Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

Dunyada ilk bilim adami kim ve ne icat etmistir

Bu sorunun cevabı için bana yardımcı olur musunuz.

Bu soruya 4 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    Admin

    • 2015-12-22 14:40:27

    Cevap : İngiltere’nin Surrey Üniversitesi’nden fizikçi Prof. Jim el Halili, BBC’nin internet sitesinde yayınlanan makalesinde, Newton’dan yedi yüz yıl önce yaşayan, Irak doğumlu Hasan İbn-i Haysem’in, ilk gerçek bilim adamı olduğunu ve Newton’ın özellikle optik alanındaki buluşlarının Haysem’in çalışmaları üzerinden yükseldiğini yazdı.

    İlk Bilim Adamı İbn-i Haysem (Hasan İbn-i Heysem)
    İbn-i Haysem, modern bilimsel metodun babası unvanını hak ediyor. Genel tanımıyla, modern bilimsel metodu, deney ve gözleme dayalı bilgilerin kullanılması ve formüller ve testlerle ortaya konulan hipotezlerin takip edilerek bilinmeyen açıklanması, yeni bilgilerin ortaya konması ya da varolanların düzeltilmesi olarak tanımlayabiliriz. Bilim bugün bu şekilde yapılıyor ve bilimsel gelişmelerin temelinde de bu yöntem yatıyor.
    Genellikle bilimsel metodun, 17. yüzyılda Francis Bacon ve Rene Descartes’e kadar ortaya konmadığı iddia edilir. Ancak benim, bu konuda İbn-i Haysem’in ilk olduğuna hiçbir kuşkum yok. Deneysel bilgi ve sorgulanabilir sonuçlar söz konusu olduğunda Haysem genellikle ‘ilk gerçek bilim adamı’ sayılmaktadır.

    İbn-i Haysem Görme Olayını Açıkladı
    İbn-i Haysem’in optik üzerine yaptığı çalışmalar yüzyıllar sonra Avrupa’da da yayınlandı.

    İbn-i Haysem, cisimleri nasıl gördüğümüze ilişkin soruya ilk doğru açıklamayı getirmiştir. Örneğin İbn-i Haysem, Platon, Öklit ve Ptolemy gibi düşünürlerin inandıkları yayılma teorisinin (bu teoriye göre gözümüzden çıkan ışınların, bakılan cismi aydınlatması ile görüyoruz) deneysel verilerle yanlış olduğunu kanıtladı.
    Ayrıca, daha önce hiç kimsenin yapmadığı biçimde iddialarını kanıtlamak için matematiği kullandı. Bu nedenle de onu ilk teorik fizikçi olarak nitelendirebiliriz.
    Belki de buluşları arasında en çok tanınanı ‘iğne deliği kamerası’dır, bu nedenle de onun yansıma kanunlarını keşfettiğine inanılmaktadır. Ayrıca ışığın yayılmasında, renk bileşenlerine ayrılması üzerine ilk deneyleri yapmış, gölgeler, gökkuşakları ve güneş tutulması üzerine çalışmış ve güneş ışınlarının kırılması üzerinden atmosfer yüksekliğinin yaklaşık 100 km. olduğunu hesaplamıştır.

    İbn-i Haysem Kimdir?
    İbn-i Heysem (Arapça: ابن الهيثم, tam adı: ابو علی، حسن بن حسن بن هيثم‎ Abū ‘Alī al-Hasan ibn al-Hasan ibn al-Haytham, Latince: Alhacen ya da Alhazen),Arap fizikçi, matematikçi ve filozoftur. 965’te Basra’da doğdu, 1038-1040 yılları arasında Kahire’de öldü.
    Öğrenimine Basra’da başladı. Zamanının yüksek din ve fen ilimlerini de burada öğrendi. Tahsilinin bir kısmını tamamladıktan sonra, Bağdat’a giderek özellkle; matematik, fizik, mühendislik, astronomi, metalurji gibi pozitif bilimleri öğrenip, şöhrete kavuştu. Öğrendiklerini uygulama safhasına koymak için çok gayret gösterdi. Birçok önemli neticeler ve başarılar elde etti.
    İbn-i Heysem’in başarıları diğer memleketlerde duyulunca, Mısır’da hüküm süren Şii-Fatimi Devleti hükümdarlarından El-Hakim kendisini Mısır’a davet etti. İbn-i Heysem, Mısır’a gitmeden önce, Nil Nehri ile ilgili bir sulama projesi ve bazı teknik çalışmalarda bulunmuş, Nil nehrinden nasıl istifade edilebileceğini araştırmıştı. Projesini Fatimi sultanı El-Hakim’e açıklayınca, sultan projenin gerçekleştirilmesi için ona her türlü yardımı yapacağını bildirdi. İbn-i Heysem, Nil Nehri boyunca ilmi ve teknik incelemelerde bulundu. Yaptığı projelerin başarılı bir şekilde uygulanmasının o günkü şartlarda mümkün olmadığını görünce, hükümdardan af diledi. İbn-i Heysem, El-Hakim’in kendisi hakkında kanaatlerinin değişmesinden korkarak, gözden ırak bir yere çekilip hükümdardan uzak durmaya karar verdi. Gizlice ilmi çalışmalarını sürdürerek birçok eser yazdı. İlim tarihçilerine göre, İbn-i Heysem’in hayatının bu dönemi en verimli ve başarılı devri olmuştur. İbn-i Heysem, Birûni ve İbn-i Sina ile çağdaştı.
    İbn-i Heysem, çağının bütün ilimlerinde otoriteydi. Fevkalade keskin bir görüş, anlayış, muhakeme ve zekaya sahipti. Aristo ve Batlemyüs’ün eserlerini inceleyerek hatalarını gösterdi. Bunları özetleyerek Arapçaya tercüme etti. Ayrıca tıp biliminde de derinleşti. Geometriyi mantığa uyguladı. Öklit veApollonius’un geometrik ve sayısal metodlarını geliştirdi vepratik uygulama alanlarını işaret etti. Geometri ve matematiğin inşaatçılık alanında uygulanmasında katkıda bulundu. Eski medeniyetlerden intikal eden matematik, geometri ve astronomiyi tedkik ederek ilmi tenkitlerini ortaya koydu ve bu sahalarda kendi nazariyelerini geliştirerek ilim alemine sundu. Mesela; Aristo ve Batlemyüs’e ait olan dünyanın, kainatın merkezi olduğu şeklindeki görüşleri üzerindeki şüphe ve tereddütlerini ifade etti. Dünya merkezli bir kainat sisteminin kesin olmayacağını, uzayda daha başka sistemlerin de bulunabileceğini ve güneş sisteminin mevcut olduğunu söyledi. Nitekim İbn-i Heysem’den yüzlerce sene sonra önce, İbn-i Şatır ve Batruci sonra Newton veKepler, Güneş sistemi nazariyesini kabullenmişler ve yer kürenin bu sistem içinde bulunduğunu söylemişlerdir.

    İbn-i Heysem’in Çalışmaları
    Fiziksel optik, meteorolojik optik, katoptrik, diyoptrik, yakıcı aynalar, gözün fizyolojisi ve algısal psikoloji alanlarında araştırmalar yapmış olan İbn-i Heysem’i, Latin skolastikleri “Alhazen” diye adlandırırlar. Kendisine ayrıca “Ptolemaeus Secundus” (İkinci Batlamyus; Arapça’da “Batlamyus-i Sani”) lakabı da verilmiştir. İbn-i Heysem’in fizikte olduğu kadar tıptaki ustalığını da gösterdiği kitabı Kitab el-Menazır (Optik Kitabı / Görüntüler Kitabı / Optik Hazinesi) adlı yapıtı, gözün anatomisi ve fizyolojisi ile başlar. Burada beyinden çıkan optik sinirden başlayarak gözün kendisine kadar konjonktif, iris, kornea ve mercek gibi kısımlardan her birinin görme olayındaki rolü ustaca resimlenmiştir. Gözün çeşitli kısımları arasındaki ilişki ve görme olayı sırasındaki bütün bir organ ve dioptrik (merceklerin ışığı kırmaları ile ilgili) bir sistem olarak gözün nasıl iş gördüğü gösterilmiştir. İbn-i Heysem burada gözün kısımlarını şöyle adlandırmıştır: “El-sebakiye” (retina), “el-kurniye” (kornea), “el-sa’il el-ma’i” (göz sıvısı), “el-sa’il el-zucaci” (ing. “vitreous humor”; gözün retinayla çevrili boşluğunu dolduran pelte koyuluğundaki saydam ve renksiz sıvı) vb.

    İbn-i Heysem’in ünlü yapıtı, 12. yüzyılda Cremona’lı Gerard (Gherardo) (1114-1187) tarafından Opticae Thesaurus Alhazeni (İbn-i Heysem’in Optik Hazinesi) başlığı altında Latince’ye çevrilmiş ve Batı dünyasını 600 yıl boyu etkilenmiştir. Kitap, gözün yapısı, yanılsama (illüzyon), serap olayı, perspektif, ışığın kırılması ve fotoğraf makinesinin atası olan “karanlık oda”dan (sözcüğü sözcüğüne Ar. “beyt el-muzlim”, Lat. “camera obscura”: “karanlık oda”) söz etmekte ve böyle bir delikli kamera ile ters görüntü elde edileceğini belirtmektedir. İbn-i Heysem burada “karanlık oda”nın, güneş tutulmalarının gözlemlenmesinde kullanılmasını önermektedir. İskenderiye’li astronom, matematikçi ve coğrafyacı Claudius Ptolemaios (Batlamyus) (108-168), Almagest (Büyük Derleme) (~150’ler) ve Optik adlı yapıtlarında görme ve yansıma kuramını işlemişti. Batlamyus’un Optik adlı eserinin, ancak Sicilya’lı Emir Eugene tarafından yapılmış Latince çevirisi günümüze kalmıştır. Görme konusunda İbn-i Heysem’e kadar geçerli olan kuram, Eukleides ve Batlamyus’un ortaya attıkları ve görme olayının, gözün görülecek nesneye yolladığı ışınlarla gerçekleştiğini öne süren kuramdı. İbn-i Heysem bu kuramı reddederek olayın bunun tam tersi olduğunu ve gözün, nesnenin yolladığı ışınları algılayarak o cismi gördüğünü ortaya attı.

