İşte Cevaplar
Cevap : İlgili Anayasa Maddemiz Şöyledir:
T.C. Anayasası
24. Madde
VI. Din ve Vicdan Hürriyeti
Herkes, vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir.
14 üncü madde hükümlerine aykırı olmamak şartıyla ibadet, dini ayin ve törenler serbesttir.
Kimse, ibadete, dini ayin ve törenlere katılmaya, dini inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz.
Din ve ahlak eğitim ve öğretimi Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Din kültürü ve ahlak öğretimi ilk ve ortaöğretim kurumlarında okutulan zorunlu dersler arasında yer alır. Bunun dışındaki din eğitim ve öğretimi ancak, kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de kanuni temsilcisinin talebine bağlıdır.
Kimse, Devletin sosyal, ekonomik, siyasi veya hukuki temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandırma veya siyasi veya kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla her ne suretle olursa olsun, dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz.
Diğer Cevaplara Gözat
T.C. Anayasası
24. Madde
VI. Din ve Vicdan Hürriyeti
Herkes, vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir.
14 üncü madde hükümlerine aykırı olmamak şartıyla ibadet, dini ayin ve törenler serbesttir.
Kimse, ibadete, dini ayin ve törenlere katılmaya, dini inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz.
Din ve ahlak eğitim ve öğretimi Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Din kültürü ve ahlak öğretimi ilk ve ortaöğretim kurumlarında okutulan zorunlu dersler arasında yer alır. Bunun dışındaki din eğitim ve öğretimi ancak, kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de kanuni temsilcisinin talebine bağlıdır.
Kimse, Devletin sosyal, ekonomik, siyasi veya hukuki temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandırma veya siyasi veya kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla her ne suretle olursa olsun, dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz.
Diğer Cevaplara Gözat
Cevap : Toplum içinde çeşitli insan ve grupların huzur içinde yan yana yaşayabilmesi için, herhangi bir dine ve inanca sahip kişilerin bunun gereklerini yerine getirme özgürlüğüne sahip olmaları gerekir, ancak bizimle aynı inancı paylaşmayanların günlük yaşamlarını diledikleri gibi sürdürme hakkına sahip olduğunu da kabul etmemiz şarttır.
Anayasamızın birinci maddesinde Cumhuriyet'in aynı zamanda "laik" olduğu belirtiliyor. "Laiklik" kavramı 1937'den beri anayasal bir ilke olarak Türk hukuk sisteminde mevcuttur.Laiklik; ne kendine özgü kutsal bir şeydir, ne vicdansızlıktır, ne de bir kutuplaşma konusudur.
Laiklik, siyasal iktidarla din arasındaki ilişkilerin belli kurallara göre biçimlenme şeklidir. Laik bir devlette iki temel unsur gerçekleşmiştir:
1- Devletin temel yapısı herhangi bir dinin inanç sistemi ve görüşlerine göre biçimlenmez.
2- Dinsel görüşler arasında ayrım yapılmaz ve kişisel inanç sistemleri devletin güvencesi altındadır.
Anayasamızın birinci maddesinde Cumhuriyet'in aynı zamanda "laik" olduğu belirtiliyor. "Laiklik" kavramı 1937'den beri anayasal bir ilke olarak Türk hukuk sisteminde mevcuttur.Laiklik; ne kendine özgü kutsal bir şeydir, ne vicdansızlıktır, ne de bir kutuplaşma konusudur.
Laiklik, siyasal iktidarla din arasındaki ilişkilerin belli kurallara göre biçimlenme şeklidir. Laik bir devlette iki temel unsur gerçekleşmiştir:
1- Devletin temel yapısı herhangi bir dinin inanç sistemi ve görüşlerine göre biçimlenmez.
2- Dinsel görüşler arasında ayrım yapılmaz ve kişisel inanç sistemleri devletin güvencesi altındadır.