Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

Doğru bilginin doğuştan geldiğini savunmam gerek. örneklerle

münazara yapıcaz ve karşımızdakilere cevaplayamayacağı sorular sormamız gerek.

Bu soruya 2 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    Admin

    • 2015-03-30 07:28:26

    Cevap : Bu görüşe göre bilgiler bize doğuştan gelir sokratesin görüşlerinden biridir. Buna göre biz karşımıza çıkan sorunları düşünerek çözebiliriz. Mesela hiç karşılaşmadığımız birşey fakat biz onun üzerine düşünerek ne yapacağımız buluruz üstelik bunu 5 yaiındaki biri de 70 yaşındaki biride yapabilir. Demek ki bazı bilgiler bize doğuştan beynimizin düşünme yetisiyle birlkite verilmiştir diye örnek verebiliriz. :)

    Münazarada karşımızdaki fikir bize tecrübeyi örnek verebilir tecrübeyle birşeyleri öğrenir ve daha iyi çözeriz diyebilirler. Fakat onlara şunu söyleyebiliriz tecrübe önemlidir tamam fakat sadece tecrübe ile sınırlarsak o zaman insna zihninin, hayal gücünün ve becerilerini sınırlamış oluruz oysa insan zihninin ve hayal gücünün sınırları yoktur. O zaman en iyi fikirler yaşlı insanlardan çıkmalı tecrübe ile gerçekleşseydi ama bakıyoruz en iyi fikirler düşünen insnaalrdan çıkıyor ve baktığımızda yaşın hiçte önemi yok çünkü genceik insanalrdan tutup küçük çocuklara kadar inanılmaz bir hayal gücü ve fikirler çıkabiliyor. Gerisi sana kalmış kolay gelsin :)

    Not: Filozofların bu konudaki fikirleirni öğrenmek için aşağıdaki uğurun yazısı da çok faydalı olacaktır. Fikir sahiplerinin ne söylediklerini bilmezsen onları savunamazsın.

    Diğer Cevaplara Gözat
    Cevap Yaz Arama Yap

    Ugur

    • 2015-03-29 20:12:10

    Cevap : Sokrates (MÖ 469 – 399) 
    Sokrates’e göre her insanın aklında doğuştan kesin ve genel – geçer bilgiler vardır.Bu durumda yapılacak tek iş, akılda potansiyel olarak bulunan bu bilgileri açığa çıkarmaktır.Zaten öğretmenler de öğrencilerin doğuştan sahip olduğu bu bilgileri hatırlatmaktan başka yeni bir şey öğretemezler.
    Sokrates doğuştan var olan bu bilgileri açığa çıkarmak için kendisinin geliştirdiği karşılıklı konuşmaya dayalı ironi (alaya alma) ve maiotik (doğurtma) aşamaları olan özel bir yöntem kullanmıştır.İroniyi “Ben bilirim” iddiası içinde olanların bilgisizliğinin temelsizliğini göstermede kullanmıştır.

    Platon (MÖ 427 – 347)
     
    Platon’un tüm felsefe sistemi onun varlık öğretisine dayanır.Ona göre içinde yaşadığımız bu dünya (duyular dünyası) ve bu dünyaya kaynaklık eden idealar dünyası (ezeli – ebedi olan asıl dünya) şeklinde iki dünya vardır.
    Gerçekliği olmayan sadece bir yansımadan ibaret olan sürekli değişim halindeki duyular dünyası doğru bilgiyi veremez.
    Ona ait bilgiler aldatıcı, göreceli, sanılardır.Buna karşın kesin, tümel ve zorunlu bilgiyi asıl ve değişmez gerçek varlıklar olan idealar verir.
    Onların bilgisi, ölümsüz bir varlık olan ve o dünyadan bu dünyaya gelen ruhta saklıdır.Bu durumda doğru bilgi, ideaların akılla düşünülerek hatırlanan veya anımsanan bilgisidir.

    Aristotales (MÖ 384 – 322)
     
    Aristo, hocası Platon’un iki ayrı dünya fikrine karşı çıkarak tek dünya fikrini kabul eder.
    Ona göre içinde yaşadığımız bu dünyada her varlığın içinde ona biçim kazandırarak var olmasını sağlayan bir form (öz) vardır.
    Formlar aynı türdeki bütün bireysel varlıklara ait olan ve zamanla değişmeyen tümel gerçekliklerdir.
    Formların doğru bilgisine ulaşmak için önce nesneleri bir kavram altında tek tek toplayarak, sonra da kavramları birbirine bağlayarak tümel önermeler elde etmek gerekir.
    Böylece tümel önermelerin içinde tekiller olduğundan bilgide yapılması gereken tekili, tümel aracılığıyla bilmiş oluruz.
    Aristo, bütün bu işlemleri yapan aklı edilgin ve etkin olarak ikiye ayırır.
    Edilgin akıl, duyuları yönetir ve onlardan aldığı izlenimleri düzenler.
    Etkin akıl ise düzenlenmiş bu bilgiyi işleyerek tümel önermeler haline getirir ve tümelden tekile doğru (tümdengelim) çıkarımlarda bulunur.
    İşte doğru bilgi, aklın doğuştan getirmediği sonradan oluşturduğu bu bilgidir.

    Hegel (1770 – 1831) 
    Hegel’e göre var olan her şeyin kaynağında Geist adı verilen manevi bir varlık vardır.Bu varlığın, bir amaca doğru tez – antitez – sentez şeklindeki diyalektik açılımıyla evrendeki tüm varlıklar var olmuştur.
    Ona göre insan, varlık hakkında duyuları hiç kullanmaksızın yalnızca akıl yoluyla gerçek bilgiye ulaşabilir.Çünkü aklın yasalarıyla varlığın yasaları aynıdır.
    Bu nedenle “Akla uygun olan gerçek, gerçek olan da akla uygundur.”.
    Akıl ile varlık aynı şey olduğu için akıl, kendisini düşünürken aynı anda varlığı da düşünmüş ve kavramış olur.
    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz




    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.