    Işık kaynağı olan nesnelerde ışık,Güneş gibi her noktadan karşısındaki nesnenin bütün yönlerine doğrusal olarak yayılır.İbn el-Heysem, düşüncesini şu şekilde açıkladı;Güneş ya da ateş ışığını bir delikten karanlık bir odaya göndererek,ışığın yayılan yönü boyunca ip germiş ve ışığın yayıldığını göstermiştir.Bu kanıtlamayı ilginç yapan durum 17.yüzyılda Kepler tarafından tekrarlanmış olmasıdır.
    Göz ışın Kuramı ve İbn el-Heysem
    Nesnelerden gelen ışık ve renk etkisiyle görme oluşur.İbn-i el-Heysem,ışığın öncelikle gözden çıktığını savunan Gözışın Kuramı’na karşı çıkmış,nesneden ışığın geldiğini vurgulamıştır.Akıl yürüterek şu yargıya varmıştır:”Gözışın Kuramı’na göre gözden ışık çıkmakta,nesneye ulaşabilmesi için saydam ortamdan geçerek,görmenin gerçekleşmesidir.Oysa bütün ihtimaller dikkate alındığında,gözden ışığın çıkıp çıkmaması değil,göz ışınları ile bakılan nesneye gidip ondan geri gelmezse,görme gerçekleşmez.Bunu da şöyle açıklamıştır;uzun süre parlak bir nesneye ya da ışığa uzun süre bakarsa göz,acı duymaktadır.Eğer uzun süre dışarıdan bir etki alarak acıması doğalsa,göz dış bir etkinin görsel süreçte alıcısı durumundadır.Sonuçta;ışık kaynağı göz olamaz,yani ışık gözden çıksa acı vermezdi.İbn Heysem

    İbn el-Heysem’in Işık Kuramı
    aydınlatılmış bir alandaki her nokta ya da nesnenin her doğrultuda ışık ışınları yaydığını, ama bu ışınlardan yalnızca birinin göze dik olarak çarptığını ve ancak bunu görebildiğimizi söyler. Diğer ışınlar farklı açılarda yayılırlar ve görünmezler. Gölge, tutulma olayları ve gökkuşağı gibi çeşitli fiziksel görüngülere ilişkin kuramları geliştirmeye çalıştığı eserlerinde, ışığın büyük ama sonlu bir hıza sahip olduğunu ve ışığın kırılması olayının ışığın farklı maddeler (ortamlar) içindeki hızlarının farklı olmasından kaynaklandığını duyumsatan ifadelere yer vermiştir. Ayrıca küresel ve parabolik aynaları incelemiş, bir mercek yardımıyla kırılma olayının odaklama sonucu nasıl görüntü oluşturduğunu, görüntüyü nasıl büyütebildiğini anlamış ve küresel bir aynada niçin sapma meydana geldiğini matematiksel olarak kavramıştır. Işık hızının ilk nicel kestirimi 1676’da astronom Ole Christensen Romer (1644-1710) tarafından, Jüpiter’in uydusu Io’nun dönme süresinin bir teleskop yardımıyla ölçümü ile yapılarak 228 bin km/s olarak verilmiş; astronom James Bradley (1692-1762) ise ışık hızını 1728 yılında yıldız ışığının sapması üzerinden 283 bin km/s olarak belirlemiştir. 1848 yılında ışıkta “Doppler etkisi”ni keşfeden Armand Hippolyte Louis Fizeau (1819-1896), 1849’da dişli çark yöntemiyle ışık hızını 298 bin km/s olarak ölçmüştür. 1851 tarihli sarkaç deneyi ile ünlenen Jean-Bernard Leon Founcault (1819-1868) ise 1850 yılında döner ayna yöntemiyle labaratuarda ilk olarak ışık hızını 298 bin km/s olarak belirlemiştir.

    İbn el-Heysem, gözden çıkan ışınlar konusunda şunları söyler:
    Karanlıkta göremiyoruz. Işınlar gözden cisme doğru gitseydi karanlıkta da görmemiz gerekirdi.
    Kuvvetli bir ışığa baktığımızda gözlerimiz kamaşır. Eğer ışınlar gözden çıksaydı kamaşmaması gerekirdi.
    Karanlık bir odanın tavan ya da duvarında bir delik açarsak yalnızca o noktadan gelen ışığı görürüz. Oysa ışınlar gözümüzden çıksaydı her tarafı görmemiz gerekirdi.
    Yıldızlara baktığımızda onları anında görürüz. Eğer ışınlar gözden çıkmış olsaydı yıldızları görmemiz için belirli bir süre geçmesi gerekirdi.

    İbn el-Heysem’in ünlü yapıtına yorumlar Doğu’lu yazarlarca çokça yapılmış ama onun ardıllarının çoğu onun görme kuramını benimsememişlerdir. Ancak el-Biruni ve İbn Sina birbirlerinden bağımsız olarak İbn el-Heysem’in “görmeyi sağlayan şey, gözden çıkarak nesneye giden ışınlar değildir; tersine, algılanan nesnenin görünümü gözün içine doğru gider ve gözün saydam cismi (yani mercekler) tarafından biçimi değiştirilerek şekillenir” biçimindeki düşüncesine katılmışlardır.
    İbn el-Heysem tüm zamanların en büyük fizikçilerinden biri olarak kabül edilir. Optik konusunda en yüksek düzeyde deneysel çalışmalar yapmıştır. O, “bir ortamdan geçen bir ışık ışınının en kolay ve çabuk olan yoldan gideceğini” bildirmiştir. Böylece, Pierre de Fermat’ın (1601-1665) “en küçük süre ilkesi”ne birkaç yüzyıl önceden katkıda bulunmuştur. Ayrıca, daha sonraları Isaac Newton’ın (1642-1726) “Birinci Hareket Yasası” olacak olan Eylemsizlik Yasası’ndan söz etmiştir: “Her cisim, hareketini değiştirecek kuvvetler uygulanmadığı sürece bulunduğu konumu korur ya da doğrusal bir yörüngede düzgün hareketini sürdürür”
    Roger Bacon’ın (1214-1294) 1267 yılında tamamladığı Opus Majus (=Büyük Yapıt) adlı yapıtının V.bölümü, pratik olarak İbn el-Heysem’in ünlü yapıtının bir alıntısı niteliğindedir. İbn el-Heysem ışığın kırılma sürecini mekanik terimler cinsinden tanımlamıştır. Ona göre, “iki ortamın ayrılma yüzeyi boyunca geçen ışık parçacıklarının hareketi, kuvvetlerin bileşke yasasına uyar. Bu yaklaşım daha sonraları Newton tarafından yeniden keşfedilerek işlenmiştir.
    İbn el-Heysem’in araştırmaları hem astronomik gözlemler hem de meteoroloji bakımından çok önemliydi. İbn el-Heysem atmosfer kalınlığı, göksel olayların gözlenmesinde atmosfer etkisi, alacakaranlığın başlangıç ve sonu (bu durumlar güneş ufkun 19 derece altındayken başlıyor ve bitiyordu), güneş ve ayın ufukta gökyüzünün ortasında göründüğünden daha büyük görünmesinin nedeni ve benzeri olayların optik sonuçları üzerine pek çok konuyu gün yüzüne çıkarmıştı.
    İbn el-Heysem aynı zamanda hem filozof, hem matematikçi hem de deneyci idi. Deneyleri için kullandığı mercekler yardımıyla bir düzenek tasarladı. “Karanlık oda” üzerinde ilk kez matematiksel incelemelerde bulundu. Güneş tutulması sırasında güneş imgesinin yarımay şeklini bir pencere kepenginde oluşmuş küçük bir deliğin zıt yönündeki duvar üzerinde gözlemleyerek “karanlık oda”nın ilk denemesinde bulunmuştur. İbn el-Heysem, ışığı, atmosferin küresel sınırında yansımaya uğrayan bir tür ateş olarak nitelemiştir. “Alacakaranlık görüngüleri Üzerine Kitap” adlı yapıtının günümüzde yalnızca Latince çevirisi (Liber crepusculis) mevcuttur. Onun bu konudaki başka incelemeleri gökkuşağı, ışık halkalanması (hâle), küresel ve parabolik aynalar üzerinedir. Bunlar ve güneş tutulması ile gölge konularına ilişkin öteki kimi kitapları yüksek oranda matematiksel karakter taşımaktadır. Bu hesaplamalara dayanak olması için metalden aynalar yapmıştır. Işık ışınlarının hava ve su gibi farklı yoğunluktaki ortamlardan birinden diğerine geçerken kırılmaları konusunda açıklamalarda bulunmuş, bunlara dayanarak atmosfer tabakasının kalınlığını şaşılacak denli doğru hesaplayarak 15 km.olduğu sonucuna varmıştır. Yalnız içbükey aynalarda görüntüyü büyütme ve güneş ışınlarını bir noktada toplama etkilerini incelemekle kalmamış, pertavsızlarla ve merceklerle de bu tür incelemeler yapmıştır. İlk olarak okunacak yazıları büyütmede kullanılan bir yüzü düz, öteki yüzü dışbükey bir mercek “okuma taşı” betimlemiştir. Işık ışınlarının su ve hava gibi saydam ortamlar boyunca kırılmasını incelerken suya daldırılmış yuvarlak dipli cam kaplarla oluşturduğu küre kesmeleriyle yürüttüğü deneylerinin ayrıntısında, büyüteçlerin kuramsal keşfine hemen hemen yaklaşmıştır. Bu buluş pratikolarak İtalya’da üç yüzyıl sonra gerçekleşmiş, kırılmaya ilişkin yasanın 1620’de Willebrord va Roijen Snell (Snellius) (1580-1626) ve Rene Descartes (Renatus Cartesius) (1596-1650) tarafından bulunması için ise altı yüzyıldan daha uzun bir süre geçmesi gerekmiştir. Snell, açıların trigonometrik sinüs değerleri yer aldığı için “sinüs yasası” diye de bilinen kırılma yasasını 1621 yılı dolayında ifade etmiştir. 13.yüzyılda Roger Bacon ve ortaçağ batı dünyasının optikle ilgilenen başta Erazm Ciolek Vitellio (Witelo) (1225-1290) gibi öteki yazar ve araştırmacıları kendi optik çalışmalarında büyük ölçüde İbn el-Heysem’in bu ünlü eserine (Latincesi Opticae Thesaurus…) dayanmışlardır. Bu yapıt Leonardo da Vinci (1452-1519) ve Johannes Kepler’i (1571-1630) de etkilemiştir.
    İbn el-Heysem daha önceki yıllarında Mısır’da Nil taşkınlarını önlemek üzere görevlendirildiği sıradaki başarısızlığının ertesinde kendisini deli gibi göstererek kapandığı hapisanede ve ondan sonraki özgürlük yıllarında yürütmüş olduğu deneylerde geometrik optiğin bütün alanlarıyla uğraştı. Bunlardan başka, İbn el-Heysem, matematikte ancak 4.dereceden bir denklemle çözülebilecek ve “Alhazen problemi” diye kendi adıyla anılacak olan problemi de çözmüştür. Bu problem, küresel bir dışbükey ya da içbükey ayna, bir nesne ve nesnenin aynaya yansıyan görüntüsü verildiğinde, yansıma noktasının bulunmasıdır. İbn el-Heysem bunu bir hiperbol yardımıyla çözmüştür.
    İbn el-Heysem’e göre ışının alacağı yol en kolay ve en hızlı olacaktır. Yani ışın eğer yoğun ortama giriyorsa daha büyük bir dirençle karşılaşacak ve hareketi zorlanacaktır. Bu nedenle ışın, daha rahat edebileceği bir yöne, normale (girdiği ortam yüzeyine olan dikmeye) doğru bükülecektir; tersi durumda ise normalden öteye doğru kırılacaktır.

