eden yağışlar (Düzgün yağış dağılımı), şiddetli başlayıp şiddetini kaybeden yağışlar(ileri yağış dağılımı), düşük şiddette başlayıp şiddetini arttıran ve sonra tekrar şiddeti düşen yağışlar (Orta yağış dağılımı), düşük şiddetle başlayıp şiddetini sonuna kadar arttıran yağışlar (Gecikmiş yağış dağılımı)dır. Bunlardan en etkili olanı İleri yağış dağılımıdır. Bir yıl içerisindeki yağış dağılımı ise, Üniform yağış dağılımı: Bir yıl içerisinde her aya yağış düşmesi. Üni-model yağış dağılımı: Yılın bir yarısında yağışın düştüğü ayların olması. Bi-model yağış dağılımı: Yılın iki yarısında da belirli aylarda yağışın olması. olarak üçe ayrılır. Rüzgârın etkisi, Yağmur damlalarının toprak yüzeyine düşme hızı ve çarpma açısını etkiler. Rüzgârlı havalarda meydana gelen yüzey akışlar üzerinde de etkisi vardır. Örneğin havza çıkışına ters yönde esen rüzgar, yüzey akışın daha geç terk etmesini sağlar. Tüm bunlar sonucunda aşınımı ve taşınımı arttırarak erozyonu etkiler. Rüzgârın su erozyonuna etkisi kadar tek başınada erozyona etkisi vardır.[14] Sıcaklık, Bitki örtüsünün ayrışma ve parçalanması olaylarına etki eder.[14] Sıcaklığın yüksek olduğu yerlerde organik maddeler hızla parçalanır. Buna bağlı olarak agregatlaşma azalır. Bitki örtüsü seyrelir. Bunlar erozyonu arttıran faktörlerdir. Sıcaklık yağış olmayan bölgelerde ise kuraklığa ve dolayısıyla rüzgar erozyonunun etkilerini arttırmasına neden olur. Bu yüzden sıcaklık diğer faktörler ile etkileşim halinde bulunan bir etmendir.

    2 - Topografya


    Topografya erozyon üzerinde etkili olan faktörlerden birtanesidir.[10][19] Topografya su erozyonunu 6 şekilde etkiler.[15] Bunlar; 1.Eğim dikliği 2.Eğim uzunluğu 3.Mikro-relief 4.Eğim şekli 5.Havza büyüklüğü ve şekli 6.Yöneydir. Eğim dikliği, yüzey akış sularının hızının artmasına sebep olarak aşınımı arttırır. Yüzey akışının akışının miktarının fazla olması aşınan toprak miktarınıda arttırır.[15] Eğim uzunluğu, genel olarak eğim uzunluğu arttıkça aşınma ve taşınan toprak miktarıda artar. fakat bazı durumlarda yağış yoğunluğu ve toprak geçirgenliğine bağlı olarak farklılıklar görülebilir. Düşük yoğunluklu yağışlarda ve geçirgenliği fazla olan topraklarda eğim uzunluğunun artması erozyonun azalmasına neden olabilir.[15] Mikro-relief (Pürüzlülük), toprak yüzeyinin pürüzlü olması, su depolamasına neden olarak erozyon etkisini azaltır[15] Eğim şekli, yeryüzünde dört farklı şekilde eğim şekli vardır bunlar düz,dış bükey,iç bükey ve dalgalı eğim şekilleridir.[15] Bu yüzey şekillerinden en fazla erozyona etki edeni ise dış bükey şekilleridir. Havza büyüklüğü ve şekli, benzer iki özellikli iki havzaden büyük olanında daha fazla erozyon ortaya çıkar. Havza büyüklüğünün yanında havza şeklide erozyon açısından önemlidir.[15] Büyüklükleri aynı fakat şekilleri, havza çıkış yerleri farklı olan iki havzadan birisinde yüzey akış suları daha kolay terkedebilecekken diğerinde terk edemeyebilir. Daha geç terkedenin erozyon etkisi daha az olur. Yöney, arazinin yönü dolaylı olarak sıcaklığı etkiler. Kuzey yarım kürede kuzeye bakan yamaçlarda bitki örtüsü daha yoğun, organik madde birikimi daha fazladır.[15] Toprağın nem düzeyi yüksektir. Güney yamaçlarda ise Güneş ışınları daha dik geldiği için bunun tersi bir durum otaya çıkar.

