Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

DİVANDA KİMLER YER ALDI GÖREVLERİ

Divan-ı Hümayun Nedir Ne Zaman Kuruldu Üyeleri Kimlerdir Görevleri Nelerdir ?

Bu soruya 4 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    Beste

    • 2015-03-25 14:20:31

    Cevap : Divanı Hümayun • Divan, Osmanlı merkez teşkilatının en önemli organı olup ilk kez Orhan Gazi devrinde kurulmuştur.
    • Divan’da ülke meseleleri görüşülür ve karara bağlanırdı. Farklı inançtan olan herkese açık olan divan’da son sözü söyleme yetkisi padişaha aittir.
    • Bu durum şunu gösteriyor ki, divan bir karar organı olmaktan ziyade padişahın danışma organıdır.
    Divan toplantıları Kubbealtı adı verilen yerde yapılırdı ve Fatih devrine kadar başkanı bizzat padişahtı. Fatih Sultan Mehmet divan üyelerinin görüşlerini daha rahat söyleyebilmesi için divan başkanlığını sadrazama bırakmış ve kendisi de perde arkasından (pes-i perde) görüşmeleri takip etmiştir.
    Bu uygulama sadrazamlık makamının önemini artırmıştır.
    • Divan teşkilatı işleyiş olarak bugünkü Bakanlar Kuruluna benzer. Yalnız divanda önemli davalara da bakıldığından yani bir mahkeme gibi çalıştığından bu yönü ile bakanlar kurulundan ayrılır.
    • Padişahın divan başkanlığını sadrazama bırakmasıyla birlikte divan üyeleri aldıkları kararları arz odasında padişahın onayına sunardı. Divan üyelerini ve görevlerini şu şekilde sıralamak mümkündür. Padişah • Kuruluş dönemi boyunca divanın tabi başkanı idi.
    • Fatih’ten itibaren divan başkalığını sadrazama bırakmış ve toplantıları perde arkasında izlemeye başlamıştır. Sadrazam (Vezir-i azam) • Padişahın yardımcısı ve mutlak vekili olup padişahın mührünü taşırdı.
    • Padişahın katılmadığı zamanlarda “serdar-ı ek-rem” ünvanı ile orduya komutanlık etmiştir.
    • Fatih’ten itibaren divan başkanlığı görevini üstlenmiş ve önemi daha da artmıştır.
    • Sadrazam olabilmenin şartı Türkçe bilmek ve Müslüman olmaktı.
    • Kuruluş yıllarında daha çok Türk kökenli kişiler bu makama gelirken Fatih devrinden itibaren devşirme kökenli kişiler sadrazam olmaya başlamışlardır.
    • Sadrazam konaklarına “Paşa kapısı” veya “Babıali” adı verilir.
    • Bazen ikinci derecedeki devlet meseleleri bizzat sadrazamın konağında görüşülürdü. Bu görüşmenin yapıldığı divana ise ikindi divanı adı verilirdi. Kubbealtı Vezirleri • Devlet yönetiminde sadrazama yardımcı olurlardı.
    • Vezir sayısı önceleri sadece bir iken Kanuni devrinde bu sayı yediye kadar çıkmıştır.
    • Bir kişinin vezir olabilmesi için beylerbeyi, sancakbeyi gibi görevlerde bulunması gerekiyordu. Kazasker • Askeri sınıfa ait şer’i ve örfi davalara bakardı. Önceleri bir tane iken sonraları Anadolu ve Rumeli kazaskeri olmak üzere sayıları ikiye çıkmıştır.
    • İlk kazaskerlik makamı I. Murat devrinde kurulmuştur (1362).
    • Kazaskerlik için Türk soyundan olma şartı aranıyordu.