    İslam Fiziğinde Diğer Önemli Kişiler
    Gökkuşağı oluşumunu açıklama başarısının gösteren bilim adamları, doğuda Kemaleddin el-Farisi (ölm.1320), batıda ise Freiburg’lu Theodorik’tir (1250-1311). Kemaleddin el-Farisi’nin bu başarıyı gösterdiği eseri olan Tenkih el-Menazır (Optik Üzerine Yeniden Değerlendirme), İbn el-Heysem’in kitabı üzerine yazılmış ayrıntılı bir yorumdur ve Theodorik de özellikle kırılma konusundaki bilgilerini yine İbn el-Heysem’den edinmiştir.
    Leonardo da Vinci öncesi dönemde Endülüs’lü Ebu ibn Firnas’ın (ölm.887) insanların uçabilme konusundaki büyük isteğini karşılamaya yönelik olarak “delta (çatal) kanatlı” uçma düzeneği geliştirerek uçtuğu söylenir. İslam dünyasında mekanik ve dinamik konusunda Ebu’l-İzz İsmail ibn el-Rezzaz el-Cezeri’nin (1136-1206) kısaca Kitab el-Hiyel adıyla bilinen Kitab el-Cami Beyn el-İlm ve’l-Amel el-Nafi Sınaat el-Hiyel (Olağanüstü Makine Yapımı Üzerine Bilim ve Teknik Arasında Yararlı Bir Kitap. Bu eserin başka bir yaygın adı Kitab fi Ma’rifet el-Hiyel el-Hendesiyye’dir. Diyarbakır, 1206) adlı eseri Sabit ibn Kurra’nın (836-901) Kitab el-Karastûn’u (Tartı/Kantar Üzerine Kitap) ve Benû Musa Kardeşler (Musa ibn Şakir’in Oğulları: Muhammed-Ahmed-Hasan. 9.yüzyıl) ’in Kitab el-Hiyel 8Otomatlar Kitabı) en önemli yapıtlar arasındadır. Ölçü ve tartı aletleri konusundaki yapıtlar arasında el-Biruni’nin Kitab el-Cemahir fi Marifet el-Cevahir (Değerli Taşlara İlişkin Çeşitli ve Değişik Bilgiler Kitabı) ile Ebu’l-Feth Abdurrahman el-Mansur el-Hazini’nin Kitab Mizan el-Hikme (Hikmet Terazisi Üzerine Kitap. 12.yy.) çok ünlü eserlerdir.

    Işın ve Görme Konisi
    Biz yakındaki bir nesneyi daha büyük ve uzaktaki nesneyi daha küçük görürüz.Uzaktaki nesnenin küçük görünmesinin nedeni,göze daha küçük bir açıyla gelmesindendir.İbn el-Heysem kırılma konusunda ortaya çıkan hareketleri Hızlar Dörtgeni’ne göre iki farklı ortamda,gelen ışın normal boyunca kırılmaya uğramadan geçecek, ayrılım yüzeyine ulaştığında ise çok yoğunda normale doğru,az yoğun bir ortamda ise öteye yönelecektir. Kırılma konusuna derinlik kazandıran İbn el-Heysem,ışığın saydam ortamlarda izleyeceği yolları belirtmiş fakat sinüs kanununa ulaşamamıştır.Bu Hızlar Dörtgeni yöntemiyle olanaksız olmamaktadır.Kırılma açıklaması bu kanunun elde ediliş sürecinde önemli bir adım teşkil etmektedir.Çünkü gelen ve kırılan ışınları,birbirinden ayrı iki dikey parça olarak gören düşünce biçimi Kepler ve Descartes’in önemini çekmiş.Descartes’in Dioptrics(1659)adlı kitabında kırılma açılarına ilşkin sonuçlar yayınlanıncaya kadar,bütünüyle neredeyse İbn el-Heysem’e aittir.

    İbn-i Heysem’in Eserleri
    İbn-i Heysem’in yüzü aşkın eserlerinin en meşhur ve geniş muhtevalı olanı Kitab-ül-Menazir’dir. Eser, yedi bölümden meydana gelmiştir.
    ikinci bölümdeGörülebilen şeyler, görülmeyi sağlayan sebepler, görülmenin nasıl olduğu, gözün bu şeyleri birbirinden nasıl ayırd edebildiği;üçüncü bölümdeGözde veya görmede meydana gelen yanılmalar ve bunların sebepleri, gözün yanılmasıyla bilgide meydana gelen yanılmalar, düşünce ve araştırmalarda vaki olacak hatalar;dördüncü bölümdeParlak cisimlerden ışığın yansıması yoluyla gözün bunları görmesi, gözde bunların görüntülerinin meydana gelmesi;beşinci bölümdeGörüntülerin, hayallerin yerleri;altıncı bölümdeIşıkların eşyadan göze yansıması yoluyla görmede meydana gelebilecek yanlışlık ve hatalar, bunların sebepleri, düzlem aynalarda, küresel tümsek aynalarda, silindirik tümsek aynalarda, konik tümsek aynalarda, küresel çukur aynalarda, silindirik çukur aynalarda ve konik çukur aynalarda ışıkların yansıması ve bütün bunlardan dolayı görmede meydana gelebilecek yanılmaları ve değişik görüntüleri;yedinci bölümdeIşınların çeşitli şeffaf cisimlerden geçişi, ışık demetlerinin doğrusal yayılışı, şeffaf cisimlerin içindeki katı cisimlere tesadüf eden ışık hüzmelerinin yani demetlerinin kırılıp yansımaları, kırılma olayının incelenmesi ve nasıl meydana geldiği, bundan meydana gelen hatalı görüntüler veya yanlış görme olayları anlatılmaktadır.
    İbn-i Heysem’in bu meşhur eseri, Ortaçağ’da beş defa Latinceye çevrilmiş olup, bütün Avrupa üniversite ve ilim merkezlerinde tanınan tek müracaat eseri durumundaydı. Eser, 1572 senesinde Risnertarafından Opticae Thesaurus Alhazeni Arabis Libri ismiyle Latinceye çevrilerek İspanya’nın Bâle şehrinde bastırılmıştır. Kemaleddin Farisi isimli bir Müslüman bilim adamı bu eseri açıklayarak genişletmiş ve Tenkih-ül-Menazir adını vermiştir. Kitab-ül-Menazir, 1948 senesinde Kemaleddin Farisi’nin yaptığı şerhle beraber Hindistan’ın Haydarabad şehrinde basılmıştır.

    İbn-i Heysem’in yazdığı diğer eserlerden bazıları şunlardır
    Kitab-ül-Cami’ fi Usûl-il-Hisab:
    Matematiğin esasları ve metodolojisi ile ilgili bu eserinde, matematik, geometri, cebir, geometrik analiz gibi temel konuları izah etmiş örnek çözümler ortaya koymuştur.

    El-Muhtasar fi İlm-il-Hendese: Euclid geometrisinin tedkik ve tenkidine dairdir.
    Kitabun fihi Rüdûd alel-Felasifet-il-Yunaniyye ve Ulema-il-Kelam: Eski Yunan filozoflarına ve onlara uyan bazı kelam alimlerine reddiye olarak yazılmıştır.
    Kitab-ül-Ezlal: Ay ve güneş tutulmaları hakkındadır.
    Risaletün fi Keyfiyet-ül-Ezlal: Gölgenin meydana gelmesi incelenmiştir. Eser, 1907 senesinde Almancaya çevrilerek bastırılmıştır.
    Kitabun fi İlm-il-Hendese vel-Hisab; Matematik-geometri ile ilgilidir.
    Kitabun fil-Cebri vel-Mukabele
    Makaletün fi İstihracı Semt-il-Kıble fi Cami-il-Meskûneti Bicedavilin: Bütün dünyanın o zamanki yerleşim merkezlerinde kıblenin nasıl bulunacağının hesaplanması ve bunların cetvelleri ile ilgilidir.
    Risaletün fi Şerhi İtticah-il-Kıble:balotelli amauri Kıblenin bulunması hakkındadır.
    Kitabun fi Hayat-il-alem: Kainatın düzeni ve sistemi hakkındadır. Eser, İspanyolca, Latince ve İbraniceye çevrilmiştir.
    Kitabu Hey’et-il-alem,
    Risaletün amil-il-Ayni vel-İbsar: Gözün yapısı ve görme olayının incelenmesi hakkındadır.
    Şerh-ü Mecisti ve Telhisihi
    Kitabün fi aletiz-Zıl
    Kitab-ut-Tahlili vet-Terkib-il-Hendesiyyin

    Bu eserlerinden başka, Mutezile fırkasına, mantıkçılara ve diğer fen ve ilim erbabına cevaben birçok reddiyeler ile kendisine sorulan fen sorularına verdiği cevapları bildiren risaleleri de vardır. İbn-i Heysem’in fizik, astronomi, güneş ve ay sistemleriyle ilgili o kadar çok eseri vardır ki, bunların bir kısmından bastırılarak hazırlanan kitaplar Hıristiyan ve Yahudi aleminde ders kitabı olarak okutulmuştur. Muhtelif ilim dallarında ortaya koyduğu terimler bugün hala kullanılmaktadır. Astronomideki modern başarıların kaynağı, İbn-i Heysem’in parlak görüş ve teorilerinden kaynaklanmaktadır.Apollo ile Ay’a inen ilk astronotlar, orada gördükleri muhteşem kraterlere önemli adlar verirken, bir tanesini de İbn-i Heysem olarak isimlendirdiler.

    İbnü’l Heysem’e Göre Kırılma Olayı
    Saydam bir ortamdan diğer saydam bir ortama geçen ışık demetinin bir kısmı bu ortamları ayıran yüzey üzerinden yansırken geriye kalan kısmı doğrultusunu değiştirerek diğer ortama geçer.Işığın saydam bir ortamdan diğer saydam ortama geçerken doğrultusunu değiştirmesine kırılma denir.Kırılma konusunun yöntemler dahilinde incelenmesine ilk olarak Ptolemaios gerçekleştirmiştir.
    İbnü’l Heysem Kitap el-Menâzır da 7. son kitabını kırıma konusuna ayırmıştır.Heysem ışığın gelme ortamından daha yoğun bir ortamın yüzeyine çarptığında kırılma olacağını söylemiş.Yansımada olduğu gibi kırılmada da analizler yapmıştır.
    Heysem’e göre, ışık saydam nesnelerde ya da ortamlarda çok hızlı hareket eder ve hızı yoğun olmayan ortamlarda yoğun olan ortamlara göre daha fazla olduğunu söylemiştir.Saydam olan nesnelerin yoğunlukları oranında ışığın hızına karşı koyduklarını söylemiştir.Yoğunluk fazlalaştıkça dirençte artar yalnız direnç ışığın hızını tamamen etkisiz hale getirecek kadar fazla değilse ozaman hızda yok olma değil yavaşlama olur, demiştir. İbnü’l Heysem burada ışığın hızının ortamın yoğunluğuna bağlı oduğunu belirtmiştir.Ayrıca kırılma olayını katı bir nesnenin bir dik düzlemde atıldığında karşısındaki durağan bir nesneyi herhangi bir yöndekinden daha kolay kırdığını gözlemlerine dayanarak yansımada ve kırılmada genel ilke etmiştir.Sayfa metni. Sayfa metni.
    İbnü’l Heysem yansımada ve kırılmada ortaya çıkan hareketi,yani belirli bir açıyla bir ortamdan diğer ortama geçen ışının hareketine etki eden kuvvetleri birini dik ,diğerini ise kırılma yüzeyine parelel olacak şekilde ikiye bölmüştür.ikinciyi değiştirmeden bırakmış,birinciyi ise hılanıp ya da yavaşlayacağını bir sistem üzerinde tasarlamıştır.Sayfa metni.
    Heysem’e göre ışın iki ortamın ayrılım yüzeyine ulaştığında normal boyunca hız sabit kalıcak,eğer ışın ortam değiştirirse geçtiği ortam daha yoğun ise hızı azalıcak,az yoğun ise hızı artıcaktır. yani ışık her zaman kendine en kolay yolu seçer demiştir. Sayfa metni.
    İbnü’l Heysem çok kapsamlı kırılma deneyleri yapmıştır.bu deneyleride iki guruba ayırmıştır

    iki ortam arasının düz olduğu durumlarda kırılma olayları.
    iki ortam arasının eğri olduğu durumlarda kırılma olayları.Sayfa metni.