    3 - Toprak özellikleri


    Toprak özellikleri fizikse özellikler ve kimyasal özellikleri olarak ikiye ayrılır. A - Fiziksel özelliklerin etkisi 1.İskelet yüzdesi: 2mm nin üzerindeki parçalarının yüzdesi iskelet yüzdesini oluşturur. Toprakların iskelet yüzdesinin artması erozyona karşı dirençlerinide arttırır.[15] Özellikle yüzeydeki tozlar alttaki toprak materyallerini korurlar. 2.Toprak bünyesi: Toprağı oluşturan kum, mil, kil yüzdesi toprağın bünyesini oluşturur..[20] Bünyeyi oluşturan kısımlardan kumun fazla olması erozyonun etkisini arttırır. Kilin fazla olması agregatlaşmayı arttırdığı için erozyonun etkisini azaltır. Bazı oranlar toprakların erozyona karşı dayanımının belirlenmesinde kullanılır. Bunlar yüzdece, mil oranı ve kum oranlarının toplamının yüzdece kil oranına bölümüyle elde edilir. Oran ne kadar küçükse erozyon dayanımı o kadar yüksektir. Genel olarak toprağın mil oranı %2.5'un altında ise dayanıklı, üstünde ise dayanıksız olarak ifade edilir.[15] 3.Farklı Basınçlarda su tutma kapasitesi: Toprakta bulunan higroskopik su, toprak kalloitleri'nin çevresinde tutulan sudur. Higroskopik su ne kadar fazlaysa, topraktaki kalloit miktarı o kadar yüksek demektir.[15] Toprak kalloitlerini fazla olması, toprağın erozyona karşı dirençli olduğunu gösterir. 4.Agregatlaşmanın etkisi: Agregatlaşma toprağın bazı fiziksel özelliklerini iyileştirerek verimin ve erozyona karşı dayanımın artmasına sebep olur.[21] 5.Hava ve su geçirgenliğinin etkisi: Özellikle su geçirgenliğinin artması, toprak içine geçen suyun artmasına ve yüzey akışa geçen suyun azalmasına neden olur. Hava ve su geçirgenliği toprakta bulunan boşluklar ile ilgilidir. Bu yüzden toprakta boşluklu yapının olması erozyona karşı dayanımı arttırır.[15] B - Kimyasal özelliklerin etkisi 1.Kalsiyum karbonat (Kireç) Etkisi: Kalsiyum hem bitki yetiştiriciliğinde hem de kümeleşme için gerekli bir elementtir. Böylece agregatlaşmanın ön aşamasını sağlar. Rüzgâr erozyonunun etkili olduğu yerlerde ise, kireçli topraklara tozlu bir yapı kazandırdığından toprakların rüzgarla hareketini kolaylaştırarak erozyon dayanımını azaltır.[15] 2.Katyon Değişim Kapasitesi (KDK) ve Değişebilir katyonların Etkisi: Topraklardaki organik ve inorganik kalloitlerle ilgili bir özelliktir. KDK'nin yüksekliği bu kalloitlerin miktarının yüksek olduğunu gösterir..[22] Tutulmuş vaziyette bulunun bu katyonlarda erozyonu farklı şekillerde etkiler. Örneğin Ca ve Mg değişim kapasitesinde fazlaysa, su erozyonuna karşı direnç artar. Bunun yanında Na ve H fazlaysa agregatlaşma düşüktür. 3.Organik Maddenin Etkisi: Toprak yüzeyindeki ayrışmış ya da kısmen ayrışmış organik madde, yağmur damlalarına karşı toprak yüzeyini korur. Yetiştirilen bitki türü toprağın organik madde içeriğine etki yapar. meydana gelen O ve N kayıpları bundan etkilenir. En az organik madde kaybı nöbetleşe ekim sisteminde görülür.[15]

    4 - Bitki örtüsü


    Organik maddede olduğu gibi toprak yüzeyindeki bitkide yağmur damlalarının çarpma etkisini azaltır. Toprak yüzeyindeki kaymak tabakasının oluşumunu engeller. Toprak içine daha çok su infiltre olur. Yüzeydeki bitki örtüsünün çeşidi de toprak aşınımı üzerine etki eder. Toprakları en fazla koruyan bitki örtüsünden en az koruyana doğru aşağıdaki gibi sıralanabilir;[15] 1.Devamlı bitki örütüsü (Korunmuş ormanlar, devamlı meralar ve çayır örtüsü) 2.Baklagiller 3.Küçük tohumlu baklagiller 4.Tahıllar (Buğday, Arpa, Yulaf v.b.) 5.Çapa bitkileri (Tütün, Patates, Mısır, Soya v.b.) Bu sıralamada çapa bitkilerinin toprağı en az koruduğu görülmektedir. Bu nedenle eğimli arazilerde çapa bitkisi tarımı yapılırken toprak ve su korunumu önlemlerine çok dikkat edilmesi gerekmektedir.