    • Kazaskerler kadı ve müderrislerin atama ve görevden alma işine de bakıyorlardı. Defterdar • Devletin her türlü mali işlerinden sorumlu olan kişidir.
    • Defterdar bütçeyi hazırlayıp padişaha sunardı.
    • Anadolu ve Rumeli defterdarı olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Rumeli kıdem bakımından üstündü. Nişancı • Padişahın yazmış olduğu ferman ve beratlara tuğrasını çekerdi.
    • Fethedilen arazileri yazar, gelirlerine göre ayırır ve dağıtımını yapardı (Tapu, kadastro işleri)
    • Reisülküttap, nişancıya bağlı olarak çalışan katiplerdendi ve 17. yüzyıldan itibaren dışişlerinden sorumlu olmuştur. Kaptan-ı Derya • Donanmanın başkomutanı idi.
    • 16. yüzyıldan itibaren önemi artmış ve vezir rütbesi almışlardı.
    • Vezir rütbesi aldıktan sonra İstanbul’da divan toplantılarına katılmıştır. Şeyhülislam (Müftü) • Divanın daimi üyesi değildi. Görüşü alınmak üzere divan toplantılarına katılırdı.
    • Divanda alınan kararların İslam dinine uygun olup olmadığına karar verirdi.
    Şeyhülislamın verdiği kararlara fetva denir. Şeyhülislamlık makamının etkili olması Osmanlı Devleti’nin teokratik bir yapıya sahip olduğunu gösterir.
    • İlk Osmanlı Şeyhülislamı II. Murat döneminde yaşayan ve Fatih Sultan Mehmet’in de hocası olan Molla Fenari’dir.
    • Şeyhülislamlar Kanuni devrinde sadrazamla eşit duruma gelmiştir. Yeniçeri Ağası • Divanın tabii üyesi olmayıp, divanda alınan kararları yeniçerilere bildirirdi.
    • Divanda yeniçeriler ile ilgili bir karar alınacağı zaman görüşüne başvurmak üzere toplantıya çağrılırdı. Reis-ül Küttab • Onaltıncı yüzyılda Divanın tabii üyesi olmuştur. Yazışmaları yapardı.
    • 17. yüzyılda Osmanlı Devleti’nin yabancı devletlerle ilişkileri artınca Reis’ül Küttab dışişleri görevine getirilmiştir. Rumeli Beylerbeyi • Merkez Manastırdır. Anadolu Beylerbeyliğinden rütbece üstündür. Ülkenin yönetiminin kolaylaşması için I. Muratdöneminde ihdas edilmiştir.
    • Anadolu Beylerbeyliğinin merkezi önceleri Ankara daha sonra Kütahya olmuştur. ****Divan Teşkilatı II. Mahmut döneminde kaldırılmıştır. Yerine Avrupa-i tarz bakanlıklar (nazırlıklar) kurulmuştur. Divan Teşkilatında Yapılan Değişiklikler *19. yüzyılda Divan-ı Hümayun kaldırılarak yerine Babıali kuruldu.
    *Sadrazamlık makamı yerini Başvekil’e bıraktı (1826).
    *Divan üyeleri yerine nezaretler (bakanlıklar) kurulmuştur.
    *Veziriazamın yardımcısı olan Sadaret Kethüdası – yerine Dahiliye Nezareti, Reisülküttablık yerine 5 Hariciye Nezareti kuruldu.
    *Darphane hazinesi yerine Maliye Nezareti kuruldu. Ayrıca Evkaf (Vakıf) ve Ticaret Nezaretleri kurulmuştur.
    *II. Mahmut döneminde farklı meclis ve komisyonlar kurulmuştur.
    *Tanzimat döneminde ise okullar için Maarif Nezareti, imar faaliyetleri için Nafia Nezareti ve ordunun ihtiyaçlarının karşılanması için Seraskerlik (Savunma Bakanlığı) makamı oluşturulmuştur.
    *Tanzimat döneminde ise Meclis-i Al-i Tanzimat, Şuray-ı Devlet ve Divan-ı Adliye gibi meclisler kurulmuştur.

