Devletin kaynakları, harekete geçirici ve sosyal fonksiyonu nedir örnek verebilir misiniz
Devletin kaynakları nelerdir? Devletin harekete geçirici ve sosyal fonksiyonları nelerdir örnek verebilir misiniz
Bu soruya 2 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
İşte Cevaplar
Cevap : Modern devlet, toplumun çeşitli aşamalar geçirerek büyümesi ve karmaşık bir yapıya erişmesinin sonucudur. Devlet, insanlar arasındaki ilişkileri düzenleyen ve bu ilişkilerin normlara uygun olarak yürümesini sağlayan; anlaşmazlıkları çözümleyen; kamusal mal ve hizmetleri üreten veya yöneten en üst egemen meşru gücü temsil etmektedir.
Devletin fonksiyonları, geçirdiği aşamalar dikkate alınarak “klasik”, “kaynakları harekete geçirici”, “sosyal” ve “hakemlik” olmak üzere dört grupta toplanabilir. Klasik fonksiyonlar; vergi toplama, adalet, güvenlik, savunma ve dış ilişkiler (diplomasi) gibi bir devletin varlığı için zorunlu olan işlevlerdir.
Bunlar olmadan devletin varlığından söz edilemez. Devletin, kaynakları harekete geçirici fonksiyonu ise tarım, sanayi ve ulaştırma gibi belirli bazı sektörlere mali teşviklerle yardım etmesi, destek olmasıdır. Bu amaçla devlet, çoğu kere vergi politikası araçlarını kullanır.
Devletin ekonomik alandaki rolü, koşullara bağlı olarak “müdahalecilik” ve “serbestlik” (laissez-faire) arasında gidip gelmektedir.
Önceleri, planlayıcı, müdahaleci ve işletmeci devlet anlayışı egemen iken 1980’li yılların başından itibaren devlet yönetiminde liberal düşünceönem kazanmış, bütün ülkelerde piyasa ekonomisine doğru güçlü bir eğilim ortaya çıkmıştır.Bu eğilimin temel politikası “özelleştirme” dir. Özelleştirme, esas itibarıyla devleti küçültmeyive piyasa sistemini güçlendirmeyi amaçlamaktadır.
Diğer Cevaplara Gözat
Devletin fonksiyonları, geçirdiği aşamalar dikkate alınarak “klasik”, “kaynakları harekete geçirici”, “sosyal” ve “hakemlik” olmak üzere dört grupta toplanabilir. Klasik fonksiyonlar; vergi toplama, adalet, güvenlik, savunma ve dış ilişkiler (diplomasi) gibi bir devletin varlığı için zorunlu olan işlevlerdir.
Bunlar olmadan devletin varlığından söz edilemez. Devletin, kaynakları harekete geçirici fonksiyonu ise tarım, sanayi ve ulaştırma gibi belirli bazı sektörlere mali teşviklerle yardım etmesi, destek olmasıdır. Bu amaçla devlet, çoğu kere vergi politikası araçlarını kullanır.
Devletin ekonomik alandaki rolü, koşullara bağlı olarak “müdahalecilik” ve “serbestlik” (laissez-faire) arasında gidip gelmektedir.
Önceleri, planlayıcı, müdahaleci ve işletmeci devlet anlayışı egemen iken 1980’li yılların başından itibaren devlet yönetiminde liberal düşünceönem kazanmış, bütün ülkelerde piyasa ekonomisine doğru güçlü bir eğilim ortaya çıkmıştır.Bu eğilimin temel politikası “özelleştirme” dir. Özelleştirme, esas itibarıyla devleti küçültmeyive piyasa sistemini güçlendirmeyi amaçlamaktadır.
Diğer Cevaplara Gözat
Cevap : Sosyal politikaya örnekler;
Sosyal politika, bugün hemen hemen bütün sosyal alanların ve bütün sosyal grupların sorunlarını tespit etmekte ve buna göre çareler aramaktadır (geniş manada sosyal siyaset). Sosyal politikanın ilgi alanının genişlemesi şüphesiz, insan haklarının ve bununla birlikte sosyal hakların daha belirgin bir biçimde ortaya çıkması ile yakından ilgilidir. Dolayısıyla, değişik sosyal grupların (işsizler, gençler, çocuklar, kadınlar, yaşlılar, özürlüler, bakıma muhtaçlar, ev hanımları, yabancılar vs.) hak ve menfaatlerini belirlemek, korumak ve geliştirmek sosyal politikanın ana hedefleri arasına girmektedir. Böylece, toplumdaki tüm sınıfların ve grupların sosyal güvenlik, sağlık, eğitim, konut, vergi gibi problemlerini çözme vazifesini üstlenen aktif sosyal politika, sosyal devletlerin değişik sosyal sorunların çözümünde en önemli vasıtası hâline gelmiştir.
Sosyal politika, bugün hemen hemen bütün sosyal alanların ve bütün sosyal grupların sorunlarını tespit etmekte ve buna göre çareler aramaktadır (geniş manada sosyal siyaset). Sosyal politikanın ilgi alanının genişlemesi şüphesiz, insan haklarının ve bununla birlikte sosyal hakların daha belirgin bir biçimde ortaya çıkması ile yakından ilgilidir. Dolayısıyla, değişik sosyal grupların (işsizler, gençler, çocuklar, kadınlar, yaşlılar, özürlüler, bakıma muhtaçlar, ev hanımları, yabancılar vs.) hak ve menfaatlerini belirlemek, korumak ve geliştirmek sosyal politikanın ana hedefleri arasına girmektedir. Böylece, toplumdaki tüm sınıfların ve grupların sosyal güvenlik, sağlık, eğitim, konut, vergi gibi problemlerini çözme vazifesini üstlenen aktif sosyal politika, sosyal devletlerin değişik sosyal sorunların çözümünde en önemli vasıtası hâline gelmiştir.