İşte Cevaplar
Cevap :
Diğer Cevaplara Gözat
Vergi suç ve cezaları Türk Hukuk Sisteminde Vergi Usul Kanunu temelinde birçok kez
değişikliğe uğramıştır. Vergi Usul Kanununda değişiklik yapan ve 01.01.1981 tarihinde
yürürlüğe giren 2365 sayılı yasa ile vergi suç ve cezaları önemli değişiklikler içerecek şekilde
yeniden düzenlenmiş ve “kaçakçılık, kusur, usulsüzlük, hileli vergi suçu ve hileli vergi suçuna
teşebbüs” kavramları, “vergi kaçakçılığı, vergi kaçakçılığına teşebbüs, ağır kusur, kusur,
usulsüzlük” biçiminde değiştirilmiştir. Buna benzer köklü bir değişiklik ise 02.07.1998 tarihli
4369 sayılı kanunla yapılmış ve “ağır kusur” ve “kusur” kaldırılarak “vergi ziyaı suçu” kavramı
yerleştirilmiştir. Bugünkü şekli ile vergi suçları “vergi ziyaı, usulsüzlük (genel ve özel),
kaçakçılık, cezadan indirim (kaçakçılığa iştirak), bilgi vermekten çekinme, mükellefin özel
işlerini yapma, vergi mahremiyetini ihlal, haysiyet ve şerefe tecavüz, Ekim Sayım Beyanına
İlişkin Görevi İhmal” suçları olarak VUK’ta yer almaktadır. Bir başka değişiklik ise 5237 sayılı
TCK’ya uyum sağlanması için 5252 sayılı kanunla getirilen ve 23.01.2008 tarihinde kabul
edilen 5278 sayılı Kanunla yapılmıştır. Hürriyeti Bağlayıcı Suç ve Ceza başlığını “Suç ve
Cezalar” olarak değiştiren bu kanun ayrıca VUK’ta yer alan vergi suçları için vergi cezalarına
verilen hapis ve para cezalarıyla ilgili bir takım düzenlemelere de imkân tanımaktadır.
Diğer Cevaplara Gözat
Cevap :
Vergi suçları, Vergi Usul Kanunu’nda “Kaçakçılık (VUK 359. md.),
vergi mahremiyetinin ihlali (VUK 362. md. ile TCK 239. md.), haysiyet
ve şerefe tecavüz hakaret (VUK 5/son ve TCK 125. md.), mükelleflerin
özel işlerini yapma (VUK 363 md. ile TCK 257. md.), ve muhtarların
ekim ve sayım beyanına ilişkin ihmal suçu (VUK 243, 245, 246. md. ile
TCK 257. md.)” şeklinde düzenlenmiştir.
Vergi suçları, yasalarla ödevli bulunan vergi yükümlüsü veya ver-
gi sorumlusu tarafından ya da vergilendirme işlemlerindeki görevli-
ler ve vergi kanunlarının uygulanması ile ilgili olarak görev yapanlar
tarafından ve bu kişilerin fiillerine herhangi bir şekilde iştirak eden
kişiler tarafından vergi kanunlarında gösterilen maddi ve biçimsel
yükümlülüklere aykırı olarak işlenen fiillerdir.5 Ancak VUK’un 5/son
fıkrasında yasak olarak düzenlenen ve TCK’nın 125. maddesindeki ha-
karet suçunun özel bir hali olan haysiyet ve şerefe tecavüz suçunun
faili yönünden herhangi bir sınırlama bulunmamakta, yasağa aykırı
eylemde bulunan ve eylemi TCK’nın 125. maddesi uyarıca da suç teş-
kil eden herkes bu suçun faili olabilmektedir.6
Vergi suçları, yasalarla ödevli bulunan vergi yükümlüsü veya ver-
gi sorumlusu tarafından ya da vergilendirme işlemlerindeki görevli-
ler ve vergi kanunlarının uygulanması ile ilgili olarak görev yapanlar
tarafından ve bu kişilerin fiillerine herhangi bir şekilde iştirak eden
kişiler tarafından vergi kanunlarında gösterilen maddi ve biçimsel yü-
kümlülüklere aykırı olarak işlenen fiillerdir. Vergi suçları, Vergi Usul
Kanunu’nda “Kaçakçılık (VUK 359. md.), vergi mahremiyetinin ihla-
li (VUK 362. md. ile TCK 239 md.), mükelleflerin özel işlerini yapma
(VUK 363 md. ile TCK 257. md.) ve muhtarların ekim ve sayım beyanı-
na ilişkin ihmal suçu (VUK 243, 245, 246 md. ile TCK 257. md)” şeklin-
de düzenlenmiştir. Kaçakçılık suçu ile muhtarların ekim ve sayım be-
yanına ilişkin ihmal suçu, devletin sürekli artan kamusal ihtiyaçlarının
finansmanı için vergileri mümkün olduğu kadar daha yüksek oranda
tahsil etmek istemesi, bireylerin ise gelirlerinde azalmaya yol açan ver-
giyi tam olarak ödemeye yanaşmak istememesi ve bunun için hukuka
aykırı eylemlere başvurmasının bir sonucudur. Vergi mahremiyetinin
ihlali suçunda asıl amaç ve korunan hukuki değer, vergi mükellefi ve
sorumlularının vergiye ilişkin olan ve herkes tarafından bilinmesi is-
tenmeyen bilgileri, ticari sırları ve özel hayatın gizliliği kapsamında
kişisel verilerinin korunmasıdır.7 Mükelleflerin özel işlerini yapma su-
çunda ise korunan hukuki yarar, devletin görevlisi olan memurların
tarfsızlık ve eşit davranma ilkesine aykırı davranmaları sonucu devle-
tin zarar görmesinin önlenmesidir.8 Vergi suç ve cezalarının, toplanan
vergi miktarı üzerinde ve bireyleri yasal olmayan eylemler içerisine
girmekten alıkoyma konusundaki etkisi vergi suç ve cezalarının etkin-
liğine bağlıdır. Vergi ahlak ve bilincinin yeterli düzeyde gelişmediği
toplumlarda devlet yaptırım uygulamaksızın yeterli düzeyde vergi
toplayamamaktadır.9