    Kırılma deneylerinde İbnü’l Heysem kırılma açılarını 10 derece büyüterek geliş açılarına uygun olarak elde etmiş.bu yapmış olduğu deneylerin sonuçlarını kendi eseri olan Kitab el-menazır’ın yedinci kitabının üçüncü bölümünde açıklamıştır.

    Diğer Cevaplara Gözat
    Dunyada ilk bilim adami kim ve ne icat etmistir

    Sunum İçeriği

    Cevap Yaz Arama Yap

    Admin

    • 2015-12-22 14:40:50

    Cevap : Ayrıca bu videonun yardımı olabilir..

    Sunum İçeriği

    Cevap Yaz Arama Yap

    ByDoğukan41

    • 2018-03-01 01:40:27

    Cevap : Dünyayı değiştiren, tarihteki en ünlü bilim adamları ve keşifleri, buluşları ve icatları listesi Luis Alvarez 1911 – 1988.
    İridyum tabakası, göktaşı etkisiyle dinozor ölümü ve atom altı parçacık keşifleri.   André-Marie Ampère 1775 – 1836.
    Elektrik akımı taşıyan kabloların manyetik olarak çekip itebileceğini keşfetti; elektromanyetik teoriyi kurdu. Anaximander c. M.Ö. 610 – M.Ö. 546.
    Antik bir filozoftur. Gezegenimizin uzayda özgür olduğunu ve bir şeye bağlı olmasının gerekli olmadığını tanımlayan ilk kişidir. Mary Anning 1799 – 1847.
    Eski hayvanlar, fosiller ve paleontoloji: Plesiosaur’un ilk tam örneğini keşfetti; dinozorların yeme alışkanlıklarını ortaya çıkardı. Arşimet c. M.Ö. 287 – M.Ö. 212.
    Mekanik ve hidrostatik bilimlerini kurdu. pi sayısnı kesin olarak hesapladı , üslerin yasasını tasarladı, yeni geometrik ispatlar oluşturdu, sayısız dahice mekanik cihazlar icat etti. Aristarchus c. M.Ö. 310 – c. M.Ö. 230.
    17. yy da Nicolaus Copernicus’un güneş sistemi fikri ortaya atılmadan önce, dünyanın güneşin etrafında yuvarlak bir yörüngede durduğu fikrini ileri sürdü. Aristoteles M.Ö. 384 – M.Ö. 322.
    Felsefi fikirleri hâlâ öğretilen bir deha, ancak bilimsel metotları nedeniyle neredeyse iki bin yıl kadar bilimde ilerlemeyi geciktirdi. Amedeo Avogadro 1776 – 1856.
    Elementlerin bağımsız atomlar yerine moleküller şeklinde varolduğunun farkına varan ilk bilim adamı; Avogadro yasasının yaratıcısıdır. Francis Bacon 1561 – 1626.
    Aristo’nun bilimsel metodu yaygınlaştıran bilimsel etkisinin temelini salladı, bilim mantığa dayalı argümanlar yerine deney ve gözlemlere dayandırdı. Alexander Graham Bell 1847 – 1922.
    Metal detektörünün, telefonun ve fotofonun mucididir Daniel Bernoulli 1700 – 1782.
    Uçağın kanatlarının nasıl kaldırıldığını anlatan Bernoulli Etkisini keşfetti. Gazlardaki parçacık hızlarını sıcaklığa bağlı kinetik bir teori formüle etti; risk teorisinde büyük keşifler yaptı. Elizabeth Blackwell 1821 – 1910.
    Amerika’da hekimlik yapmaya hak kazanan ilk kadın; Amerika’nın ilk kadın tıp fakültesinin kurucusu. Niels Bohr 1885 – 1962.
    Atomu yeniden modelleyerek kuantum mekaniği kurdu. S. N. Bose 1894 – 1974.
    Aynı renkteki ışık fotonlarının birbirinden ayırt edilemeyeceği düşüncesine dayanan, Planck radyasyon yasasının alternatif bir türevi ile kuantum istatistikleri oluşturdu. Robert Boyle 1627 – 1691.
    Simya ve mistisizme gömülmül kimyayı bilimini, ölçüme dayalı bir hale dönüştürdü. Elementleri, bileşikleri ve karışımları tanımdı. İlk gaz kanunu – Boyle Yasasını keşfetti. Tycho Brahe 1546 – 1601.
    Şimdiye kadar derlenmiş ve Mars’ın yörüngesini ölçülmemiş en iyi yıldız kataloğunu üretti. Kepler’in gezegensel hareket kanunları ve Newton’un yer çekimi kanunlarının yolunu açtı. Brahmagupta 597 – 668.
    Sıfır sayı olarak kabul ettirdi ve matematiksel özelliklerini tanımladı; İkinci dereceden denklemlerin çözümü için formül buldu. Robert Bunsen 1811 – 1899.
    Sezyum ve rubidyum’u keşfetti. Arsenik zehirlenmesinin panzehirini keşfetti. Çinko-karbon pil ve flaşlı fotoğrafçılığı keşfetti. Gayzerlerin nasıl çalıştığını keşfetti. Santiago Ramón y Cajal 1852 – 1934.
    Modern sinirbilimin kurucusu: nöronların, birbirlerine bağlı hücrelerden ziyade biyokimyasal olarak farklı hücreler gibi davrandıklarını söyleyen doktrini kanıtladı. Rachel Carson 1907 – 1964.
    20. yüzyıl çevreciliğinin kurucusu olan Silent Spring’in kitabını yazdı. DDT gibi kimyasalların çevre üzerindeki etkisinin yeniden değerlendirilmesine yol açtı. Onun sayesinde çevreye zararlı kimyasallara yasaklar ve ağır kısıtlamalar getirildi. James Chadwick 1891 – 1974.
    İngiliz bilim adamı Nötron keşfetti ve Atom Bombası projesi olan Manhattan Projesi’nde çalışan bilim adamlarına yol gösterdi. Subrahmanyan Chandrasekhar 1910 – 1995.
    Büyük yıldızların sonsuz yoğunluğa erişmek için kendi yerçekiminde çökebileceklerini keşfetti. Bugün bu çökmüş yıldızlara kara delik deniyor. Erwin Chargaff 1905 – 2002.
    Chargaff’ın kuralları DNA’nın yapısını keşfetmenin yolunu açtı. Nicolaus Copernicus 1473 – 1543.
    Güneş sisteminin yeryüzünde değil, güneş üzerinde merkezlendiği konusundaki inancını anlatan “Göksel Küreler Devrimleri” adlı kitabı ile bilimsel devrimi başlattı. Jacques Cousteau 1910 – 1997.
    Oscar kazanan deniz öncüsü; SCUBA dalışı için isteğe bağlı nefes borusunu tasarladı; Birkaç televizyon dizisi ile popüler olan deniz biyolojisti. Francis Crick 1916 – 2004.
    Kodlanmış DNA’nın yapısı ve replikasyon mekanizması; Sıra İfadesi ve Merkezi Dogmayı kurdu; DNA’nın, amino asitlerden protein oluşumunu kontrol etmek için bir üçlü kod kullandığını keşfetti. Marie Curie 1867 – 1934.
    Radyum ve polonyumun kimyasal elementlerini keşfetti; radyoaktif elementlerin çalışmasına çok sayıda öncü katkıda bulunmuştur; radyasyon ile tümörlerin tedavisine ilişkin ilk araştırmayı gerçekleştirdi. John Dalton 1766 – 1844.
    Dalton Atomik Teorisi kimyanın temelini oluşturdu. Gazların sıcaklığı, hacmi ve basıncı ile ilgili Gay-Lussac Yasasını keşfetti. Kısmi gaz basıncı yasasını keşfetti. Charles Darwin 1809 – 1882.
    Tarihin en ünlü kitaplarından biri olan “Türlerin Kökeni Üzerine” adlı eserinde yazdığı ve evrim teorisinin doğal seleksiyonla olduğunu kanıtladı. René Descartes 1596 – 1650.
    Tüm zamanların en büyük filozoflarından biri; bilimsel yöntemde şüpheciliğin savunucusu; analitik geometrinin bağımsız kurucusu da dahil olmak üzere yeni matematiksel fikirlerin yaratıcısı. Kartezyen koordinatları oluşturdu. Paul Dirac 1902 – 1984.
    Birleştirilmiş kuantum mekaniği ve parçacık dönmesinin kökenini açıklayan özel görelilik; antimadde kavramını keşfetti; Kuantum elektrodinamiğini kurdu. Albert Einstein 1879 – 1955.
    Einstein’ın özel ve genel görelilik teorileri, ışık, yerçekimi ve zaman anlayışımızda dikkat çekici bir dönüşüm sağladı; özel görelilik, tarihteki en ünlü denklemi E = mc2 olarak kurdu. Einstein fotoelektrik etkiyi açıkladı. Atomların ve moleküllerin gerçekten var olduğunu gösteren güçlü kanıtlar sağladı. Empedokles M.Ö. 490 – M. 430.
    Antik bir doğal seleksiyon teorisi kurdu. Eratosthenes M.Ö. 276 – M.Ö. 194.
    Dünya’nın büyüklüğü 2,500 yıl önce doğruca hesapladı; coğrafya bilimini kurdu; ve ünlü asal sayıları buldu. Michael Faraday 1791 – 1867.
    Elektromanyetik indüksiyonu keşfetti; Faraday elektroliz kanunlarını tasarladı; ışık ve manyetizma arasındaki ilk deneysel bağlantıyı keşfetti; Bir gazın oda sıcaklığında ilk  sıvılaştırılmasını gerçekleştirdi; benzeni keşfetti. Pierre de Fermat 1607 – 1665.
    Tüm zamanların en büyük matematikçilerinden biridir: analitik geometri ve olasılık teorisi disiplinlerini kurdu. Fibonacci 1170 – 1245.
    Batılı matematiğin yeniden doğuşu: Fibonacci’nin Hesaplama Kitabı şimdi dünya çapında kullanılan Hint sayı sistemini Avrupa’ya tanıttı. Ronald Fisher 1890 – 1962.
    Deneysel tasarım icat etti; istatistiksel varyans kavramını tasarladı; yeni seçilmiş nüfus genetiği alanını tanımlayan Mendel’in miras kurallarıyla doğal seleksiyon yoluyla birleşik evrim terosi kurdu. Alexander Fleming 1881 – 1955.
    Yaralar ve enfeksiyonların antiseptik ajanlarla tedavi edilmesinin, herhangi bir önlem alınmadıkça ölüme neden olduğunu keşfetti. Penisilin keşfetti ve antibiyotik dirençli bakterilerin yükselişini öngördü. Benjamin Franklin 1881 – 1955.