    Diğer Cevaplara Gözat
    DİVANDA KİMLER YER ALDI GÖREVLERİ

    Sunum İçeriği

    Cevap Yaz Arama Yap

    Admin

    • 2015-03-25 14:16:46

    Cevap : hangi divan ? divan-ı hümayun mu yüce divan mı?
    Cevap Yaz Arama Yap

    Admin

    • 2015-03-25 14:24:37

    Cevap : Yüce divan ülkemizde üst düzey yöneticiler olan Cumhurbaşkanı, Bakanlar, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Askeri Yargıtay, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ve Başkan üyeleri, Başsavcılarını, Cumhuriyet Başsavcı vekilleri, hakim ve Savcılar Yüksek kurulu, Sayıştay Başkan ve üyelerinin görevlerini kötüye kullanması sonucunda yargılandıkları yüksek mahkemedir.

    Anayasa’nın 148. maddesine 3. fıkrasına göre Yüce Divan sıfatını Anayasa Mahkemesi taşımaktadır. Yüce divan tarafından alınacak karar kesin olup hiçbir şekilde aldığı kararlar sorgulanamaz, başka bir kuruma gidilerek iptali yapılamaz. Bu kanun 2010 yılında değiştirilerek Yüce Divan’ın aldığı kararların Genel Kurul’da karara bağlanacağı eklenmiştir. Yüce Divan tarafından alınan kararların Mecliste görüşerek karara bağlanılır.

    Anayasa'nın 148. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, Yüce Divan sıfatını Anayasa Mahkemesi kullanır ve gerektiğinde Anayasa Mahkemesi üyeleri, Yüce Divan sıfatıyla toplanır.
    Cevap Yaz Arama Yap

    hatice125

    • 2015-03-26 18:22:12

    Cevap : Osmanlı İmparatorluğu'nda, padişah sarayında toplanan ve şimdiki Bakanlar kurulu gibi memleketin önemli işlerini gören, bu arada müracaat dilekçelerini de kabul ederek bir çeşit yüksek mahkeme vazifesi de gören kurumdur.

    Kubbealtı vezirleri
    Kubbealtı vezirleri: Veziriâzamdan sonra gelen diğer vezirler ikinci vezir, üçüncü vezir, dördüncü vezir vb. şekilde adlandırılırdı ve sayıları yediye kadar çıkabilirdi. Dîvân müzakerelerinde ve siyasî herhangi bir işin halinde de tecrübeli devlet adamları olan bu kubbe vezirlerinin fikirlerinden istifade edilirdi.

    On yedinci yüzyılın başlarından itibaren defterdar, nişancı ve kaptan paşaların vezirlikleriyle beraber, vezirlerin adedi artmıştır. Hattâ bazı beylerbeyliklere tayin edilen kişilere de vezirlik rütbesi verilmiştir.
    Baş Muhzir Sadaret Dairesi Muhafızı
    Mekke Kadısı Mekke Baş Hakimi
    Rumeli Kazaskeri Rumelideki Kadıların Amiri
    Nakib-ül-eşraf ' Peygamber Soyundan Olanların Başı
    İstanbul Kadısı İstanbul Baş Hakimi

