İşte Cevaplar
Cevap : Egzotik: dilimizde, uzak, yabancı ülkelerden olan, yabancı olan anlamını taşır. Egzotik kelimesi edebiyatımızda terim halinde kullanılmaya başlanmıştır. Egzotik roman uzak ve yabancı ya da bilinmeyen ülkelerin doğa ve insanlarını anlatan roman türüdür. Bu romanların içeriğini yaşayan insanlar yaşanan mekanlar oluşturur. Gözlemlere dayanır. Egzotik romanlar Avrupa’ya uzak ülkelerin manzaralarını, oralarda yaşayanların töre ve geleneklerini anlatmak esastır. REFİK HALİD KARAY'ın Nilgün adlı romanı, egzotik bir roman örneğidir.
Egzotik romanın özellikleri;
REFİK HALİD KARAY'ın Nilgün adlı romanından bir paragraf
“Nilgün, karakteri kısaca anlatılacak ve şahsiyeti kolayca belirtilecek kadınlar arasına sokulamaz. Kendisiyle haftalarca bir vapurda seyahat ettim; aylarca bir dam altında kaldım; tam iki sene hasretini çektim; aklım hep onunla meşguldü. Seviştik, nişanlandık, ayrıldık, tekrar karşılaştık. Bütün bu yakınlıklar ve uzaklıklar, ayrılıklar ve buluşmalar sonunda Nilgün bir muamma olmakta devam etti."
Bknz: Egzotik Roman
.
Diğer Cevaplara Gözat
Egzotik romanın özellikleri;
- Yabancı ülkelerin, özellikleri bilinmeyen, tanınmayan yerlerin kültürlerini anlatır.
- Betimleme ve gözlem oldukça fazladır ve ön plandadır.
- Uzak yerlerin, ülkelerin gelenekleri işlenir.
- Farklı ülkelerin gizemli adetleri, ilginç geleneklerinden bahsedilir.
- Farklı ülkelerdeki insanların yaşayış şekilleri, tarzları ve hayat biçimlerini bizlere sunar.
REFİK HALİD KARAY'ın Nilgün adlı romanından bir paragraf
“Nilgün, karakteri kısaca anlatılacak ve şahsiyeti kolayca belirtilecek kadınlar arasına sokulamaz. Kendisiyle haftalarca bir vapurda seyahat ettim; aylarca bir dam altında kaldım; tam iki sene hasretini çektim; aklım hep onunla meşguldü. Seviştik, nişanlandık, ayrıldık, tekrar karşılaştık. Bütün bu yakınlıklar ve uzaklıklar, ayrılıklar ve buluşmalar sonunda Nilgün bir muamma olmakta devam etti."
Bknz: Egzotik Roman
.
Diğer Cevaplara Gözat
Cevap : Piyer Loti - İzlanda Balıkçısı (Alıntılar)
"Dalgın bir elin yarattığı, her an dağılmaya hazır bir resim gibiydi. Tesadüflerle ortaya çıkan, görülmek için değil; her an ölmeye hazır bir kombinasyon gibi..."
"İhtiyar Moan başını sallayarak etraflarında geziniyordu. Gaud'un umutsuzluğu sanki aklını başına getirmişti. Arada bir Sylvestre'ın sararmış fotoğrafını seyrederek evi düzenleyip topluyordu ama o artık denizcilerin döneceğine inanmıyordu. Aziz Meryem'e ihtiyar dudaklarının ucundan, sırf çekindiği için dua ediyordu, kalbinde ise ona karşı bir kin vardı."
"Su, hava, ışık üzüntülü, ezici bir görkem kazanmışlardı. Bu varlıkların şu sonsuz bayramları çarçabuk fena biten yaratıklar için, neredeyse bir alay gibiydi."
"Dünyanın hiçbir belirli bölgesini, hiçbir çağını göstermeyen bu ufuk, yüzyılların başlangıcından beri öylesine değişmeksizin kalıyordu ki, insan ona baktıkça bir şey görmemiş sanıyordu kendini. Yalnız, yalnız var olan, var olmaktan başkası da ellerinden gelmeyen şeylerin ölümsüzlüğüydü bu."
"Dalgın bir elin yarattığı, her an dağılmaya hazır bir resim gibiydi. Tesadüflerle ortaya çıkan, görülmek için değil; her an ölmeye hazır bir kombinasyon gibi..."
"İhtiyar Moan başını sallayarak etraflarında geziniyordu. Gaud'un umutsuzluğu sanki aklını başına getirmişti. Arada bir Sylvestre'ın sararmış fotoğrafını seyrederek evi düzenleyip topluyordu ama o artık denizcilerin döneceğine inanmıyordu. Aziz Meryem'e ihtiyar dudaklarının ucundan, sırf çekindiği için dua ediyordu, kalbinde ise ona karşı bir kin vardı."
"Su, hava, ışık üzüntülü, ezici bir görkem kazanmışlardı. Bu varlıkların şu sonsuz bayramları çarçabuk fena biten yaratıklar için, neredeyse bir alay gibiydi."
"Dünyanın hiçbir belirli bölgesini, hiçbir çağını göstermeyen bu ufuk, yüzyılların başlangıcından beri öylesine değişmeksizin kalıyordu ki, insan ona baktıkça bir şey görmemiş sanıyordu kendini. Yalnız, yalnız var olan, var olmaktan başkası da ellerinden gelmeyen şeylerin ölümsüzlüğüydü bu."