    5 - İnsan faktörü


    Erozyonda insan faktörü önemli bir etkendir. İnsan faktörü erozyonu etkileyen en önemli faktörlerdendir. Çünkü insan faktörü, sadece erozyona sebep olmakla kalmayıp diğer etkili faktörlerinde değişmesine neden olarak dengenin bozularak erozyonun artmasına neden olabilir. İnsan faktörü, 1.Doğal bitki örtüsünü yok etmek, 2.Arazi açmak ya da yakacak elde etmek için ormanları bozmak, 3.Meraları kapasitesi üzerinde kullanmak, 4.Arazileri amaç dışı kullanmak, 5.Toprak ve su korunumu önlemlerine dikkat etmemek, 6.Hatalı sürüm yapmak.[23] gibi çeşitli nedenlerle erozyona etki etmektedir.

    Erozyona karşı alınabilecek önlemler


    Erozyonun miktarını azaltıp kabul edilebilir sınırlara çekebilmek, alınacak önlemlere bağlı olarak gerçekleştirilebilir. Bunun için erozyonun cinsine göre önlemler alınmalıdır.

    Su erozyonunu yavaşlatıcı önlemler


    Yağmur damlasının toprak yüzeyine darbesini azaltılması, Uzun süre kalabilen kesif bir bitki örtüsü oluşturmak. Toprak agregatlarının ayrışma ve dağılmasının önlenmesi, Toprağı parçalayan alet ve makinaların kullanılmasını azaltmak. İnfiltrasyon oranının arttırılması, Yüzey akış hızının azaltılması Tarım arazilerinde sert toprak katmanlarının kırılması ile infiltrasyonun arttırılması, yüzey akışın azaltılması.

    Rüzgâr erozyonunu yavaşlatıcı önlemler


    Rüzgâr hızının azaltılması, Rüzgâr hızını kıracak ağaçlar ile alanı donatmak. Meyilde yerçekimi etkisiyle hareketi zorlaştırmak, Toprak işleme işlemlerinde meyile dik sürüm yapmak. Rüzgârın toprak parçacıklarına etkisini azaltmak, Toprak yüzeyinin çıplak bırakmamak. Toprakları merdiven şekline getirerek kullanmak.

    Meyilli arazilerde teraslama


    Erozyonun yavaşlatılması kapsamında meyilli arazilerde teras yapımı da önemli bir önlemdir. Kanal terasları, sırt terasları ve seki terasları olmak üzere üçe ayrılan teraslar, suların beraberinde toprak parçalarını götrümesini engellemektedir. Kanal terasları %4' ekadar eğim olan alanlarda başarı ile uygulanabilirken sırt terasları %2 dolayındaki alanlarda uygulanıldığında başarıya ulaşmıştır.[24] Sırt terasları ile kanal terasları arasındaki en önemli fark ise, sırt teraslarında su kaynklarının az olduğu bölgelerde toprak korunumunun yanı sıra su korunumunu da gerçekleştirebilmesidir. Seki terasları ise meyil olarak %12'den fazla meyilli topraklarda kullanılmaktadır.[24] Bu teras tipi, yapılacak tarımsal faliyetlerde mekanizasyon kullanımına elverişli değildir. Terasların işlevlerini sürdürebilmeleri için yoğun yağışlar sonucu hasar göremeleri engellenmelidir. Bu nedenle teraslamadan sonra bu alanları çimlendirmek terasların yapılaını koruyabilmeleri açısından önemlidir. Eğer teraslama yapılmış bölgede tarımsal bir faaliyet yapılıyorsa sürümler ya tahtavari yapılmalı ya da düz sürümde teras sırtlarına parelel sürüm tercih edilmelidir.