    Defterdarlar
    Defterdarlar: Fatih Kanunnâmesi’ne göre defterdar, padişahın malının vekilidir. Defterdarlık teşkilâtına “Bâb-ı Defterî” de denilir. Başdefterdardan sonra Anadolu malî işlerini görmek için Anadolu Defterdarı geliyordu. Yavuz Sultan Selim devrinde, buraların malî işlerini görmek üzere, Halep’te bir defterdarlık daha kuruldu. Fakat bu, devlet merkezinde değildi. On altıncı yüzyıl ortalarında, devlet merkezinde, Şıkk-ı Sânî adı ile bir defterdarlık daha kurulmuştur. Bu şekilde Başdefterdar, Anadolu Defterdarı ve Şıkk-ı Sânî isimlerinde üç defterdarlık olmuştur.
    Başçuhadar Sadrazamın Giyeceklerini Muhafaza Edip Taşıyan
    Defter Emini Devlet Arazi Kayıt Defterlerinin Muhafızı
    Nişancı Devlet Bakanı
    Darbhane Emini ' Darbhanenin Amiri
    İç Ağası
    Sadaret Dairesinin İç Hizmetlerine Memur
    Dîvân-ı hümâyûn, sabah erkenden toplanır ve kuşluk zamanına ve bazen de öğleye kadar devam ederdi. Dîvân-ı hümâyûna gelecek olan devlet adamları, sabah namazını çoğu zaman Ayasofya Camii'nde kılar, Yeniçeri ocağı ile süvari bölük ağaları ve bir miktar yeniçeri, sarayın Bâb-ı Hümâyûn denilen ve Ayasofya Camii'ne bakan kapısı önünde iki sıra üzerine dizilirler, dîvân erkânı, namazdan sonra buradaki yerlerini alırlardı. Bu sırada duacı dua ettikten sonra Bâb-ı Hümâyûn kapıcıları, kapıları açarlardı. Dîvân-ı hümâyûnda, dîvân üyelerinden başka Reis-ül Küttab, çavuşbaşı, kapıcılar kethüdası, büyük ve küçük tezkireciler ve tercümanlar hizmet görürlerdi. Dîvânda nişancı, tuğra çekilmesi lâzım gelen ferman, berat, menşur gibi evraka tuğra çekerdi. Örfî işleri ise, veziriâzam kararlaştırırdı.

    Baş Teşrifatçı Protokol Amiri
    Devlet Kethüdası Başbakan Yardımcısı ve İç İşleri Bakanı

    Teşrifatçı Protokol Amiri
    Hil’at Giyen Memurlar ' Mükafaten Hususi Elbise Giydirilen Memurlar

    Sadaret Kethüdalığı
    -Sadaret Kethüdalığı:1835 yılında, Umûr-ı Mülkiye Nezareti ve 1837 yılında Dahiliye Nezareti olmuştur. Şimdiki içişleri bakanlığıdır.

    Reis-ül Küttab
    -Reis-ül Küttablık:1836 yılında, Umur-ı Hâriciye Nezareti olmuştur. Reis-ül Küttablık daha önceden nişancıya bağlıydı.Fakat dış ilişkilerimizin gelişmesiyle 17. yüzyılda nişancıdan ayrıldı.Reis-ül Küttab bugünkü dışişleri bakanı hükmündedir.

    Çavuşbaşılık
    -Çavuşbaşılık: 1836 yılında, Deâvî Nezareti ve 1870 yılında Adliye Nezareti olmuştur.

    Yeniçeri Ağalığı
    -Yeniçeri Ağalığı: 1826 yılında Seraskerlik, 1908 yılında Harbiye Nezareti olmuştur. Osmanlı devletinin askeri işlerinden sorumludur.Bugünkü genel kurmay başkanı hükmündedir.

    Kaptan-ı Deryâlık
    -Kapdan-ı Deryâlık: 1878’den sonra, Bahriye Nezareti olmuştur.

    Kazasker Kadıların Amiri ve Hükümet Azası
    Kaptan-ı Deryâ Deniz Kuvvetleri Başkumandanı
    Çuhadar Vezir Saraylarında Dış Hizmet Erbabından
    Daha sonraları kabineye, Şeyhülislâm da dâhil edilmiştir. Osmanlı devletinin her türlü deniz işlerine bakardı.Deniz yoluyla fethedilen yerlerin kayıtlarını tutardı.

    Divanı hümayunun tam kuluş tarihi bilinmiyor. Orhan gazi zamanında (1326 ile 1362 arasında padişahlık yapmıştır) kurulmuş, 1826 da II. Mahmut tarafından kaldırılmıştır. Divanı hümayun yerine Meclis-i Vükela (veya Heyeti Vükela-bakanlar kurulu) oluşturulmuştur.
    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz




    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.