Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

  • Tarih
  • 8 yıl önce
  • 1 Cevap

Devşirme dönemi nedir

Bu sorunun cevabı için bana yardımcı olur musunuz.

Bu soruya 1 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    Admin

    • 2016-01-11 13:52:04

    Cevap : Devşirme, Osmanlı İmparatorluğu'nun ele geçirdiği özellikle Rumeli ve Balkanlardaki Hristiyan topraklardan genç ve yetenekli çocukların toplanarak, sıkı bir eğitim altında üstün bir asker ve yönetici sınfı oluşturma sistemidir.
    Osmanlılar; genç ve yetenekli çocukları seçerken sarışın olanları seçmeyip, dikkat çekmeyecek olan esmerleri seçerlerdi. Ayrıca çocukları seçerken alınacak olan çocuğun evdeki tek erkek çocuk olmaması şartı ile alınırdı.
    Devşirmeler, Yeniçeri Ocağı ve Bostancı Ocağı'nın temelini oluşturur. Devşirme, Osmanlı'da fethedilen bölgelerdeki yabancı ailelerin çocuklarının 1/5 ini alarak onları yetiştirip yeteneklerine göre; eğer güçlü ve dövüşmeye yatkınsa Yeniçeri, devlet işlerine yatkınsa Saray'a alınırdı. Osmanlı tarihindeki büyük komutanların, devlet adamlarının vezirlerin pek çoğu devşirme sisteminden gelmekteydi.

    Devşirme Sistemine Neden Gerek Duyuldu?
    Devşirme sistemi neden uygulanmıştır?” sorusunun yanıtı Osmanlı’nın sınırlarının genişlemesiyle ilgilidir. Sınırların genişlemesiyle birlikte yalnızca Türklerden oluşan bir ordunun yetersiz, gulam sisteminin gereksinimleri karşılamadan uzak olması Osmanlı Devleti’ni yeni arayışlara yöneltmiş, böylece fethedilen topraklardan -özellikle Balkanlar- Hristiyan genç ve yetenekli çocukların toplanması, bunların özel bir eğitimden geçirilerek nitelikli bir asker veya bürokrat oluşturulması düşüncesi ortaya çıkmıştır. Devşirme sistemi diye bilinen bu düzenli toplama faaliyeti gulam sistemine Osmanlıların getirdikleri bir yenilikti. Devşirme sisteminin gulam sisteminden farkı, yalnızca Hristiyan tebaaya mensup kişilerin çocuklarından oluşuyor olmasıdır.

    Doğal olarak devşirme sistemi ancak Balkan topraklarının büyük bir kısmının Osmanlı egemenliğine geçmesinden sonra doğabilmiştir. Katı kuralları bulunan, sınırlamalara tabi olan ve tamamen devletin kapalı denetimi altında gerçekleşen bu düzen Osmanlı devlet mekanizmasının artan yetkinliğinin bir işaretidir. Devşirme sisteminin temeli 1363’te Osmanlı Padişahı Birinci Murat zamanında Vezir-i Azam Çandarlı Hayrettin Paşa’nın önerisiyle kabul edilen Pencik Yasası ile atılmıştır.

    Devşirme sisteminde çocuklar yalnızca sultanın otoritesine dayanılarak ve alışılmışın dışında bir vergi alımı tarzında, şeriat kanunlarına atfedilen herhangi bir hüküm olmaksızın toplanıyordu. Toplamanın ne miktarda ve hangi zaman diliminde yapılacağı yönetimin ihtiyaçlarına göre değişiyordu. Savaşta verilen ağır zayiat, seferberlik yıllarının uzun sürmesi daha çok veya daha sık toplamayı gerektirebilirdi. Alışılmışın dışında bir vergilendirme olması sebebiyle devşirme faaliyetinde aileler değil bütün bir köy veya köy öbeği özel “vergi-birimi” oluşturmak üzere muhatap alınırdı. Bu uygulama yükün daha eşitlikçi kılınması eğilimini gösterir.

    Osmanlı Devşirme Sisteminin Temel Özellikleri
    Başlangıçta çocuklar yalnızca Balkanlardan alınırdı, ama sonradan, onaltıncı yüzyılda Anadolu’dan da genç devşirildi. Ancak erkek çocuklarının bazı kategorileri toplanmadan muaf tutuluyordu. Bunların arasına ailenin tek oğlu, o yörenin ekonomisi için hayati öneme sahip bir meslek erbabı olanlar, yetimler ve bilinen davranış problemi olanlar girerdi. Evlenmiş, sanat sahibi olmuş, fazla uzun ve kısa boylu olanlarla ana babası olmayanlar da devşirilmezdi. Alınan gençlerin sayısı genel olarak her kırk aileden bir ortalamasıyla tespit edilirdi. Gürbüz ve eğitilebilir uyruklarını bulma kastıyla davranan Osmanlılar yalnızca sekizle onsekiz yaş arası bekâr köylü gençlerini alırlardı. (Onyedinci yüzyılda bu sınırlar onbeş yaşla yirmi yaş olarak belirlendi).