    Kaynaklar


    1.^ Erozyon Nedir? TDK Sözlük 2.^ a b c d e f g h Türkiye'de Erozyon TEMA Vakfı İnternet sitesi 3.^ Hızlandırılmış Erozyon KKTC Orman Dairesi Müdürlüğü 4.^ Toprak Erozyonunun sebep ve etkileri (İngilizce) Ontario tarım bakanlığı / Kanada 5.^ Erozyonun nedenleri 1bilgi Web Sitesi 6.^ Maurizio Merlo, Lelia Croitoru. Valuing Mediterranean forests: towards total economic value (2005), CABI, sf. 55 7.^ a b Toprağı oluşturan faktörler E-Coğrafya internet sayfası 8.^ Erozyon Türkçe Bilgi İnternet sitesi 9.^ Erozyon ve Çölleşme T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı 10.^ a b c d e f Erozyon T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı 11.^ a b Splash Erosion DPIW Tasmania Web Sitesi (İngilizce) 12.^ Gully Erosion (ingilizce) 13.^ Soil Erosion (ingilizce) Queensland Government İnternet sitesi 14.^ a b c d e Rüzgâr Erozyonu ve Kontrolü (PDF) Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi 15.^ a b c d e f g h i j k l m n o p q r s Uysal Huriye, E.Ü. Ziraat Fakültesi Toprak Su Korunumu Ders Notları 16.^ Erozyonun Nedenleri Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Genel Müdürlüğü Web Sitesi 17.^ Doğal Erozyon nedenleri (ingilizce) Avrupada Konseyi / Avrupada doğal ve hızlandırılmış erozyon 18.^ Erozyon Malatya Çevre ve Orman Müdürlüğü Web Sitesi 19.^ Korumalı Toprak İşleme ve Türkiye’deki Uygulamaları Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi 20.^ Topraklarımızı Tanıyalım KKTC Tarım ve Orman Bakanlığı 21.^ Erozyon ve Toprak Erozyonunun Oluşumu Anadolu Üniveristesi 22.^ Erozyona Uğramış Topraklarda Organik Atık Uygulamalarının Bazı Mekaniksel Özellikler Etkisi OMU Ziraat Fakültesi 23.^ Tarımda Erozyonun Zararları Ve Mücadele Yöntemleri - Tarım Merkezi Web Sitesi 24.^ a b Önal İsmet, E.Ü. Ziraat Fakültesi Yayınları no:501, ISBN 975-483-127-0
    Erozyon: Deri veya mukozada görülen, sınırlı bir bölgede epitel kaybı, yüzeyel yaralar. örneğin; cervical erozyon, halk arasında rahim ağzında yara olarak bilinir.


    Diğer Cevaplara Gözat
    Cevap Yaz Arama Yap

    Kolay Bulmaca Cevabı Bulma Robotu

    Cevap Yaz

    Bilgilendirme: Bulmaca sözlüğümüzde Haberturk, Hürriyet, Sözcü ve Posta gazetesinin günlük kare ve çengel bulmacalarının cevapları ve Bulmacahane, CodyCross, Words Of Wonders Guru, WOW Guru gibi bulmaca oyunlarının cevapları yayınlanmaktadır. Ayrıca diğer gazete bulmaca cevapları, bulmaca kitabı, çapraz, karışık bulmaca cevaplarınıda sözlüğümüzde bulabilirsiniz. Bulmaca sözlüğümüzden arama yaparak bulmaca sorunuzdaki cevabı kolayca bulabilirsiniz. Eğer cevap henüz sitemize eklenmemiş ise soru sor butonuna tıklayarak hemen cevap verilmesini sağlayabilirsiniz.

    Yakın zamanda para ödüllü online bulmaca çözebileceğiniz bulmaca servisimiz yayına alınacaktır. Günlük, haftalık, aylık ve yıllık olarak en iyi bulmaca çözenler listelerimiz olacak.

    Sözlüğümüzde cevabını bulabileceğiniz bulmaca çeşitleri: CodyCross bulmaca soruları, çengel bulmaca, kare bulmaca, sudoku bulmaca, rakam bulmaca, kelime şifre bulmaca, altıgen çengel bulmaca, halka bulmaca, sözcük avı, yapboz bulmaca, labirent bulmaca, mozaik bulmaca, resimli kelime bulmaca, 7 farkı bulun, lekare bulmaca ve kim milyoner olmak ister soruları ve cevapları.

    Ayrıca bulmaca cevapları sözlüğümüzde aradığınız kelimenin eş anlamı, mecazen ve mecaz anlamları, eski dildeki karşılıkları, osmanlıca karşılıklarıi, zıt anlamlarını bulabilirsiniz.

    Unutmayın bulmaca çözmek zekanızı geliştirdiği gibi çağımızın en kötü hastalıklarından biri olan alzheimer içinde doktorlar tarafından en önerilen çözümlerden biridir. Şimdiden güzel, sağlıklı günler dileriz..



    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.