    ABD’nin kurucu babası Franklin, elektrik anlayışımızı şekillendirdi, elektrik terimlerini pozitif ve negatif hale getirdi. paratoner ve iki odaklı gözlükleri icat etti. Rosalind Franklin 1920 – 1958.
    DNA’nın yapısını oluşturmak için kullanılan deneysel verilerin çoğunu ispatladı. DNA’nın iki şekilde var olabileceğini keşfetti. Kömürün, moleküler bir elek görevi gördüğünü kanıtladı. Galen 129 – 216
    Gladyatörlere hekimlik yaptı ve diyet ile sağlık arasında bağlantı kurulmuştur. Galen, Batı ve Arap tıbbına 1500 yıldır hakim olan hatalı bir doktrin yarattı. Galileo Galilei 1564 – 1642.
    Modern bilimin babası olan Galileo, şimdiye kadar başka bir gezegenin yörüngesinde bulunduğu bilinen ilk ayları keşfetti ve Samanyolu’nun yıldızlardan oluştuğunu keşfetti. Nesnelerin yer çekiminden nasıl etkilendiğini, atalet ilkesini belirtti ve ilk görelilik teorisini rasyonalize etti. Carl Friedrich Gauss 1777 – 1855.
    Tüm matematiğin son efendisi olan Gauss, sayı teorisini değiştirdi ve en küçük kareler metodunu ve hızlı Fourier dönüşümü icat etti. Fiziksel bilimlere yaptığı derin katkılar, Gauss Yasası ve Gauss Yasası için Manyetizma’yı içermektedir. Willard Gibbs 1839 – 1903.
    Gibbs vektör analizini icat etti ve modern istatistik mekaniği ve kimyasal termodinamik bilimlerini kurdu. Jane Goodall 1934 doğumlu.
    Şempanze davranışında keşifler yaptı; şempanzelerin insanlara benzer sosyal davranışlara sahip olduklarını, ayrıca araç yaptıklarını, et yemek yemelerini ve avlamalarını sağladı. William Harvey 1578 – 1657.
    Kan dolaşımını ilk kez açıklayan, tam bir devre başlangıcı ve kalpte bittiğini gösterdi. Joseph Henry 1797 – 1878.
    Dünyanın en güçlü elektromıknatıslarını inşa etti; Faraday’dan bağımsız elektromanyetik indüksiyon keşfetti; Samuel Morse’nin telgrafı icat etmesine izin veren bilimsel atılımlar yaptı. Elektrik endüktansı birimi onuruna verilir. Heinrich Hertz 1857 – 1894.
    James Clerk Maxwell’in elektromanyetizma teorisini ispatlayan radyo dalgalarını keşfetti; kuantum dünyasının varlığına ipucu veren fotoelektrik etkiyi keşfetti. Sıklık birimi onun ismi ile adlandırılır. David Hilbert 1862 – 1943.
    23 problemi ile tanınan Hilbert, matematiğini yeni boyutlara taşıdı. 2000 yıl öncesine ait Öklid’in aksiyomlarını değiştirerek 2D ve 3D geometrinin birleştirilmesini sağladı; ileri fizik biliminde gerekli olan Hilbert Space’i yarattı. Hipparchus M.Ö. 190 – M.Ö. 120.
    Eskiçağın en büyük bilim adamlarından biri: matematiğin trigonometri disiplinini kurdu; dünya-ay mesafesini doğru bir şekilde ölçtü; Ekinoksların öncesi atılmasını keşfetti; 850’den fazla yıldızın konumlarını ve büyüklüğünü belgeledi; onun kombinasyon çalışmaları 1870’e kadar eşsizdi. Robert Hooke 1635 – 1703.
    Hücreleri keşfetti ve bilimsel tarihteki en önemli kitaplardan biri olan Mikrografi yi yazarak, mikroskobik dünyayı ilk defa ortaya koydu; Fizikte Hooke yasasını keşfetti; cep saatlerinin yapılmasını sağlayan denge yayını icat etti. Grace Hopper 1906 – 1992.
    Elektronik bilgisayarların öncüsü. İlk derleyiciyi icat etti ve 20. yüzyılın en yaygın kullanılan bilgisayar dilini oluşturan COBOL’un baş mimarıydı. Jack Horner 1946 – 
    Bilimin popülerleştiricisi: Dinozorların gençleri ve bazıları koloniler iç içe geçmiş olduğunu keşfetti. Dinozor DNA’sı ile dinazorları yeniden canlandırmaya çalışıyor.   James Hutton 1726 – 1797.
    Kayaçları nasıl yorumlayacağını keşfederek modern jeolojiyi kurdu. Bulunduğumuz dünya önceden inanıldığından çok daha eskidir ve dünyamızın erozyon ve birikim gibi doğal süreçlerle şekillendiğini söyleyen üniformitarizm ilkesini geliştirdi. Irene Joliot-Curie 1897 – 1956.
    Kararlı kimyasal elementlerin “tasarımcı” radyoaktif elementlere nasıl dönüştürüleceğini keşfetti; bunlar milyonlarca insanın hayatını kurtarmış ve her yıl on milyonlarca medikal prosedürde kullanılmaktadır. Michio Kaku 1947 – 
    Bilimin popülerleştircisi, fütürist ve sicim alan teorisinin kurucusudur. Ömer Hayyam 1048 – 1131.
    Bir şair, filozof ve bilim adamı olan Hayyam, bir yılın uzunluğunu o güne kadarki en doğru değerle hesapladı ve konik kesitlerin kesişimlerinin kübik denklemlerin geometrik çözümleri üretmek için nasıl kullanılabileceğini gösterdi. Johannes Kepler 1571 – 1630.
    Güneş sisteminin gezegenlerinin eliptik yörüngeleri izlediğini keşfetti; yeryüzündeki gelgitlerin aslen ay nedeniyle olduğunu gösterdi; logaritmaların nasıl çalıştığını kanıtladı; Işık yoğunluğunun ters kare yasasını keşfetti; Gezegensel hareket kanunları Newton’u çekim kanununa önderlik etti. Stephanie Kwolek 1923 – 2014.
    Kurşun geçirmez vücut zırhından tenis raket tellerine kadar uzanan uygulamalarda kullanılan inanılmaz derecede güçlü plastik olan kevları icat etti. Antoine Lavoisier 1743 – 1794.
    Modern kimyanın kurucusu; oksijenin yanma ve solunumdaki rolünü keşfetti; suyun hidrojen ve oksijen bileşiği olduğunu keşfetti; elmas ve kömürün karbon diye adlandırdığı aynı elementin farklı biçimlerinde olduğunu kanıtladı. Antonie van Leeuwenhoek 1632 – 1723.
    Mikrobiyolojinin babası, tek hücreli hayvanlar ve bitkiler, bakteriler ve sperm hücrelerini keşfetti. Aynı zamanda mikroskopu icat etti. Inge Lehmann 1888 – 1993.
    Analitik deprem dalgaları, gezegenimizin çekirdeğinin sıvı ve onu çevreleyen 1.000 km’den daha büyük bir katı çekirdek bulunduğunu keşfetti. Carolus Linnaeus 1707 – 1778.
    Doğal dünya hakkındaki görüşümüzü, tüm yaşam biçimlerini sınıflandırmak için kullandığımız iki parçalı adlandırma sistemi ile organize etti; Yaklaşık 13.000 yaşam formunu adlandırıp sınıflandırdı; İnsanları diğer yaşam biçimleriyle aynı şekilde sınıflandırarak geleneklerden koptu. Ada Lovelace 1815 – 1852.
    Bilgisayar bilimlerinin annesi; ilk yayınlanan bilgisayar programını icat etmiştir. Bilgisayarların matematiksel hesaplamalardan daha fazla şey yapabileceğini gören ilk kişi oldu; alfabedeki notalar ve harflerin bilgisayarlar tarafından manipüle edilmesi için sayılara dönüştürülebileceğini kanıtladı. Jane Marcet 1769 – 1858.
    Kimya Konuşmaları kitabının yazarı, kızlar ve yoksullar gibi az örgün eğitim almış insanlar için yazılmış olan zamanı için eşsiz bir ders kitabıdır. Kitap Michael Faraday’a fakirliğin üstesinden gelip büyük bir bilim adamı olabilmesi için ilham kaynağı oldu. James Clerk Maxwell 1831 – 1879.
    Doğa anlayışımızı değiştirdi: onun ünlü denklemleri, elektriğin ve manyetizma kuvvetlerini bir araya getirerek ışığın bir elektromanyetik dalga olduğunu kanıtladı. Kinetik kuramı, sıcaklığın tamamen parçacıkların hareketine bağlı olduğunu ortaya koymuştur. Barbara McClintock 1902 – 1992.
    Genetikte çığır açtı: genlerin bir organizmanın fiziksel özelliklerini belirlediğini gösterdi; türlerdeki genetik çeşitliliği arttıran kromozomal çaprazlığı keşfetti; transpozisyonu (genler kromozomlar içinde hareket edebilmesi) keşfetti. Lise Meitner 1878 – 1968.
    Nükleer fisyonun muazzam miktarda enerji üreteceğini keşfetti; radyoaktif geri tepme fenomenini keşfetti. Gregor Mendel 1822 – 1884.
    Genetik bilimini kurdu; kalıtım kurallarının çoğunu tanımladı; resesif ve baskın özellikleri belirledi ve özelliklerin anne-babadan matematiksel olarak öngörülebilir bir şekilde yavrulara geçtiğini kanıtladı. Dmitri Mendeleev 1834 – 1907.
    Periyodik tabloyu icat etti. Altı yeni kimyasal elementin varlığını ve özelliklerini doğru bir şekilde belirlemek etmek için periyodik tablonun düzenleyici ilkelerinden yararlandı. Henry Moseley 1887 – 1915.
    Her elementin kimliğinin, periyodik tablonun gerçek organizasyon ilkesini oluşturan proton sayısıyla benzersiz bir şekilde belirlendiğini kanıtladı; dört yeni kimyasal element varlığını doğru bir şekilde öngördü; Atom pilini icat etti. Isaac Newton 1643 – 1727.