    Bir devşirme yapılacağına karar verildiği zaman, görevli yeniçeriler toplamaya konu olan sancaklara yönelik bir padişah fermanıyla teçhiz edilirdi. Büyük kasabalara giderler ve kadılar ve tımarlı sipahiler de dahil olmak üzere mahalli yetkililere haber iletilirdi. Babalara oğullarını muayeneye getirmeleri söylenir ve bunlara beraberinde vaftiz kayıtları bulunan bir rahip eşlik ederdi. Devşirme işiyle birinci dereceden Yeniçeri Ağası sorumluydu. Yeniçeriler gençleri gözden geçirir, seçilen her erkek çocuğun adı, yaşı, ebeveyni, ikametgâhı ve eşkali çift nüsha olarak düzenlenen kayıtlara alınırdı. Seçilen oğlanlar 100 ilâ 150 kişilik gruplar halinde, özel giysiler kuşanmış halde kayıtların bir nüshası kendisine emanet edilen bir yeniçerinin muhafızlığı altında İstanbul’a gönderilirdi, diğer nüsha devşirmeyi yapan görevlide kalırdı.

    İstanbul’daki karargâhta, bütün gençler bir araya getirildikten sonra her iki nüsha karşılaştırılarak yolda gençlerin değiştirilip değiştirilmediğine emin olunurdu, çünkü herkesin bildiği gibi bazı babalar çocuklarını bir toplamanın dışında tutmak için geri satın almaya çalışırlardı. Daha sonraları, devşirme yoluyla şahsi menfaatler açık seçik belirince, başkaları oğullarını toplamanın içine dahil etmek için ödeme yapacaklardı.

    Çocuklar Kelime-i Şahadet getirip Müslüman olduktan sonra Müslüman adı alırlardı. Daha sonra Yeniçeri Ağasının kontrolünden geçen devşirmeler Eşkâl Defterleri’ne kaydedilip, sünnet edilirlerdi.

    Yeteneklerinin belirlenebilmesi için bir dizi sınavdan geçirilen çocukların karakter özellikleri kadar dış görünüşüne de önem verilirdi. Devşirmelerin bedence en iyileri, belki onda biri, derhal eğitilmek üzere İstanbul ve Edirne saraylarına aktarılırdı. Bu oğlanlar İslâm dünyasında verilen en mükemmel eğitime tâbi tutulurlar, eğitimleri yüksek derecelerle bitirenler Mekteb-i Enderundenilen saray üniversitelerinde okuyup imparatorluğun en üst makamlarına kadar yükselebilirlerdi. Fatih Sultan Mehmet tarafından Türk asıllı Çandarlı ailesinin katledilmesinden sonra birkaç istisna dışında neredeyse bütün veziriazamların devşirmelerden tayin edilmiş olması bunun bir örneğidir.

    Fakat devşirmelerin büyük çoğunluğu saraya değil, Anadolu ve Rumeli’deki Türk çiftçilerin yanına verilir ve İslâm inancıyla içiçe yetiştirilirdi. Devşirilen çocuklar, kaçmalarının engellenmesi için toplandıkları bölge dışına verilirdi. Yani Anadolu’dan devşirilenler Rumeli’ye, Rumeli’nden devşirilenler Anadolu’ya gönderilirdi. Gelişmelerinin nereye vardığı düzenli olarak yoklanır ve hazırlık sona erdiği veya kendilerine ihtiyaç duyulduğu zaman İstanbul’a geri getirilir ve Acemi Ocağı’na kaydedilirdi. Bu kayıttan sonra “acemi oğlan” adını alan devşirmeler Osmanlı ordusunun en önemli kuvvetlerinden olan yeniçerilere katılırdı.

    Yeniçerilerin sayısı Fatih Sultan Mehmet hükümdarlığı sonlarına doğru 6000 iken, Kanuni’nin tahta geçtiği zamanda 8000’e yaklaşmış ve 1566’da öldüğünde 12.000’e ulaşmıştı. 1609’da yeniçeri birlikleri 37.000’e kadar genişledi.

    Devşirme sistemi 1362’ten 1583’e kadar 220 yıl devam etti denilebilir. 1583’ten sonra da birkaç ufak devşirme yapıldıysa da daha sonra bu sistemden tamamen vazgeçildi. Ahmed Cevad Paşa son devşirmenin 1751 yılında yapıldığını belirtmektedir.
    Diğer Cevaplara Gözat

    Sunum İçeriği

    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz




    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.