    Evrensel yerçekimi yasası ve hareket yasaları ile doğa anlayışımızı tamamen değiştirdi; Fizik bilimlere egemen olan matematik alanı için calculus icat etti. Binom teoremini genelleştirdi; İlk defa yansıtan teleskop inşa etti; gökkuşağının tüm renklerini güneş ışığının yaptığını gösterdi. Florence Nightingale 1820 – 1910.
    Hemşireliği saygın, yüksek eğitimli bir mesleğe dönüştüren sağlık öncüsüdür; Daha geniş sağlık sonuçlarını analiz etmek için istatistikler kullandı; 1871 ve 1935 yılları arasında yaptığı reformlar sayesinde ortalama insan ömrünü 20 yıl uzatmaya katkıda bulundu. Alfred Nobel 1833 – 1896.
    Dinamiti icat etti, kumlama kapağı, gelignit ve balistit; patlayıcı madde patenti ve üretimi ile muazzam ölçüde zenginleşti; bilim, edebiyat ve barış alanında yıllık ödüller vermek için tüm servetini kullandı. Nobel ödülünü icat etti. Emmy Noether 1882 – 1935.
    Muhtemelen tarihteki en büyük kadın matematikçi olan Noether’in teoremi evrenimizin temel bir mülkiyetini ortaya çıkarmıştır; bu da her koruma yasasında değişmez bir maddedir. Soyut cebirin kurucusu matematikte devrim yarattı. Hans Christian Oersted 1777 – 1851.
    Elektrik akımının yakınlardaki bir manyetik iğnenin hareket etmesine neden olduğunu gördüğünde elektromanyetizma keşfedildi; piperine’i keşfetti ve aliminyum elementinin ilk izolasyonunu sağladı. Louis Pasteur 1822 – 1895.
    Modern mikrobiyolojinin babası; Ayna-görüntü moleküllerini keşfederek kimyayı ve biyolojiyi değiştirdi; anaerobik bakteriyi keşfetti; hastalıklara mikropların neden olduğu teorisini kurdu; Pastörizasyonla gıdanın muhafaza edilmesini icat etti. Linus Pauling 1901 – 1994.
    Kimya dahisi; formüle edilmiş valans bağ teorisi ve elektronegatiflik; kuantum kimyası, moleküler biyoloji ve moleküler genetik alanlarını kurdu. Proteinlerin alfa-heliks yapısını keşfetti; orak hücre anemisinin moleküler bir hastalık olduğunu ispatladı. Marguerite Perey 1909 – 1975.
    Doğal olarak bulunan en son kimyasal element olan Francium’u keşfetti. O zamandan beri bütün elementler yapay olarak üretildi. Max Planck 1858 – 1947.
    Önerisi ile kurulan kuantum teorisi, sıcak nesneler yalnızca izin verilen belirli enerji değerlerini yayar; bu şu anda Planck sabiti olarak adlandırılan bir sayının katlarıdır. Karl Popper 1902 – 1994.
    Karl Popper, bilim düşüncesini değiştirdi; bilim teorilerinin yalnızca yanılsama ile test edilebileceğini gösterdu. Bilimsel metodun hipotezik olarak tümdengelimli modeli, eski tümdengelimli ve endüktif modellerin yerini almıştır. Pisagor c. M.Ö.570 – M.Ö. 497.
    Pisagor evrenin matematik kullanılarak inşa edildiğine ve her şeyin rakamlarla tanımlanabileceğine inanıyorlardı; matematik ve müzik arasında bir bağ kurdu; Pythagoras teorisini ispatladı; irrasyonel sayılar keşfetti; Platonik Katıları keşfetti. C. V. Raman 1888 – 1970.
    Işığın, bir moleküle küçük bir enerji miktarı bağışlayabileceğini, ışığın rengini değiştirdiğini ve molekülün titreşmesini sağlayabileceğini keşfetti. Renk değişikliği molekülleri tanımlamak ve kanser gibi hastalıkları tespit etmek için kullanıldı, moleküller için bir ‘parmak izi’ görevi gördü. Srinivasa Ramanujan 1887 – 1920.
    Büyük ölçüde kendi kendine metmatiği öğrendi. Sayılar teorisini binlerce denklem ve teorem ile zenginleştirdi. Ernest Rutherford 1871 – 1937.
    Nükleer kimya ve nükleer fizik bilimlerinin babası; atom çekirdeğini, protonu, alfa parçacığını ve beta parçacığını keşfetti ve adlandırdı; nükleer yarı ömür kavramını keşfetti; ilk olarak bir elementin diğerine dönüşümünü laboratuvarda başarmıştır. Theodor Schwann 1810 – 1882.
    Hücrenin tüm canlıların temel birimi olduğu kanıtladı; hücrelerinin sınıflandırılması modern histolojinin temelini oluşturur; enzim pepsini keşfetti; mikroorganizmaların alkol fermantasyonunda oynadığı rolü tespit etti. Glenn Seaborg 1912- 1999.
    Periyodik cetvelinde yer alan on kimyasal elementi keşfetti. Elemanların elektronik yapısı üzerine yaptığı çalışmalar, periyodik cetvelin yeniden yazılmasına yol açtı. Gen Shoemaker 1928 – 1997.
    İlk astrojeolog ve gezegensel etki biliminin kurucusu; Dünyadaki büyük kraterlerin volkanik faaliyet yerine asteroitler ve kuyruklu yıldızlar ile çarpışmalarından kaynaklandığını kanıtladı. B. F. Skinner 1904 – 1990.
    20. yüzyılın en etkili psikoloğu; Davranışçılık bilimine öncülük etti; öğrenmede pozitif etki gücünü keşfetti; niceliksel olarak tekrarlanabilir sonuçlar üreten ilk psikolojik deneyleri tasarladı. Nettie Stevens 1861 – 1912.
    Bir organizmanın cinsiyetinin şimdi XY cinsiyet belirleme sistemi olarak bilinen kromozomları tarafından belirlendiğini keşfetti. Bu keşif, fiziksel bir özellik ile kromozom farklılıkları arasında ilk kez bir bağlantı olduğunu kanıtladı. Miletli Tales M.Ö. 624 – M.Ö. 546
    Tarihin ilk bilim adamı olan Thales, doğanın dünyayı nasıl etkilediğini açıklayan kalıpları araştırdı. Batıl inançları bilimle değiştirdi. Geometride yeni sonuçlar bulmak için tümdengelim mantık kullanan ilk kişi oldu. J. J. Thomson 1856 – 1940.
    Elektronu keşfetti; analitik kimyadaki en güçlü araçlardan biri olan kütle spektrometresini icat etti, kararlı elementlerin izotopları için ilk kanıtları elde etti. Harold Urey 1893 – 1981.
    Döteryum’u keşfetti; kayalardaki izotop oranlarının geçmiş Dünya iklimlerini nasıl etkilediğini gösterdi; Modern gezegen bilimini kurdu; Miller-Urey deneyinde, elektrikle kıvılcımlanan basit gazların, yaşamın temel taşları olan amino asitler ürettiğini gösterdi. Andreas Vesalius 1514 – 1564.
    Modern anatomiyi kurdu, bin yıldan uzun süre devam eden vücut hakkındaki yanlış anlamaları düzeltti. Rudolf Virchow 1821 – 1902.
    Hem patolojinin hem de sosyal tıbbın kurucusu olan Virchow, hastalıkların hatalı hücrelerden kaynaklandığını doğru bir şekilde tespit etti. Embolizm, tromboz, kordoma ve okronoza ilişkin koşulları kataloglayan ilk isim olarak Lösemi adını kullandı. Alessandro Volta 1745 – 1827.
    Elektrik biliminin öncüsü; elektrik pilini icat etti; ilk elektromotor seriyi yazdı; İlk kez metanı izole etti. metan-hava karışımının, içten yanmalı motorun temeli olan elektrikli bir kıvılcım kullanarak patlayabileceğini keşfetti. Alfred R. Wallace 1823 – 1913.
    Doğal seleksiyonla evrim teorisini bağımsız olarak formüle etti; insan faaliyetlerinin doğal dünyaya etkileri hakkında endişeleri dile getiren ilk biyologlardan biriydi. James Watt 1736 – 1819.
    Sanayi devriminin babası; buhar motorunu kökten değiştirerek geliştirdi; yüksek basınçlı buhar motorlarını icat etti; bağımsız latent ısıyı keşfetti; dünyanın ilk kopyalama makinesini icat etti. Alfred Wegener 1880 – 1930.
    Gezegenimizin bir zamanlar milyonlarca yılda bölünmüş olan Pangea adlı tek bir büyük kıtayı kuşatan okyanuslardan oluştuğunu ve bugün gördüğümüz kıtaların bölünerek oluşturduğunu öne sürerek kıtasal kaymayı keşfetti. Sergei Winogradsky 1856 – 1953.
    Mikrobiyal ekolojiyi kurdu; Güneş ışığından ziyade kimyasal reaksiyonlardan enerji elde eden kemosentetik yaşam formlarını keşfetti; Yeşil bitkiler için toprakta yer alan Nitratları-azot bakterilerini keşfetti. Chen-Ning Yang 1922 – 
    Yang-Mills teorisi, Fizikte Standart Model haline geldi Tarih boyunca bir çok buluş veya icat yapılmıştır. Bazı icatlar sadece belirli bir kitlenin ihtiyacını karşılarken bazı icatlar ise insanlık tarihini ve dünyayı etkilemiştir. Kuşkusuz dünyanın en büyük buluşu nedir sorusunun tek bir cevabı yokDünyayı etkileyen önemli buluşlar nelerdir sorusuna bir nebze de olsa cevap vermeye çalışacağız   Dünyayı değiştiren icatlar ve mucitleri Arşimet (M.Ö. 287 – M.Ö. 212) – Yunan matematikçisi, fizikçi, mühendis, mucit ve gökbilimci. Suyun kaldırma kuvvetini buldu. Cai Lun (M.S. 50-121 ) – Cai Lun, çinli politikacı ve yöneticidir. Kağıtı icat etti. Leonardo Da Vinci (1452 – 1519) – İtalyan sanatçı ve bilim adamı. Da Vinci çok çeşitli makineler icat etti ve 3-500 yıl sonra uygulanabilir olduklarını ispatlayan prototip paraşütler, tanklar, uçan makineler gibi modeller çizdi. Daha pratik buluşları arasında optik lens, taşlama makinesi ve çeşitli hidrolik makineler vardır Galileo (1564-1642) – İtalyan bilim adamı. Galileo teleskopu icat etti. Dünyanın doğası hakkında devrimci teoriler üretti ve istapladı. Ayrıca bir pusula geliştirildi. Isaac Newton (1642-1726) İngiliz bilim adamı, fizikçi ve astronom. Newton teleskopunu icat etti. Bu icadı, teleskopların kapasitesini büyük ölçüde geliştirdi ve optik bozulmayı azalttı.  oldu. Tomas Savery (c.1650-1715) İngiliz mucit. Kuyulardan su pompalamak için kullanılmaya başlanan ilk buhar makinelerinden birinin patentini aldı. Savery buhar makinesi basitti, fakat buhar makinelerinin sonraki gelişmelerinde bir başlangıç ​​noktası oldu. Thomas Newcomen (1664 – 1729) Savery’in icadını baz alarak çalıştı ve suyun pompalanması için daha güvenli ve etkili olan atmosfer basıncını kullanarak bir buhar makinesi icat etti. Jethro Tull (1674 – 1741) – İngiliz tarımsal girişimci. Tull, tohum ekim makinesini icat etti. Tohum ekme makinesi, tarımda verim artışına yol açtı. Bu icat sanayi devriminden önce tarım devrimi için önemli bir buluştu. Abraham Darby (1678 – 1717) İngiliz mucit ve işadamı. Darby kokdan büyük miktarlarda pik demiri üretmek için bir süreç geliştirdi. Kok ergitilmiş demir sanayi devriminde çok önemli bir hammaddedir. John Harrison (1693 – 1776) İngilizce marangoz ve saat yapımcısı. Denizde boylamı ölçmek için bir cihaz icat etti. Bu, okyanuslarda seyahat etmenin güvenliğini artırmak için hayati bir buluştu. Benjamin Franklin (1705 – 1790), yazar, mucit, felsefeci, bilim insanı, siyasetçi ve diplomat. Elektrik araştırmaları üzerinde çalıştı. Paratoner, Franklin sobası, Cam Armonica ve iki odaklı gözlüğü icat etti. William Cullen (1710-1790) İskoç doktor ve kimyager. İlk buzdolabının temelini icat etmekle ilgili tasarımlar üzerinde çalıştı. Tasarımlarını pratik kullanıma uygun hale getirme işi başkaları tarafından yapıldı. John Wilkinson (1728-1808) İngiliz sanayici. John ‘Iron Mad’ Wilkinson dökme demir imalatını ve kullanımını geliştirdi. Yaptığı döküm silindirler buharlı motorların gelişiminde önemli rol oynadı. Richard Arkwright (1732 – 1792) İngiliz sanayici. Bir devrim açan dokuma tezgâhını buldu. Bu icadı tekstil sektörüne çok büyük bir basamak atlattı ve dokumanın atölyelerden fabrikalara taşınmasında önemli bir rol oynadı. James Watt (1736 – 1819) – Trenlerde kullanıma uygun buhar makinesinin İskoç mucidi. Yoğuşma odası keşfi, buhar verimliliğini büyük ölçüde geliştirdi. Buhar makinelerinin, su pompalamaktan çok daha geniş bir alanda kullanılmasına olanak sağladı. Alessandro Volta (1745-1827), İtalyan fizikçisi, Volta ilk elektrokimyasal pili icat etti. İcat ettiği pilde çinko, bakır, sülfürik asit ve su gibi bir elektrolit kullandı. Humphrey Davy (1778-1829) – Davy lambasının İngiliz mucidi. Lamba, metan gazının bulunduğu alanlarda madenciler tarafından kullanıldı. Tasarımı ince gazlı bezlerden çıkan ve metan gazının patlamasına neden olan alevi önlüyordu. Charles Babbage (1791 – 1871) – İngiliz matematikçisi ve mucidi. Babbage, gelecekteki bilgisayarların prototipi olan ilk mekanik bilgisayarı yarattı. Çalışan bir modeli bitirememesine rağmen ‘Bilgisayarın Baba’sı olarak düşünülmektedir. Michael Faraday (1791-1867), İngiliz kimya ve fizik bilgini. Elektromanyetik indüklemeyi, manyetik alanın ışığın kutuplanma düzlemini döndürdüğünü buldu. Benzen keşfetti Bunsen brülörünün ilk formunu icat etti. Elektrolizin temel ilkelerini belirledi. Klor gazını sıvılaştırmayı başaran ilk kişidir ve elektrik motorunu icat etti.   Samuel Morse (1791-1872), Amerikalı mucit, Telgrafı ve mors alfabesini icat etti. William Henry Fox Talbot (1800-1877) – İngiliz Victoria dönemi fotoğrafçılığının öncüsü. Baskı yapabilen ilk negatifi keşfetti. Fotoğraf çekmek için kalotip sürecini icat etti. Louise Braille (1809-1852), Fransız mucit. Louis Braille, bir çocukluk döneminde kör oldu. Körler için Braille okuma sistemi yani körler alfabesini geliştirdi. Ayrıca, müzik notalarını okumak için Müzikal Braille sistemini geliştirdi. Kirkpatrick Macmillan (1812 – 1878) – İskoç Mucit. Bisikletin mucidi. Kirkpatrick günümüzde kullanılan bisikletin temel tasarımını yaptı. Pedal ve zincir sistemi ile çalışan bir bisiklet icat etti. James Clerk Maxwell (1831-1879) İskoç fizikçi ve mucit. Maxwell, renkli fotoğrafçılıkla ilgili ilk prosedürü icat etti. Maxwell bin yıllık en büyük fizikçilerden biri olarak kabul edilmektedir. Karl Benz (1844-1929), Alman mucit ve işadamı. 1879’da benzinli içten yanmalı motorun patentini aldı. Benz benzinle çalışan ilk otomobili geliştirdi. Thomas Edison (1847 – 1931) Yaklaşık 1.000 adet patenti olan Amerikalı mucit. Elektrik ampulünden fonografa ve hareketli görüntü kamerasına kadar çok çeşitli ürünleri geliştirdi ve yeniledi. Tüm zamanların en büyük mucitlerinden biridir. Alexander Graham Bell (1847 – 1922) – İskoç bilim adamı. ilk pratik telefonu icat etti. Ayrıca optik telekomünikasyon, havacılık ve hidrofoillerle ilgili çalışmalar yaptı. Nikola Tesla (1856 -1943) – Florasan aydınlatmayı icat eden Amerikalı Fizikçi. Tesla bobini, indüksiyon motoru ve 3 fazlı elektrik, Dalgalı (AC) akımı icat etti. Rudolf Diesel (1858-1913). Dizel motorunun Alman mucidi.Benzinden daha fazla verimlilik sağlayan bir motor üzerinde çalıştı ve dizel ile çalışan ilk motoru icat etti. Édouard Michelin (1859-1940), Fransız bir pnömatik lastik mucidi. John Dunlop, 1887’de ilk pratik pnömatik lastiği icat etti. 1889’da Michelin, kendi pnömatik lastik tasarımını  geliştirdi. Marie Curie (1867 – 1934) Polonya doğumlu / Fransız kimyager ve fizikçi. Curie Radyum’u keşfetti. Bu keşfi radyasyon ve X Işınlarının pratikte kullanılmasını sağladı. Wright Kardeşler (1871-1948) 1903’te ilk motorlu uçağı tasarlayan, inşa eden ve başarıyla uçuran Amerikalı mucit kardeşler. Alexander Fleming (1881-1955). İskoç bilim adamı. Fleming, 1928’de Penicillium notatum kalıbından tesadüfen antibiyotikpenisilini keşfetti. John Logie Baird (1888 – 1946) – Televizyonu ve ilk kayıt cihazını icat eden İskoç mucididir. Enrico Fermi (1901-1954), nükleer reaktörü geliştiren İtalyan bilim adamı. Fermi, indüklenen radyoaktiflikte önemli buluşlar yaptı. Nükleer reaktörün mucidi olarak kabul edilir. Robert Oppenheimer (1904-1967), Amerikalı Fizikçi Bilim Adamı. Atom bombasını icat etti. Oppenheimer, Japonya’ya atılan ilk atom bombasını yapan Manhattan projesinden sorumluydu. Daha sonra kendi buluşuna karşı kampanya yürüttü. Alan Turing (1912 – 1954) – İngiliz Matematikçi. Bilgisayarbilimlerinin öncüsü. Süreçleri otomatik hale getirebilen Turing makinesini geliştirdi. Turing makinesi herhangi bir algoritmanın mantığını simüle edebilen bir makinedir. Robert Noyce (1927-1990) – Amerikalı Elektrik mühendisi. Jack Kilby ile birlikte mikroçip veya entegre devreyi icat etti. 1959’da patent başvurusunda bulundu. Mikroçip bilgisayar devrimini tetikleyen en önemli unsurdur. James Dyson (1947-), İngiliz girişimci. Dual Cyclone hareketini kullanarak torbasız elektrikli süpürgeyi geliştirdi. Dyson şirketi devrim niteliğinde saç kurutma makineleri geliştirdi. Tim Berners Lee (1955-) – İngiliz bilgisayar bilimcisi. Tim Berners Lee internetin ağının web sitelerini görüntülenebilmesini sağlayan World Wide Web’i icat etti. http: // protokolünü kullandı ve dünya çapında internetin kullanılabilir duruma gelmesini sağladı. Steve Jobs (1955-2011) – Amerikalı girişimci ve geliştirici. iPod, iPad, Macbook ve iPhone ile elde taşınan yani mobil cihazlarla ilgili devrimi başlatan kişidir.

    Bilim adamları, Ünlü Mucitler ve İcatları listesi Hipokrat (Hippocrates: M.Ö. 460 – 377) – Hipokrat, antik Yunanistanda yaşamış bir doktordu. Tıp alanındaki öncü teknikleri ve çalışmaları sayesinde insanların hayatta kalma oranlarını belirgin şekilde artırmıştır. Bu gün modern tıbbın babası olarak adlandırılmaktadır. Günümüzde halen tıp doktorları Hipokrat yemini etmektedirler. Aristo (Aristotle: M.Ö. 384 – 322) Botanik, Zooloji, fizik, astronomi, kimya, meteoroloji ve geometri olmak üzere doğa bilimlerinde önemli keşifler yapan Yunan bilim adamıdır. Onun üretken çalışmalarının batı biliminin gelişmesi üzerinde önemli etkisi vardır. Öklid (Euclid: M.Ö. 325 – 265) Yunan matematikçidir. Öklid modern geometrinin babası olarak anılır. Yazmış olduğu “Elements” (Elementler) adlı kitabı, Yirminci Yüzyıl matematiğinin temelini oluşturmaktadır. Arşimet (Archimedes: M.Ö. 287 – 212) Birden fazla konuda ihtisas sahibi olan Yunan bilim adamıdır. Arşimet bir çok alanda çalışmalar yapmıştır. Pi sayısı üzerinde yapmış olduğu çalışmalar oldukça önemlidir. Madenlerden ve kuyulardan su çıkarmak için Arşimet vidasını icat etmiştir. Leonardo Da Vinci (1452 – 1519) İtalyan ünlü sanatçı, ressam ve Rönesans adamıdır. Da Vinci birçok bilimsel buluş, yöntem ve icat yapmıştır. Leonardo Da Vinci yaşadığı zamanın çok ötesinde olan çizimleri ve icatları o günün imkanları dolayısı ile gerçekleştirilememiştir. Kopernik (Nicholas Copernicus: 1473-1543) Polonyalı bilim adamı Kopernik Rönesans dönemi matematikçisi ve gökbilimcidir: Evrenin helyosentrik bir görünümünü yani güneş sisteminin astronomik modelini formüle etmiştir. Revolutions of the Celestial Spheres (1543) adlı kitabı Bilim Devriminin en önemli kaynaklarından biridir. 17. Yüzyıl Bilim Adamları, Mucitler ve İcatları Francis Bacon (1561 – 1626) İngiliz filozof, devlet adamı ve bilim adamıdır. Bacon, bilimsel olguları araştırırken yaptığı çalışmalar ve bilimsel yöntemlerin deneye dayanması gerektiğini savunduğu için ampirizmin (Deneycilik) babası olarak adlandırılmaktadır. Galile (Galileo Galilei: 1564 – 1642) İtalyan bilim adamı. İlk modern teleskoplardan birisini icat eden kişidir. Kopernik’in güneş sistemi teorisini ispatlayarak dünya ve güneş sistemi hakkında o zamana kadar olan bilgilerde ve anlayışta devrim yapmıştır. Two New Sciences (İki Yeni Bilim) adlı eseri, Kinetik biliminin temelini oluşturmuştur. Kepler (Johannes Kepler: 1571 – 1630) Alman matematikçi, gökbilimci ve astrolog. Kepler gezegenlerin  hareket kanunlarını tanımlamıştır. 17. Yüzyıl Bilimsel Devriminde kilit bir figür olmuştur. 18. Yüzyıl Bilim Adamları, Mucitler ve İcatları Antonie van Leeuwenhoek (1632 – 1723) Hollandalı bilim adamı ve tüccardır. Leeuwenhoek mikrobiyolojinin babası olarak adlandırılmaktadır. Tek hücreli organizmaları keşfetmiştir. Aynı zamanda kas lifleri, kan dolaşımı ve bakterileri incelemiştir. Yapmış olduğu keşifleri yine kendi icat ettiği mikroskop ile yapmıştır. Isaac Newton (Sir Isaac Newton: 1642-1726) İngiliz bilim adamı. Newton, matematik, optik, fizik ve astronomi alanlarında çalışmalar yaptı. 1687’de yayınlanan Principia Mathematica’da Yerçekimi Kanunu ve Hareket Kanunlarınıaçıklayarak Klasik Mekanik biliminin temellerini attı. John Harrison (1693 – 1776) İngiliz saatçi ve mucitdir. Boylamı ilk ölçen kişidir. James Watt (1736 – 1819) İskoçyalı makine mühendisi, mucit ve kimyagerdir. Watt, Newcomen buhar makinesini geliştirerek icat ettiği buhar motoru endüstriyel devrim için çok önemlidir. İcat ettiği verimli çalışan buhar motoru trenler, gemiler ve hatta arabalarda kullanılmıştır. Antoine Lavoisier (Antoine-Laurent de Lavoisier: 1743 – 1794) Fransız Kimyager ve Nobleman. “Modern Kimya Bilimin Babası” olarak kabul edilen Lavoisier, hidrojen ve oksijeni keşfetmiştir. Yanma olayında Oksijen gazının rolünü bilim dünyasına göstermiştir. Ayrıca Elementler Tablosunun ilk kapsamlı listesini yapmıştır. Fransız Devriminden kısa bir süre sonra idam edilmiştir. 19. Yüzyıl Bilim Adamları, Mucitler ve İcatları Charles Babbage (1791 – 1871) – İlk mekanik bilgisayarın İngiliz mucididir. Babbage, mekanik bilgisayar konusundaki öncü çalışmaları nedeniyle “bilgisayarın babası” olarak adlandırılır. Michael Faraday (1791-1867) – Elektromanyetik indüksiyon, diamanyetizma, elektroliz ve elektrokimya alanlarında yaptığı çalışmalar ile teknolojinin gelişmesine önemli katkılarda bulunan İngiliz bilim adamıdır. Ayrıca Karbon ve Klor’u keşfetmiştir. Edward Jenner (1749 – 1823) Çiçek hastalığına karşı geliştirdiği çiçek aşısı ile ünlü olan İngiliz doktor ve bilim adamıdır. Jenner’ın bulduğu çiçek aşısı daha bir çok başka aşının geliştirilmesine de olanak sağlamıştır. Charles Darwin (1809 – 1882) İngiliz doğa bilimci, jeolog ve biyologdur. Darwin, evrim teorisini geliştirmiştir. 1859 yılında ortaya attığı evrim teorisini, 20 yıla yayılan kanıtlar ve Türlerin Kökeni Üzerine  yaptığı araştırmalardan çıkan sonuçlar ile oluturmuştur.   Pastör (Louis Pasteur: 1822 – 1895) Fransız biyolog, mikrobiyolog ve kimyagerdir. Kuduz, şarbon ve diğer bulaşıcı hastalıklar için geliştirdiği tedaviler tıp biliminin gelişmesine önemli ölçüde katkıda bulunmuştur. Pastörizasyon işlemi sütün daha güvenli hale getirilmesini sağlamıştır. Gregor Mendel (Gregor Johann Mendel: 1822 – 1884) Alman bilim adamıdır. Mendel, bitki ıslahı ve kalıtım kurallarıyla ilgili keşifleri nedeniyle modern genetiğin kurucusu olarak adlandırılmaktadır. Joseph Lister (1827 – 1912) İngiliz cerrahdır. Lister, ameliyat sırasında insanların hayatta kalma oranlarını belirgin şekilde arttıran steril bir şekilde ameliyat yapılmasını sağlayan antiseptik (Karbolik asit) ve antiseptik ameliyatın uygulanmasına öncülük etmiştir. James Clerk Maxwell (1831-1879) İskoç fizikçi. Maxwell elektromanyetizmanın anlaşılmasına önemli katkılar yapmıştır. Elektrik ve kinetik üzerine yaptığı araştırmalar, kuantum fiziğinin temelini atmıştır. Emil Fischer (1838-1914) – Alman kimyager. Fischer, çağının en seçkin kimyacılarından biridir. Bileşen parçalarını ispatlamak ve göstermek için birçok ürün sentezlemiştir. 1902’de Kimyada Nobel Ödülü’nü pürinlerin ve şekerlerin kimyasal bileşimi üzerine yaptığı araştırması için kazanmıştır. 20. Yüzyıl Bilim Adamları, Mucitler ve İcatları Alfred Nobel (1833 – 1896) İsveçli kimyager, mühendis, yenilikçi ve silah üreticisidir. Nobel dinamiti icat etmiştir. Bir gaz sayacı da dahil olmak üzere 350 den fazla icat yapmış ve patent almıştır. Onun en önemli mirası ise Nobel ödülüdür. Dmitri Mendeleev (1834 – 1907) Rus Kimyacı. Periyodik Yasayı formüle etmiştir ve bugün hala kullanılan Periyodik Elemanlar Tablosu’nu standartlaştırmıştır. Mendeleev’in yazdığı (1868-1870) Principles of Chemistry (Kimya’nın İlkeleri) kitabı çok sayıda klasik bir ders kitabına kaynak olmuştur. Alexander Graham Bell (1847 – 1922) – İskoçya doğumlu bilim adamı, mucit, mühendis ve yenilikçidir.
    Telefonu icat eden kişi olarak bilinmektedir. Telefonun mucidi olması yanında işitme duyusunun yapısının anlaşılmasında yaptığı çalışmalarla ünlüdür. Sigmund Freud (1885 – 1939) Avusturyalı doktor – yeni psikanaliz biliminin önde gelen ismidir. Freud, insan duygularını deneyimleme ve daha iyi anlamaya yönelik, rüyalar ve bilinçaltı konularında geniş kapsamlı çalışmalar yapmıştır. Marie Curie (1867 – 1934) Polonyalı fizikçi ve kimyager. Radyasyonu keşfetmiştir ve radyasyonun röntgen alanında uygulanmasına yardımcı olmuştur. Hem Kimya’da hem de Fizikte Nobel Ödülü kazanmıştır. Albert Einstein (1879 – 1955) Alman / Amerikalı fizikçi. Einstein modern fizikte genel görelilik kuramıyla devrim yaratmıştır. Kuantum Teorisinin temelini oluşturan Fotoelektrik etki keşfi nedeniyle Nobel Fizik Ödülü 1921 yılında kazanmıştır. Alexander Fleming (1881-1955) İskoç biyolog ve bilim adamıdır. Penisilini keşfetmiştir. 1945 yılında büyük miktarlarda antibiyotik penisilin üretilmesine katkı sağlayan Howard Florey ve Ernst Boris Chain ile Nobel Ödülünü paylaşmıştır. Otto Hahn (1879-1968) – 1939 yılında Nükleer fisyonu bulan Alman kimyagerdir . Radyokimya alanında öncü bilim adamıdır. 1921 yılında Radyoaktif elementler ve nükleer izomerizm’i keşfetmiştir . 1944 yılında Kimya alanında Nobel Ödülü. Nikola Tesla (1856-1943) Sırp asıllı Amerikalı mucit, elektrik mühendisi, makine mühendisi, fizikçi ve fütüristdir. Elektromanyetizma ve AC (Alternatif) akım üzerine çalışmalar yapmıştır. Elektrikten radyo iletimine kadar pek çok patent almıştır. Sri Jagadish Chandra Bose (1858 – 1937) Bangladeş / Hint polimatı. Bose çok çeşitli bilim dallarına ilgi duydu. Bitki fizyolojisi, mikrodalga optiği ve radyo dalgaları konusunda bilimsel çalışmaları teknolojiye önemli katkılar sağladı. Max Plank (1858 – 1947) Kuantum Mekeniği’nin gelişimine katkıda bulunan Alman teorik fizikçidir. 1918’de Nobel Fizik Ödülünü almıştır. Ernest Rutherford (1871 – 1937) Yeni Zelanda doğumlu İngiliz fizikçi / Kimyagerdir. 1908’de Rutherford, elementlerin radyoaktivite ve parçalanma çalışmaları üzerine Nobel Kimya Ödülüne layık görüldü. 1917’de, atomu parçalayan ve protonu keşfeden ilk bilim adamıdır. Niels Bohr (1885 – 1962) Danimarkalı fizikçidir. Bohr, sabit bir çekirdeğin çevresinde dönen elektronları tanımlayan bir atom yapısı modelini geliştirdi. Çalışmaları atomik yapı ve kuantum fiziği için önem taşımaktadır. Nobel Fizik Ödülünü 1922 yılında kazandı. John Logie Baird (1888 – 1946), İskoç mühendistir. Televizyonu icat edenler arasındadır. Televizyonda hareketli nesneleri gösteren ilk mucittir. Satyendra Nath Bose (1894 – 1974) Kuvantum mekaniği üzerinde çalışan Hint fizikçidir. Albert Einstein ile Bose-Einstein istatistiklerini ve Bose-Einstein kondensatını bulmak için işbirliği yapmıştır. Paul Dirac (1902-1984) İngiliz fizikçidir – Kuantum fiziği ve kuantum elektrodinamiği üzerinde çalışan ilk bilim adamıdır. Dirac, elektron teorileri ve özel görelilik teorisini geliştirdi. Rosalind Franklin (1920 – 1958) DNA çift sarmalının keşfedilmesine yol açan DNA ve RNA yapısını anlaşılmasına önemli katkılarda bulunan İngiliz Kimyagerdir. Franklin ayrıca kömür ve virüslerin kimyasal yapısı üzerine çalışmalar yapmıştır. James Watson (1928 -) Amerikalı moleküler biyolog, genetikçi ve zoologdur Francis Crick ile birlikte DNA’yı keşfetmiştir. 1962’de Nobel Ödülünü aldı. 21. Yüzyıl Bilim Adamları, Mucitler ve İcatları Stephen Hawking (1942 -) İngiliz teorik fizikçi, kozmoloji uzmanı. Hawking, Theory of Everything ve Zamanın Kısa Tarihçesi’ni yazmıştır




    Cevap Yaz Arama Yap

    Haluk

    • 2015-12-22 16:02:23

    Cevap : İngiltere’nin Surrey Üniversitesi’nden fizikçi Prof. Jim el Halili,
    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz




    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.